TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Artvin

AGRONEWS - Artvin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Artvin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sakarya’da Kahverengi Kokarca Böceği Tarımı ve Aileleri Tehdit Ediyor Haber

Sakarya’da Kahverengi Kokarca Böceği Tarımı ve Aileleri Tehdit Ediyor

Türkiye'de ilk kez 2017 yılında Artvin ve İstanbul'da görülen kahverengi kokarca böceği, Sakarya'nın Ferizli ilçesindeki bir mahalleyi adeta istila etti. Evlerin duvarlarını ve ağaçları saran, tarıma da ciddi zarar veren böcekler, aile ziyaretlerini bile engeller hale geldi. Böceklere karşı ilaçla mücadele etmeye çalışan çiftçi Ahmet Gezer, "Torunlarım böcek korkusundan yanımıza gelemiyor, torun hasreti çekiyoruz" dedi. Ana vatanı Çin, Japonya, Tayvan olan istilacı kahverengi kokarca böceği Amerika, daha sonrasında Avrupa'nın tamamına yayıldıktan sonra 2017 yılında ilk olarak Artvin ve İstanbul'da tespit edildi. Halihazırda Türkiye'de görülmeye devam eden bu canlı, saldığı kokuyla etrafına türünü çağırarak çoğalabiliyor. Kahverengi kokarca böceği, fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar verirken, önemli ölçüde verim ve kalite kayıplarına sebep oluyor. Üreticilerin kabusu haline gelen kahverengi kokarcanın popülasyonunu azaltmak için ise samuray arıcığı bile duruma engel olamadı. Son zamanlarda Sakarya'da nadiren görülen bu böcek, Ferizli ilçesi Bakırlı Mahallesi'nde yeniden görülmeye başlandı. Evlerin duvarlarını ve ağaçları saran, tarıma da ciddi zarar veren böcekler, vatandaşların günlük faaliyetlerinin yanı sıra aile ziyaretlerini bile engeller hale geldi. Böceklere karşı ilaçla mücadele etmeye çalışan çiftçi Ahmet Gezer, 5 torunun böceklerden korktuğu için yanlarına gelmediklerini ve torun hasreti çektiklerini kaydetti. "Bunlardan birini öldürdüğümüzde 400 tane öldürmüş gibi sayabiliriz" Bakırlı Mahallesi'nde çiftçilik yapan Ahmet Gezer, "Bu böcek, her sene 500 misli artmaktadır. Bütün komşularımıza ve çiftçi kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Herkes evini, çatısını ilaçlarla belki yok edebiliriz. Devletimiz yardımcı oluyor. Bu böcekler yazın bahçelerde yumurtlayıp, çoğalıyor. Bir böcek senede iki kez, hava ısınırsa 3 kez yumurtluyorlar. Birinci seferde 200, ikinci seferde 200 toplamda 400 yumurta yapıyor. Bunlardan birini öldürdüğümüzde 400 tane öldürmüş gibi sayabiliriz. Çatılarda, ahırlarda, bahçelerdeki evlerde her vatandaşımız ilaçlarsa el birliğiyle bunlardan kurtuluruz. Başta fındık, üzüm, mısır sebze ve diğer meyvelerimizde gezen bu böcek ürünlere zarar veriyor" dedi. "Bizim torun hasretimiz var" Evinin camını ve kapısını açamadığını ve torun hasreti yaşadığını belirten Gezer, "Torunlarım buraya gelmiyor. Kendimiz bile gidemiyoruz, evimizi terk edemeyiz. Camı, pencereyi açamıyoruz. Evde girilmedik yer bırakmıyorlar. Koku zaten dışardan hissediliyor, havalandırma yapamıyoruz. Torunlarım buraya geldiği zaman korkuyor. Benim 5 torunum var. Torunlarım bunlardan tiksiniyor ve koku yaptıkları için gelmek istemiyorlar. Geçenlerde kızımla konuştuğumda gelmelerini istedim torunlarım bana, 'Böcekler hala duruyor mu?' diye sordular. Böcekler olmasa gelecekler ama korkuyorlar. Bizim torun hasretimiz var. Biz gidiyoruz ama gittiğimiz zamanda bizim arabamızda, üstümüzde varmış gibi torunlar etrafımıza bakıyor" diye konuştu. "Bir an önce bu böceği yok etmemiz lazım yoksa o bizi yok edecek" Bakırlı Mahalle Muhtarı Ali Rıza Durmuş ise bu yıl böcek yoğunluğu yaşandığını ifade ederek, "Böcekler, son bir haftadan beri mahallemiz üzerinde geziyorlar. Domates, biber, mısır gibi bütün tarım ürünlerine dadandı. Bir an önce bu böceği yok etmemiz lazım yoksa o bizi yok edecek. Devletimiz ve belediyemiz bu böcekle mücadelede destek veriyorlar ama sonrasında geleni önleyemiyoruz. Vatandaşlarımız evlerini ilaçlasın, bu toplu mücadeleyle olacak bir şey. Şuanda vatandaşlarımızın çoğu ilaçlıyor, ilaçlamayanlara şahsımın yardımcı olacağına ve ilaçları kendim alacağımı söylüyorum" şeklinde konuştu.

