TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekonomi

AGRONEWS - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İran tuzu uyarısı: Haber

İran tuzu uyarısı: "Çankırı'dan alınan çoğu tuz Çankırı tuzu değil"

Çankırı'da son dönemlere dışarıdan ithal edilen tuzlar piyasada hızla yayılıyor. Özellikle İran'dan ithal edilen tuzlar, genellikle tuz lambası yapımında kullanılıp artan parçaları ise yemeklik tuzlara karışıyor. Türkiye'nin önemli tuz üretim merkezlerinden olan Çankırı'da, tuz işletmecileri, ucuz diye satılan tuzların Çankırı tuzu olmadığını belirterek vatandaşları uyardı. Tuzculukla uğraşan İlyas Ak ise Çankırı'dan alınan her tuzun Çankırı tuzu olmadığını ifade etti. İran tuzu ile Çankırı tuzunun arsındaki farklarla ilgili bilgiler veren Ak, her satıcının güvenilir olmadığını dile getirdi. "Çankırı'dan alınan çoğu tuz Çankırı'ya ait değil" Tuz satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Ak, "Çankırı'ya şu anda dışarıdan ithal tuzlar gelmektedir. Bunlar genellikle tuz lambası yapımında kullanılmaktadır. Lambadan artan parçalar ise ister istemez yemeklik tuzun içerisine karışmaktadır. Bu tuzlar İran'dan gelmektedir ve piyasada çok uygun fiyatlara satılıyor. Bu tür ithal tuzlar, tansiyon hastası yapıyor, kalp hastalarına ve vücudunda ödem olanlara hiçbir şekilde şifa vermiyor. Bu yüzden piyasada satılan ucuz tuzlar, Çankırı'ya ait değil. Çankırı'da madenden çıkan tuzlar değerli ve mineral yapısı yüksek olduğundan fiyat olaraktan İran tuzuna göre yüksektir. Çankırı'dan alınan çoğu tuz Çankırı'ya ait değil. İran tuzu beyaz renkte olur, içerisinde kristal yapı yoktur, acıdır ve kükürtlüdür. Çankırı tuzu ise kristal yapıya sahiptir, tadı hafif ve lezzetlidir. Yabancı tuz kanmak istemeyenler Türkiye Patent Kurumu'ndan gerçek tuz satan satıcıları bulabilirler. İnternetteki ve açık piyasadaki her satıcı güvenilir değildir. Bunu kontrol etmenin tek yöntemi ise coğrafi işaret verilmiş mağazaları tercih etmek" dedi.

“Tarımda Genç Kalmadı, Mülteciler Olmasa İşçi Bulamayacağız” Haber

“Tarımda Genç Kalmadı, Mülteciler Olmasa İşçi Bulamayacağız”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaşanan zirai don felaketi sonrası Isparta'nın Yalvaç ilçesinde üreticilerle bir araya geldi. Tarımsal kayıpların büyük olduğunu belirten Bayraktar, çiftçilere destek sözü verdi ve tarım sektöründeki yaşanan sorunlara dikkat çekti. Zirai Don 65 İli Vurdu Bayraktar, yaşanan zirai don olayının etkilediği alanın büyüklüğüne vurgu yaparak, "65 ilimiz zarar gördü. Bazı ürünlerde yüzde 100, bazılarında ise yüzde 90, 70, 60 oranında zararlar meydana geldi. Meyve, sebze, hububat ve pancar gibi ürünlerde ciddi kayıplar yaşandı" dedi. Mevsim kaymalarının tarımsal üretimi daha da zorlaştıracağını belirten Bayraktar, gelecekte bu tip afetlerin artabileceğini ve mutlaka tedbir alınması gerektiğini söyledi. Su Krizi Yaklaşıyor Türkiye'nin su fakiri ülke olma yolunda ilerlediğini belirten Bayraktar, "2030’dan sonra kişi başı su miktarı bin metreküpün altına düşecek. Su verimliliğini artırmalı, sulama kayıplarını önlemeliyiz. Havza bazlı destekleme modeli de üretimin sürdürülebilirliği için şart" ifadelerini kullandı. Tarımda İşçi Krizi Kapıda Bayraktar, tarımda yaş ortalamasının 59'a yükseldiğini ve gençlerin sektörden uzaklaştığını vurguladı. "Gençleri tarımda tutamıyoruz. Mülteciler olmasa tarımda çalışacak işçi bulamayacağız" diyen Bayraktar, tarımsal sigorta sistemi TARSİM'in daha etkili hale getirilmesi gerektiğini de belirtti. Çiftçilerin TARSİM ile ilgili şikayetlerinin dikkate alınarak sistemin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Zarar Yerinde İncelendi Program kapsamında Yalvaç Ziraat Odası’nda üreticilerle buluşan Bayraktar, ardından Akköprü mevkiindeki armut ağaçları ve Taşevi köyündeki kayısı bahçelerinde incelemelerde bulunarak, zirai donun yol açtığı zararları yerinde gördü.

