TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bursa

AGRONEWS - Bursa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zonguldak'ta kurduğu armut bahçesinden 80 tonluk hasat bekliyor Haber

Zonguldak'ta kurduğu armut bahçesinden 80 tonluk hasat bekliyor

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) madenci olarak çalışan üç çocuk babası Hasan Girgin, emekli olduktan sonra başladığı armut yetiştiriciliğiyle bölgedeki tarımsal üretime öncülük ediyor. 23 yıl önce emekli olan 66 yaşındaki Girgin, Bursa'da çıktığı bir gezide gördüğü meyve bahçelerinden etkilenerek Çaycuma ilçesine bağlı Aşağı Kayıkçılar köyünde kendi bahçesini kurdu. 2005 yılında 4 bin 500 metrekarelik arazisine deveci armudu fidanları diken Girgin, ilk yıllarda yeterli verimi alamasa da üretimden vazgeçmedi. Yıllar içinde deneyim kazanarak armut yetiştiriciliğini sürdüren Girgin, bu sezon 80 tona yakın ürün elde etmeyi bekliyor. "Beş sene bekledik ama sonunda oldu" Üretime başladığı süreci anlatan Hasan Girgin, şunları söyledi: "Emekli olduktan sonra Bursa'yı gezmeye gittik Ziraat Odası'ndan beraber. Burada bahçeyi gördüm. Dedim ki bütün bankalara borcum olsun böyle bahçem olsun. Diğer kişiler dönerken ben orada kaldım. Fidan siparişlerini verdim. Hemen aynı sene dikmeye başladım. Allah'a şükürler olsun. Beş sene bekledik. Bunların ben dikimini keçi gübresi ile yaptım. Ağaçlar daha çabuk gelişti." Bahçesinin bakımını ihmal etmediğini ve budama işini dahi dışarıdan uzman ekiplerle yürüttüğünü dile getiren Girgin, "Bu ağaçları budamak için ekip Bursa'dan geliyor. Oradan ekip edindik. Sürekli aynı ekiple çalışıyoruz. Ekip değiştirdiğimde bahçe randıman vermez. Herkes kendi bildiği dalı keser" dedi. Köydeki üreticilere de öncülük etti Girgin, kurduğu bahçenin planlamasını bizzat yaptığını belirterek, şöyle devam etti: "Bunun projesini kendim yaptım. Bir gün çektim ipleri, hoşuma gitmedi. Söktüm tekrar, bir gün sonra yine çizdim. Enini boyunu ölçtük ondan sonra diktik, güzel göstersin diye. Cenab-ı Allah da verdi. Bakımı yine yaptık. Sürekli bakım yapıyorum. Bakım yapmazsa zaten ağaçlara hastalık girer. Seyretme güzel olursa 60'da kalırsın. Bu yıl 80 ton armut hasadı bekliyoruz nasip olursa. Zonguldak çevresine satıyoruz." Bahçesini kurduktan sonra çevresindekileri de üretime teşvik ettiğini vurgulayan Girgin, "Ben diktikten sonra vatandaşlara dedim ki boş delikanlılar. Dedim ki oğlum babanızın cebine bakmayın para versin diye. Ben size yardımcı olurum her konuda. Siz de dikin dedim. Örnek olarak diktim. Onlara da söyledim. Onlar da dikmeye başladılar. Yani böyle üretimler çoğaldı. Aşağı yukarı bizim 300 tona yakın deveci armudu toplanıyor" ifadelerini kullandı. "Aile şirketi gibi çalışıyoruz, ama arazi yok" Armut üretimini artırmak istediğini ancak arazi sıkıntısı yaşadığını dile getiren Girgin, "İşte sıkıntı kaliteli üretmek. Üretemezsen malın çöp oluyor. Azimle devam ediyoruz. Ömrümüz yettiğince Allah sağlık verince çocukla beraber yapıyoruz. Ben ilaçlama benim, çevre temizliği onu, aile şirketi gibi çalışıyorum. Arazi arıyorum, arazi bulamıyorum. Çoğaltacağım. 20 dönüm arıyorum, arazi yok. Kamuda da yok. Araziler hep parçalı" dedi. Girgin'in örnek girişimi, Kayıkçılar köyünde meyve üretiminin artmasına katkı sağlarken, bölgedeki genç üreticilere de ilham kaynağı oldu. Girgin, bu sayede bölgeden 300 tona yakın armudun Zonguldak bölgesinin yanı sıra ülkenin çeşitli yerlerine pazarlandığını sözlerine ekledi.