Artvin’de Boğa Güreşleri İçin Kış Boyunca Özenli Hazırlık Haber

Artvin’de Boğa Güreşleri İçin Kış Boyunca Özenli Hazırlık

Artvin’de yüzyıllardır süregelen boğa güreşleri, yalnızca bir mücadele değil, aynı zamanda büyük bir emeğin ve özverinin sonucu. Boğa sahipleri, yaz aylarında düzenlenen güreşlere hazırlık için kış boyunca hayvanlarını özenle besliyor, bakımlarını yapıyor ve zorlu doğa koşullarına karşı hazırlıyor. Güçlü Boğalar İçin Özenli Bakım Sabahın erken saatlerinde başlayan bakım sürecinde, beslenme en önemli aşamalardan biri olarak öne çıkıyor. Kışın sert geçtiği Artvin’de boğaların güçlü kalabilmesi için özel beslenme programları uygulanıyor. Saman, arpa ve vitamin destekleriyle hazırlanan özel yemlerle beslenen boğaların sağlığı ve kondisyonu titizlikle korunuyor. Ancak bakım sadece beslenmeyle sınırlı değil. Ahırların sıcak tutulması, donan suların düzenli olarak kırılması ve boğaların hareket edebileceği ortamların sağlanması da büyük önem taşıyor. Boğa sahipleri, her hayvanın farklı bir karakteri olduğunu belirterek, onların ihtiyaçlarına özel bakımlar uyguladıklarını ifade ediyor. "Bu İş Bir Tutku" Artvinli 68 yaşındaki hayvan yetiştiricisi Süleyman Saraç, boğalarına olan bağlılığını şu sözlerle dile getiriyor: "Hayvanlarla uğraşmayı seviyorum, boğalarım ve danalarım var. Kışın zorlu şartları nedeniyle bazen sıkıntılar yaşasak da bu iş benim için bir tutku. Eskiden tarımda ve odun taşımada kullandığımız hayvanları, artık geleneklerimizi yaşatmak için büyütüyoruz. Onlarla ne kadar ilgilenir, ne kadar severseniz karşılığını da o kadar alırsınız. Kışın beslenmelerine dikkat ediyoruz, çok kalorili yemler vermiyoruz ama havalar ısındığında enerji takviyesi yapıyoruz. Ahırlarımız uzak olduğu için yaklaşık bir metreyi bulan karda gidip gelmek zor oluyoruz. Sular donuyor, onları açmak zaman alıyor. Ayrıca her gün boğaları en az 15-20 dakika tımar etmek gerekiyor. Derileri sıkıştığında kaşınmaya başlar ve huzursuz olurlar. Rahat hissetmeleri için bu bakımı düzenli yapmak şart." Boğa Güreşleri: Geleneğin Sahnesi Boğa sahipleri için bu hayvanlar yalnızca birer yarışçı değil, aynı zamanda birer yol arkadaşı. Boğa bakıcıları, "Baharda güreş meydanına çıkmaları sadece bir mücadele değil, emeğin, sabrın ve geleneğin sahnesidir" diyerek bu kültürün derinliğine dikkat çekiyor. Yaz ayları geldiğinde ise Artvin’in meydanları, bu güçlü hayvanların mücadelesine ev sahipliği yapacak. 

