TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekonomi

AGRONEWS - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Balıkçı palamuttan umudunu kesti, hamsi ve istavritten ümitli Haber

Balıkçı palamuttan umudunu kesti, hamsi ve istavritten ümitli

Denizlerde av sezonunu bir hafta önce başlamasına rağmen az miktarda görülen palamut balıkçıları endişelendirirken, umutlarını hamsi ve istavrite bağladı. Trabzon’da balıkçı esnafı, bu sezon palamutun henüz tezgâhlarda yer almamasından endişeli. Geçmiş yıllarda sezon başında bolca çıkan palamut, bu yıl neredeyse hiç görünmedi. Balıkçılar, tezgâhlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit bulunduğunu belirtirken ilerleyen zamanlarda da palamuttan pek umutlu olmadıklarını kaydettiler. Balıkçı esnaflarından Mustafa Çanakçı, palamutun henüz çıkmadığını belirterek "Palamut henüz çıkmadı, ilerleyen zamanlarda ne olur bilemeyiz. Bazı sezonlar böyle oluyordu ama bu sene oldukça geç kaldı. Şu anda bol miktarda istavrit ve mezgit var. Fiyatlarımız ise istavrit 100 TL, mezgit 250 TL. Bundan sonraki günler için palamuttan umutluyuz. İnşallah ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Hamsi de bu yıl zamansız şekilde görüldü; bol olacakmış gibi görünüyor, işaretler o yönde" dedi. Balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış ise bu sene palamudun olmayacakmış gibi göründüğünü ifade ederek, "Palamut bu sene olmayabilir. Her sezon başında az da olsa palamut çıkardı ama bu sezon hiç görünmüyor. Fiyatlarımız mezgit 200 TL, hamsi 300 TL. Palamut için umudu kestik gibi görünüyor; çıksa bile çok az miktarda çıkar. Şu an en bol olan balık istavrit. Bundan sonra da peşinin geleceğini düşünüyorum. Bu sezon hamsi ve istavritle devam ederiz gibi görünüyor. Trabzon insanının genelde tercih ettiği balıklar; hamsi, istavrit ve mezgittir" diye konuştu. Balıkçı esnaflarından Mehmet Örseloğlu da geçmiş yıllarda sezonun bollukla başladığını ifade ederek "Bu sene palamut çok nadir çıktı. Geçmiş sezonlarla kıyaslandığında arada büyük fark var. Önceki yıllarda av sezonu bollukla başlardı, şimdi ise böyle bir durum söz konusu değil; çok nadir rastlanıyor diyebiliriz. Tezgâhlarımızda genellikle istavrit var; kilosu 150 TL, mezgit 200 TL, barbun 300 TL, sarıkulak ise 100 TL. Bundan sonrası için de palamut konusunda pek umutlu değiliz. İnşallah sezonu hamsi ve istavritle geçiririz" şeklinde konuştu.

