TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Amasya

AGRONEWS - Amasya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Amasya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Amasya’da 60 yıldır yarışması yapılıyordu, şimdi kiraz yok Video Galeri

Amasya’da 60 yıldır yarışması yapılıyordu, şimdi kiraz yok

Amasya'da 60 yılı aşkın süredir düzenlenen kiraz teşvik yarışması, bu yıl zirai don nedeniyle yapılamadı. İlkbaharda yaşanan zirai don afeti sonrasında bu yıl kiraz ağaçları ürün vermedi. Şehzadeler şehri Amasya'da 1962 yılından bu yana düzenlenip 12-22 Haziran Uluslararası Atatürk Kültür ve Sanat Festivali'ne renk katan kiraz teşvik yarışması, bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle büyük zarar gören bahçelerde üretim olmadığı için yapılamadı. Bu yıl meyveden eser yok Geçen yıl 28 bin dekar alanda 50 bin ton üretimi yapılan kiraz bahçelerinde bu yıl meyveden eser kalmadığını belirten Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci, "Bu yıl Amasya’da bir tane bile kiraz yok. Geçen yıl kilosu 50 TL olan aynı kirazlar bu yıl birkaç manavda kilosu 500 TL’den satılıyor" dedi. Kiraz yok, borç var 1962 yılından bu yana düzenlenen kiraz teşvik yarışmasının Nisan ayındaki kar yağışı ve yaşanan zirai don nedeniyle büyük zarar gören bahçelerde üretim yapılamadığı değinen Mustafa Cebeci, "60 yıldır yapılan kiraz yarışmalarında birincilere, derece alan çiftçilere hediyeler verilirdi. Bu yıl ürün olmadığı için yarışması da yapılmayacak" diye konuştu. Ürün yetişmeyen bahçelerdeki meyve ağaçlarının bakımlarının ise sürdürüldüğüne işaret eden Cebeci, "Tüm bakımları yapılıyor. 4 çeşit ilaçtan sadece biri kullanılmıyor. Çiftçilerimiz zirai ilaçları hasat sonrası ödenmesi kaydıyla alıyordu. Şimdi kiraz yok. Ancak çiftçinin borcu var. Sağlanacak yardımların bir an evvel yapılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. "Bahçeye gidesim gelmiyor" Saraycık köyünde 4 dekar alanda kiraz yetiştiren Mehmet Geyik, "Bu sene bir tane bile kiraz yok. Kiraza hasret kaldık. Üzüntümden bahçeye gidesim gelmiyor" ifadelerini kullandı. Ziyaret beldesinden üretici Mustafa Tokmak ise kirazın yanı sıra elma, erik, armut gibi meyvelerin de afet nedeniyle olmadığını söyledi.

‘Küçük Antalya’ Amasya’da domates hasadı başladı Haber

‘Küçük Antalya’ Amasya’da domates hasadı başladı

Karadeniz Bölgesi’nin sebze üssü Amasya’da domates hasadı başladı. Sezonun ilk kızaran domateslerinin kilosu üretildiği serada 25 TL’den satıldı. Seralardaki üretim çokluğundan dolayı Antalya'ya benzetildiği için ‘Küçük Antalya’ diye adlandırılan kentte yaz boyunca domates üretimi yapılacak tarlalardan 101 bin tondan fazla domates hasadı bekleniyor. 101 bin ton domates üretimi bekleniyor Üreticilerin bin bir emekle yetiştirdiği lezzetli domatesler yoğunlukla Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, İstanbul, Ankara, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki illere gönderiliyor. Büyük Kızılca köyündeki hasada katılan Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, "Örtü altı sera ve açık alanda toplam 12 bin 500 dekar alanda yaklaşık 101 bin ton domates üretimi bekliyoruz" dedi. Türkiye’de ağırlıklı olarak Antalya’nın önde geldiği Akdeniz illerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir ara sezon oluştuğuna işaret eden Çetin, "O süreçte Türkiye’nin domates ihtiyacının önemli kısmını Amasya karşılıyor" diye konuştu. Seralardaki üretim çokluğundan dolayı ‘Küçük Antalya’ deniliyor Büyük Kızılca köyünde ürettiği domatesin kilosunu 25 TL’den satmaya başlayan üretici Hasan Kara da bereketli bir sezon geçirmeyi dilediklerini söyledi. Seralardaki üretim çokluğundan dolayı Amasya’nın ‘Küçük Antalya’ diye adlandırıldığına değinen Kara, kaliteli ürün yetiştirmede iddialı olduklarını söyledi. Köy muhtarı Halil İbrahim Kara ile köyde ilk domates hasadı yapan çiftçilerden olan Mehmet Türkmen ise Mart ayında toprakla buluşturdukları günden bu yana büyük emeklerle yetiştirdikleri domateslerinin doğrandığında yaydığı koku, lezzeti, aroması ve rengiyle de göz doldurduğunu işaret ettiler.