Bursa’da dağ ilçelerine silajlık mısır tohumu desteği Haber

Bursa’da dağ ilçelerine silajlık mısır tohumu desteği

Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla fide-fidan temininden ekipman desteğine, damla sulama boru dağıtımından sıvı gübre teminine kadar birçok konuda çiftçiye destek veren Büyükşehir Belediyesi, Büyükorhan ve Orhaneli’deki çiftçileri silajlık mısır tohumu ile destekledi. Büyükşehir Belediyesi, Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği (HAGEL), Büyükorhan Belediyesi ve Orhaneli Belediyesi iş birliğiyle hazırlanan projeyle, 200 üreticiye toplam 1000 dekarlık alanda ekilmek üzere 4 kilogramlık silajlık mısır tohumu dağıtıldı. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi ve HAGEL desteğiyle Büyükorhan Belediyesi’ne bir adet çilek malç makinesi, Orhaneli Belediyesi’ne ise bir adet balya makinesi hediye edildi. Büyükorhan ve Orhaneli’de düzenlenen törenlere, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Büyükorhan Belediye Başkanı Kamil Turhan, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ayhan Sarsıcı, ilçe ziraat odaları ile tarım ve orman müdürlüklerinin temsilcileri, muhtarlar ve üreticiler katıldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in kırsal kalkınmaya büyük önem verdiğini, her alanda üreticiyi desteklediğini söyleyen Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, ekonomik şartlarının zorlaştığı bir dönemde üreticinin nefes alabilmesi için projeler geliştirdiklerini belirtti. Genç nüfusun köylerinde kalabilmesi için gerekli ortamları oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Saldız, projede emeği geçenlere teşekkür etti. Tarım ve hayvancılıkla geçinen bölgede aromatik bitkiler olan yaban mersini, ahududu, gojiberry ve çilek gibi ürünlerin de yetiştirildiğini anlatan Büyükorhan Belediye Başkanı Kamil Turhan, çiftçiye destek veren ve katkı sunan herkese teşekkür etti. Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır da bölgenin tarım ve hayvancılık noktasında önemli bir yer tuttuğunu belirterek projede emeği geçenlere teşekkür etti.

Yenişehir'in tarım ürünleri Libya'ya ihracat edilecek Haber

Yenişehir'in tarım ürünleri Libya'ya ihracat edilecek

Libya'nın fuarcılık stratejilerinden sorumlu en üst düzey isim olan Esam Abujella Aloul Yenişehir ziyaretinde konuştu. Libya Fuarlar İdaresi Başkanı Esam Abujella Aloul ‘Yenişehir bizim için mükemmel bir yer. Buradaki ürünlere çok ihtiyacımız var’ dedi. Yapılan toplantıya ANASİAD Başkanı Hakan Birkan, yabancı işadamları ve yetkililer de katıldı. Yenişehir tarihi belediyesinde Başkan Özel’in misafiri olan heyet Uluslararası Yenişehir Havaalanı, tarla ziyaretleri, tarihi Sinanpaşa külliyesinde incelemelerde bulundu. Konuyla ilgili açıklama yapan ANASİAD Başkanı Hakan Birkan, " Bugün Bursa’mız ve Yenişehir için çok önemli bir gün geçtiğimiz günlerde Belediye Başkanı Ercan Özel ile Libya’da Bakanlar iş dünyası ile bir araya gelmiştik. Bugün de onlar bizi ziyarete geldiler. Yenişehir’e hayran kaldılar. Libya hükümeti hemen sözleşme imzalamak istiyor. Gelen heyet ilçedeki potansiyeli görünce bayıldılar. Bu anlaşma çiftçimize can suyu olacak. Yenişehir ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Tarihi yeni bir dönemi inşallah kısa süre sonra başlayacak" dedi. Libya Fuarlar İdaresi Başkanı Esam Abujella Aloul," Bizim Yenişehir’e çok ihtiyacımız var. Mükemmel bir yer. İstediğimiz her şey burada. Havaalanı, meyve sebze hızlı ulaşım ve en önemlisi ürünler tarladan sofraya taze bir şekilde ulaşacak. Sözleşme aşamasına geldik. Yenişehir çiftçisi ve Libya kazanacak. Yakın zamanda iş dünyası ile tekrar ilçeye geleceğiz" dedi. Belediye Başkanı Ercan Özel de yaşadığı sevinci dile getirerek, "Bugün ilçemiz için önemli bir gün. Gelen heyet ilçemize hayran kaldı. Bu bizleri mutlu etti. ANASİAD Başkanımız Hakan Birkan ve yönetim kurulan teşekkür ediyorum. Gelen heyet Yenişehir tarımı açısından çok önemli olan bu toplantı sonunda sözleşme aşamasında olduklarını bir an önce çalışmak istediklerini bizlere ilettiler. Yapılacak olan ihracatın ilçemize üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