Arıcılıkta alarm: Arıcılar yaşlanıyor, gençler bu işe sıcak bakmıyor Haber

Arıcılıkta alarm: Arıcılar yaşlanıyor, gençler bu işe sıcak bakmıyor

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde zengin çiçek florasına rağmen, iklim şartları nedeniyle arıcılar bal üretiminde istenilen verimi alamıyor. Trabzon'da yalnızca kestane ve orman gülü balı üretilebiliyor; ancak bu ürünlerde de çeşitli sorunlar dikkat çekiyor. Üretimde yaşanan sıkıntılar arıcılığı zorlarken, sektörde genç kuşağın ilgisizliği ve yaylalardaki betonlaşma gibi çevresel sorunlar da eklenince arıcılık her geçen gün kan kaybediyor. Trabzon Arı yetiştiricileri Birliği Başkanı Yusuf Aksoy, bu sene bal hasadının tatmin edici olmadığını bununda farklı sebeplere kaynaklandığını kaydederek, "Bu seneki hasat tatmin edici değil; son on yıl içerisinde vasat bir sezon olarak değerlendirilebilir. Çok verimli bir yıl geçmedi" dedi. Aksoy, Doğu Karadeniz'deki doğal çiçek çeşitliliğine rağmen, iklimsel engeller nedeniyle bölge arıcıları Gümüşhane, Bayburt, Erzurum ve Van gibi illere giderek üretim yapmaya çalıştığını belirterek, "Doğu Karadeniz Bölgesi'nde çiçek florası mevcut; ancak iklimsel şartlardan dolayı arıcılarımız bu zenginlikten yeterince yararlanamıyor. Bu nedenle arıcılarımız Zigana Dağı'nı aşarak Gümüşhane, Bayburt, Erzurum ve Van gibi illere gitmek zorunda kalıyor. Trabzon'da yalnızca orman gülü ve kestane balı üretilebilmektedir. Ancak orman gülü balı, içeriğinde bulunan toksik maddeler nedeniyle henüz yasal olarak onaylanmamış ve üretimi yasaklanmıştır. Kestane balında ise son yıllarda ortaya çıkan gal arısı, çiçeklenmeyi engellediği için verimi ciddi şekilde düşürmektedir. Oysa kestane balı, antioksidan özelliği sayesinde özellikle öksürük gibi akciğer hastalıklarına karşı besleyici bir üründür ve en değerli ballarımız arasında yer almaktadır" diye konuştu. Bu seneki hasat tatmin edici değil Bu yıl bal hasadının verimli geçmediğini ifade eden Aksoy, "Geçen yıl oldukça kötü bir sezon geçirmiştik. Bu yıl bazı bölgeler geçen seneye göre daha iyi olsa da, bazı yerlerde durum daha da geriledi. Özellikle yağış almayan, sıcak rüzgârların estiği ve kırağı düşen alanlarda bal oluşumu olumsuz etkilendi. Genel olarak bu seneki hasat tatmin edici değil; son on yıl içerisinde vasat bir sezon olarak değerlendirilebilir. Çok verimli bir yıl geçmedi" dedi. Yeni nesil sıcak bakmıyor Yeni neslin arıcılığa pek sıcak bakmadığını belirten Aksoy, "Arıcılık genellikle ek bir iş olarak görülüyor. Ana mesleğinin yanında arıcılık yapmaya çalışanlar var. Ancak arıcı sayımız fazla değil ve yıllar içinde azalma yaşanıyor. Son dört yıldır görevdeyim ve bu süre zarfında 200'ün üzerinde yeni üye kaydettim; buna rağmen üye sayımızı bir türlü bin 500'ün üzerine çıkaramadık. Arıcılık yapanlar arasında yaşlıların oranı yüksek. Yaşlandıkça sağlık sorunları nedeniyle işi bırakıyorlar. Yeni nesil ise bu işe çok sıcak bakmıyor. Yine de bazı gençler eğitim alarak büyük çapta arıcılığa adım atıyor. Öte yandan arı sokmasından çekinen gençler bu işe mesafeli yaklaşıyor. Genellikle ailesinde arıcılık yapan bireyler bu alana yöneliyor diye konuştu. Bal ihracatı darbe aldı 2012 yılında ihraç edilen bazı balların geri çevrilmesiyle ihracat darbe aldığını hatırlatan Aksoy, "2012 yılında ihracat konusunda olumsuz bir deneyim yaşandı. Yurt dışına gönderilen bazı ballar hatalı bulunarak geri çevrildi. Bu olaydan sonra ihracatımızda düşüş yaşandı. NMR cihazı henüz tam kapasiteyle devreye giremedi. Bu cihaz tam olarak faaliyete geçtiğinde, bal ihracatında artış bekliyoruz. Trabzon Arıcılar Birliği olarak şu anda bir pazarlama ağı kurma çalışması içerisindeyim. Amacım, Trabzon'daki arıcılarımızın ürettiği balı Türkiye genelinde pazarlayacak bir sistem oluşturmak. Bu doğrultuda çeşitli görüşmeler yürütüyorum" dedi. Yaylalarda betonlaşma arıcılığı tehdit ediyor Yaylalarda hızla artan betonlaşma ve baraj projeleri arıcılığın geleceğini tehdit ettiğine dikkat çeken Aksoy, "Yaylalarda betonlaşmanın artması, çiçek açacak alanların azalmasına neden oluyor. Bu durum arıların yararlanabileceği sahaların daralmasına ve dolayısıyla arıcılığın olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Ayrıca barajların çoğalması da arıcılığı etkiliyor çünkü bu yapılaşma, iklim şartlarını değiştirerek ekolojik dengeyi bozuyor. Betonlaşma genel anlamda ekolojik dengenin bozulması demektir. Geçen yıl da bu nedenle ciddi arı kayıpları yaşadık; şahsen benim de kayıplarım oldu. Ekolojik dengenin bozulması, arı sağlığının tehdit altında olması anlamına geliyor" diye konuştu.