Antalya’dan Hollanda’ya Kardelen İhracatı Başlıyor Haber

Antalya’dan Hollanda’ya Kardelen İhracatı Başlıyor

Antalya'nın Akseki ilçesi Çimi köyünde Tarım ve Orman Bakanlığının 2015 yılında başlattığı proje kapsamında oluşturulan üretim parsellerinden, bu yıl 293 bin 400 adet "Galanthus Elwesii" türü kardelen soğanı sökülerek Hollanda’ya ihraç edilecek. Kardelen üretimi ve ihracatını gerçekleştiren Mehmet Oğuz, doğayı koruma amaçlı üretim yapıldığını ve bu sayede bölgedeki kardelen varlığının sürdürülebilir hale getirildiğini belirtti. Bakanlık İzniyle Üretim ve İhracat Kardelen ihracatı yapan Mehmet Oğuz, 2015 yılında Tarım ve Orman Bakanlığından aldıkları izinle kendi arazilerinde kardelen soğanı üretimine başladıklarını söyledi. 2016 yılında damızlık parseller oluşturarak ihracata uygun üretim yaptıklarını belirtti. Kotaya Göre Söküm Yapılıyor Daha önce kaçak yollarla yapılan doğadan sökümün önüne geçmek amacıyla Bakanlık tarafından kota uygulamasına geçildiğini aktaran Oğuz, üretim parsellerinden sadece belirlenen miktarda söküm yapıldığını vurguladı. Tohumdan Yumru Soğan Üretimi Çimi Mahallesi'ndeki arazilerinde 2 milyon 500 bin tohumdan yaklaşık 600 bin adet yumru soğan elde ettiklerini ifade eden Oğuz, bitkilerin hem kökten hem de tohumdan çoğalarak doğayı koruduklarını belirtti. Çimi Yaylası'nda Kardelenler Yok Oluyor Bilinçsiz ve kaçak sökümler nedeniyle Çimi Yaylası'ndaki kardelenlerin büyük oranda yok olduğunu söyleyen Oğuz, Tarım Bakanlığına yapılan başvuru sonucu doğadan sökümün 5 yıl süreyle yasaklandığını hatırlattı. Üretimde Başarı: 250 Kilogram Tohumla Başladı 2016 yılında 250 kilogram tohumla başladıkları üretim sürecinde bugün 600 binin üzerinde büyük boy kardelen soğanı elde ettiklerini belirten Oğuz, doğaya da sürekli olarak elek altı ürünlerin bırakıldığını kaydetti. Çimi Yaylası Türkiye'nin En Kaliteli Kardelenini Yetiştiriyor Çimi Yaylası'nın fiziksel koşulları sayesinde Türkiye'nin en kaliteli kardelen soğanlarının burada yetiştiğini ifade eden Oğuz, Toroslar’ın diğer bölgelerindeki kardelenlerin Çimi Yaylası kadar iyi kalitede olmadığını dile getirdi. Bilinçli Üretimle Doğaya Destek Geçtiğimiz yıl 2 milyon 500 bin kardelen tohumu toprakla buluşturduklarını belirten Oğuz, file üzerinde yapılan bilinçli ekim sayesinde ürünlerin sağlıklı şekilde büyüdüğünü söyledi. Kardelen Soğanlarının Sökümüne 5 Yıl Yasak Çimi, Çanakpınar ve Sadıklar mahalle muhtarlarının başvurusu sonucunda Tarım ve Orman Bakanlığı, bölgede kardelen soğanlarının doğadan sökümünü 5 yıl süreyle yasakladı. Ayrıca kaçak sökümlere karşı ciddi cezai yaptırımlar uygulanacağı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile duyuruldu.

