TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Doğa Koruma Ve Milli Parklar

AGRONEWS - Doğa Koruma Ve Milli Parklar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğa Koruma Ve Milli Parklar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Samsun, Sülünlerle Kahverengi Kokarcayla Doğal Mücadele Başlattı Video Galeri

Samsun, Sülünlerle Kahverengi Kokarcayla Doğal Mücadele Başlattı

2025 yılında Samsun ve çevre illerine doğaya bırakılan 3 bin sülün, fındık ve tarım alanlarında ciddi zararlara yol açan kahverengi kokarcaya karşı ekosistemin "doğal savaşçıları" olarak görev yapıyor. Samsun'un Tekkeköy ilçesindeki Gelemen Sülün Üretim Merkezi, kuruluşundan bu yana toplam 392 bin 720 sülünü doğaya kazandırarak Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sağladı. Merkezde yalnızca 2025 yılında 3 bin adet sülün üretildi ve başta Ordu, Samsun, Karabük, Sinop ve Bartın olmak üzere çeşitli illerde doğal yaşama bırakıldı. Bu sülünler özellikle kahverengi kokarcayla biyolojik mücadelede sağladıkları faydayla öne çıkıyor. "Özel olarak yetiştiriliyor" Doğa Koruma ve Millî Parklar 11. Bölge Müdürü Resul Doğan, Gelemen Sülün Üretim Merkezi'nin kuruluş amacının, Karadeniz kıyı kesimlerinde doğal olarak bulunan Kafkas sülünü popülasyonunun çevresel nedenlerle azalması üzerine türü koruma altına almak olduğunu belirtti. Sülün üretim sürecinin Mart ayında başladığını ifade eden Doğan, yumurtaların kuluçka süreçlerinin ardından civcivlerin büyütme kafesleri ve kapalı kümeslerde bakım gördüğünü, yaklaşık 17–18 haftalık gelişim döneminin sonunda doğal ortama uyum sağlayabilecek düzeye gelen bireylerin planlı şekilde doğaya salındığını aktardı. "Kapasite yıllık 15 bine çıkacak" Merkezin kuruluşundan bugüne kadar yüzbinlerce sülünün doğal yaşama bırakıldığını hatırlatan Doğan, sadece Samsun'da 67 bin 206 adet sülünün doğaya salındığını belirtti. 2026 ve sonrası hedeflere de değinen Doğan, yıllık 15 bin adet üretim kapasitesine ulaşmak istediklerini; mevcut alanın yetersiz kalması nedeniyle faaliyetlerin bakanlık tarafından Terme'de yapımı tamamlanan, yeni sülün üretme merkezine taşınacağını ifade ederek, "Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğümüz yatırım ödenekleri ve DOKAP desteğiyle yapılacak tadilatların tamamlanmasının ardından üretim kapasitesinin yıllık 15 bine adede çıkarılması mümkün olacak" dedi. "Kahverengi kokarca mücadele"€ Sülünlerin ekosisteme katkılarına dikkat çeken Doğan, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda türün kahverengi kokarcayla beslendiğinin tespit edildiğini, bu nedenle sülünlerin tarım alanlarında zararlı popülasyonunun baskılanmasına doğal bir destek sunduğunu söyledi. Doğan, "Bilindiği üzere Kahverengi kokarca yöremizde fındık arazilerine ve tarım alanlarına ciddi zarar veriyor. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar yürütmektedir. Biyolojik mücadele için Konya Selçuk Üniversitesinde ve İstanbul Polenezköy Sülün Üretme İstasyonunda yapılan bilimsel çalışmalar akabinde, bazı denemeler yapılmış ve sülünün kahverengi kokarcayla beslendiği tespitleri yapılmıştır. Sülünler, ekosistemlerin sürdürülebilirliği açısından önemli bir tür olup; böcek, larva, tohum ve çeşitli bitkisel materyallerle beslenmeleri sayesinde doğal dengenin korunmasına destekleyici katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda, özellikle tarımsal üretim alanlarında zararlı organizmaların baskılanmasına yönelik biyolojik mücadele süreçlerine dolaylı katkı sundukları değerlendirilmektedir" diye konuştu. Vatandaşlardan en önemli beklentilerinin doğaya bırakılan sülünlerin avlanmaması, rahatsız edilmemesi ve özellikle üreme ile adaptasyon dönemlerinde yaşam alanlarına müdahale edilmemesi olduğunu belirten Doğan, bu hassasiyetin gösterilmesinin türün doğada kalıcı bir popülasyon oluşturması için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Turba çıkarım faaliyetleri için yönetmelikte değişikliğe gidilecek Haber

