TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çay Üretimi

AGRONEWS - Çay Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çay Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rize'de çay üreticisine Video Galeri

Rize'de çay üreticisine "Hasada ara verin" çağrısı

Çay üreticilerinin teknolojiye ayak uydurmasıyla çay alım yerleri ve fabrikalarda izdiham yaşananınca Rize Ziraat Odası Başkanlığı, üreticilere "Hasada ara verin" çağrısında bulundu. 16 Mayıs itibarıyla başlayan çay sezonu, Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürlüğü’nün de kontenjan uygulaması getirmesi ile sancılı bir hal aldı. Geçmiş dönemlerde makaslarla toplanan çayların teknolojiye ayak uyduran müstahsiller tarafından makinelerle toplanması, çay alım yerleri ve fabrikalarda izdihama yol açtı. Bu nedenle ÇAYKUR tarafından kontenjan dekar başına 25 kilogramlara kadar düşürülürken, özel sektörde de bunu fırsat bilenler fiyatı çay taban fiyatının çok altına çekti. Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, çay makineleri sayesinde yabancı işçilerin Rize’ye gelmesinin önüne geçildiğini ancak bu kez fabrikaların yoğun hasat nedeniyle sıkıştığını ifade ederek, "Çay sektöründe her yıl yaşadığımız sorunları bu yıl da çok yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Çay hasadı, elle başlayan bir serüvenken önce çay makası, ardından makineli tarımla yoğun bir şekilde hasat ettiğimiz bir hale geldi. Makineli tarım, işçi sorununu en aza indirdi. Evet yabancı işçilere verdiğimiz ücretin yurt dışına çıkmasını engelledik. Fakat makineli tarımla yapılan hızlı hasat, bugün sektörü tıkamış durumdadır. ÇAYKUR’un günlük 9 bin 200 ton olan işleme kapasitesi, özel sektörle birlikte toplamda 16 bin ton seviyelerine ulaşsa da üreticilerimiz tarafından toplanan 25 bin tonun üzerindeki yaş çay işlenemez hale gelmiştir. Bu da özel sektör kapılarında yığılmalara neden olmuş, taban fiyatın altında ciddi fiyat düşüşleri yaşanmıştır. Üreticilerimizin yoğun hasat yapması sonucu oluşan bu problemi fırsata çeviren özel sektörün taban fiyatın altında alımlar yaptığını görmekteyiz. Özel sektöre çok fazla yüklenmek istemiyorum; fakat eğer bu çayı işleyemiyorsanız taban fiyatın altında aldığınızda nasıl işliyorsunuz? Buradan özel sektör firma sahiplerine seslenmek istiyorum. Eğer işleyemiyorsak o gün çay satın almayalım" dedi. Çay üreticilerine çay toplamaya ara verme çağrısında bulunan Arslan, "Üretici de bu durumu fark ederek hasada ara versin. Bu teşkilatlanmayı ÇAYKUR, muhtarlar, ziraat odaları ve üreticiler olarak hep birlikte yürütmeliyiz. Özel sektör, bu yığılmaları düşük fiyattan almaya devam ettiği sürece hem kalitesiz çay üreteceğiz hem de sektör tıkanma noktasına gelecektir. ÇAYKUR, tüm çayı alacağına dair açıklama yapmıştı. Ancak onun da günlük 9 bin tonluk bir işleme kapasitesi var. Eğer biz 20 bin ton çayı ÇAYKUR’a satmaya çalışırsak hem kendi çayımıza hem de yaş çaydan üretilecek kuru çayın kalitesine zarar vermiş oluruz. Biz üreticiler, bu planlamayı yapmak zorundayız. Kendi planlamamızı kendimiz yapmadığımız sürece fırsatçılara zemin hazırlamış oluruz. Bu nedenle lütfen hasat dönemine ara verelim" ifadelerini kullandı. Çay bahçesine girerek çay toplama işlemini hızlıca bitirmenin yanlış olduğunu, bu düşünce ile çayın kalitesinin düşeceğini kaydeden Arslan, "Önümüz Kurban Bayramı; çiftçilerimiz bayrama kadar çayı bitirmek istiyor ancak böyle bir anlayış olmamalı. Bu kadar kısa sürede bu kadar yoğun hasadı işlememiz mümkün değildir. İşleyemediğimiz için hem taban fiyatın altında alımlardan üretici zarar görecek hem de kuru çay kalitesi düşecektir. Burada herkesin sorumluluğu vardır; ÇAYKUR’un, bölge muhtarlıklarının ve ziraat odalarının. Mayıs çayında genellikle bu problemleri yaşamıyoruz. Don nedeniyle rekoltede düşüş olmasına rağmen bugün bu yığılmayı yaşıyorsak, ikinci ve üçüncü sürgün dönemlerinde çok daha büyük problemler yaşayacağız. İkinci sürgün öncesi muhtarlar, ÇAYKUR, ziraat odaları, borsa ve özel sektör hep birlikte bir eylem planı hazırlamalıyız. Bu eylem planı için herkes masaya oturmak zorundadır. Oturmayanlar, özel sektörü ezmek isteyen fırsatçılardır" şeklinde konuştu. "Lütfen üretime ara verelim" Çayın en iyi saklanma şeklinin toplamadan bırakılması olduğunu hatırlatan Arslan, "Şu an yaşadığımız yoğunluk sürecini yalnızca tek bir şekilde atlatabiliriz. Çayı en iyi saklama koşulu dalında saklamaktır. Rizeli hemşehrilerim, değerli çiftçiler lütfen üretime ara verelim. Azami şekilde ÇAYKUR kotaları kadar hasat yapalım ve bu süreci hep birlikte düzlüğe çıkaralım. Eğer biz kotalarımız kadar hasat yapmaz, işleme kapasitesinin üzerinde hasada devam edersek taban fiyatın altında alımlar gerçekleşecektir. Lütfen bir iki gün hasada ara verelim. Eskisi gibi taban fiyat üzerinde alımların gerçekleştiğini hep birlikte göreceğiz. Bu planlamayı ilk olarak biz üreticiler yapmalıyız. Hasat dönemini dalında bekleterek süreyi uzatmak zorundayız. Aksi takdirde fırsatçılar elimizden ekmeğimizi alacaktır" diye konuştu.

