Buğday Üretimi Haberleri - Son Dakika Buğday Üretimi Haber Güncel Gelişmeler

Küresel hububat üretiminde tüm zamanların rekoru bekleniyor

Uluslararası Hububat Konseyinin (IGC) temmuz raporuna göre, 2025/26 öneminde buğday üretiminin önceki sezona göre 8 milyon ton artışla 808 milyon tona çıkması bekleniyor. Mısır üretiminin de 48 milyon ton yükselişle 1 milyar 276 milyon tona ulaşmasının öngörüldüğü raporda, soya fasulyesinde ise 5 milyon tonluk artış tahmin ediliyor. Özellikle bol mısır ve buğday hasadının etkisiyle 2025/26 toplam tahıl üretiminin, yıllık bazda 60 milyon ton artışla tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2 milyar 276 milyon tona çıkması bekleniyor. Sezon sonu stoklarının, geçen sezona göre değişmeden 582 milyon ton seviyesinde olacağı tahmin edilirken, büyük ihracatçılar olan ABD, Ukrayna, Rusya, Arjantin, Avustralya, Kanada ve Kazakistan'daki stokların yüzde 9 artışla 140 milyon ton olması öngörülüyor. Dünya tahıl ticaretinin, özellikle Asya'ya yapılan sevkiyatlardaki artışla yüzde 2 yükselerek 430 bin tona ulaşması bekleniyor. Küresel pirinç üretiminin 3 milyon ton artarak 544 milyon tona, tüketiminin ise 7 milyon tonluk yükselişle 541 milyon tona çıkacağı öngörülen raporda, Hindistan'daki kazanımların da etkisiyle dönem sonu küresel stokların rekor seviye olan 60 milyon tona gelmesi tahmin ediliyor.

Türkiye'nin tahıl ambarında hasat başladı, çiftçinin yüzü güldü

Türkiye'nin yüzölçümü bakımından en büyük ikinci ili olan Sivas'ta hububat hasadı başladı. İklim şartları gereği en geç hasadın yapıldığı kentte biçerdöverler tarlalara girerek buğday ve arpa hasadına başladı. Önceki yıllarda Cumhuriyet tarihi rekorları kıran Sivas'ta çiftçilerin bu yılki beklentisi de oldukça yüksek. Üreticilerin bir yıllık emeğin karşılığını almaya başladığını ifade eden Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, "Sivas bu sene hem buğdayda hem arpada hem de yem bitkilerinde Türkiye'nin yüzünü güldürecek" dedi. "İnşallah çiftçimizin emekleri boşa çıkmaz" Çiftçilerin iklim değişikliğine bağlı kuraklıkla mücadele ettiğini ifade eden Çetindağ, "Tüm zorluklara, iklim değişikliklerine, kuraklığa ve soğuk vurmalarına karşı, çiftçimiz canla başla çalışarak bugünkü hasat durumuna ulaştı. Sivas, diğer illerle kıyasladığımızda biraz daha şanslı. Güneydoğu ve İç Anadolu'nun bazı bölgelerinde aşırı kuraklıktan dolayı istenilen verim elde edilemedi. Ancak Sivas'ta bu durum daha az yaşandı. Şu anda ilk hasadımız arpa hasadı ve arkasından buğday hasatları da başladı ve verimimiz gayet iyi. Bu hasadımız inşallah bereketli olur. Görünüşe göre verimimiz iyi. Bazı yörelerde, tarla bazında farklılıklar olsa da genel olarak baktığımızda Sivas, bu sene buğday ve arpa hasadında diğer illerimize göre çok daha iyi durumda ve verimimiz oldukça yüksek. İnşallah çiftçimizin emekleri boşa çıkmaz" ifadelerini kullandı. "Sivas, Türkiye'nin yüzünü güldürecek" Rakımı nedeniyle Türkiye'nin en geç hasadının başladığı kentte verimin yüksek olduğunu ifade eden Çetindağ, "Hasadımızı sağ salim tamamlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için Sivas çiftçisi elinden gelenin en iyisini yapıyor. Geçen sene hasat 15 gün erken başlamıştı. Bu sene ise hasat daha yeni başladı. Kuraklık, soğuk havalar ve geç ısınan hava nedeniyle hasat gecikti. Birden bire aşırı sıcaklıklar başladı. Artık çiftçilerimizin iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Ülke genelinde hepimiz hem kuraklığı hem de iklim değişikliğini yaşıyoruz. Her yıl artarak devam eden bu sıkıntılara karşı tedbirler alınmalı ve yön çizilmeli. Ama Sivas bu sene hem buğdayda hem arpada hem de yem bitkilerinde Türkiye'nin yüzünü güldürecek. İnşallah hasadımızı başarılı bir şekilde ve sağ salim tamamlayacağız. Yaklaşık bir ay sürecek olan bu hasat dönemi boyunca yoğun bir çalışma devam edecek" şeklinde konuştu. "Bu yıl inşallah çiftçimizin yüzü gülecek" Çetindağ, "Sivas, tarımda en büyük illerden biridir, tarım ve hayvancılık şehridir. Bu yıl da buğdayda en yüksek rekoltenin, arpa ve buğdayda Sivas'ta olacağını tahmin ediyoruz. Konya büyük sıkıntılar yaşadı. Biz, o illere göre biraz daha şanslıyız. Amacımız, çiftçimizin sahiplenilmesi ve ürünlerinin değerinde alınmasıdır. Çiftçimiz bu kadar emek verip sıkıntı çekerken emeğinin karşılığını alamazsa bu ciddi bir sorun olur. Bu yıl inşallah Sivas'ımızın ve çiftçimizin yüzü gülecek. Girdilerin, motorinin ve gübre fiyatlarının, buğday fiyatlarının yükseldiği oranda artırılması şarttır. Girdi fiyatlarının aşırı yüksek olması verimi de etkiliyor. Bu hasadın ülkemize, vatanımıza, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Çiftçilerimize bol kazançlar diliyorum. İnşallah güzel bir iklim geçiririz ve güzel bir hasat yapmış oluruz" ifadelerine yer verdi.