Video Galeri

"Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Gıda güvenliğinin sağlanmasında en büyük tehdit olarak gençlerin tarımdan göçünü görüyoruz. Gençleri tutamıyoruz. Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü" dedi. Amasya’nın Aydınlık köyünde beraberindeki oda başkanlarıyla birlikte çiftçileri ziyaret ederek sorunlarını dinleyen Bayraktar, "Gıda güvenliğinin sağlanmasında en büyük tehdit olarak gençlerin tarımdan göçünü görüyoruz. Gençleri tutamıyoruz. Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü. Bu ülkemizin gıda güvenliği için çok büyük bir tehdit. Özellikle tarım sektöründe girişimci olan ve üretim yapan gençlerimiz şehre gidiyor tüketici oluyor. Biz tarımda gelir seviyesini asgari ücretle çalışanların seviyesinin üzerine çıkarmak zorundayız ki bu insanlarımız oraya gidip asgari ücretle çalışmasınlar" diye konuştu. Gençler için pozitif ayrım sağlanacak politikalar uygulanmasını tavsiye ettiklerini anlatan Bayraktar, "Bu gençlerin sosyal güvenlik kurumu primleri devlet tarafından ödenirse bu geçlerin bir kısmını tarımda tutma şansımız var. Bununla alakalı bir çalışma yapılıyor. İnşallah bir sonuç alırız. Ama her halükarda üretici olan kesim şehirlere gidip tüketici oluyor. Türkiye buna dayanamaz. Bugün bazı göçmenlerle, Afganlarla, Suriyelilerle bu işi idare ediyoruz. Ama bunlar ülkelerine dönmeye başladı. Ülkelerine döndüğünde peki bu ülkeyi nasıl besleyeceğiz" şeklinde konuştu. Aydınlık köyündeki kiraz bahçelerinde çiftçilerin sorunlarını dinleyen Bayraktar, "Burada hiç meyve kalmamış. Sahadaki tespitlerin hızlı bir şekilde yapılarak verilecek desteklerin hızlı bir şekilde üreticilerimize intikali fevkalade önemli. Hızlı bir şekilde desteklerin, yardımların üreticilerimize intikalini talep ediyoruz. Allah böyle bir afet göstermesin. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi üreticilerimize iletmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Amasya'da bu yıl 300 bin Mersin balığı üretimi planlanıyor Haber

