TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Burak Kırkgöz

AGRONEWS - Burak Kırkgöz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Burak Kırkgöz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hububat ekiminde 'su tasarruflu ürün' tercih etme uyarısı Haber

Hububat ekiminde 'su tasarruflu ürün' tercih etme uyarısı

Hububat sezonunda kurak bir dönemin geride bırakıldığına dikkat çeken (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz yeni sezon hububat ekiminde çiftçiler 'su tasarruflu ürün' tercih edin uyarısında bulundu. Yüzölçümünün yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, 595 bin hektar alanda sulu tarım yapılıyor. Uzmanlar, beklenen yağış periyodunda kayma olduğunu, çiftçilerin ekim aşamasında bu durumu dikkate alması gerektiği uyarısında bulundu. "Bu şekilde bir sezon daha yaşanırsa bu sefer ciddi anlamda verim kayıpları yaşanabilir" Hububat sezonunda kurak bir dönemin geride bırakıldığına dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Konya bölgesinde geçtiğimiz son 3 yılda ciddi anlamda bir kuraklık yaşadık. Bu da tabii yer altı ve yer üstü sularımızda ciddi anlamda çekilmelere neden oldu. Önümüzdeki yıllarda nasıl olacağını bilemiyoruz ama böylesi bir yıl bir daha yaşanırsa sularımızda çok ciddi anlamda azalmalar söz konusu olacak. Çiftçilerimizin buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle suyu ve sulama periyotlarını göz önünde bulundurarak ürün desenlerine karar vermeleri gerekir. Önümüzdeki yıl inşallah bol yağışlı bir sezon geçiririz. Lakin bu şekilde bir sezon daha yaşanırsa bu sefer ciddi anlamda verim kayıpları yaşanabilir" dedi. "Yeşil mahsul ürünlerinin alanlarını biraz daha daraltmalarını bu dönemlerde çiftçilerimize tavsiye ediyoruz" Su tüketimi noktasında tasarruf uyarısında bulunan Kırkgöz, "Özellikle hububat ürünlerine çiftçilerimizin biraz daha ağırlık vermelerini, yeşil mahsul ürünlerinin alanlarını biraz daha daraltmalarını bu dönemlerde tavsiye ediyoruz. Suyu çok tüketen ürünlerin maliyetlerinin de yüksek olduğunu bunun yanında karlılıklarının da yüksek olduğunu biliyoruz. Çiftçilerimizin birim alandan daha yüksek para kazanmak için yeşil mahsule yönlendiğini de biliyoruz. Özellikle bu yıl yağlık ayçiçeği ve çerezlik ayçiçeği fiyatlarının iyi olması çiftçilerimizi önümüzdeki yıl ayçiçeği ekilişine yönlendirecek gibi gözüküyor. Tabii ayçiçek ürünü suyu diğer yeşil mahsullere göre daha az tüketen bir ürün. Biz de o konuda çiftçilerimizi destekliyoruz. Özellikle mısır ekiliş alanlarını biraz daraltmalarını bunun yanında hububat alanlarını artırmalarını tavsiye ediyoruz" şeklinde konuştu. "Hububatlarını yağışları bekleyerek ekilişlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz" Yeni hububat sezonu için ekim işlemlerinin başlayacağına dikkat çeken Kırkgöz, "Önümüzdeki süreçte hububat ekilişleri başlayacak. Çiftçilerimizin çok fazla acele etmelerini tavsiye etmiyoruz. Özellikle ekim ayı sonu, kasım ayının ortalarına doğru yağışları bekleyerek hububat ekimlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çiftçilerimizin burada meteorolojinin verilerini sürekli takip etmeleri lazım, bizler de ziraat mühendisleri olarak dönemsel sahada çiftçilerimize bu gerekli uyarıları yapacağız. Sahada çalışan meslektaşlarımız bu konularda kendilerini geliştirdi ve gerekli tecrübeleri kazandılar. Önümüzdeki yıl inşallah bol bereketli bir sezon olur. Ekim yaparken de çiftçilerimizin çok fazla derin ekimden kaçınmalarını ve çok fazla ‘yüzlek ekim' dediğimiz sığ ekimlerden de kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Toprak hazırlığı çok önemli. Tohum yatağı dediğimiz tohumun ekildiği bölümdeki hazırlık çok önemli. Toprak hazırlığını iyi yaptıktan sonra ürün grubuna göre dengeli bir şekilde ekim yapmalarını çiftçilerimize tavsiye ediyoruz. Özellikle hububatlarda da yağışlara dikkat edilmesini öneriyoruz. Toprak hazırlığında pullukla sürüm Konya bölgesinde yaygın olarak kullanılan bir alet ekipman. Burada da çiftçilerimizin topraktaki havalanmayı arttırmak amacıyla pullukla sürümü gerçekleştiriyor. Çok fazla derin sürümden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Sürdükten sonra da çıkan kesekleri yağışlardan sonra kültüvatörlerle düzenleyip daha az kesekli bir tarla hazırlamalarını da öneriyoruz" diye konuştu.