Antalya’dan Hollanda’ya Kardelen İhracatı Başlıyor Haber

Antalya’dan Hollanda’ya Kardelen İhracatı Başlıyor

Antalya'nın Akseki ilçesi Çimi köyünde Tarım ve Orman Bakanlığının 2015 yılında başlattığı proje kapsamında oluşturulan üretim parsellerinden, bu yıl 293 bin 400 adet "Galanthus Elwesii" türü kardelen soğanı sökülerek Hollanda’ya ihraç edilecek. Kardelen üretimi ve ihracatını gerçekleştiren Mehmet Oğuz, doğayı koruma amaçlı üretim yapıldığını ve bu sayede bölgedeki kardelen varlığının sürdürülebilir hale getirildiğini belirtti. Bakanlık İzniyle Üretim ve İhracat Kardelen ihracatı yapan Mehmet Oğuz, 2015 yılında Tarım ve Orman Bakanlığından aldıkları izinle kendi arazilerinde kardelen soğanı üretimine başladıklarını söyledi. 2016 yılında damızlık parseller oluşturarak ihracata uygun üretim yaptıklarını belirtti. Kotaya Göre Söküm Yapılıyor Daha önce kaçak yollarla yapılan doğadan sökümün önüne geçmek amacıyla Bakanlık tarafından kota uygulamasına geçildiğini aktaran Oğuz, üretim parsellerinden sadece belirlenen miktarda söküm yapıldığını vurguladı. Tohumdan Yumru Soğan Üretimi Çimi Mahallesi'ndeki arazilerinde 2 milyon 500 bin tohumdan yaklaşık 600 bin adet yumru soğan elde ettiklerini ifade eden Oğuz, bitkilerin hem kökten hem de tohumdan çoğalarak doğayı koruduklarını belirtti. Çimi Yaylası'nda Kardelenler Yok Oluyor Bilinçsiz ve kaçak sökümler nedeniyle Çimi Yaylası'ndaki kardelenlerin büyük oranda yok olduğunu söyleyen Oğuz, Tarım Bakanlığına yapılan başvuru sonucu doğadan sökümün 5 yıl süreyle yasaklandığını hatırlattı. Üretimde Başarı: 250 Kilogram Tohumla Başladı 2016 yılında 250 kilogram tohumla başladıkları üretim sürecinde bugün 600 binin üzerinde büyük boy kardelen soğanı elde ettiklerini belirten Oğuz, doğaya da sürekli olarak elek altı ürünlerin bırakıldığını kaydetti. Çimi Yaylası Türkiye'nin En Kaliteli Kardelenini Yetiştiriyor Çimi Yaylası'nın fiziksel koşulları sayesinde Türkiye'nin en kaliteli kardelen soğanlarının burada yetiştiğini ifade eden Oğuz, Toroslar’ın diğer bölgelerindeki kardelenlerin Çimi Yaylası kadar iyi kalitede olmadığını dile getirdi. Bilinçli Üretimle Doğaya Destek Geçtiğimiz yıl 2 milyon 500 bin kardelen tohumu toprakla buluşturduklarını belirten Oğuz, file üzerinde yapılan bilinçli ekim sayesinde ürünlerin sağlıklı şekilde büyüdüğünü söyledi. Kardelen Soğanlarının Sökümüne 5 Yıl Yasak Çimi, Çanakpınar ve Sadıklar mahalle muhtarlarının başvurusu sonucunda Tarım ve Orman Bakanlığı, bölgede kardelen soğanlarının doğadan sökümünü 5 yıl süreyle yasakladı. Ayrıca kaçak sökümlere karşı ciddi cezai yaptırımlar uygulanacağı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile duyuruldu.

