TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Arıcılık

AGRONEWS - Arıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Arıcılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zonguldak'ta arıcılık son 15 yılın en verimli dönemini yaşıyor Haber

Zonguldak'ta arıcılık son 15 yılın en verimli dönemini yaşıyor

Zonguldak'ta arıcılık 2025 yılında son yılların en verimli sezonunu yaşıyor. İlkbahar döneminde çiçeklenmenin uzun sürmesi ve kestane ağaçlarının yüksek nektar üretimiyle birlikte hem bahar ve çiçek balı hem de kestane balı açısından rekolte beklentisi arttı. ZAYBİR Başkanı Abdurrahman Canlı, uzun süredir arı kovanlarından yeterli verim alamayan üreticilerin, bu yıl neredeyse her kovandan bal sağabildiklerini ifade etti. Başkan Canlı, "2025 yılı belki de son 15 yılın en verimli yılıydı. Geçtiğimiz yıllarda bazı bölgelerde verim alındı ancak tüm üreticilerin bal sağabildiği bir dönem olmamıştı. Bu yıl ise neredeyse herkes arısından bal alabildi. Üstelik yalnızca kestane balı değil, mevsim başındaki akasya, orman gülü, meyve ve diğer yer çiçeklerinden de ciddi miktarda bal üretildi. Kestane kadar çiçek balı da var" dedi. Yaklaşık bin tonluk üretim beklentisi Henüz kestane balı hasadının tamamlanmadığını vurgulayan Canlı, "Şu anda yaklaşık toplamda bin tona yakın bal beklentimiz var. Bu rakam biraz yukarı ya da aşağı olabilir" ifadelerini kullandı. Zonguldak'ta 2024 yılı için 40 bin arılı koloni için destek başvurusunda bulunulduğunu, ancak toplam aktif koloni sayısının 60 bine yakın olduğunu belirten Canlı, "Bize üye olmayan ya da destek başvurusu yapmayan üreticilerle birlikte yaklaşık 60 bin koloni faal durumda. Bu da bin tona yakın bir rekolte demek" dedi. Kestane balının kilogram fiyatı 2 bin 500 TL Canlı, bu yılki bal fiyatının Zonguldak, Bartın, Düzce ve Kastamonu arı yetiştiricileri birliklerinin ortak kararıyla belirlendiğini söyledi. Canlı, "Kestane balının kilogram fiyatı 2 bin 500 TL olarak belirlendi. Böylece bin tonluk üretim, yaklaşık 2,5 milyar liralık bir gelir anlamına geliyor. Bu gelir, yaşanabilir doğa, içilebilir su ve sağlıklı toprak gibi unsurların korunmasıyla mümkün oluyor. Bu nedenle çevreye zarar veren yatırımların daha dikkatli planlanması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. "Kestane balı gıda değil, şifa kaynağı" Kestane balının yalnızca bir gıda değil, aynı zamanda koruyucu sağlık unsuru olduğunu belirten Canlı, "Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar ve doktor tavsiyeleri, özellikle kanser gibi ağır hastalıkların erken evrelerinde kestane balının önerildiğini gösteriyor. Elbette burada uygun şartlarda üretilmiş kestane balı kastediliyor" ifadelerini kullandı. Canlı, kamu yöneticilerine de çağrıda bulunarak, "Biz elimizden geleni yapıyoruz ancak her şey bizim elimizde değil. Özellikle kamu yöneticilerinin bu üretimi destekleyici adımlar atması ve arıcıları daha ön planda tutması gerekiyor" şeklinde konuştu. "Etiketsiz ve barkodsuz baldan uzak durulmalı" Tüketicilere de uyarılarda bulunan Canlı, şu ifadeleri kullandı: "Tüketiciler tanımadıkları üreticilerden bal almasın. Komşusu üretiyorsa, kimden geldiği biliniyorsa alabilir. Ancak üreticisini tanımadıkları balı alacaklarsa mutlaka etiketine, barkoduna baksınlar. Devletin belirlediği kriterlere göre kestane balı olarak paketlenebilmesi için en az yüzde 70 kestane poleni ya da 800 üzeri polen değeri olması gerekiyor. Bu kriterleri karşılamayan ürünler kestane balı sayılmaz. Etiketsiz, barkodsuz ballar bu açıdan risklidir." "Üretici analizli, etiketli ürünle kendini korur" Canlı, üreticilere de çağrıda bulunarak, "Taklit ve tağşişe karşı durmak istiyorlarsa ballarını mutlaka analiz ettirip, barkodlu ve etiketli şekilde satışa sunmalılar. Kestane balı satıyorlarsa bunu kanıtlayabilmeliler" dedi.