Ayçiçek yağındaki verimle yağ fiyatları olumlu etkilenecek Haber

Ayçiçek yağındaki verimle yağ fiyatları olumlu etkilenecek

Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya, hasat sezonunda yaklaşık 6 milyon ton tahıl üretimiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Ayçiçeği ekimine çiftçilerin her geçen yıl daha fazla rağbet gösterdiği Konya Ovası, Türkiye'deki ayçiçek yağı üretiminin 200 bin tonluk kısmını karşılamaya başladı. "Vatandaşlarımız herhangi bir tereddüde olmasını gerektirecek bir sıkıntımız yok" Kurak geçen üretim sezonuna rağmen ayçiçeğinin sulu tarımla yetiştirilmesinden kaynaklı büyük bir sorunun olmadığına dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Türkiye'de toplam yağ üretimi 1 milyon 850 bin ton civarında. Bunun da yaklaşık olarak 200 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim gerçekleşiyor. Bu da çok ciddi bir üretim miktarı. Konya bölgesi ayçiçek yağı üretiminde gerek yağ fabrikaları olsun, gerekse bunun tarımı olsun ciddi bir potansiyel sağlıyor. Konya bölgesindeki üretilen yağlarda şu an için herhangi bir sıkıntının oluşacağını düşünmüyoruz. Konya bölgesinde yetiştirilen ayçiçekler ağırlıklı olarak sulu alanlarda yetiştirildiği için, çok da hububat kadar rekolte kaybının olacağını tahmin etmiyoruz. İnşallah herhangi bir sıkıntı yaşamayız ama şunu söyleyebiliriz; üretilen ayçiçeklerindeki yağ oranları çok üst düzeyde kaliteli bir şekilde gerçekleşiyor. Vatandaşlarımızın herhangi bir tereddüde ve sıkıntıya girmelerini gerektirecek bir durum yok şu anda. İnşallah önümüzdeki dönemlerde ayçiçek hasatlarıyla beraber bu yağ fiyatlarına da olumlu bir şekilde yansır" dedi. "Sulu bölgelerimizde ayçiçek üretimiyle alakalı herhangi bir problemimiz yok" Konya bölgesi, yağlık ayçiçek üretiminde yaklaşık 600 bin dekar civarında bir üretim alanıan asahip olduğunu anlatan Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "İklimin kurak gitmesi, yağışların azalması, hububat üretiminde olduğu gibi yeşil mahsul dediğimiz, mısır, ayçiçek, şeker pancarı gibi ürünlerde de bir takım verim düşüklüklerine neden olacağını tahmin ediyoruz. Sulu bölgelerimizde ayçiçek üretimiyle alakalı herhangi bir problemimiz yok. Rekoltelerimizde bir problem olacağını düşünmüyoruz. Yalnız kıraç alanlarda ekilen bazı bölgelerimizde kıraç alanlarda ekilen ayçiçeklerde birtakım rekolte düşüklükleri olabilir. Burada çiftçilerimizin elinden geldiği kadar yaptığı uygulamalar da olsa tabii iklimin bunda çok büyük etkeni oluyor. İklim yağış olmayınca, kurak gidince maalesef ürünlerin rekoltelerinde de düşüşler yaşanabiliyor" şeklinde konuştu. "Ülkemizdeki yetiştirilen ayçiçekler tüketime yetecek seviyede" Herhangi bir kayıp oluşması durumunda Bakanlığın destekleme yapabileceğini dikkat çeken Kırkgöz, "Bu yıl bakanlığımız muhtemelen rekolte kaybı yaşanan ürünlerde ve çiftçilerin maliyetlerini kurtaramayacakları seviyede fiyat oluşması durumunda ekstra desteklemelere de girecek. Burada ayçiçek de bu şekilde bir desteklemenin yapılacağını düşünüyoruz. Bakanlığımızın bu konuda bir çalışma yürüttüğünü de biliyoruz. Bu son tüketiciye giden üründeki fiyatı çok etkileyeceğini düşünmüyoruz. Çünkü çiftçilerimizin maliyetin altında kalan üretimlerde bakanlığımızın yaptığı ekstra destekleme çiftçilerimizin maddi açıdan kurtaracak seviyeye ulaşmasına neden oluyor. Bu da son tüketiciye giden ayçiçek yağındaki fiyatı arttıracağını çok da düşünmüyoruz. Çünkü ülkemizdeki yetiştirilen ayçiçekler tüketime yetecek seviyede. Hatta dönem dönem ihracata da ayçiçek yağı gönderdiğimiz oluyor. Böylesi dönemlerde birtakım söylentiler çıkartılarak bazı kişilerin haksız kazanç sağlamasına neden olmakta. Şu anda ayçiçek hasatlarına çok az bir süre kalmış durumda. İlk önce Trakya bölgesindeki ayçiçekler hasat edilecek. Muhtemelen oralarda da verim düşüklükleri yaşanabilir ama bu nihai ürün olan ayçiçek yağına çok fazla etkileyeceğini düşünmüyoruz" diye konuştu.

