TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekosistem

AGRONEWS - Ekosistem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekosistem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Osmangazi Belediyesi, Ata Tohumlu Sebzeler Kent Lokantası’nda Haber

Osmangazi Belediyesi, Ata Tohumlu Sebzeler Kent Lokantası’nda

Osmangazi Belediyesi iştiraki Gazi Tarım A.Ş. tarafından ata tohumundan kimyevi gübre ve tarım ilacı kullanılmadan üretilen sebzelerden yapılan yemekler Kent Lokantası’nda uygun fiyatla vatandaşlara sunuluyor. Osmangazi Belediyesinin tarımsal kalkınmanın desteklenmesi ve kentin üretim potansiyelinin arttırılması hedefiyle kurduğu Gazi Tarım A.Ş, mayısta yapılan protokol çerçevesinde Osmanlı döneminden bu yana tarım sektörüne önemli katkılar sunan Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 10 dönümlük bir alanda deneme üretimlerine başladı. Burada yerel tohum çeşitlerinin üretilip vatandaşlara sunulması, geliştirilmesi ve korunması amacıyla çalışmalar yürüten Gazi Tarım, ürettiği doğal sebzelerin de Kent Lokantası mutfağına gönderiyor. Kent lokantasına yaz aylarında domates ve patlıcan gönderen Gazi Tarım, kış mevsiminde pırasa ve ıspanak tedarik ediyor. Gazi Tarım A.Ş. Genel Müdürü Arca Atay, liseyle işbirliği içinde iyi tarım uygulamalarıyla sebze ürettiklerini belirterek, öğrencilerin de pratik eğitimine destek olduklarını anlattı. Yanmış hayvan gübresi kullandılar tarım ilacın damlasını sokmadılar Atay, 10 dönümlük bir arazide üretim yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "10 dönümde domates, biber, karpuz, kavun, mısır, patlıcan, kabak, bezelye, ıspanak gibi 110 çeşit bitkinin deneme üretimlerini yapıyoruz. Toprak çok güzel ve verimli. Buradaki üretimimizin en önemli kısmı, herhangi bir kimsayal kullanılmıyor olması. Kimyevi gübre ve tarım ilacı kullanmadık. Yanmış hayvan gübresi kullanıyoruz. Böcekler için ilaç hiç kullanmadık, herhangi bir mücadele yapmadık. Çünkü bir ekosistem var ve bu ekosistem içinde bilindiği üzere böcekler varsa onları tüketen diğer böcekler de var. Tarım ilacı kullanırsanız hepsini öldürüyorsunuz. Bırakırsanız onlar birbiriyle mücadele ediyor, doğa dengesini buluyor." Üretimi yerel tohumlarla yaptıklarına dikkati çeken Atay, "Bunların standart üretimi vardır ama lezzetli ürün verir. Hibrit kadar verimli değildir ancak 30 yıl önceki domates gibi kokar, 30 yıl önceki salatalık ya da biber gibi lezzetli olur. Bizim Kent Lokantası'na gönderdiğimiz ürünlerle yapılan yemeğin lezzeti o yüzden farklı oluyor. Doğal üretiliyor evet ama yemeğinde o yıllar öncesinin tadını bulabiliyor insanlar" dedi. Kış sebzelerine ıspanak ile başladıklarını ve şimdi pırasa göndereceklerini anlatan Atay, "Salı günü pırasa yemeği çıkacak. Sonra yine ıspanak devam edecek. Eski lezzette ev yemeğini özleyenleri bekleriz. Bakla ve bezelyelerimiz yetişiyor, baharda ata tohumundan ürettiğimiz bu ürünlerimiz Kent Lokantası'nda olacak" ifadesini kullandı. Günlük bine yakın kişi yemek yiyor Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise menüsünde zeytinyağlılar, et yemekleri, çorbalar ve tatlılar gibi farklı seçenekler bulunan Kent Lokantası'nda günlük bine yakın kişinin yemek yediğini belirterek, yöresel malzemelerle hazırlanan yemeklerin lezzetli ve uygun fiyatlı olduğunu aktardı. Aydın, Bursa'nın kalbinde, tam ortasında kalan Osmanlı mirası verimli topraklarda yetiştirilen sebzelerin ata tohumundan üretildiğini kaydederek, "Sağlıklı üretim yapıyoruz. Kimsayal kullanılmayan doğal sebzeler. İnsanlar da lezzetini özlediği tatları uygun fiyata tüketsin istiyoruz. Ev yemeği tadında, ata tohumunun sunduğu eskiye özlemi gideriyoruz. " diye konuştu.