BTÜ’nün projesi hayvansal kaynaklara alternatif kaynak olacak Haber

BTÜ’nün projesi hayvansal kaynaklara alternatif kaynak olacak

BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak’ın yürütücü, Doç. Dr. Furkan Türker Sarıcaoğlu’nun danışman olduğu "Fındık Küspesi Protein Fraksiyonlarının Hava-Su ve Yağ-Su Arayüzey Reolojik Özelliklerinin Belirlenmesi" başlıklı proje 1002 - B Acil Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Çalışma ile gıda endüstrisinde hayvansal kaynakların yerini, bitkisel kaynakların alması amaçlanıyor. BTÜ laboratuvarlarında yaptıkları çalışmaya göre hayvansal kaynaktan elde edilen pek çok ürünün bitkisel kaynaklardan da elde edilebileceğini gördüklerini dile getiren Mahmut Ekrem Parlak, çalışma için Türk Patent ve Marka Kurumu’na, patent başvurusunda bulunduklarını söyledi. "Sera gazının azaltmak için bitkisel kaynaklar kullanılmalı" Projenin, bitkisel kaynak üzerine yoğunlaşmasının nedeni hakkında bilgi veren Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak, "Proteinler, yüzey aktif maddeler olmaları sebebiyle gıda endüstrisinde köpük, jelleştirme ajanı ya da yağ ile suyu birbirine bağlamak için sıklıkla kullanılıyor. Burada genellikle endüstri tarafından hayvansal proteinler tercih ediliyor. Bu tercih, sera gazı, dolayısıyla küresel ısınmanın artmasına sanayiden çok daha fazla neden oluyor. Bu olumsuz etkinin azaltılması için bitkisel proteinlerin kullanılması artık bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Çalışmamız ile bitkisel proteinlerin de bu amaçla yüksek verimlilikte kullanılabileceğini ortaya koymayı hedefliyoruz" dedi. Bitkisel proteinler hayvansal protein işlevini görüyor Yaptıkları çalışma ile daha önce bitkisel kaynaklardan elde edilemeyen ürünlerin artık elde edilebileceğinin ortaya konduğunu vurgulayan Mahmut Ekrem Parlak, "Gıda biliminde bitkisel kaynaklara yönelim artık zorunlu hale gelmiş durumda. Biz de fındık posasını ele alarak çalışmamızı başlattık. Fındıktaki proteinleri, sınıflarına göre ayırdığımızda gördük ki bu sınıflarda, hayvansal kaynaklara göre çok daha fazla köpürme, emisyon gibi potansiyeller var. Örneğin; protein sınıflarından albümin, yumurtadan daha fazla köpürme potansiyeline sahip, prolamin kısmı da yağ ile suyu bağlamada çok iyi durumda. Her birinin kendince hayvansal proteinlerden üstün olduğunu görüyoruz. Doğa dostu, maliyet düşürücü projemizin ilerleyen dönemlerde sanayileştirilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Tüm bitkisel kaynaklar aynı fonksiyona sahip Projenin, fındık üzerinde uygulandığını ancak mercimek, fasulye gibi tüm bitkisel kaynakların aynı fonksiyona sahip olduğunun altını çizen Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak, çalışmanın faydalarından da bahsetti. Mahmut Ekrem Parlak, "Hayvansal proteinlerin maliyeti oldukça yüksek. Çalışmamız ile beraber bitkisel kaynaklara yönelim olursa, maliyetler düşmüş olacak. Şu an insanlık tarihinde en fazla sera gazına ulaştığımız noktadayız. Günümüzde hayvancılık kaynaklı sera gazı salınımı, endüstrileşmeden daha yüksek. Bu sürdürülebilir değil. Bu nedenle gıda alanında hayvansal ürün kullanımın azaltmasına ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Rektör Çağlar: Proje, akademik, çevresel ve ekonomik açıdan büyük bir kazanım Proje ekibini tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, üniversite olarak alternatif kaynaklara yönelik çalışmaları hayata geçirmeye özen gösterdiklerini söyledi. Rektör Çağlar, "Gıda endüstrisinde bitkisel kaynakların artırılması yönündeki proje, sadece akademik değil, aynı zamanda çevresel ve ekonomik açıdan da büyük bir kazanım. Gıda endüstrisine yeni bir alternatif sağlayan proje ekibini tebrik ediyorum" dedi.