Amasya'da bu yıl 300 bin Mersin balığı üretimi planlanıyor

Amasya'da, havyarının kilosu 2 bin dolardan satılan nesli tehlike altındaki Mersin balığından bu yıl 300 bin üretim yapılması planlanıyor. Amasya'daki Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda yetiştirilen anaç balıklardan sağımı yapılan balık yumurtalarının büyüyerek 6 ay içinde Karadeniz sularına ulaşmasının planlandığı serüvenleri başladı. Havyarı ‘siyah inci' diye adlandırılıyor Yumurtaları Mersin murt ağacının meyvesine benzediği için Mersin balığı adı verilen bu balıklardan 6. yıldan itibaren havyar üretiminin gerçekleşebiliyor. Geçmişi 250 milyon yıl öncesine dayanıp ‘siyah inci' diye adlandırılan havyarının kilosu 2 bin ve 2 bin 500 dolar arasındaki fiyatlarla satılan Mersin balığı üretiminin yapıldığı Karadeniz Bölgesi illerinden Amasya'da Tarım ve Orman Bakanlığı'na ait özel tesiste yetiştiriliyor. ‘Maşallah' dedirten sağım Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda bu yıl yaklaşık 300 bin adet üretimi planlanan yavru balıkların Karadeniz ve bölgedeki akarsularla buluşması için anaç balıklardan sağımı yapıldı. Alanında uzman görevlerin yer aldığı sağım işlemine Amasya Valisi Önder Bakan da katıldı. Kolları sıvayıp "Maşallah" diyerek sağım yapan Vali Bakan, 10 anaç balığın her birinden ortalama 1,5 kilonun üstünde havyar elde edildiği bilgisini vererek, sezonun bereketli olmasını diledi. Yetişkin bir Mersin balığının 1,5 tonun üstünde ağırlığa kadar ulaşabildiğini belirten Bakan, bakanlığın hedef olarak koyduğu 100 bin sayısının üstünde bir üretimin gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. "Nesli tehlikesi altında, avlanması yasak" Tesiste 2021 yılında üretimine başlanan Mersin balığı yavrularından geçen yıl Samsun, Sinop ve İstanbul'da Karadeniz'e salım yapıldığını hatırlatan Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin ise "Bu yıl 300 bin civarında yavru balık üretimini öngörüyoruz. Havyarı ortalama 2 bin dolar civarında satılıyor. Mersin balığı nesli tükenme tehlikesi altında bir tür. Avlanması yasak. Karadeniz'de 3 türü kaldı. Bunlar sivri burun, karaca ve huso huso türü. Tesisimizde sivri burun ve karaca türünün üretimini yapıyoruz. Huso huso türünün de anacını aldık. Havyarının kilosu 2 bin 500 dolara ulaşan bu türün de sonraki yıllarda üretimini hedefliyoruz" diye konuştu. Türk karasularını da aşıp Bulgaristan'da bulunmuştu Tarım ve Orman Bakanlığı, sulara bırakıldığında Türk karasularını da aştığı belirlenen bu balıkları tek tek numaralayıp takibini yapıyor. 2 yıl önce Samsun'dan Karadeniz'e bırakılan bir balık Bulgaristan'da bulunup bildirilmişti.

Amasyalı Çiftçinin Buzla Don Kalkanı Yöntemi Başarı Getirdi Haber

Amasyalı Çiftçinin Buzla Don Kalkanı Yöntemi Başarı Getirdi

Amasya'da bir çiftçi, Şubat ayı sonunda tomurcuk açan 400 meyve ağacını aşırı soğuktan korumak için uyguladığı 'dondurarak dondan koruma sistemi' ile başarılı sonuç elde etti. Kar yağışı sonrası hava sıcaklığının -12 dereceye kadar düşmesine rağmen, buzla kaplanan ağaçlardaki meyveye dönüşecek çiçeklerin yüzde 80'i zarar görmeden korunabildi. Üç Gün Boyunca Ağaçlarını Buzla Kapladı Taşova ilçesine bağlı Yerkozlu köyünde çiftçilik yapan Fatih Şahin, sıcaklıkların hızla düşmesiyle ağaçlarının üzerine su püskürterek buz tabakası oluşturdu. Şahin, “Bunu yapmasaydık, meyve alamayacaktık. Ama bu yöntemle ürünümüzü %80 oranında korumayı başardık,” dedi. Beklentilerin Üzerinde Başarı Sağlandı Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan incelemelerde, tomurcukların beklenenden daha sağlıklı olduğu tespit edildi. İl Müdürü Gürol Çetin, “Dondurarak koruma yöntemi sayesinde çiçeklerin %80’inin sağlıklı olduğunu gördük,” açıklamasında bulundu. "Ağaçlar Kuruyacak" Denildi Ama Sonuç Şaşırttı Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise uzaktan bakıldığında buzla kaplanan bahçenin çiçek açmış gibi göründüğünü belirterek, “Bu ağaçların kuruyacağını bile söyleyenler oldu. Ancak yöntem başarılı oldu,” dedi. Haziran ayının ortasında ilk hasadını yapmayı bekleyen Fatih Şahin, yeni tarımsal tekniklerle don zararını en aza indirmeyi başaran üreticiler arasına adını yazdırdı.