Konya Ovası’nda Hasat Düşük Verimle Başladı Video Galeri

Konya Ovası’nda Hasat Düşük Verimle Başladı

Tahıl ambarı Konya Ovasında hububatta ilk olarak başlayan arpa hasadı devam ediyor. Arpanın ardından buğday hasadının başlayacağını belirten uzmanlar, kuralık nedeniyle verimlerin rekoltede yüzde 30 kadar düşüş beklediklerini söyledi. Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında arpa hasadı başladı. 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, kuraklık nedeniyle verimde ciddi oranda düşüşler meydana geldi. Hububat hasadının başladığını, verimin oldukça düşük seviyelerde olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Ülkemizin buğday deposu, Konya Ovasında hasatlarımız başladı. İlk arpa hasatları oluyor bu dönemde. Kıraç bölgelerde hasat yoğun bir şekilde yapılmakta. Yavaş yavaş sulu alanlarda da arpa hasatları başladı. Arkasından da buğday hasatları gerçekleşecek. Tabii kıraç alanlardaki verimlerimiz yağışların düşük olması, özellikle kış yağışını hemen hemen hiç alamamamızdan kaynaklı olarak çok düşük, hatta biçerdöver girmeyen tarlalarımız mevcut maalesef" dedi. "Dekardan 150 kilo, hatta 70 kilo civarına kadar hasatlar gerçekleşmekte" Kıraç alanlardaki verimlerin oldukça dip seviyelerde olduğuna dikkat çeken Burak Kırkgöz, "Konya Ovasının yüzde 70'e yakını kıraç, yüzde 30'a yakını da sulu alandan oluşuyor. Hububat alanlarında bu da tabii bizim bölgemizin, ovamızda birtakım düşüklüklere de neden olmakta. Bu dönemde kıraç alanlardaki verimlerimiz oldukça düşük. Bazı kıraç tarlalarda dekarından 150 kilo, hatta 70 kilolar civarına kadar hasatlar gerçekleşmekte. Tabii sulu alanlarda sulama imkanı olan çiftçilerimizin biraz daha avantajı bulunuyor. Bu alanlarda da yaklaşık 550 - 600 kilo civarında hasat gerçekleşiyor. Tabii Konya Ovası büyük bir kısmı kıraç olduğu için de verimlerimiz oldukça düşük olacak gibi tahmin ediyoruz. Ortalama 2 milyon 200 bin ton civarında buğday rekoltemiz varken, bu yıl muhtemelen 1 milyon 800 bin ton civarında buğday rekoltesi çıkacak gibi gözüküyor. Yine rekoltesini de söylemek gerekirse arpa rekoltesinde de aynı oranda bir düşüş söz konusu olacak. 1 milyon ton üzerinde bir rekoltemiz vardı önceki yıllarda, bu yıl da 800 bin ton civarında veya 900 bin ton civarında bir arpa hasadının gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Hasatları gerçekleştiren çiftçilerimizin bir yıllık emeğinin karşılığı maalesef olmamakta, burada bakanlığımızın destekleme çalışmasını yoğun bir şekilde yapmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu. Sezonda geçerli hububat fiyatlarına değinen Kırkgöz, "Ürün fiyatları bu dönemde borsamızda yaklaşık olarak arpalar 11 buçuk lira, buğdaylarımız da 13 buçuk lira civarında bakanlığımızın açıkladığı fiyat doğrultusunda devam etmekte. Muhtemelen rekoltenin düşük olmasıyla birlikte arpa ve buğday fiyatlarında da yükselme bekliyoruz. Kapalı bir havza olan Konya Ovamızda kışın kar yağışını inşallah önümüzdeki yıl alırız. Eğer önümüzdeki yıl kar yağışını alamazsak bu önümüzdeki yılki mahsullerde de ciddi anlamda bir verim düşüklüğüne neden olacak" ifadelerini kullandı. "Seyahat halinde olanlar yol kenarlarında izmarit tarzında veya cam şişe gibi ürünleri kesinlikle dışarıya atmamaların Son olarak Başkan Burak Kırkgöz vatandaşlara seslenerek "Hasat bölgelerdeki yerlerde mahsullerin oldukça kuruduğunu da biliyoruz. Özellikle seyahat halinde olan insanların yol kenarlarında izmarit tarzında veya cam şişe gibi ürünleri kesinlikle dışarıya atmamalarını, özellikle arazinin yanından geçerken bu tarz yanıcı maddeleri kesinlikle araçlarından dışarıya atmamalarını da öneriyoruz. Çünkü çiftçimizin 1 yıllık emeği çok ciddi anlamda emekler harcayarak yetiştirdiği çok ciddi anlamda bedeller ödediği bu ürünleri bir anlık dalgınlıkla zayi edebiliyoruz. O yüzden buradan çiftçilerimizin dışında kent merkezinde yaşayan veya seyahat halinde olan vatandaşlarımızın bunlara dikkat etmesini de öneriyoruz" diye konuştu.