Kar Üzerinde Güreşen Kardeşler, Köy Yaşamının Tadını Çıkarıyor Haber

Kar Üzerinde Güreşen Kardeşler, Köy Yaşamının Tadını Çıkarıyor

Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Karşıköy Köyü’nde Ebubekir (8) ve Hamza (11) Uyumaz kardeşler, kışın soğuk havasına rağmen kar üzerinde güreş yaparak eğlenceli anlar yaşadı. İstanbul’u terk edip köye yerleşen aile, çocuklarının doğal yaşam sayesinde daha sağlıklı ve zinde olduklarını ifade etti. Kar Üzerinde Antrenman Güreş eğitimi alan Ebubekir Uyumaz, antrenmanlarında ağabeyi Hamza Uyumaz ile çalışıyor. Kar yağışını fırsat bilen kardeşler, doğal bir minder gibi gördükleri karın üzerinde güreşerek hem spor yaptı hem de eğlendi. Aileleri Melek ve Resul Uyumaz, yıllar önce İstanbul’dan Borçka’ya taşındı. Çay, fındık ve hayvancılıkla geçimlerini sağlayan aile, çocuklarının spor, bilim ve sosyal yaşamda başarılı olduğunu belirtiyor. Kardeşler, sağlıklı beslenmelerini ve dinç kalmalarını köy yaşamına ve doğal gıdalara bağlıyor. Karalahana, mısır ekmeği ve kestane balı tüketerek besleniyorlar. Teknofest ve Bilimsel Çalışmalar Kardeşlerden Hamza Uyumaz, köy hayatının fiziksel ve zihinsel gelişim açısından büyük katkı sağladığını belirterek, Teknofest’in 81 ilde kurduğu ‘Dene Yap Okulu’na seçildiğini söyledi. Şu an üzerinde çalıştığı projenin "ilaç hatırlatma bilekliği" olduğunu ifade eden Hamza, gelecekte sağlık alanında yenilikler yapmak istediğini dile getirdi. "Köy Hayatı Avantajlı" Baba Resul Uyumaz, yıllar önce baraj nedeniyle İstanbul’a göç ettiklerini ancak daha sonra köye dönerek yerleşmeye karar verdiklerini belirtti. “Çocuklarımız köyde okuyor ve burada mutlu büyüyorlar. Kar üzerinde antrenman yaparak güçleniyorlar” dedi. Anne Melek Uyumaz ise, İstanbul’da doğduğunu ancak eşinin yanında köy hayatına adapte olduğunu belirterek, fakülte eğitimine devam ettiğini söyledi. “Çocuklarımın biri Teknofest’te, diğeri güreşte başarılı olacak inşallah” dedi. Doğal yaşamın sunduğu imkanlarla hem sporda hem bilimde başarılı olan Uyumaz kardeşler, azimleri ve dayanışmalarıyla örnek teşkil ediyor.

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor Haber

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor

ARTVİN (İHA) - Hopa ilçesinde, Sarp Sınır Kapısı'ndan geçiş yapmak için Karadeniz Sahil Yolu üzerinde park eden tırlar, şehirde yoğunluk yaratıyor. Yetersiz tır park alanları ve park ücretlerinden kaçınan sürücüler, Kemalpaşa, Hopa ve Arhavi'ye kadar uzanan kuyruklarla trafiği aksatarak kazalara neden oluyor. Sokak araları, mahalle içleri ve çocuk parklarına kadar park eden tırlar, trafik yoğunluğunun yanı sıra günlük yaşamı da olumsuz etkiliyor. Hopa Ticaret ve Sanayi Odası (HTSO) Başkanı Osman Demircioğlu, bu sorunun çözülmesi için yeni bir tır parkı projesinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Demircioğlu, "Tır bazlı konuşacak olursak, Sarp Sınır Kapısı'ndan yaklaşık 700'ün üzerinde günlük tır geçişi ihracat yönünde olmakta, ortalama 500 de ithalat tarafından Türkiye'ye giriş yapmaktadır. 24 saatlik bir zaman diliminde bunun dışında da 1400 civarında tır, Türkiye'nin değişik yerlerinden Hopa Sarp Sınır Kapısı'ndan geçmektedir. Dolayısıyla günlük hareket çıkışlarına ve sevkiyatlara bakılırsa, günlük yoğunluk gitgide artmakta" dedi. "HOPA'NIN TAMAMI TIR İSTİLASIYLA KARŞI KARŞIYA" İhracat anlamında kritik olan bölgenin, Karadeniz'in dağları ve deniz arasına sıkışmış bir alan olduğunu belirten Demircioğlu, "Bulunduğumuz bölgedeki transit yola gördüğünüz üzere çift taraflı tırlar mecburi olarak park edilmiş durumda. Tırcılarımızın park edecekleri alan yok" dedi. Tır sürücülerinin şehrin tamamını park yeri olarak kullanması sonucu Hopa'nın tamamının tır istilasıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Günlük yaşamdaki aksamalar ve ölüme varan sonuçları olan trafik kazalarına değinen Demircioğlu, "Bu düzensizliği ortadan kaldıracak çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.