Zonguldak'ta ormangülü balında önemli üretim Video Galeri

Zonguldak'ta ormangülü balında önemli üretim

Zonguldak'ın Devrek ilçesinde 1000 rakımlı Topan Yaylası'nda, yerleşim yerlerinden uzak ve çevre kirliliğinden uzak şartlarda üretilen ormangülü balı bu sezon verimli geçti. Sait Ekeroğlu, 8 yıl önce hobi olarak başladığı arıcılığı sürdürüyor. Ekeroğlu, Yığılca ekotipi arılarla doğal ormangülü balı üretimi yapıyor. Ekeroğlu'nun "ölçülü kullanıldığında şifa, fazlasında ise zarar barındıran bir doğal şifa kaynağı" olarak tanımladığı Ormangülü Balı, İngiltere merkezli Royal Society of Chemistry'nin yaptığı araştırmayla da dikkat çekti. Amerikan Sağlık Enstitüsü tarafından da yayınlanan çalışmaya göre söz konusu balın, hipertansiyon, mide ve bağırsak rahatsızlıklarının yanı sıra grip ve soğuk algınlığına karşı da etkili olduğu ifade edildi. Aynı zamanda afrodizyak etkisiyle öne çıkan bal, Türkiye'de ise astım ve KOAH hastaları tarafından destekleyici olarak tercih ediliyor. "Doğa bize ne veriyorsa onu alıyoruz" Ormangülü Balı'nın üretildiği alanın temizliğine dikkat çeken Sait Ekeroğlu, "1000 metre rakımdayız ve en yakın yerleşim yerine uzak mesafedeyiz. Bu da hem arılarımız hem de ürünümüz için büyük avantaj. Doğa bize ne veriyorsa onu alıyoruz, herhangi bir müdahalede bulunmuyoruz" dedi. Ekeroğlu, fazla tüketimin tehlikelerine de dikkat çekerek, "Bu bal ölçülü kullanılmalı. Her ne kadar şifa kaynağı olsa da bilinçsiz tüketim durumunda zehirlenmelere yol açabilir" dedi. Arıcılığa sekiz yıl önce hobi olarak başlayan Ekeroğlu, zamanla edindiği bilgi ve deneyimle doğal üretimi sürdürüyor. Ekeroğlu, tüketicilerin doğallığa olan ilgisinin her geçen gün arttığını ve bu bilinçle üretim yapmanın önemini vurguladı.

Muğla Büyükşehir'den arıcılara maske desteği Haber

Muğla Büyükşehir'den arıcılara maske desteği

Kırsal kalkınmayı teşvik etmek ve tarımsal üretimi güçlendirmek amacıyla birçok projeye imza atan Muğla Büyükşehir Belediyesi, arıcılara yönelik yeni bir destek programını daha hayata geçirdi. Büyükşehir Belediyesi ve Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, il genelinde 3 bin adet arıcı maskesi üreticilere ulaştırılıyor. Projenin ilk uygulama noktaları arasında Menteşe’nin Dağpınar Mahallesi ve Kavaklıdere ilçesi yer aldı. Bu bölgelerde Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne kayıtlı arıcılara arı maskeleri teslim edildi. Aynı zamanda, Menteşe ve Kavaklıdere Belediyeleri de projeye destek vererek üreticilere arıcılıkta önemli bir ekipman olan körük dağıtımını gerçekleştirdi. Böylece yerel yönetimler arıcılara hem koruyucu hem üretim kolaylığı sağlayan donanımlarla katkı sunmuş oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Buket Kallem, "Bugün körük ve arıcı maskesi desteğimiz var. Bundan bir iki ay sonrasına kadar temel atma töreni yapacağız. Fondan tesisi, yani arı keki üretim testi kurulumunu yine Arıcılar Birliği'mizde gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda alternatif ürün üretimler için ana arı ve arı sütü eğitim projelerimiz var. Eğitim desteklemelerinin her türlüsü var. Yani bu sadece maske ya da bu makine olarak düşünmeyin. Aynı zamanda bağ sağım ünitelerinden, çadırlarından, başından sonuna kadar yani biz onların her türlü zamanlarında yanında olduk" ifadelerini kullandı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak, tarım ve hayvancılığı desteklemeye devam edeceklerini, üreticinin yanında olmak için projeler üretmeyi sürdürdüklerini, Muğla’nın 13 ilçesinde arıcılara yönelik ekipman, eğitim ve tesis desteği ile üreticilerin yanında olduklarını açıkladı.