Konya’da zirai don erken ekilen pancarı ve meyve ağaçlarını vurdu Haber

Konya’da zirai don erken ekilen pancarı ve meyve ağaçlarını vurdu

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, zirai don nedeniyle özellikle pancar ve çiçeklenmiş meyve ağaçlarında büyük kayıplar yaşandığını bildirdi. Erken ekilen pancarlar tamamen zarar gördü Kırkgöz, Konya’da etkili olan zirai donun sıfırın altında eksi 14 dereceye kadar düşerek tarım ürünlerine büyük zarar verdiğini belirtti. Erken ekilen pancarların tamamının don nedeniyle yok olduğunu söyleyen Kırkgöz, "Üreticilerimizi erken ekim konusunda sürekli uyardık. Ne yazık ki uyarılarımıza rağmen erken ekim yapan çiftçilerimizin pancarları tamamen gitti" dedi. Kırkgöz, zarar gören tarlaların ziraat mühendisleri eşliğinde kontrol edilerek zaman kaybetmeden yeniden ekime hazırlanması gerektiğini vurguladı. İhracatlık kirazda büyük kayıp Meyve ağaçlarında da ciddi kayıplar olduğunu aktaran Kırkgöz, özellikle Akşehir ilçesinde çiçeklenme dönemindeki kiraz ağaçlarının büyük zarar gördüğünü ifade etti. Badem, erik, kayısı ve elma ağaçlarında da benzer şekilde hasar oluştu. Kırkgöz, "Sadece 4-5 saat süren don, neredeyse bütün meyveyi aldı götürdü. Birkaç gün sürseydi ağaçların gövdesi bile zarar görebilirdi" dedi. "Bu yaz meyve az ve pahalı olacak" Üreticilerin zirai dona karşı ateş yakma gibi geleneksel yöntemlerle önlem almaya çalıştığını ancak bu yılki soğukların olağanüstü boyutta olduğunu söyleyen Kırkgöz, "Eksi 14 dereceye karşı yapacak bir şey kalmadı. Bu yaz meyveyi hem az hem de pahalı tüketeceğiz gibi görünüyor" diye konuştu. Hububatta durum daha iyi Hububat ekimlerinde ise ciddi bir zarar gözlenmediğini belirten Kırkgöz, çiftçilerin çoğunun geç ekim yaptığı için donun etkisinin sınırlı kaldığını ifade etti. "Bazı yaprak yanmaları var ama bitki besleme ile telafi edilebilir" dedi. Kırkgöz, afetlerden etkilenen üreticilerin mutlaka desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Konya’da Kar Sevindirdi, Don Üzdü: Üreticilere Sigorta Uyarısı Haber

Konya’da Kar Sevindirdi, Don Üzdü: Üreticilere Sigorta Uyarısı

Don Meyve ve Sebzeyi Vurdu Konya’da dün başlayan kar yağışı gece saatlerinde dona döndü. Uzmanlar, geçen haftalardaki sıcak hava nedeniyle çiçek açan meyve ağaçları ve sebze ürünlerinin zarar gördüğünü belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, don sonrası meyve rekoltesinde düşüş yaşanabileceğini söyledi. "Mart ayına kadar mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle meyve ağaçları erken çiçeklendi. Ancak kar yağışı ve don, bu çiçeklerin zarar görmesine neden oldu. Üreticilerin şu an yapabileceği bir şey yok" dedi. Hububat Üreticisine Bereket Getirdi Kar yağışı hububat üreticisini sevindirirken, bölgede 35-40 santimetreye kadar kar yağdığı belirtildi. Kırkgöz, “Hububat alanlarında kar, su ihtiyacını karşılayarak verimi artıracak. Çiftçilerimiz bu durumu bayram sevinciyle karşıladı” ifadelerini kullandı. Üreticilere Sigorta Tavsiyesi Don olaylarına karşı üreticileri uyaran Kırkgöz, TARSİM tarım sigortasının önemine dikkat çekti: "Don olayına karşı çiftçilerin yapabileceği tek şey sigorta yaptırmak. Tarım Bakanlığı’nın da destekleri var, çiftçilerimizin kendilerini güvenceye alması gerekiyor." Üreticiler Endişeli Konya’da üreticiler de durumdan endişeli. Meyve satıcısı Mustafa Acar, "Ağaçlar geçen hafta uyandı, şimdi donacak. Allah’tan geldi, yapacak bir şey yok" dedi. Bahçe sahibi Ramazan Sarıaltın ise, “Meyve bu yıl pahalı olacak gibi görünüyor” diye konuştu. Ani hava değişimlerinin tarımı nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek.