Bursa şeftalisi sezona dalında 50 lirayla başladı Video Galeri

Bursa şeftalisi sezona dalında 50 lirayla başladı

Geçen yıl dalında 18-20 liraya satılan Bursa şeftalisini bu yaz pahalıya tüketeceğiz. Henüz hasadına 15 gün olan ve dalında kilosu 50 liraya tüccarlar tarafından satın alınan Bursa şeftalisinin yaz aylarında pazar ve marketlerde en az 100 lira olması bekleniyor. TÜİK'in bu yıla ilişkin bitkisel üretim 1. tahminine göre şeftali üretiminin yüzde 32 ve nektarin veriminin ise yüzde 35 düşmesi bekleniyor. Her ne kadar zirai dondan daha az etkilenen, ülkenin şeftali üretiminde önde gelen bölgelerinden olan Bursa'nın Gürsü ilçesinde de verimde yüzde 30 civarı kayıp olması, fiyatları yukarı yönlü hareketlendirdi. Dalında tüccarlar tarafından kilosu 50 liradan satın alınan şeftalinin tekleme, toplama, nakliye gibi maliyetlerin ve üzerine kar paylarının eklenmesiyle yaz aylarında pazar ve marketlerde en az 100 lira olması bekleniyor. Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, Gürsu'da yaklaşık 5 dönüm arazide nektarin ve şiftali üretimi olduğunu belirterek, ortalama 20 bin ton üretim yapılan Gürsü ovasında zirai don nedeniyle yüzde 25-30 gibi kayıp yaşadıklarını söyledi. Yaklaşık 15 bin ton rekolte tahminlerinin bulunduğunu vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu: "Şeftali ve nektarin üretiminde önde gelen İznik ve İnegöl'de daha büyük zarar oluştu. Bu da haliyle fiyatları yukarı yönlü tetikledi. Bugünlerde dalından satışlar başladı. Şu an nektarin ve şeftali kilosu 45-50 lira arasında alınıor tüccarlar tarafından. Toplaması, teklemesi ve nakliyesi derken üzerine ek maliyet gelecektir." "Bu yaz bolluk yaşanmaz" Çiftçilerin fiyatlardan memnun ama vadenin 10-12 aya yayılması nedeniyle çok da fazla kazanamadıklarını belirten Dönmez, mevcut ekonomi ortamında tüccarın da işinin zor olduğunu anlattı. Tüccarın 50 liraya aldığı ürünün toptan maliyetinin, hasadı, seyreltmesi ve nakliyesi derken 70 liraya çıkacağını aktaran Dönmez, "Bu ürünün pazar ve markette satış fiyatları da az olmayacaktır. Geçen yıl 18-20 liraydı dalından satışlar. Bazı bol çeşitlerde yaz ortasında kilosu 10 liraya kadar düştü. Bu yıl bir bolluk yaşanmaz, ürün zaten az. Yani yaz içinde toptan olarak fiyat düşüşü olmayacağı için tüketiciye de bir fiyat avantajı oluşmasını beklemiyoruz" dedi. Dönmez, geçen yıldan bu ana maliyet artışının yüzde 100'leri geçtiğine dikkati çekerek, "İşçi maliyetleri bile ciddi yükseldi. Diğer girdiler de sürekli artıyor. Hem çiftçi hem tüccar açısından bu maliyetlerin altından kalkmak çok zor. Türkiye genelinde ve Avrupa'da da bazı bölgelerde şeftali az. Meyvenin azlığı, arz düşüklüğü ürünü bu yaz biraz pahalı yapacak" diye konuştu.