Yumurta İhracatında 500 Milyon Dolar Hedefi Haber

Yumurta İhracatında 500 Milyon Dolar Hedefi

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye'nin 2025 yılında sofralık yumurtada 200 milyon dolar, damızlık yumurtada ise 300 milyon dolarlık ihracat hedeflediğini açıkladı. Girit, Türkiye'nin yumurta ihracatında Hollanda’nın ardından dünyada ikinci sıraya çıkma potansiyeli taşıdığını vurguladı. Türkiye dünya sıralamasında ilk 10’da Türkiye'de yılda yaklaşık 22 milyar adet yumurta üretildiğini ve bunun 4 milyar adedinin ihraç edildiğini belirten Girit, sofralık ve damızlık yumurtada önemli bir potansiyele sahip olunduğunu söyledi. Yumurta ürünleri ihracatının ise henüz istenilen seviyeye ulaşamadığını ekledi. Fon kesintisine tepki İç piyasa ile ihracat dinamiklerinin farklı olduğunu belirten Girit, sofralık yumurta ihracatına getirilen fon kesintisini “modern yasak” olarak değerlendirdi. Konteyner başına 30 bin dolarlık fon kesintisinin, ihracatçının kazancını ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Girit, “Yıllarca emek verilerek girilen pazarları kısa vadeli politikalarla kaybetmek yanlış” dedi. “İhracatın önü açılmalı” çağrısı Ramazan ayında yumurta fiyatlarında yaşanan geçici artışlara dikkat çeken Girit, şu anda fiyatların düştüğünü ve ihracata yönelik fon kararının acilen kaldırılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin 52 ülkeye yumurta ihracatı yaptığını hatırlatan Girit, “Kanatlı sektörü olarak 1 milyar doların üzerinde ihracatımız var, bunun yüzde 40’ını yumurta oluşturuyor. Daha fazla kayıp oluşmadan ihracatın önü açılmalı” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı'nın kararı Ticaret Bakanlığı, mart ayında sofralık yumurta ihracatına uygulanan fon kesintisini kilogram başına 0,5 dolardan 1,5 dolara çıkarmıştı.

Yumurta İhracatında 500 Milyon Dolar Hedefi Haber

Yumurta İhracatında 500 Milyon Dolar Hedefi

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye'nin 2025 yılında sofralık yumurtada 200 milyon dolar, damızlık yumurtada ise 300 milyon dolarlık ihracat hedeflediğini açıkladı. Girit, Türkiye'nin yumurta ihracatında Hollanda’nın ardından dünyada ikinci sıraya çıkma potansiyeli taşıdığını vurguladı. Türkiye dünya sıralamasında ilk 10’da Türkiye'de yılda yaklaşık 22 milyar adet yumurta üretildiğini ve bunun 4 milyar adedinin ihraç edildiğini belirten Girit, sofralık ve damızlık yumurtada önemli bir potansiyele sahip olunduğunu söyledi. Yumurta ürünleri ihracatının ise henüz istenilen seviyeye ulaşamadığını ekledi. Fon kesintisine tepki İç piyasa ile ihracat dinamiklerinin farklı olduğunu belirten Girit, sofralık yumurta ihracatına getirilen fon kesintisini “modern yasak” olarak değerlendirdi. Konteyner başına 30 bin dolarlık fon kesintisinin, ihracatçının kazancını ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Girit, “Yıllarca emek verilerek girilen pazarları kısa vadeli politikalarla kaybetmek yanlış” dedi. “İhracatın önü açılmalı” çağrısı Ramazan ayında yumurta fiyatlarında yaşanan geçici artışlara dikkat çeken Girit, şu anda fiyatların düştüğünü ve ihracata yönelik fon kararının acilen kaldırılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin 52 ülkeye yumurta ihracatı yaptığını hatırlatan Girit, “Kanatlı sektörü olarak 1 milyar doların üzerinde ihracatımız var, bunun yüzde 40’ını yumurta oluşturuyor. Daha fazla kayıp oluşmadan ihracatın önü açılmalı” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı'nın kararı Ticaret Bakanlığı, mart ayında sofralık yumurta ihracatına uygulanan fon kesintisini kilogram başına 0,5 dolardan 1,5 dolara çıkarmıştı.