Konya Ovası'nda Yağışlar Azaldı, Çiftçi Endişeli Haber

Konya Ovası'nda Yağışlar Azaldı, Çiftçi Endişeli

Yağış Azlığı Verimi Tehdit Ediyor Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda yağışların azalması çiftçiyi endişelendiriyor. Uzmanlar, geçen yıla oranla yağışlarda yüzde 33, uzun yıllar ortalamasına göre ise yüzde 43 düşüş yaşandığını belirtti. Tarımsal üretimde yaşanabilecek olası kayıplara dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya kapalı bir havza ve suya çok ihtiyacı var. Kar yağışının yetersiz kalması yer altı sularında ciddi çekilmeye yol açacak" dedi. Kar Yağışı Yetersiz, Obruk Riski Devam Ediyor Konya Ovası’nda hububat ekim döneminden bu yana yaklaşık 4 aydır bölgesel yağışlar görülse de uzmanlar, bunun yeterli olmadığını belirtiyor. Meteoroloji yetkilileri, Konya merkezinde kuvvetli yağış beklenmediğini ve özellikle Karaman-Mersin bağlantısında kar yağışı nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanabileceğini ifade etti. Çiftçiler Bakanlık Desteği Bekliyor Şu ana kadar hububat çıkışlarında büyük bir problem yaşanmadığını belirten Kırkgöz, ancak Nisan sonrası kritik sapa kalkma dönemindeki yağışların önemine dikkat çekti. Tarım Bakanlığı tarafından kurak dönemlerde ekstra destek sağlanabileceğini belirten Kırkgöz, "Çiftçilerimizin kıraç alanlarda yaptığı üretimler bakanlık tarafından desteklenmeli" dedi. Uzmanlar, çiftçilerin ekim öncesinde su kuyularını kontrol etmeleri gerektiğini vurgularken, sürdürülebilir tarım için desteklerin artırılması gerektiğini ifade ediyor.

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı Haber

Tarımda Kimyasal Kullanımı Konusunda Uzmanlardan Uyarı

KONYA (İHA) - Türkiye'nin tarımsal üretim merkezi Konya Ovası'nda, hububat üreticilerine pestisitlerin doğru ve bilinçli kullanımı konusunda uyarılar yapıldı. Uzmanlar, yanlış uygulamaların tarım ürünlerinin ihracatında sorunlara yol açabileceğini belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, pestisitlerin yanlış kullanımı nedeniyle tarım ürünlerinin gümrüklerde geri çevrildiğini