Bitlis balı Paris'te bir kez daha 'Altın Bal' ödülü aldı Video Galeri

Bitlis balı Paris'te bir kez daha 'Altın Bal' ödülü aldı

Fransa'nın başkenti Paris'te 200 katılımcının katıldığı uluslararası bal yarışmasında Bitlis balı, 'Altın Bal' ödülüne layık görüldü. Türkiye'nin en önemli bal merkezlerinden olan Bitlis'te, zengin floraya sahip yüksek rakımlı yaylalarda üretilen bal, sahip olduğu kaliteyi de başarıyla ortaya koydu. Geçtiğimiz günlerde uluslararası bal yarışmaları için Paris'teki laboratuvarlara gönderilen Bitlis balı; prolin değeri, nem oranı ve polen sayımı bakımından altın bal ödülüne layık görüldü. Yaklaşık 200 arıcının katıldığı bu değerlendirmede Bitlis balının en iyi dereceyi alması, kentteki arıcılara büyük mutluluk yaşattı. Bitlisli arıcı Serdar Naci Ersan, kentin yüksek rakımlı ve zengin bitki örtüsüne sahip yaylalarında ürettiği bal ile Paris'teki uluslararası bal yarışmasına başvurduğunu belirtti. Balları 2 bin 500 rakımın üzerinde olan yaylalarda ürettiklerini ifade eden Ersan, "Öncelikle şunu en başında belirtmek isterim ki ülkemiz, zengin bitki örtüsü ve uygun iklim şartları sayesinde dünyanın önde gelen bal ülkesidir. Ülkemizde üretilen ballar, özellikle Doğu Anadolu'da üretilen ballar bir parantez daha açarak Bitlis bölgesinde üretmiş olduğumuz ballar endemik ve tıbbi bitki çeşitliliği ve bolluğu ile dünyada eşi benzeri olmayan özelliklerdedir. Biraz daha detaylandırmak gerekirse yaklaşık bin 200 çeşit bitkinin bulunduğu yüksek rakımlı yaylalarda ürünlerimizi üretmekteyiz. Bu özelliklerin hepsi toplandığında Bitlis balının diğer dünya ballarından üstün olduğunu göstermektedir" dedi. Ersan, daha önce dünyanın en prestijli bal yarışmaları olan Fransa ve Londra bal yarışmalarında son 3 yıldır üst üste 'Altın Bal' ödülü aldıklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Aldığımız bu kalite ödülleri de üretmiş olduğumuz bu ürünlerin bir nevi kalite garantisi etiketi ve bizler için de gayretlerimizin takdiri göstergesindedir. Üretmiş olduğumuz bu yüksek katma değerli ürünümüzü ilimiz Bitlis adına tarihinde bir ilki daha gerçekleştirerek Avrupa'ya ihracatını yapmış bulunmaktayız. İlimizde üretilen bu eşsiz ürünler artık Avrupa'nın tüm ülkelerine tedariki sağlanacaktır ve prestijli satış mağazaları tarafından raflarda yerini alacaktır. Yaptığımız ihracatın ülkemize ve ilimize ekonomik olarak katkı sunacağı için bu durumdan oldukça mutluyuz. Hedefimiz ilimiz Bitlis'te üretilen bu özel ve kadim balların tüm dünya ülkeleri tüketicilerinin damak tadıyla buluşmasıdır."

