TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Balıkçılık

AGRONEWS - Balıkçılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkçılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Denize kıyısı olmayan Sivas'ta üretilen balıklar dünyaya pazarlanıyor Haber

Denize kıyısı olmayan Sivas'ta üretilen balıklar dünyaya pazarlanıyor

Denize uzaklığı yaklaşık 270 kilometre olan Sivas'ta alabalık üretim tesislerinde Avrupa'da tüketilen en lezzetli balıkları yetiştiriliyor. Soğuk suda büyütülen ve besin değeri olarak hayli zengin olan alabalıklar, meşhur Norveç somonlarını geride bırakıyor. Sivas'ta yetiştirilen milyonlarca yavru balık, Kayseri ve Karadeniz'de olgunlaştırılarak Rusya olmak üzere birçok Avrupa ülkelerine de ihraç ediliyor. Sivas'ta birçok alabalık üretim tesisinin bulunduğunu ifade edem Sivas Su Ürünleri Birlik Başkanı Orhan Erdal Çakırer, "Ürettiğimiz yumurtayı büyük işletmelere veriyoruz. Bizden başlayan bu evre sona kadar gidiyor, denizden sonra Avrupa ülkelerine kadar ulaşıyor. Özellikle Rusya'ya ihracat yapıyoruz" dedi. "40 milyon yumurta ihraç ediliyor" Sivas'ın alabalık üretiminde özel bir yeri olduğunu ifade eden Çakırer, "Biz yılda 40 milyon yumurta üretiyoruz. Ürettiğimiz yumurtayı büyük işletmelere veriyoruz. Bizden başlayan bu evre sona kadar gidiyor, denizden sonra Avrupa ülkelerine kadar ulaşıyor. Özellikle Rusya'ya ihracat yapıyoruz. Türkiye genelinde üretimimiz yıllık 2 milyar dolar. Toplam üreticimiz Türkiye genelinde bin 200 kişi. Bu bin 200 kişinin ürettiğinden 2 milyar dolar gibi büyük bir rakam ortaya çıkıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'mizde balıkçılarımızın gelişmesi için çabalarımız var. Türkiye'de bu kapasiteyi 4 milyar dolara çıkarmaya uğraşıyoruz" dedi. Alabalık üretiminde hedef, ilk 5'e girmek Kentte yeni işletmelerin açılacağını vurgulayan Orhan Erdal Çakırer, "Sivas'ta daha modern tesisler kurmaya çalışıyoruz. Sivas'ta da 4 işletmeyi, izinleri tamamlandıktan sonra açacağız. Sivas'ta büyük işletmelerimiz var. Bunlardan bir tanesi, yıllık 5 ton kapasiteli Çamlıgöze Barajı. Orada üretilen ürünler Rusya'ya ve Avrupa ülkelerine gidiyor. Bu çok büyük bir kapasite. Türkiye şartlarında yeni yerler açma çalışmalarımız devam ediyor. Ülkemizde boş barajlar var. Onların da uygun yollarla üretime kazandırılabilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Sivas'ı, Türkiye genelinde ilk 5'e getirmeye çalışıyoruz. Ülkemiz dışarıdan inek, koyun gibi hayvanları alırken biz balığı dışarıya satıyoruz. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki Omega-3 bakımından ve besin değerleri açısından bizim balığımız, Norveç balığının katbekat üzerinde. Bu yüzden de tercih ediliyoruz. Bu değerin Avrupa da farkında o yüzden bizden balık alıp tüketiyorlar" ifadelerini kullandı. "Suyumuz soğuk olduğu için balıklarımız yavaş gelişiyor eti lezzetli oluyor" Balıkların lezzetinin sırrının soğuk su oluğunu belirten alabalık tesisi işletmecisi Rasim Çimen, "Bizim burada kullandığımız su soğuk olduğu için balık yavaş gelişiyor. Eti çok lezzetli oluyor ancak yemi fazla yiyor, bu da bizim dezavantajımıza oluyor. Balığımızı gelip yiyen herkes memnun kalıyor. Buraya gelen herkes rahat ve huzur içinde balığını yiyip ailesiyle vakit geçiriyor. Giderken de parasıyla yemelerine rağmen 'Çok lezzetli balık yetiştirmişsiniz' diye teşekkür edip buradan ayrılıyorlar. Burayı birçok kişi öğrendi, gelecek kişiler için de tavsiye ediyoruz. Gelirlerse rahat ederler, Sivas'ın lezzetli alabalıklarını yiyip buradan ayrılırlar" dedi.