ve aflatoksin gibi sorunların yanlış depolama koşullarından kaynaklandığını ifade etti. "Öncelikle aflatoksin kaynaklı ürünlerin pestisitlerle herhangi bir alakası yoktur. Gıda ürünlerinde saklama şartlarından kaynaklı problemler oluşmasından dolayı geri dönme söz konusu oluyor. Ürünlerin küflenmesinden kaynaklı geri dönmeler bunlar" diyen Kırkgöz, hasattan sonra uygun depolama ve taşıma koşullarının önemine dikkat çekti. PESTİSİT KULLANIMINDA BİLİNÇ ŞART Kırkgöz, tarımsal ilaçların zamanında ve doğru dozlarda kullanılması gerektiğini vurgulayarak, iklim değişikliğinin hastalık ve zararlı popülasyonlarının yayılma dönemlerini etkilediğini belirtti. Ayrıca, "Ziraat mühendisi meslektaşlarımız genelde arazilerde yaptığı çalışmalarda ilaçların yarılanma ömürlerine göre kullanım tavsiyelerini yapmakta. Tabii iklim değişikliğiyle beraber hastalıkların ve zararlıların da popülasyonları ve çıkma dönemlerinde de değişiklikler meydana geldi. Son günlerde hastalıkların biraz daha geç dönemlerde yaşanması, çiftçilerimizin ilaçları biraz daha geç, hasat tarihlerine yakın kullanmalarına neden oldu. Bu tarz sıkıntılar dönemsel olarak yaşanabiliyor. Tabii burada önemli olan bu konularda çiftçilerin bilinçlendirilmesi" diye ekledi. Çiftçilerin ziraat mühendisleriyle çalışarak bilinçlenmesi gerektiğini ve Tarım Bakanlığı'nın bu konuda eğitimler düzenlediğini dile getirdi. PESTİSİT KULLANIMI AZALIYOR Avrupa Birliği’nin imzaladığı Yeşil Mutabakat kapsamında pestisit kullanımını azaltma çalışmaları devam ederken, Türkiye'de de bu yönde adımlar atılıyor. Ancak pestisitler olmadan tarımsal üretimde ciddi verim kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çeken Kırkgöz, bu kimyasalların zamanında ve dengeli kullanıldığında sorun yaratmayacağını belirtti. Tarım ilacı satıcısı Süleyman Tokgöz ise, çiftçilere doğru dozajda ilaç önerdiklerini ve arazi kontrolleri yaparak ürünleri takip ettiklerini söyledi. Fazla kullanılan ilaçların sorunlara yol açabileceğini, ancak destekleyici ürünlerle bu zararların telafi edilebileceğini ifade etti.