Karadeniz'de Kış Sevinci, İç Anadolu ve Akdeniz'de Kuraklık Riski Haber

Karadeniz'de Kış Sevinci, İç Anadolu ve Akdeniz'de Kuraklık Riski

SAMSUN (İHA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir, Karadeniz Bölgesi’nde son yılların en yoğun kar yağışının görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Demir, "Bu kar yağışı özellikle Karadeniz Bölgesi'ni biraz rahatlattı. Bu kar yağışı, Türkiye genelinde her yerde yağan bir kar yağışı olmadı. Diğer bölgelerde şiddetli kuraklık riski devam ediyor" dedi. "Karın doluluğundan ötürü yavaş yavaş yağması, havanın sıcaklığının belli bir ölçüde düşük olmasından dolayı son zamanların en soğuk günlerini yaşıyoruz. Bu durum karın yerde daha uzun süre kalarak yavaş yavaş toprağa geçmesini ve toprağa süzülmesini sağlıyor" diye ekleyen Prof. Dr. Demir, karın yavaş erimesiyle toprağa süzülmesini tarım açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Özellikle Bafra ve Çarşamba Ovaları ile fındık ve çay üreticileri için sevindirici bir durum oluştu. Ancak Demir, bu kar yağışının yalnızca Karadeniz’i etkilediğini, Türkiye’nin diğer bölgelerinde şiddetli kuraklık riskinin sürdüğünü vurguladı. Meteorolojik verilere göre, Ocak ayında Türkiye genelindeki yağışların geçen yılın ortalamasına göre yüzde 65 azaldığını ifade eden uzman, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri’nde çiftçilerin önlem alması gerektiğini söyledi. Nisan ve Mayıs aylarında beklenen yağışların Karadeniz’deki tarımsal üretimi koruyabileceğini belirten Demir, "Özellikle Karadeniz’de son zamanlarda yoğun problem olarak kahverengi kokarca böceği istilası var. O problemin belki bir parça giderilmesi açısından fayda sağlar diye umut ediyoruz" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.