TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekoturizm

AGRONEWS - Ekoturizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekoturizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Samsun’da Tarım ve Gastronomi Turizmi İçin Eylem Planı Hazırlandı Haber

Samsun’da Tarım ve Gastronomi Turizmi İçin Eylem Planı Hazırlandı

Samsun’un turizm potansiyelini ileriye taşımak amacıyla hazırlanan "Samsun Turizm Eylem Planı" tamamlandı. 14 ana başlıkta şekillenen planla, kentin doğal, kültürel ve gastronomik değerlerinin öncelikli adımlarla geliştirilmesi hedefleniyor. Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, 3 aydır yürütülen planlama sürecinin ardından ortaya çıkan çalışmayı, Gazi Halk Kütüphanesi’nde kurum, kuruluş ve paydaş temsilcileriyle paylaştı. Demirtaş, "Turizm Master Planı’na bağlı olarak Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin talep ve talimatı doğrultusunda eylem planına dönüştürme çalışmasını 3 ay önce başlattık. Haziran ayından bugüne kadar birçok toplantı yaptık. Turizm konusunda tüm başlıklar altında çalıştık. Projeleri gerçekleştirmek için eylem gerekiyor ve bu manada titiz biz çalışma yürüttük. Eylem planı son aşamada sadeleştirildi ve bugün itibariyle eylem planı tamamlandı. Toplantımızın mahiyeti, ortaya çıkan sonucu paylaşmak" dedi. "Samsun’un doğusunda kalan şehirler birbiriyle yarışıyor" Doğu Karadeniz’deki şehirlerin yayla ve doğa turizminde birbirleriyle yarıştığına dikkat çeken Demirtaş, "Samsun muazzam bir şehir ancak turizmde adımlarını yeni yeni atmaya başlayan bir şehir. Burada çok şey yapılabilir ama önceliklerimiz olmak zorunda. Samsun’u tarif etmekte süslü cümleler kurmaya gerek yok. Olduğu gibi anlatsak bir ortaya güzel bir şehir çıkıyor. Karadeniz’deki turizm hareketliliğine baktığınız zaman Samsun’un doğusunda kalan şehirler birbiriyle yarışıyor. Her gün turizme dair yeni hamleler yapmaya çalışıyorlar. Çünkü yayla ve doğa turizmi ile alakalı belli bir potansiyele ulaşmışlar, onu muhafaza etmek için aksiyon ve fonksiyon kazandırmak istiyorlar. Bizler de Samsun olarak o duruma geldiğimizde ‘bu niye yok, buna neden yer vermedik’ diye bundan sonraki eylem planlarında bulacağız. Bu eylem planında bir önceleme yapmamız gerekiyordu. Çalışmamız bir nevi öncelik çalışması oldu. Toplantılarımızda 14 turizm başlığını 5 ayrı toplantıda değerlendireceğiz. MirasSamsun, Atafest19 ve GastroSamsun turizm başlıklarını ilk toplantıda değerlendirdik" diye konuştu. Atafest19 - Atatürk’ün İzinde Eylem Planı Atafest19 - Atatürk’ün İzinde Samsun başlığında Atatürk’ün Samsun’da kaldığı süre boyunca hatıralarını yansıtan, kent içi ve kent kırsalındaki somut ve somut olmayan unsurları değerlendiren, temaya uygun farklı etkinliklerle zenginleştirilmiş bir festival düzenlenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda 16-25 Mayıs’ın Atafest19 Haftası ilan edilmesi, İstanbul’dan hareket eden gemilerin Samsun’a gelmesi, Uluslararası spor yarışmalarının organize edilmesi, bağımsızlık nöbeti kamp alanlarının kurulması ve Milli Mücadele döneminin giyim kültürünün sergilenmesi gibi birçok faaliyet yürütülecek. Kurtuluş Yolu’ndan geçerken marşlar çalacak Kurtuluş rotasının doğa, kültürel miras, gastronomi, yerel yaşam ve ekoturizm unsurları ile zenginleştirilerek turizm rotası olmasının sağlanması planı kapsamında Kurtuluş Yolu güzergahının ağaçlandırılması ve bu sayede çevreye kötü koku yerine güzel kokuların yayılması, Milli Mücadele dönemine tanıklık etmiş yapıların restorasyonunun yapılması, yaşanmış hikayeler ve adı geçenlerin tanıtıcı görsellerinin güzergahta yer alması, güzergahtaki araçların seyir halindeyken Kurtuluş Yolu’ndan geçtiğini anlaması için sesli marşları çalacak radyo frekansı düzenlemesinin karayolunda yapılması gibi faaliyetler uygulamaya geçilecek. Akşemseddin Hazretleri'nin babası Şerafettin Hamza’nın türbesi yapılacak İnanç Turizmi Rotasının Oluşturulması Planı kapsamında 15 tarihi camiyi kapsayan kara rotasının oluşturulması, yeni inşa edilecek camiler için bu 15 caminin model alınması, Seyyid Kutbiddin Mezarlığı’ndaki tarihi mezar taşlarının inanç turizmi rotasına dahil edilmesi, Fatih Sultan Mehmed Han’ın hocası Akşemseddin Hazretleri’nin babası Şerafettin Hamza’nın türbesinin ve diğer önemli zatların türbelerinin turizm rotasına dahil edilmesi için belediyeler tarafından yapılıp, hayata geçirilmesi ve Karadeniz Bölgesi’nin tek Mevlevihanesi’nin rekonstrüksiyonun yapılması gibi işlemler hayata geçirilecek. İl genelinde bulunan arkeolojik sit alanlarında düzenleme, deneyimleme, ziyarete açma, koruma ve tanıtım gibi çalışmaların yapılması planında da Nerik’in ziyaretçi merkezi yapılması, Asarkale’nin ziyarete açılması, İkiztepe’nin tematik parkının oluşturulması, Amisos’un peyzajının yapılarak yeniden ziyarete açılması, Tekkeköy Arkeoparkı’nın turizme kazandırılması gibi hususlar devreye alınacak. GastroSamsun Eylem Planı GastroSamsun Eylem Planı kapsamında Samsun dijital gastronomi atlası oluşturulacak. Gastronomi alanındaki coğrafi işaretli ürünlerinin sayısı arttırılacak. Tıbbi aromatik bitkiler gastronomi turizmi kapsamında değerlendirilecek. Su ürünleri gastronomi turizmi kapsamında değerlendirilecek. Tarım şehri olan Samsun’da yetiştirilen ve üretilen ürünleri öne çıkaracak farkındalık etkinlikleri yapılacak. Gastronomi alanında sosyokültürel sürdürülebilirliğin sağlanması amaçlanacak. Ot Yemekleri Festivali’nin uluslararası bir festivale dönüşmesi sağlanacak. Restoran olarak hizmet veren geleneksel mimari yapıların müze konsepti restoranlara dönüştürülmesi sağlanacak. UNESCO şehirler ağına gastronomi alanında dahil olmak hedefiyle Samsun’un öncelikle ulusal gastronomi şehirleri arasında yer almasını sağlayacak faaliyetler yürütülecek.