Arin Gölü, Kuraklık Nedeniyle 200 Metre Çekildi Haber

Arin Gölü, Kuraklık Nedeniyle 200 Metre Çekildi

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde doğa tutkunları birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Arin Gölü'ndeki kuraklık tehlikesine dikkat çekti. Van Gölü Aktivistleri Derneği üyeleri, göldeki kurumaya dikkat çekmek için Adilcevaz ilçesi Aydınlar beldesinde bir araya geldi. Arin köyünden başlayıp 15 kilometre yürüyüş yaparak göldeki tehlikeye dikkat çeken grup üyeleri gölün kurumasının kuşların yaşam alanını tehdit ettiğini belirtti. Dikkuyruk, uzunbacak, kızılbacak, Van Gölü martısı, angıt ve kılıçgaga gibi pek çok kuş türünün yaşadığı ve ürediği Arin Gölü'nün son yıllarda su seviyesinin hızla düşmesi nedeniyle ciddi bir tehdit altına girdiğini ifade eden aktivistler, "Son birkaç yılda gölde 200 metrelik su çekilmesi yaşandı ve kuruma hızla devam ediyor. Göldeki su seviyesinin hızla düşmesi; tarımsal sulama, vahşi sulama ve iklim değişikliği gibi faktörlerin birleşiminden kaynaklanıyor. Son birkaç yıldır bu göle dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu yıl ile geçen yıl arasındaki fark oldukça belirgin. Çekilme 200 metreyi geçti ve hızla devam ediyor. Bu hızla devam ederse, göl 5 yıl içinde tamamen kuruyabilir. Arin Gölü, ekosistem için çok önemli bir alan. Burası, yüzlerce kuş türünün üreme ve yaşam alanı. Eğer bu kuruma devam ederse, yalnızca göl değil, buradaki canlı yaşamı da ciddi şekilde tehdit altına girecek" dedi. Grup üyelerinden Nusret Altan ise Arin Gölü'nün yanı sıra Van Gölü'nün de benzer bir tehdit altında olduğunu vurgulayarak, "Arin Gölü'ndeki durum gerçekten içler acısı. Daha önce keyifle geldiğimiz bu yerin bu şekilde kuruduğunu görmek çok üzücü. Van Gölü için de aynı sorun söz konusu. Havzada 6 binin üzerinde su kuyusu var. Bu, büyük bir su israfı anlamına geliyor. Eğer bu şekilde devam ederse, Van Gölü de aynı akıbeti paylaşabilir" diye konuştu.

Denizli’de Su Ürünleri Denetimlerinde Kararlılık Vurgusu Haber

Denizli’de Su Ürünleri Denetimlerinde Kararlılık Vurgusu

DENİZLİ (İHA) - Denizli’de, su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak ve yasa dışı avcılıkla mücadele etmek amacıyla denetimler tüm hızıyla sürdürülüyor. Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen denetimlerde, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu'na aykırı hareket eden 43 kişi ve iş yerlerine 527 bin 673 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca, 127 bin metre kaçak balık ağı ve yasaklı 2 elektroşok cihazına el konuldu. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DENETİMLER ARTIRILDI Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, denetimlerin su ekosisteminin korunması, sürdürülebilir avcılığın sağlanması ve her balığa en az bir kere üreme hakkı tanınması amacıyla kesintisiz sürdüğünü belirtti. Çınar, kaçak ve yasa dışı avcılıkla mücadelede güvenlik birimleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde kararlı bir duruş sergilendiğini vurguladı. Denetimlerin, göl, gölet ve akarsularda boy, tür, zaman ve av araçlarına uygunluğun yanı sıra satış noktaları, işleme tesisleri ve nakil güzergâhlarında da yoğun bir şekilde sürdüğünü aktaran Çınar, su ekosisteminin yalnızca insanlar için değil, aynı zamanda birçok endemik canlı için de yaşam alanı sağladığını hatırlattı. VATANDAŞLARA ÇAĞRI Çınar, "Ticari ve Amatör su ürünleri avcılığı yapan vatandaşlarımızın su ürünleri av yasaklarına uymaları hem kendi menfaatleri hem de su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır" uyarısında bulundu. Denetimlerin kesintisiz devam edeceğini ve su ürünleri kaynaklarının korunmasının gelecek nesiller için büyük bir sorumluluk olduğunu ifade etti.

Mersin ve İskenderun Körfezleri Akdeniz'in En Kirli Bölgeleri Haber

Mersin ve İskenderun Körfezleri Akdeniz'in En Kirli Bölgeleri

Mersin ve İskenderun Körfezleri Akdeniz’in En Kirli Bölgeleri Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirliliğin, oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttığını ve bu durumun denizdeki canlılar için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Mersin ve İskenderun Körfezleri, bölgedeki en kirli alanlar arasında yer alıyor. Kirliliğin Kaynağı: Şehir Deşarjları ve Nehirler Prof. Dr. Salihoğlu, Akdeniz'deki kirliliğin ana kaynağının şehir deşarjları olduğunu belirtti. Ayrıca, nehirlerden gelen tarımsal ve endüstriyel kirliliğin de büyük bir baskı oluşturduğunu vurguladı. Mersin’deki plastik atıklar ve diğer eşyalardan oluşan kirliliğin çoğu, karasal kaynaklardan denize ulaşıyor. Oksijen Seviyeleri Düşüyor, Ekosistem Zor Durumda Kirliliğin boyutlarının arttığını belirten Salihoğlu, “Oksijen seviyeleri azalıyor ve denizdeki görüş mesafesi düşüyor. Bu sağlıksız bir ekosistemi işaret ediyor” dedi. Ayrıca, denizdeki kirliliğin, ekosistemi değiştirdiğini ve ekosistemin direncini azalttığını belirtti. İklim Değişikliği ve Kirlilik Birleşince Tehdit Artıyor Salihoğlu, kirliliğin ve iklim değişikliği baskılarının birleştiğinde, deniz ekosisteminin ciddi şekilde zayıfladığını ifade etti. Bu durumun sadece deniz canlıları için değil, insan sağlığı için de tehdit oluşturduğunu vurguladı. Şehir deşarjlarının ileri arıtmadan geçmesi gerektiğini, aksi takdirde suya zararlı bakterilerin karışabileceğini söyledi. Plastik Atıklar Karasal Kaynaklardan Geliyor Plastik atıklara da dikkat çeken Salihoğlu, “Plastik atıklar denize karasal kaynaklardan geliyor, özellikle nehirlerden” dedi. Ceyhan Nehri’nin bu kirliliği artıran önemli bir kaynak olduğunu belirtti ve tek kullanımlık plastiklerin doğaya bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.