Turba çıkarım faaliyetleri için yönetmelikte değişikliğe gidilecek

Tarım ve Orman Bakanlığı, su altında kalan ölü bitkilerin kömürleşerek yakıt olarak kullanıldığı turbaların usule uygun bir şekilde çıkarımı yapılması ve kullanılması için Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine “Turba Çıkarım Planı”nı ekleyecek. Sulak bölge tiplerinden biri olan turbalık alanlar dünyada, en fazla organik karbon tutan ekosistemleri olma özelliğini taşıyor. Turbalık alanlar, dünyadaki toplam organik karbonun ise yüzde 30’unu da bünyesinde barındırabiliyor. Turbalık alanlar böylece yoğun miktarda karbon depolayarak bunu uzun yıllar boyunca atmosfere salmadan saklayabiliyor. Ekosistem için hayati önem taşıyan turbalık alanlar, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) tarafından korunan bölge ilan edilerek koruma altına alındı. Bu alanlardan biri olan Yeniçağa Gölü, Işıklı-Gökgöl, Karakuyu Sazlıkları, Gölhisar Gölü ve İron Sazlıkları “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” olarak tescil edildi. Bunun yanı sıra turbalık barındıran Gölbaşı Gölleri “Tabiat Parkı” statüsünde yer alırken Yayla Gölü ise doğal sit statüsünde koruma altına alındı. İHA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığı kaynaklarından edindiği bilgilere göre, 2008 ile 2020 yılları arasında yürütülen canlı turba alanlar ‘İklim Değişikliği ve Sulak Alanlar Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar sonucu 3 bin hektar olarak hesaplandı. Yine aynı proje kapsamında ortalama derinliği 1 metre, ortalama organik madde miktarı ise yüzde 60 olarak hesaplandı. Bu çerçevede turbalık alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlamakla birlikte uluslararası sözleşmelerde yer alan emisyon yükümlülüklerine katkı sağlamak maksadı ile turbalık alanların bozulmaması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2023 yılından itibaren ek önlemler alınmaya başlandı. Bu alanlardan bir olan ve Bolu’da yer alan Yeniçağa Gölü’nün zaman içinde özelliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu göz önüne alınarak “Sulak Alan Yönetim Planı” 2023 yılında revize edildi. Yeniçağa Gölü alanında yaşayan türlerin popülasyonlarının korunması, turbalık alanın rehabilitasyonunun sağlanması ve uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi amacıyla hazırlanan sulak alan yönetim planı kapsamında bazı önlemler hayata geçirildi. Yeniçağa Gölü’nde turba çıkarımı yapılmıyor. Bu çerçevede Yeniçağa Gölü’nde mevcut izin verilenler dışında yeni turba çıkarımı yasaklanmasına, mevcut izinlerin de süresinin dolmasını müteakip izin belgelerinin yenilenmemesine “Ulusal Sulak Alan Komisyonu” tarafından karar verildi. Böylelikle 2024 yılı itibariyle Yeniçağa Gölü’nde turba çıkarımı yapılmıyor. “Turba Çıkarımı Planı” olmadan turba çıkarılmasına izin verilmeyecek. Tarım ve Orman Bakanlığı, turbalık alanların korunması ve turba çıkarımı yapılan yerlerde daha sıkı tedbirlerin alınması maksadı ile 2024 yılında “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği”nde değişiklik yapılmasına dair çalışmalara başlattı. Bu değişiklik ile yönetmeliğe “Turba Çıkarım Planı” eklenmesi planlıyor. Bu sayede turba çıkarımı faaliyetleri bu planlar kapsamında yapılacak. Turba çıkarımı planları içerisinde turbanın nasıl çıkarılacağı ile birlikte çıkarma işleminden sonra alanın rehabilitasyonu ile ilgili yapılması gerekli işlemler de tanımlanacak. 2024 yılında tamamlanması planlanan mevzuat değişikliği neticesinde “Turba Çıkarımı Planı” olmadan turba çıkarılmasına izin verilmeyecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.