Amasya'da bu yıl 300 bin Mersin balığı üretimi planlanıyor Haber

Amasya'da bu yıl 300 bin Mersin balığı üretimi planlanıyor

Amasya'da, havyarının kilosu 2 bin dolardan satılan nesli tehlike altındaki Mersin balığından bu yıl 300 bin üretim yapılması planlanıyor. Amasya'daki Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda yetiştirilen anaç balıklardan sağımı yapılan balık yumurtalarının büyüyerek 6 ay içinde Karadeniz sularına ulaşmasının planlandığı serüvenleri başladı. Havyarı ‘siyah inci' diye adlandırılıyor Yumurtaları Mersin murt ağacının meyvesine benzediği için Mersin balığı adı verilen bu balıklardan 6. yıldan itibaren havyar üretiminin gerçekleşebiliyor. Geçmişi 250 milyon yıl öncesine dayanıp ‘siyah inci' diye adlandırılan havyarının kilosu 2 bin ve 2 bin 500 dolar arasındaki fiyatlarla satılan Mersin balığı üretiminin yapıldığı Karadeniz Bölgesi illerinden Amasya'da Tarım ve Orman Bakanlığı'na ait özel tesiste yetiştiriliyor. ‘Maşallah' dedirten sağım Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda bu yıl yaklaşık 300 bin adet üretimi planlanan yavru balıkların Karadeniz ve bölgedeki akarsularla buluşması için anaç balıklardan sağımı yapıldı. Alanında uzman görevlerin yer aldığı sağım işlemine Amasya Valisi Önder Bakan da katıldı. Kolları sıvayıp "Maşallah" diyerek sağım yapan Vali Bakan, 10 anaç balığın her birinden ortalama 1,5 kilonun üstünde havyar elde edildiği bilgisini vererek, sezonun bereketli olmasını diledi. Yetişkin bir Mersin balığının 1,5 tonun üstünde ağırlığa kadar ulaşabildiğini belirten Bakan, bakanlığın hedef olarak koyduğu 100 bin sayısının üstünde bir üretimin gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. "Nesli tehlikesi altında, avlanması yasak" Tesiste 2021 yılında üretimine başlanan Mersin balığı yavrularından geçen yıl Samsun, Sinop ve İstanbul'da Karadeniz'e salım yapıldığını hatırlatan Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin ise "Bu yıl 300 bin civarında yavru balık üretimini öngörüyoruz. Havyarı ortalama 2 bin dolar civarında satılıyor. Mersin balığı nesli tükenme tehlikesi altında bir tür. Avlanması yasak. Karadeniz'de 3 türü kaldı. Bunlar sivri burun, karaca ve huso huso türü. Tesisimizde sivri burun ve karaca türünün üretimini yapıyoruz. Huso huso türünün de anacını aldık. Havyarının kilosu 2 bin 500 dolara ulaşan bu türün de sonraki yıllarda üretimini hedefliyoruz" diye konuştu. Türk karasularını da aşıp Bulgaristan'da bulunmuştu Tarım ve Orman Bakanlığı, sulara bırakıldığında Türk karasularını da aştığı belirlenen bu balıkları tek tek numaralayıp takibini yapıyor. 2 yıl önce Samsun'dan Karadeniz'e bırakılan bir balık Bulgaristan'da bulunup bildirilmişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.