Erzincan’da 100 bin üzeri kolonide 1 milyon kilogram bal üretiliyor Haber

Erzincan’da 100 bin üzeri kolonide 1 milyon kilogram bal üretiliyor

Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce "20 Mayıs Dünya Arı Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımlandı. Mesajda, "Dünya Arı Günü; Aralarında ülkemizin de bulunduğu, 115 ülkenin ortak sunuculuğunda, 20 Mayıs tarihinin ‘Dünya Arı Günü’ ilan edilmesine yönelik karar tasarısı, 20 Aralık 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda oybirliğiyle kabul edilmiştir. Erzincan mevcut iklim ve bitki örtüsü sayesinde arıcılık faaliyetleri için önemli bir merkez. İlimizde 100 bin üzeri kolonide 1 milyon kg aşkın bal üretilmekte ve Erzincan balı etiketiyle tüm yurtta talep görmektedir. Refahiye ilçemizde üretilen ve adıyla da anılan Refahiye Balı Coğrafi İşaret Tescil Belgesine sahip önemli ürünlerimizden biridir." ifadelerine yer verildi. "Erzincan’da 130 bin kovanda bal üretimi yapılıyor" Munzur Dağları’ndaki zengin çiçek florasından dolayı arıcıların tercih ettiği Erzincan’da, 130 bin kovanda üretim yapılıyor. İlkbaharda arıların nektarlardan faydalanmaya başladığını belirten arıcı Veysel Kalkan, "Hava sıcaklıkların artmasıyla birlikte arılar nektardan yeterli miktarda faydalanabilecek. Ümitliyiz, arıcı ümidini hiçbir zaman kaybetmiyor. İnşallah arıcılarımız için verimli bir yıl olur" dedi. Florası ve zengin bitki örtüsü dolayısıyla bölgede kaliteli bal üretimi gerçekleştirildiğini belirten Kalkan, şunları kaydetti: "Erzincan’ımız Türkiye’de florası ve bitki örtüsü açısından en zengin iller arasında yer almaktadır. Bundan dolayı balımızın kalitesi de aroması da çok farklıdır. Erzincan balı, İstanbul ve Ankara’ya götürüldüğünde normal bal fiyatının bir iki lira üzerinden satılırdı. Bu yıl sağanak yağışların biraz fazla olmasından dolayı arı bitkiye ve dolayısıyla nektara ulaşamadı. İnşallah havaların ısınmasıyla beraber bal veren bitkiler daha fazla çiçek açar" Kentte yaklaşık bin ton civarında bal üretimi gerçekleştirildiğini anlatan Veysel Kalkan, bu yıl da aynı hedefi yakalamak istediklerini belirtti.

Zirai don arıcılığı da vurdu: Bal üretiminde büyük kayıp bekleniyor Haber

Zirai don arıcılığı da vurdu: Bal üretiminde büyük kayıp bekleniyor

Doğada arılar için çiçek kalmadı Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, ülke genelinde etkili olan zirai donun yalnızca meyve üreticilerini değil, arıcıları da ciddi şekilde mağdur ettiğini ifade etti. Donun elma, kiraz, şeftali gibi meyve ağaçlarıyla birlikte doğadaki kır çiçeklerini de yok ettiğini belirten Şahin, “Arıların doğada çalışabileceği alan kalmadı. Tarımsal üretimin temel taşı olan arıcılık bu yıl neredeyse devre dışı kaldı” dedi. Arılar gelişemedi, destek de verilmedi Zirai don sonrası doğanın toparlanmasının arıcılara bir faydası olmayacağını vurgulayan Şahin, “Üçüncü ya da dördüncü çiçekler çıksa bile arılar gelişmediği için bal alınamayacak. Arılarda da ciddi kayıplar yaşanıyor, özellikle Kırıkkale'de kovanların yüzde 80’i zarar gördü. Üstelik bu yıl arıcılara şeker desteği de verilmedi, destekler Nisan’a gelinmesine rağmen hâlâ ulaşmadı” diye konuştu. Geçen yıl 80 bin ton üretildi, bu yıl daha da az olabilir Türkiye’nin yıllık ortalama 115 bin ton olan bal üretiminin geçen yıl 80 bin tona kadar düştüğünü hatırlatan Şahin, 2025 yılı için öngörüde bile bulunamadığını belirtti. Ege ve Akdeniz’deki çam balı üretiminde iklim değişikliğinin etkilerine de dikkat çeken Şahin, “Bu yaz da aşırı sıcak geçerse çam balı üretimi büyük risk altında. 80 bin ton bile bu yıl uzak bir hedef gibi duruyor” dedi. “Arıcılık tarımın çarpanıydı, derin yara aldık” Şahin, arıcılığın tarımsal üretimde döllenmeyi artırarak verim sağlayan önemli bir unsur olduğuna işaret ederek, “Meyve üretimi kadar biz de zarar gördük, belki daha fazla. Arıcılar plansız, desteksiz kaldı. Bu yıl bal üretimi hem azalacak hem de fiyatlarda artış yaşanacak. Tarım sektörü genel olarak derin bir yara aldı” ifadelerini kullandı.