Konya Ovasında Fare Zararı Alarm Veriyor Haber

Konya Ovasında Fare Zararı Alarm Veriyor

KONYA (İHA) - Konya Ovası, Türkiye'nin tahıl ambarı olarak biliniyor ve bölgede yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapılıyor. Uzmanlar, kurak geçen kış aylarında çiftçilerin fare zararı konusunda arazilerini düzenli kontrol etmeleri gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Konya'nın yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılırken, bu alanların yüzde 70'i kıraç, yüzde 30'u ise sulu alan şeklinde dağılıyor. Beklenen yağışların olmaması, çiftçilerin ürünlerini zararlı canlılardan koruma konusunda daha dikkatli olmasını gerektiriyor. "KAR YAĞIŞI EKSİKLİĞİ FARELERİN ARTIŞINA YOL AÇIYOR" Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, kuraklığın getirdiği olumsuzluklar hakkında, "Daha kar yağışı yeterli miktarda yağmadı. Bu da önümüzdeki yıl hububatların verimlerinde belli bir oranda düşüşe neden olabilir, lakin şu anda rekolteyle ilgili herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir. Çünkü kar yağışının az olduğu dönemlerde bu tarz zararlıların popülasyonlarında da artmalar meydana geliyor. Bundan sonraki dönemde eğer yağışlar bu şekilde az bir oranla devam ederse hastalık ve böcek zararı da fazla olur diye tahmin ediyoruz" dedi. Çiftçilerin bu dönemde arazi kontrollerini yapmak dışında bir şey yapamayacaklarını ekledi. DON RİSKİ VE EKİM TEKRARI GÜNDEMDE Kırkgöz, kıraç alanlarda ekim yapan çiftçilerin, yağışların düzensizliğinden kaynaklanan tohum kayıplarıyla karşılaşabileceğini belirtti. "Arazilerde çok fazla açıklık olursa bu dönemlerde o açıklıkları kapatmak için o bölgeleri tekrardan ekmeleri gerekebilir. Toprağın yüzeyi açık olduğundan arpa için bu dönemler biraz riskli. Gece donları çok yüksek olursa üşümeler de meydana gelebilir. Bunun için mutlaka bir ziraat mühendisiyle beraber çiftçilerimizin arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor" diye ekledi. Kırkgöz, yağışların artması durumunda bereketli bir sezon geçirme umutlarının olduğunu ifade etti. Kar ve nisan yağmurları iyi olursa rekolte açısından olumlu sonuçlar elde edileceğini belirtti. Ancak yağışların yetersiz kaldığı durumda, özellikle kıraç alanlarda verim düşüşü yaşanabileceği konusunda uyardı.