Amasya’da Sözleşmeli Tarım Dönemi Başlıyor Haber

Amasya’da Sözleşmeli Tarım Dönemi Başlıyor

Türkiye’de tarımsal üretimde planlı ve sözleşmeli tarım dönemine geçiş çalışmaları kapsamında Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği bünyesindeki Amesia Gıda, 2025 üretim sezonu için yeni bir model başlattı. Sözleşmeli Tarım Üreticiye Güvence Sağlayacak Sözleşmeli tarım, üretici ile alıcı arasında önceden belirlenen şartlara dayalı bir anlaşma modeli olup, üreticiye alım ve fiyat garantisi, alıcıya ise kaliteli ve düzenli ürün tedariki sağlıyor. Bu sistemle tarım üretimi daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirilirken, çiftçilerin ekonomik olarak desteklenmesi hedefleniyor. İlk bilgilendirme ve sözleşme imza toplantısı, Arı Kadınlar Kooperatifi üyeleri ile Amesia Gıda Üretim Planlama Ekibi arasında Amasya DSYB Reşat Altınkaya Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Kadın Üreticilere Destek Artıyor Yeni sezonda nohut, mercimek, mısır, fasulye ve domates gibi ürünlerin sözleşmeli olarak yetiştirilmesi planlanıyor. Özellikle kadın üreticilerin desteklenmesi ve Amasya’da planlı üretimin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Amesia Gıda yetkilileri, sözleşmeli tarımın sürdürülebilir tarımsal üretim ve ekonomik güvence açısından önem taşıdığını belirterek, “Kadın üreticilerimizin emeğinin karşılığını alması ve ürünlerinin pazarlanmasında sıkıntı yaşamamaları için bu modeli yaygınlaştıracağız” mesajını verdi. Kaynak: Objektif Amasya

Amasya’nın ‘Sarı Altını’ Çiçek Bamya Rekor Kırdı Haber

Amasya’nın ‘Sarı Altını’ Çiçek Bamya Rekor Kırdı

Amasya’nın coğrafi işaret tescilli çiçek bamyasının kuru hali, semt pazarında 3 bin 500 TL’den satılarak gram altını geçti. Halk arasında “sarı altın” olarak anılan bu değerli ürün, pazardaki en pahalı gıda maddesi oldu. Altın Gibi Değer Kazanıyor Bamyanın alıcı bulmasının altından daha kolay olduğunu belirten esnaf Metin Kantarcı, “Aynı altın borsası gibi bamya borsası var. Fiyatı bir iniyor, bir çıkıyor. 1,5 ay önce 2 bin 700 TL’ydi, şimdi 3 bin 500 TL’ye çıktı. Son aylarda fiyatı müthiş yükseldi, coştu. Bamyası olanlar bu süreçte ihya oldu” dedi. Bamyanın gece saatlerinde bile peşin para ile satılabildiğini belirten Kantarcı, "Geceleri kuyumcu açık değildir ama bamyacı açıktır. Çiçek bamyası gram altınla yarışıyordu, herhalde çeyrek altını da yakalayacak” ifadelerini kullandı. Zahmetli Hasat Fiyatı Yükseltiyor Sabah erken saatlerde çiçeğiyle birlikte toplanan minik bamyalar, daha sonra iğne yardımıyla tek tek ipe dizilerek kurumaya bırakılıyor. Bu işlemler geç saatlere kadar sürerken, bamyanın fiyatını artıran en büyük etken, hasadının zahmetli olması. Bamya üreticisi Emre Can Kantarcı, sürecin zorluğuna dikkat çekerek “Ekmesi, toplaması, dizmesi ve kurutması zahmetli olduğu için fiyatı daha da değerlenecek” dedi. Ekonomiye Büyük Katkı Sağlıyor Amasya Pazarcılar Derneği Başkanı Tolga Güven, geçen yıl 5 bin 500 dekarlık alanda 2 bin 500 ton bamya üretildiğini ve ekonomiye 367 milyon TL katkı sağlandığını belirtti. Güven, bu rakamın bu yıl daha da artacağını öngördüklerini söyledi.