Çorum'da 80 dönümlük buğday tarlasında hasat başladı

Çorum Belediyesi'nin ihtiyaç sahibi ailelere yönelik başlattığı tarımsal üretim çalışmaları bu yıl da devam ediyor. Belediye, Konaklı köyü yakınlarında bulunan 80 dönümlük atıl arazide bu yıl buğday ekimi gerçekleştirdi. Hasadı yapılan buğdaylardan elde edilecek un, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'ne kayıtlı ailelere ulaştırılacak. Çorum Belediyesi, üretim odaklı sosyal belediyecilik anlayışıyla tarım alanında da çalışmalarına devam ediyor. "Belediyenin tarlasından ihtiyaç sahibinin sofrasına" sloganıyla hayata geçirilen proje kapsamında, geçtiğimiz yıl aynı arazide ayçiçeği ekilmiş ve elde edilen 4 ton ayçiçeği yağı 2 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaştırılmıştı. Bu yıl buğday ekilen alanda hasat tamamlandı. Elde edilecek unlar, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'ne kayıtlı ihtiyaç sahibi ailelere 10 kilogramlık paketler halinde dağıtılacak. "Atıl araziler değerlendiriliyor" Hasatla ilgili açıklamalarda bulunan Belediye Başkan Yardımcısı Lemzi Çöplü, "Atıl arazilerin tarıma kazandırılması amacıyla Konaklı Terfi İstasyonu yanındaki 80 dönümlük arazimizde üretmeye ve ekonomiye katkı sağlamaya bu yıl da devam ediyoruz. Bu sosyal üretim modeli sayesinde atıl araziler değerlendirilirken, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza da doğrudan destek sağlanıyor. Geçtiğimiz yıl aynı alanda ayçiçeği üretmiş ve elde edilen 4 ton ayçiçeği yağını 2 bin ailemize ulaştırmıştık. Bu yıl da buğday ektik ve şimdi hasadını yapıyoruz. Elde edeceğimiz unları Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüze kayıtlı ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştıracağız" dedi.