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı Haber

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı

Tarımda üretim kalitesinin yükseldiğine değinen Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, “Tohum ithalatı yapan bir ülkeyken, artık tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna yükseldik” dedi. Türkiye’nin tarım ambarı olarak bilinen Konya Ovası, Türkiye genelinde sertifikalı tohum üretiminin yüzde 25’ini karşılıyor. Türkiye’deki 1 milyon 500 bin ton sertifikalı tohum üretiminin 380 bin tonu Konya’da gerçekleştirildi. “380 bin ton civarında Konya yöresinde üretim yapılıyor” Türkiye’deki tohumculuğun büyük bir kısmının Konya yöresinde yapıldığını anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya bölgesi ülkemizde tohumculukta da birinci sırada yer alıyor. Yaklaşık olarak ülkemizde üretilen 1 milyon 500 bin ton civarındaki tohumun yüzde 25’i, 380 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim yapılıyor. Tabii Konya’daki tohumculuk faaliyetleri 2006 yılında çıkartılan 5553 nolu tohumculuk kanunuyla beraber ivme kazanarak ciddi bir artış gösterdi. Bu yasanın çıkmasıyla beraber ülkemizde tohumculuk faaliyeti, biraz daha gelişmeye başladı. Önceki dönemlerde tabii yurt dışından tohum ithalatı yapan bir ülkeydik, artık tohum ihracatı yapan bir ülke durumuna yükseldik. Bakanlığımız özellikle tohumculukla ilgili çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ülkemizdeki tohumculuğun biraz daha ilerlemesi, artık tamamen yurt dışı odaklı çalışmaların başlatılması gerekiyordu. Geçtiğimiz yıllarda bunlar da gerçekleşti. Artık çok ciddi anlamda yurt dışına tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna geldik” dedi. “Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi” Bu yıl açıklanan sertifikalı tohum kullanım desteğinin beklentileri karşıladığının altını çizen Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Desteklemeler çiftçilerimiz tarafından ve firmalar tarafından olumlu karşılandı. Tohumlarında yaklaşık olarak 122 lira dekarına destek verilecek. Yani kilo bazında 5.3 liraya denk geliyor. Bu yılki tohum satış fiyatlarına bakıldığı zaman 5.3 liralık bakanlığımız tarafından verilecek olan destek ciddi anlamda tohum satışını da etkiliyor. Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi. Özellikle hububat alanlarında çiftçilerimizin sertifikalı tohuma yönelmesini ve tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Şu an ülkemizdeki tohumculuk faaliyeti yürüten firmalar ülkemizde bütün alanları ekecek kadar tohum üretebilirler. Tabii bunun satışıyla alakalı ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Artık çiftçilerimizin de bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum. Sertifikalı tohum kullanıldığında birim alandaki maliyetlerimiz de düşüyor. Şöyle ki sertifikasız tohum kullanımında hastalık ve zararlıların daha yoğun bir şekilde görüldüğü ve birim alandaki verim kayıpları da üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohum bazen çiftçilerimiz tarafından yüksek maliyetli bulunabiliyor. Ama çiftçilerimiz sertifikasız tohum kullanırsa daha sonrasında yapılacak bu maliyetler üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohumun da üzerine çıkıyor” ifadelerini kullandı. Sertifikalı tohum üreticiliğinin büyük emekler karşılığında yapıldığına dikkat çeken Kırkgöz, “Sertifikalı tohum üreten firmalarımız anaç tohumlarını tarlaya ektikleri günden itibaren sık sık tarla kontrolleri yaparak tarlalardaki yabancı maddelerin temizliği ve tarlalardaki hastalık kontrollerini, bütün kontrolleri yapıyor. Bunlar tabii emek isteyen meseleler, zaman isteyen meseleler, yaklaşık olarak 8-9 aylık bir süreç sertifikalı tohumluğun üretim süreci. Sözleşmeli üretim modelinde çiftçilerimizle sözleşme yaparak bu üretimleri gerçekleştirip daha sonrasında bu alanlardan hasat ettiğimiz tohumları işleme tesislerinde sertifikalı tohumluk vasfını sağlayacak şekilde temizlikleri ve içerisindeki atık maddelerden veya yabancı maddelerden arındırarak temiz bir tohum elde ediliyor. Daha sonrasında tohumlar ilaçlanarak paketlenip sertifikalandırılıyor” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.