Balık sezonu başladı: Yılın ilk hamsisi tezgâhlarda yerini aldı Haber

Balık sezonu başladı: Yılın ilk hamsisi tezgâhlarda yerini aldı

Yıllar sonra ilk kez bu sezon hamsi tezgahlarda yerini erken alırken, kilosu 250-300 TL arasında satılıyor. 1 Eylül itibariyle balık sezonunun açılmasıyla denize açılan tekneler şu ana kadar palamut avında umduğunu bulamadı. Normal şartlarda kasım ayında tezgâhlarda yerini alan hamsinin bu yıl eylül başında görülmesi, balıkçılar arasında endişeye yol açtı. Balıkçılar, hamsinin bu kadar erken görünmesinin sezonun verimsiz geçeceğine işaret ettiğini belirtiyor. Balıkçı esnaflarından Turgay Memiş, 35 yıldır sektörde olduğunu ilk kez böyle hamsinin bu kadar erken görüldüğünü belirterek "Son yıllarda görülen en erken hamsi sezonu başladı. Hamsinin bu kadar erken görülmesi, sezonun balık açısından kıt geçeceğine işaret ediyor. Çünkü hamsi normalde kasım aylarında gelirken, bu yıl çok erken geldi. Bu nedenle sezonun biraz verimsiz geçmesini bekliyoruz. Şu anda hamsinin kilosunu 250-300 TL arasında satıyoruz çünkü zaten az miktarda geldi. Hamsi genellikle Samsun, Rize ve Hopa civarlarında avlandı. Yaklaşık 35 yıldır bu sektördeyim, hamsinin bu kadar erken çıktığını hiç görmemiştim. Geçen sezon mükemmel bir palamut sezonu olmuştu ancak bu yıl aynı durum söz konusu değil. İlerleyen günlerde yağışların başlamasıyla birlikte palamut da görülebilir" dedi. Balıkçı esnaflarından Kadir Pınar ise hamsinin bu sezon ilk kez geldiğini kaydederek, "Bu sezon hamsi ilk kez geldi, inşallah devamı da gelir. Şu an biraz küçük, ancak ilerleyen günlerde büyüyeceğini umuyoruz. Uzun zamandır böyle bir durumla karşılaşmadım. Hamsi genelde istavritin ve palamudun peşinden gelirdi, ancak bu yıl 3-5 gün içinde gelmeye başladı. İnşallah bundan sonra yavaş yavaş çoğalır. Hamsi bol olursa sezon erken biter, palamut ise bu sezon pek görülmedi" diye konuştu.