Su ürünleri üretimi 2024 yılında yüzde 7,6 azaldı Haber

Su ürünleri üretimi 2024 yılında yüzde 7,6 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Su Ürünleri verilerini paylaştı. Su ürünleri üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,6 azalarak 933 bin 194 ton olarak gerçekleşti. Üretimin yüzde 31,1'ini avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 3,5'ini avcılık yoluyla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 3,6'sını avcılık yoluyla elde edilen iç su ürünleri ve yüzde 61,8'ini yetiştiricilik ürünleri oluşturdu. Su ürünleri avcılığı 2024 yılında yüzde 21,6 azaldı Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 356 bin 70 ton, yetiştiricilik üretimi ise 577 bin 124 ton olarak gerçekleşti. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 23,3 azalırken, iç su ürünleri avcılığı yüzde 0,2 arttı. Avlanan deniz balıkları miktarı 2024 yılında 290 bin 68 ton olarak gerçekleşti. Avlanan deniz balıklarının türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsi balığının 153 bin 175 ton ile en yüksek miktarda avlanan balık olduğu görüldü. Hamsi balığını 49 bin 278 ton ile palamut ve 17 bin 818 ton ile sardalya takip etti. Yetiştiricilik üretimi 2024 yılında yüzde 3,7 arttı Yetiştiricilik yoluyla 2024 yılında yapılan üretimin 405 bin 742 tonu (yüzde 70,3) denizlerde, 171 bin 382 tonu (yüzde 29,7) iç sularda gerçekleşti. Yetiştirilen en önemli balık türleri iç sularda 170 bin 905 ton ile alabalık, denizlerde ise 165 bin 55 ton ile levrek ve 155 bin 279 ton ile çipura oldu.