Amasya Misket Elması ve Çiçek Bamyası İçin AB Tescil Başvurusu Haber

Amasya Misket Elması ve Çiçek Bamyası İçin AB Tescil Başvurusu

Amasya’nın meşhur misket elması ve çiçek bamyası için Avrupa Birliği (AB) coğrafi işaret tescili başvurusu yapıldı. Amasya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Murat Kırlangıç, başvuruların tamamlandığını ve 2026 yılı içinde iki ürünün de tescil edilmesini beklediklerini açıkladı. Elma 2 Bin Yıldır Yetiştiriliyor, Bamya ‘Çeyrek Altın’ Gibi Değerli Arkeolojik bulgulara göre 2 bin yıldır yetiştirilen, bir yüzü kırmızı, diğer yüzü yeşil olan Amasya misket elması ile rengini ve değerini hiç kaybetmediği için ‘çeyrek altın’ olarak adlandırılan çiçek bamyası, ününü sınırların ötesine taşıyor. Amasya'da 5 bin 500 dekarlık alanda ekilen ve yıllık 2 bin 500 ton üretimi yapılan çiçek bamyası ekonomiye 367 milyon TL katkı sağlarken, 3 bin 500 dekarlık alanda yetiştirilen misket elması da yıllık 150 milyon TL’lik ekonomik değer oluşturuyor. "Misket Elması Sindirimden Cilt Güzelliğine Birçok Faydasıyla Öne Çıkıyor" AB tescilinin, ürünlerin tanıtımına ve pazarlanmasına büyük katkı sağlayacağını belirten Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, piyasada farklı elmaların da "Amasya misket elması" adıyla satıldığını vurgulayarak, "Gerçek Amasya misket elmasını yiyen, diğer elmalarla farkını çok net anlar. Sindirim sisteminden cilt güzelliğine kadar birçok faydası var." dedi. Çiçek bamyası, yaz boyunca sabah erken saatlerde çiçeğiyle birlikte toplanıp iğne yardımıyla tek tek ipe dizilerek kurutuluyor. Hem yaş hem kuru olarak satılan bamya, özellikle Konya düğün yemeklerinde vazgeçilmez bir lezzet olarak biliniyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin, bamyayla ilgili şu bilgileri paylaştı: "Çiçek bamyasının besin değeri etten bile yüksek. Türkiye’nin çiçek bamyası ihtiyacını büyük oranda Amasya karşılıyor." Bamya Gram Altınla Yarışıyor Amasya’da misket elmasının kilosu 60 TL, çiçek bamyasının kurusu ise 3 bin TL’den satılıyor. İşletme sahibi Ömer Balkar, bamyanın fiyatındaki artışa dikkat çekerek, "Bamyanın kilosu gram altınla yarışıyor. Taşova bamya pazarında toptan fiyatı 2 bin 800 TL’ye kadar çıktı, perakende fiyatı ise 3 bin TL’nin üzerinde." dedi. 2026 yılında AB coğrafi işaret tescilinin alınmasıyla, bu iki değerli ürünün Avrupa pazarında daha fazla tanıtılması ve ihracat potansiyelinin artırılması hedefleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.