Buğdayın atası ‘siyez'de hasat dönemi başladı

İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada ham ve işlenmiş ürün olarak talep görmeye devam ediyor. Bölgede "kabulca" veya "kaplıca" olarak da adlandırılan siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70'i bulgur olarak değerlendirilirken, geri kalanı un ve yem üretiminde kullanılıyor. İlaçsız ve gübresiz yetişebilen nadir tahıllardan biri olan ve buğdayın atası kabul edilen siyez, son yıllarda yurt dışında da yoğun talep görüyor. Hasadı biçerdöverlerle yapılan siyez, özellikle yerli ve organik tarıma ilgi duyan tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Üretici çiftçiler bu yılki rekolteden memnun olduklarını belirtti. Siyez üretimi yapan çiftçi Sabahattin Ciğerci, "Siyez hasadına başladık. İnşallah bu yıl bereketli ve verimli geçer. Hasadın ardından ürünümüzü işleyerek tüm Türkiye'ye satışını gerçekleştireceğiz" dedi. Bir diğer üretici Yasin Ciğerci ise, "Allah nasip etti, bugün siyez buğdayımızın hasadını yapıyoruz. Bu yıl verimli bir sezon oldu. Geçtiğimiz yıl ekim ayında buğdayımızı toprakla buluşturduk. Süreç içinde büyümesini düzenli olarak takip ettik. Olgunlaşmasının ardından şimdi hasadını yapıyoruz. Taş değirmende işleyip katma değerli ürünlere dönüştürecek ve Türkiye'nin dört bir yanına göndereceğiz" şeklinde konuştu. Ciğerci, "Siyez, çiftçiler için çok değerli çünkü 12 bin yıllık geçmişiyle bugüne kadar genetiği bozulmadan ulaşmış bir ata tohumu. Bizler de İhsangazi'de bu geleneği sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

ABD Tarım Bakanlığı Türkiye buğday üretimini 16,3 milyon ton bekliyor

Dış Tarım Servisinin "Tahıl ve Yem" raporunda, yetiştirme sezonu boyunca devam eden kurak hava şartları nedeniyle Türkiye'nin 2025/26 üretim yılı buğday üretimi bir önceki yıla göre yüzde 15 düşüşle yaklaşık 16,3 milyon ton olarak tahminlendi. Üretimin kuraklık hasarının boyutuna bağlı olarak daha da düşebileceği aktarılan raporda, Orta ve Güneydoğu Anadolu'nun başlıca buğday yetiştirme bölgelerinde yetersiz yağış, normalden yüksek kış sıcaklıkları ve kuraklığın, buğday tarlalarında verimi geçen yıla göre yüzde 15-30 oranında düşürmesinin beklendiği aktarıldı. Kurak bir kış mevsiminin ardından çiftçiler yağışlı bir bahar umudu beslediği belirtilen raporda, "Bahar yağışları da yetersizdi. Türkiye'deki buğday üretiminin büyük bir kısmı kuru tarımla yapıldığından ve tamamen yağışa bağlı olduğundan, yağış eksikliği buğday verimi ve genel üretim hacimleri üzerinde ani ve olumsuz bir etkiye sahip" ifadesi kullanıldı. 2025/26 sezonu buğday tüketiminin ise 19,4 milyon ton olarak tahmin edildiği raporda, buğday ithalat tahmini ise yaklaşık 10,3 milyon ton olarak belirtildi. İthal edilen buğdayın büyük bir kısmının Türk un ve makarna ihracatçıları tarafından kullanılacağı, geri kalanı ise iç pazar için un ve çeşitli buğday bazlı ürünlerin üretiminde değerlendirileceği bildirilen raporda, ithalat kısıtlamaları nedeniyle Türkiye'nin bu sezon ithalatının önceki döneme göre 3,2 milyon ton azalmasının beklendiği vurgulandı. Türkiye'nin buğday ihracatının ise önceki sezona göre değişmeden 7 milyon ton olarak gerçekleşmesi ve bu tahmini miktarın daha büyük bir kısmının un olmasının öngörüldüğü kaydedildi. TÜİK'in bu yıla ilişkin 1. bitkisel üretim tahminine göre ise tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında azalarak yaklaşık 37,4 milyon ton olacağı tahmin edildi. Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin yüzde 5,8 oranında azalarak 19,6 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 8,0 oranında düşerek yaklaşık olarak 7,5 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 5,5 oranında azalarak 243 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 23,1 oranında düşerek 300 bin ton, mısır üretiminin ise yüzde 4,9 artarak 8,5 milyon ton olacağı öngörüldü.