Meyvedeki düşüş tarım işçilerini de kara kara düşündürüyor Haber

Meyvedeki düşüş tarım işçilerini de kara kara düşündürüyor

TÜİK Balıkesir Bölge Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, bu yıla ilişkin bitkisel üretimde genel olarak bir azalma tahmin ediliyor. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretiminin 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 24,4 azalarak yaklaşık 21,4 milyon ton olacağı öngörülürken, elmada yüzde 38,7, şeftalide yüzde 32,1, kirazda yüzde 55,7, kayısıda yüzde 65, vişnede yüzde 44, fındıkta yüzde 27,5, cevizde yüzde 27,7, Antep fıstığında yüzde 54,6 düşüş bekleniyor. Her yıl 65 bin ton civarında kiraz üretiminin yapıldığı Afyonkarahisar'ın Çay ve Sultandağı ile Konya'nın Akşehir ilçesini içine alan havzada ise bu yıl en fazla 5 bin ton üretim tahmin ediliyor. Vişne ile birlikte 100 bin tonun üzerinde kırmızı meyve üretiminin olduğu havzadaki bu durum çiftçiler kadar uzak illerden gelen tarım işçilerini de mağdur etti. Şanlıurfa'dan her yıl Sultandağı ilçesine bağlı Yeşilçiftlik beldesine işçi getiren çavuş Salih Dağ, yıllarca pamuk işçiliğini yaptığını belirterek, bu üründeki azalış nedeniyle Hatay'dan rotasını iç kesimlere çevirdiğini anlattı. Yaklaşık 20 yıldır Şanlıurfa'dan işçileriyle birlikte yola çıktıklarını ve ilk olarak Konya'da pancar çapasına gittiklerini dile getiren Dağ, şöyle konuştu: "Sonra Afyonkarahisar tarafına kiraza gidiyorduk. Şanlıufra ve Diyarbakır bölgesinde, civarından binlerce tarım işçisi bu şekilde hareket ediyordu. Yazın ailece kurduğumuz çadırlarda bahçelere gidiyor çalışıyor para biriktiriyor kışın da geçimimizi sağlıyorduk. Sadece bin 300 kişi getiriyordum. Haziranda kiraza geliyor temmuzda vişneyi bitirince Karadeniz'e fındığa geçiyorduk. Okullar açılana kadar Karadeniz'de çalışıyorduk. Her yaz birçok ile gidip çalışarak geçimimizi topraktan çıkarıyorduk. Bu yıl ise afet oldu, bahçeleri, meyveleri vurdu. Ağaçlar bomboş." Bu yıl zirai don ve ardından gelen dolu yağışlarının sadece üreticileri değil kendilerini de mağdur ettiğini vurgulayan Dağ, "Şu anda pancar çapasındayız ancak sonra geri döneceğiz. Gidecek yerimiz yok. Kiraz, vişne, elma, kayısı, fındık yok. Fıstık büyük zarar gördü. Ortada kaldık. Herkes kışın borç yaptı yazın kazandığıyla ödeyecekti. Çocuğunu evlendirdi yazın ödeyecekti. Ne yapacağız kışı nasıl geçireceğiz bilmiyoruz" dedi.