Malatya'da alabalık üretimi katlanarak arttı Haber

Malatya'da alabalık üretimi katlanarak arttı

Kentte hem baraj hem de kara tesislerinde yapılan üretimle 2024 yılında 6 bin 280 ton balık ve 31 milyon 500 bin adet yavru balık yetiştirildi. Malatya'da su ürünleri üretimi, özellikle porsiyonluk alabalık üzerine yoğunlaşıyor. Su ürünleri yetiştiricilik belgesine sahip üreticiler, Sultansuyu, Karakaya, Sürgü ve 2024 yılında üretime dahil edilen Kapıkaya Turgut Özal baraj gölleri başta olmak üzere birçok kaynak suyu ve akarsuda faaliyet yürütüyor. Ayrıca Günpınar, Gökpınar, Takaz, Beypınarı ve Karapınar gibi kaynak suları da üretimde değerlendiriliyor. 2008 yılından itibaren barajlarda kafes balıkçılığına geçilen Malatya'da, karasal üretim özellikle Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Mahallesi ile Darende'nin Ayvalı Mahallesi'nde yoğunlaşıyor. Kent genelinde 60 alabalık üretim tesisinin 33'ü baraj göllerinde, 27'si ise kara tesislerinde yer alıyor. Karakaya Barajı ise hem su kalitesi hem de potansiyeli açısından öne çıkarken, mevcut üretim kapasitesinin 10 katı kadar ek üretim yapılabilecek alan olduğu ifade ediliyor. Doğanşehir ilçesi Sürgü Mahallesi'nde alabalık tesisi bulunan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Malatya Şube Başkanı Rıdvan Budak, bölgenin hem üretim hem de gastronomi turizmi açısından dikkat çektiğini ifade ederek, "Malatya Doğanşehir, su ürünleri anlamında çok kıymetli bir coğrafya. Özellikle Sürgü Mahallesi, doğal kaynakları ve havasıyla balık yetiştiriciliğine çok uygun. Burada kara tesisleri anlamında ciddi yatırımlar var. Balık, sağlık açısından da çok değerli. Omega 3 açısından zengin, kalp dostu bir besin. Doktorların haftada en az bir kez tüketilmesini tavsiye ettiği bir ürün. Biz de bu üretimi hem sürdürülebilir hem de kaliteli hale getirmek için çalışıyoruz" dedi. Bölgenin aynı zamanda gastronomi turizmine katkı sunduğunu da dile getiren Budak, "Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş gibi çevre illerden ziyaretçiler geliyor. Bölgemizin alabalığı hem lezzeti hem de doğallığıyla farklılaşıyor. Biz burada balığın da beyaz et kadar kıymetli olduğunu gösteriyoruz. 6 Şubat depremlerinde Doğanşehir en çok hasar alan yerlerden biri oldu. Ancak biz üretimi bir gün bile durdurmadık. Devletimizin de desteğiyle kapasitemizi artırarak üretime devam ettik. Şu anda bölgemiz, Malatya'nın balık ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor" diye konuştu. Aynı tesiste görev yapan Su Ürünleri Mühendisi Mahmut Özipek ise Türkiye'nin su ürünleri alanında dünya genelinde önemli bir noktaya ulaştığını vurgulayarak, "Alabalık, genellikle kasım sonlarında yumurtlamaya başlar, şubat sonuna kadar bu süreç devam eder. Türkiye, alabalık üretiminde dünya sıralamasında üçüncü, Avrupa'da ise birinci sırada. Bu çok büyük bir başarı. Bölgemizdeki suların soğukluğu ve doğallığı sayesinde alabalık doğal ortamına çok yakın şartlarda yetiştiriliyor. Bu da hem üretim kalitesini hem de lezzeti artırıyor" dedi. Alabalık tüketiminin bölgede oldukça yaygınlaştığını ve halkın bu ürüne ilgi gösterdiğini belirten Özipek, "Amacımız sadece üretmek değil, aynı zamanda insanların balığı düzenli ve doğru tüketmesini sağlamak. Bu nedenle farklı pişirme teknikleri, ürün çeşitliliği ve tanıtım çalışmalarıyla balık yeme kültürünü daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca karasal üretimle baraj üretimi arasında kalite açısından çok fark bulunmuyor. Her iki yöntemle de yüksek standartlarda üretim yapılabiliyor" ifadelerini kullandı.