Balık sezonu istavritle başladı, palamut beklentileri karşılamadı Haber

Balık sezonu istavritle başladı, palamut beklentileri karşılamadı

Sezona istavrit ile başladıklarını belirten balıkçılardan Mehmetcan Örseloğlu, "Şu an tezgahlarda istenilen görüntü henüz oluşmadı. İnşallah ilerleyen günlerde daha iyi olur diye umut ediyoruz. Şu an tezgahları palamut süslemesi gerekirken, beklenen palamut görülmedi sezon istavrit ile başladı. Hava sıcaklığı ve iklim değişiklikleri denizleri etkiliyor. Sezonu erken açmak bu sorunları çözmeyecek. Deniz suyunun soğuması gerekiyor; şu anda sıcaklık 27-28 derece civarında. Bu durum bazı balık türlerini olumsuz etkiliyor. Yine de sezonun bereketli geçmesini temenni ediyoruz. Sezonun ilk günü olmasına rağmen fiyatlar normal seviyede." Fiyatlar sezon öncesine göre neredeyse yarı yarıya geriledi Balıkçılardan Ahmet Çoğalmış, sezonun açılmasıyla birlikte bazı türlerde fiyatların neredeyse yarı yarıya gerilediğini ifade ederek "Sezona bol miktarda istavrit ile başladık. Beklediğimiz gibi palamut çıkmadı. Şu an istavrit ve mezgit bol, ilerleyen zamanlarda inşallah hamsi de gelir. Daha önce 250-300 TL'den sattığımız istavrit bir anda 150-200 TL'ye düştü. Mezgit ise 300-400 TL'den 200 TL'ye geriledi. Barbun da 400-500 TL iken şu anda 200 TL civarında. Yetiştirme balıklarda da fiyat düşüşü var. Palamut çok fazla görünmedi, şu anda çingene palamudu çıkıyor, onun da tanesi 200 TL. Bu sezon, geçen seneye göre biraz durgun başladı. Geçen yıl palamutla başlamıştık ve üç ay boyunca kesintisiz palamut avlanmıştı; bu sezon ise daha zor geçecek gibi görünüyor. Hava şartlarına göre sezonun ilk günü normal sayılır. Şu anda istavrit, mezgit ve barbun bolluğu var. Sezon öncesine göre fiyatlar neredeyse yarıya düştü. Örneğin, dün 400-500 TL olan sargan bugün 300 TL'ye geriledi" diye konuştu.

Denizlerde hasret bitiyor: 1 Eylül'de ağlar suya inecek Haber

Denizlerde hasret bitiyor: 1 Eylül'de ağlar suya inecek

Trol ve gırgır ile balık avcılığının 15 Nisan'da başlayan yasak dönemi 1 Eylül itibariyle sona eriyor. 1 Eylül'de denize açılacak olan tekneler 4,5 ayın ardından son hazırlıklarını tamamlayarak denize açılmak için beklemeye başladı. Teknelerinde bakım ve onarımın tamamlayan balıkçılar, ağlarını tek tek gözden geçirdi. Bakımları biten ağlar özenle teknelere alınırken, tayfalar da sezona hazır hale geliyor. "Bu sene hamsiden umutluyuz" Köroğlu Balıkçılık Sahibi Ekrem Köroğlu, bu sezon hamsiden umutlu olduklarını belirterek, "Pazar gecesi inşallah denize açılacağız. Hazırlıklarımız bitti. Mazot, yağlar, tayfa derken bu sene de inşallah Vira Bismillah diyeceğiz. Sezon bitiminin hemen ardından ağ bakımlarını yaptık. Sonrasında geminin boya, raspa, makine gibi eksiklikleri yapılıyor. Son 15 güne girildiğinde de ağları tekneye alıyoruz. Kumanya derken artık son viraja girdik. Bu sene hamsiden umutluyuz. Palamut az görülüyor. Ama 15 Eylül'den sonra daha netleşir. Biz hep umutluyuz. İnşallah olur. Karadeniz Bölgesi genellikle bu işten ekmek yiyor. İnşallah onların umutlarıyla sezon iyi geçecek. Balık bizi nereye yönlendirirse oraya gideceğiz. Ama şuan Doğu Karadeniz Bölgesi balık popülasyonu açısından daha iyi görülüyor. Geçen sene palamut boldu. Vatandaşlar ucuza palamut yedi. Tahminen bu sene palamut biraz daha pahalı olur. Bu sene herkes hamsiden istediğini alır diye düşünüyorum. Geçen sene tam tersiydi. Palamut fazlaydı hamsi ona göre biraz daha azdı. Geçen sene de iyi bir sezondu" dedi. "Umutla bekliyoruz" Köroğlu Balıkçılık Reisi Yahya Kaya ise sezonu umutla beklediklerini kaydederek, "İnşallah bu sene bereket bekliyoruz. Palamut az ama hamsi iyi olacak diye bekliyoruz. Hazırlıklar yapıldı. Umutla bekliyoruz. İnşallah 31 Ağustos'ta Vira Bismillah diyeceğiz. Sadece sezonda çalışmıyoruz. Sezon bitiminden sonra ağ bakımlarını yapıyoruz. Dönem dönem palamut ve hamsi iyi oluyor. Her geçen gün işler zorlaştırıyor. İnşallah hayırlısı olur" ifadelerini kullandı.