Bursa'da tarım ve hayvancılığa güçlü destek Haber

Bursa'da tarım ve hayvancılığa güçlü destek

HAGEL Olağan Genel Kurulu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve üye belediye başkanlarının katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi'nde yapıldı. Toplantıda, encümen üyeliklerine Mustafa Işık, Bekir Aydın, Kamil Turan, Mustafa Aslan, Ramazan Sevim, Tuncay Kocabıyık ve Ercan Özel seçildi. "Hayvancılığın yanında tarımı da desteklemeye devam edeceğiz" Bursa‘da hayvancılığı ve tarımı geliştirmek için destek vermeye devam edeceklerini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde tüm dünyanın öğrendiğini belirtti. Tarım alanlarını koruyarak ve hayvan sayısını artırarak üreticinin gelirlerini artırabileceğini ifade eden Başkan Bozbey, Bursa'da özellikle küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısının gittikçe düştüğünü dile getirdi. Küçük işletmelerin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini anlatan Başkan Bozbey, "Özellikle hayvancılığı geliştirmek amacıyla çalışmalarımız var. HAGEL ile birlikte projeler hazırladık. Doğurganlığı yüksek 1000 civarında küçükbaş hayvan alıp, 10 koyun ve 1 koç olmak üzere ilk aşamada 100 küçük aile işletmesine teslim etmeyi planlıyoruz. Bu, önceki yıllarda da denenmiş ama başarılı olunamamış. Bizler bu yüzden işletmelerden teminat almalıyız. Bir yıl sonra teslim edilen koyunların yarısını, ikinci yılında da diğer yarısını alarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıyız. Yapılacak denetimlerle projenin yürüyeceğine, aile işletmelerinin de çoğalacağına inanıyorum. Hayvancılığın yanında tarımı da desteklemeye devam edeceğiz. Kooperatiflerin ve belediyelerin tarımla ilgili taleplerini de zaman içerisinde yerine getiriyoruz" dedi.

Bursa meralarında binlerce koyundan görsel şölen Haber

Bursa meralarında binlerce koyundan görsel şölen

89 bin dekarlık geniş arazide faaliyet gösteren işletmede, binlerce koyunun çobanların yönlendirmesiyle aynı eksende dönerek oluşturduğu "Dünya Dönüyor" koreografisi, drone ile havadan görüntülendi. Koyunların uyum içinde hareketi, doğanın kendine özgü ahengiyle buluştu. Gökyüzünden çekilen bu eşsiz görüntüler, doğayla iç içe hayvancılığın sanatsal bir anlatıma dönüştüğünü gözler önüne serdi. 20 bin küçükbaş hayvanın meralarda otlatıldığı işletmede, çobanlar tarafından yönlendirilen sürünün senkronize hareketi, izleyenleri adeta mest etti. Çobanların yönlendirmesiyle oluşan bu dairesel hareketin gökyüzünden görüntüsü, adeta bir dans gösterisini andırdı. Karacabey Tarım İşletmesi Hayvancılık İşleri Müdür Yardımcısı Burak Yanık, işletmede etçi özelliğiyle öne çıkan 5 bin ana Karacabey merinosu, bin 800 ana yerli kıvırcık ve bin 800 ana Türktahirova ırkı olmak üzere 20 bin baş koyunun yetiştirildiğini belirterek, TİGEM'in geniş meralarında hayvanların doğal otlatma yöntemiyle beslendiğini vurguladı. İşletmede koçları bir kez katıp yılda bir kez doğum yaptırdıklarını dile getiren Yanık, küçükbaş hayvanların Tigem'in geniş alana yayılan meralarda otlatıldığını kaydetti. Hayvancılığın sanata dönüştüğü bu benzersiz anları kaçırmak istemeyenler için, drone ile kaydedilen bu görsel şölen, doğal yaşamın uyum içinde nasıl bir ritme sahip olduğunu gösteren eşsiz bir örnek oldu. Yaklaşık 700 yıllık bir tarihi bulanan Karacabay Tarım İşletmesinde 49 bini ekilebilir olmak üzere 89 bin dekar arazi bulunuyor. Oldukça geniş alana sahip işletmede, bitkisel üretim ve hayvancılık faaliyetleri yürütülüyor. Hayvancılık faaliyetleri olarak koyunculuk, sığırcılık, safkan Arap atı yetiştiriciliği ile akbaş ve kangal çoban köpeği yetiştiriciliği yapılıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.