Karadeniz'de balık stokları azalıyor Haber

Karadeniz'de balık stokları azalıyor

Özellikle son 15 yılda başta hamsi, istavrit olmak üzere diğer balık stoklarında belirgin bir azalma görüldüğünü belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Şahin, bunun iki önemli sebepten kaynaklandığını vurguladı. Balık stoklarındaki azalmayı istatistiki verilerden gördüklerini kaydeden Şahin, "Şu anda tezgâhlarda balık çeşitliliğini zamansal olarak iyi görsek te bana göre henüz daha bir iyileşme yok. Bunlarla ilgili veriler yaptığımız çalışmalardan karşımıza çıkacak. Aldığımız örnekler yaptığımız analizler bize bunu verecek" dedi. Kirlilik ve aşırı avcılık öne çıkıyor Balık stoklarındaki azalmanın nedenleri arasında kirlilik ve aşırı avlanmanın öne çıktığını belirten Şahin, "Karadeniz'de son 15 yıldır özellikle hamsi, istavrit ve diğer balıklar stoklarında bir azalma var bunu görülüyor. Bunu istatistiki verilerde de görüyoruz, her geçen gün karşımıza net bir şekilde çıkıyor. Bununla ilgili ilk olarak üç yıl önce Tarım Bakanlığı direkt devreye girerek balık boyunu ölçerek hemen av yasağı getirirdi. Belli bir süre av yasağı uyguluyor ki çok güzel bir yöntem. Ancak bakıyoruz ki Karadeniz'de stoklar azalıyor. Bize göre iki tane önemli sebep var. Bir tanesi Karadeniz'in her geçen gün kirlenmesi kıyılarımızdaki kirlilik gerek çöp atığı gerek biyolojik atıklar bunu bize gösteriyor. Diğeri de balıkçılarımızın yapmış olduğu aşırı avlanma ve av tekniklerindeki hatalar karşımıza çıkıyor. Bu konuda da Tarım Bakanlığı her geçen gün yeni kanunlarla yeni uygulamalarla bunları gidermeye, düzeltmeye çalışıyor. Şu anda tezgâhlarda balık çeşitliliğini zamansal olarak iyi görsek te bana göre henüz daha bir iyileşme yok. Bunlarla ilgili veriler yaptığımız çalışmalardan karşımıza çıkacak. Aldığımız örnekler yaptığımız analizler bize bunu verecek" diye konuştu. Balık avı süresinin uzatılıp ya da kısaltılmasıyla ilgili yapılan spekülasyonlarla ilgili değerlendirmede bulunan Şahin, "Av yasağı uzatılsın veya kısaltılsın ya da şu tarihte başlasın şu tarihte bitsin diye ezbere söylemek çok yanlış. Bu sene için örnek verecek olursak, bu sene deniz suyu çok geç ısındı. Halen daha belli sıcaklık derecesinin altında şu anda. Bu da bizim yazın üreyen balık stokları için henüz daha üreme döngüsü başlamadı demek. Belki balıkların karnında havyar var ama bunu dökmüyor. Bunun en güzel tarafı bunu sahada takip etmek. Su sıcaklığı ile beraber balıkların üreme döngüsü zaten bizim av yasaklarımız üreme döngüsüyle alakalı bir yasak. Bu üreme döngüsünü Tarım Bakanlığı, üniversiteler beraber takip edip ne zaman uygun görürseler o zaman demesi lazım. Bu belki 15 gün geç olacak ama en azından tam bir veriye dayanarak, sahadaki çalışmaya dayanarak elde edilmiş, verilmiş bir karar olacaktır. Bence bu şekilde yürütülmeli" ifadelerini kullandı.

Kafesten kaçtılar ama oltadan kaçamadılar Video Galeri

Kafesten kaçtılar ama oltadan kaçamadılar

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesi açıklarında bulunan kafeslerden geçtiğimiz hafta başlayan somon hasadı sırasında kaçtıkları tahmin edilen ağırlığı 4-6 kg arasında değişen somonları tutmak için balıkçılar oltaları ile büyük çaba harcadılar. Trabzon'un Vakfıkebir ile Çarşıbaşı ilçeleri arasındaki sahil şeridi bugünlerde olta balıkçılarının uğrak yeri oldu. Bölgede açıkta bulunan somon kafeslerinde geçtiğimiz hafta somon hasadı başlarken, hasat sırasında kafesten veya tekneden denize kaçtığı tahmin edilen somonlar sahil şeridine akın etti. Bunu duyan olta balıkçıları sahile akın ederken, ağırlıkları 4-6 kg arasında değişen büyük somon balıkları balıkçıların yoğun ilgisini çekti. Somonları yakalamak için yoğun çaba sarf eden olta balıkçılarından Hüseyin Açıkgöz (44) gün boyu uğraşları sonrasında ağırlıkları 4-6 kg arasında değişen 10 somonu yakalamayı başardı. Açıkgöz, "Yıllardır bölgede dönem dönem somon kafeslerinin fırtınada parçalanmasından veya kafeslerden kaçan somonları tutarız ancak bu kadar büyük somonları hiç görmemiştik. Bir çok arkadaşımızın misinası koptu. Balıklar çok büyüktü ve bizleri çok uğraştırdı" dedi. Hüseyin Açıkgöz, tuttukları balıkların bazılarını fırınlara ekmek karşılığında verdiklerini, bazılarını ise arkadaşlarına dağıttığını sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.