Bingöl Balı AB Tescilli İlk Türk Balı Olarak Raflarda Haber

Bingöl Balı AB Tescilli İlk Türk Balı Olarak Raflarda

Bingöl'ün eşsiz doğasında üretilen ve Avrupa Birliği'nden coğrafi işaret tescili alarak uluslararası koruma altına giren Bingöl balı için önemli bir aşama daha tamamlandı. Migros ve Bingöl Valiliği'nin sürdürülebilir üretim ve markalaşma sürecinde birlikte yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Bingöl balının resmi dolum süreci gerçekleştirildi. Bingöl Balı Resmi Dolum Sürecine Girdi Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği dolum tesisinde düzenlenen törene, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdurrahman Gül, Migros Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörü Kaan Ünver, proje koordinatörü ZZEF Grup ve GürAta Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Gürkan ile Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu katıldı. Bingöl Balı, 17 Ödül ve AB Tesciliyle Kalitesini Kanıtladı Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Bingöl balının sadece ilin değil, ülkenin önemli bir değeri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "2024 TÜİK verilerine göre Bingöl'de 179 bin kovan ve 1.179 arıcılık işletmesi bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl arıcılarımızdan 1.177’si devlet desteklemelerinden faydalandı ve toplam bal üretimimiz 1 milyon 445 bin kilograma ulaştı. Bingöl balı, ulusal ve uluslararası yarışmalarda platinum ve altın madalyalar kazanarak kalitesini kanıtlamış, şimdiye kadar 17 farklı ödüle layık görülmüştür. 2022’de Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yerel coğrafi işaret tescili alan balımız, 2024 yılında Avrupa Birliği tarafından tescillenerek AB onaylı ilk Türk balı unvanını kazanmıştır. Bu dolum süreciyle ürünümüz, daha geniş kitlelere ulaşacak ve Bingöllü üreticilerimize ekonomik katkı sağlayacaktır.” Modern dolum tesislerinde işlenerek raflardaki yerini alan Bingöl balı, artık Türkiye'nin dört bir yanında tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Gümüşhane’de Yalancı Bahara Aldanan Badem Ağaçları Çiçek Açtı Haber

Gümüşhane’de Yalancı Bahara Aldanan Badem Ağaçları Çiçek Açtı

Gümüşhane’de Ocak ve Şubat aylarını aşırı soğuklarla geçiren vatandaşlar, Mart ayıyla birlikte beklenmedik bir sıcaklık artışıyla karşılaştı. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla birlikte badem ağaçları erken çiçek açtı. Renkli görüntüler oluşturan ağaçlar, arıları da polen toplamaya teşvik etti. Ancak bölgeye yaklaşan soğuk hava dalgası, açan çiçeklerin don riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Arıcılar ve Arılar Erken Baharın Tadını Çıkardı Gümüşhane’nin Mescitli köyünde arıcılık yapan Murat Ergin (70), ağaçların çiçek açmasının arıcılar için olumlu olduğunu ancak erken baharın riskler barındırdığını dile getirdi: "Bu sene kış çok sert geçti, özellikle Şubat ayı son 40 yılın en soğuk ayıydı. Ancak Mart ayıyla birlikte havaların birden ısınması, badem ağaçlarının çiçek açmasına neden oldu. Arılar da bu çiçeklere yöneldi, onlar için büyük bir nimet. Ancak önümüzdeki günlerde beklenen soğuk havanın zarar vermesinden endişeliyiz." Meteoroloji: Don Riski Kapıda Son meteorolojik tahminlere göre, Çarşamba gününden itibaren Balkanlar üzerinden soğuk hava dalgası Türkiye’ye giriş yapacak. Hava sıcaklıklarında ani bir düşüş yaşanması beklenirken, erken açan badem ağaçlarının don riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, çiftçilere ve arıcılara don olayına karşı tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.