Hasatta hem kuraklık hem yangın riski: Çiftçiye çifte uyarı

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biri olan Ankara’da buğday hasadı devam ediyor. Bu yıl verimin beklenenden az olması öngörülüyor. Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biri olan Ankara’da buğday hasadı hummalı şekilde devam ediyor. Başkent genelinde birçok ilçede çiftçiler sabahın erken saatlerinden itibaren tarlalara inerek biçerdöverlerle bu yılın ürününü toplamaya çalışıyor. Ancak hasat çalışmaları bu yıl çiftçilerin yüzünü yeterince güldürmedi. Tarım alanlarında yapılan gözlemler ve uzman değerlendirmelerine göre, bu yıl buğday verimi iklimsel şartlar nedeniyle beklenenin altında kaldı. Kuraklık, düzensiz yağışlar ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyen iklim değişiklikleri, verim kaybının başlıca sebepleri arasında yer aldı. Çiftçiler, hem üretim maliyetlerinin artmasından hem de rekoltedeki düşüşten dolayı zor bir sezon geçiriyor. Ziraat Mühendisi Kerem Güler ve çiftçiler İhlas Haber Ajansı muhabirine hasat sezonu üzerine genel değerlendirmede bulundu. "Don ve samyelinin çok zararı oldu" Meslekte 15 yılı devirdiğini belirten Mühendis Güler, yağışların geç gelmesi ve kar yağışının yetersiz olması nedeniyle toprağın suya doymadığını belirterek, "İki sefer don, bir sefer de samyeli denir, sıcak esen rüzgarın çok zararı oldu. Tarlaya baktığımızda 700-750 kilogramları beklediğimiz yerlerde biz 450-500’lere düşüyoruz. Az su isteyen bitkilerin tercih edilmeli. Damlama sistemine geçilerek su tasarrufu sağlanması şu an en başta aldığımız tedbirler" diye konuştu. "Bir kıvılcım bir araziyi yakmaya yetiyor" Yangınlara karşı çiftçilere uyarıda bulunan Güler, "Bir kıvılcım bir araziyi yakmaya yetiyor. Özellikle sigara izmaritlerine karşı dikkatli olunmalı" ifadelerini kullandı. "400 kilogram verirken, şimdi 200-250 kilogramı geçmiyor verim" Yeni hasat sezonu ile ilgili konuşan çiftçi Tayfun Temizsoy, "2025 hasat sezonumuz başladı. Bu sene biraz verimim düşük tabii. Dondan dolayı ve yağışların geç olmasından dolayı düşük. Burası geçen yıl nadasa bırakılan yıldı, boştu. Önce ki sezonda burası 400 kilogram verirken, şimdi 200-250 kilogramı geçmiyor verimi. Allah bereket versin yine de. Bir umut devam ediyoruz. Fiyatlar ortalama, geçen yıl ki fiyatlarla hemen hemen aynı diyelim" şeklinde konuştu. Ankara genelinde devam eden hasat çalışmalarının önümüzdeki haftalarda tamamlanması bekleniyor. Verim düşüklüğü ve kuraklık, çiftçilerin gelecek sezon için yeni önlemler ve alternatif ürün planlamalarını da gündeme getirdi.

Kütahya’da 3 bin 105 dekar alana ekilen buğdaylar kontrol edildi

Kütahya’nın Altıntaş, Aslanapa ve merkez ilçeleri köylerinde 3 bin 105 dekar alanda ekimi yapılan Çeşit 1252, Müfitbey, Nacibey ve Ahmetağa cinsi buğdayların tarla kontrollerinin tamamladığı bildirildi. Kaliteli üretim ve güçlü tarım için Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü, Kütahya Pancar Ekicileri Kooperatifi ve Era Grup iş birliğiyle Altıntaş, Aslanapa ve merkez ilçeleri köylerinde 3 bin 105 dekar alanda ekimi yapılan Çeşit 1252, Müfitbey, Nacibey ve Ahmetağa buğdaylarının tarla kontrolleri tamamlandı.