Meyve sebze ihracatçıları ürün eksikliği ve dövizden şikayetçi Haber

Meyve sebze ihracatçıları ürün eksikliği ve dövizden şikayetçi

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği Başkanı Senih Yazgan, iklim değişikliği nedeniyle nisanda yaşanan zirai don ve yaz aylarındaki aşırı sıcakların taze meyve ve sebze üretimini olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle sert çekirdekli meyvelerde yaşanan kayıp nedeniyle ihracatın tatmin edici olmadığına dikkati çeken Yazgan, her türlü olumsuzluğa rağmen üreticilerin üretmekten ihracatçıların da mücadeleden vazgeçmediğini anlattı. Bu yıl anlık bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan ürün eksikliğinden kaynaklanan yüzde 9-10'luk bir kayıp olduğuna işaret eden Yazgan, "Yıl sonunda narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle bu açığı kapatabiliriz diye düşünüyorum. Kiraz ihracatı bu yıl yok denecek kadar az oldu. 75-80 bin ton ürün satan bir ülke için 6 bin tonluk ihracat yok gibi bir şey" dedi. Olmayan ürünün yerine başka ürünü koymakla ihracatın dengelenmesinin pazarda sürekliliği sağlamayacağını belirten Yazgan, şöyle devam etti: " Türkiye kiraz üreticisi ve ihracatçısı olarak bilinmeli. Kirazdan kaybedelim narenciyeden kaybedelim mantığı olmamalı. Her ülke fırsat kolluyor. Dünyada rakipsiz değiliz. Siz olmazsanız hemen o ülke devreye giriyor. Söz konusu pazarda o üke devamlılığı sağlarsa oraya kaçış olur. Türkiye, üretim açısından ve pazarlara hakim olma açısından çok güçlü. Ben çok ciddi yer değiştirme olacağını düşünmüyorum." "Büyük fırtınalar estirebiliriz" Yazgan, bu dönemde en büyük sorunun artan girdi maliyetlerini döviz kurunun karşılamaması olduğunu vurgulayarak, "Fiyatlarımızı, baskılanmış döviz kuruyla, girdi maliyetleriyle karşılaştırdığımızda karlılık açısından üreticimiz ve ihracatçımız açısından beklenen rakamları yakaladığımızda bu pazarlarda büyük fırtınalar estirebilecek ülkeyiz. Girdi maliyetleri ile döviz kuru arasındaki makas ihracatçıları zorluyor. Döviz kurunun artması gerekiyor biraz." ifadesini kullandı. Şu anda iç piyasanın ihracata göre daha iyi olduğunu dile getiren Yazgan, "İçerde fiyatlar artıyor ama döviz kuru yükselmediğinden ihracat karlı olmaktan çıkıyor. İhraç ettiğiniz ürün bizler için fiyat açısından tercih edilmez oldu. Uluslararası pazarı kaybetmek istemiyoruz. Biz o pazarlarda olmak istiyoruz. Girdi maliyetlerini üst üste koyduğunuz da maliyetler çok yükseldi. Döviz kurundaki pozisyon, beklentileri karşılamadığı için Avrupa pazarında rekabetçiliğimizi kaybettik." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.