Silivri'de kanola ve buğday hasadı başladı

İstanbul'un Silivri ilçesi Gazitepe Mahallesi'nde buğday ve kanola hasadı başladı. Hasat öncesi düzenlenen törene İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Parıldar, Silivri'nin sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin de tarımsal üretimde öne çıkan ilçelerinden biri olduğunu belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın üretim planlaması vizyonu doğrultusunda İstanbul'da sürdürülebilir ve stratejik bir üretim modelini hakim kıldıklarını belirten Parıldar, "İlimizde üretim planlamasına dahil edilen buğday, arpa, ayçiçeği, kanola, nohut, kuru fasulye ve yem bitkilerine ait toplam ekiliş alanı 675.828 dekardır. Bu alan, İstanbul'daki toplam işlenen tarım alanı olan 746.139 dekarın yüzde 90,5'ine karşılık gelmektedir. Bu oranın Silivri'de yüzde 96,7 gibi son derece yüksek bir seviyeye ulaştığını gururla ifade ediyorum" dedi. 2024 yılı itibarıyla İstanbul'da 308.967 dekarlık alanda 135.753 ton buğday üretimi yapıldığını belirten Parıldar, bunun yüzde 59'unun, yani yaklaşık 80 bin tonunun Silivri'den sağlandığını açıkladı. Kanola özelinde ise İstanbul'un toplam üretiminin yüzde 75'ini karşılayan Silivri'nin 5 bin 600 tonluk üretimiyle bu alanda da lider olduğunu söyledi. Parıldar, "2025 yılı için kanola ekim alanının İstanbul genelinde yüzde 90 artarak 40.907 dekara ulaşması bekleniyor. Bu artış, çiftçimizin gösterdiği ilginin ve sahadaki emeğin bir yansımasıdır" dedi. İstanbul'un yüzölçümünün yüzde 16'sını oluşturan yaklaşık 868.850 dekarlık tarım alanının 390.377 dekarının Silivri'de olduğunu belirten Parıldar, ilçenin İstanbul'daki tarla bitkileri üretiminin yüzde 60'ından fazlasını tek başına karşıladığını ifade etti. Tarım destekleri konusuna da değinen Parıldar, "2024 yılı içinde İstanbul genelinde çiftçilerimize toplam 470,5 milyon TL tarımsal destek ödemesi yaptık. Bu tutarın 263,4 milyon TL'si yalnızca Silivri'deki üreticilerimize ulaştırıldı. Bu oran, İstanbul genelindeki tarımsal desteklerin yaklaşık yüzde 60'ına denk geliyor" diye konuştu. Anız yangınlarıyla mücadelede üreticilere önemli uyarılarda bulunan Parıldar, "Arnavutköy'de iki anız yangınında 237 dekar, Silivri'de ise yaklaşık 100 dekar alanda zarar oluştu. Bu tür olayların önüne geçebilmek için eğitim ve denetim faaliyetlerini artırdık. Üreticilerimize TARSİM sigortası yaptırmalarını önemle tavsiye ediyoruz. Doğal afetlere karşı alınabilecek en güçlü önlem bu sigorta sistemidir" dedi.

Bafra Ovası'nda hasat başladı: "Buğdaydan önce umutları biçiyoruz"

Sezonun ilk biçimi Barışköy Mahallesi’nde, üretici Bilal Arslan tarafından gerçekleştirildi. Hasadın başında konuşan Bilal Arslan, arpa ile buğdayın aynı anda biçilemediğini belirterek, "Önce arpa hasadı yapılır, yaklaşık 10 gün sonra buğday harmanı başlar" dedi. Barışköy Mahallesi üreticisi Arslan, yıllardır aynı arazide münavebe yapılmadan arpa ve buğday ekilmesinin toprağı yorduğunu ve verimin ciddi şekilde azaldığını vurguladı: "Geçmişte 600-700 kilo ürün aldığımız yerden bu yıl 400-500 kilo alabildik. Sulama imkanlarımız da sınırlı, bu da rekolteyi etkiliyor." TMO’nun arpa alım fiyatını 11 TL, buğdayı ise 13 TL olarak açıkladığını hatırlatan Arslan, hemen ardından mazot ve gübreye gelen zamların üreticiyi zora soktuğunu belirterek, "Bir yandan fiyat açıklanıyor, öte yandan mazota 12 lira zam geliyor. Gübre fiyatları da yüzde 50 arttı. Bu şartlarda üretici nasıl ayakta kalsın?" diye konuştu. Umut toprakta ama maliyetler ağır "Buğdaydan önce umutlarımızı biçiyoruz" diyen Bilal Arslan, bölgedeki üreticilerin dayanma gücünün her yıl biraz daha azaldığını ifade ederek yetkililere destek çağrısında bulundu.