Küresel ısınma ve don gül üretimini vurdu, rekolte yarı yarıya düştü Haber

Küresel ısınma ve don gül üretimini vurdu, rekolte yarı yarıya düştü

'Güller ve Göller Diyarı' Burdur, her bahar rengarenk gülleriyle doğanın en güzel tablolarından birine ev sahipliği yapıyor. Ancak bu yıl göl kıyısındaki gül bahçelerinde başlayan hasat, iklim krizinin acı yüzüyle karşı karşıya. Küresel ısınmanın etkisi ve şiddetli donlar, yıllık 600-700 kilogram olan dekarlık gül verimini 150-200 kilograma kadar geriletti. Doğanın nazlı güzeli güller, bu sene zor bir sınav veriyor. Bölgenin hızla tükenen su kaynaklarına rağmen, gül üretimi adeta bir yaşam kaynağı olmaya devam ediyor. Mısır ve yoncaya kıyasla yüzde 75 daha az su tüketen gül, sadece doğayı değil, ekonomiyi de canlandırıyor. Ayrıca Burdur Gölü'nün tozlarının yayılımını engelleyen gül, hem çevre hem de insan sağlığı için büyük bir koruyucu görev üstleniyor. Burdur Gölü kenarında yaklaşık 400 dekarlık alanda sürdürülen bu değerli üretim, sadece gül yağı ihracatıyla değil, bölgedeki ekoturizm hareketliliğiyle de ekonomiye can veriyor. Geçen yıl litre başına 11-12 bin euro arasında seyreden gül yağı fiyatlarının, bu yıl yüzde 40 düşerek 7-10 bin euro bandına gerilemesi bekleniyor. Üretim hedefleri de donun etkisiyle yarı yarıya düşerek 50-100 litreden 20-30 litreye inmiş durumda. Küresel ısınma ve don olayları, Burdur'daki gül bahçelerinde çiçek tomurcuklarının olgunlaşmasını engelledi. Birçok alanda tomurcuklar don nedeniyle zarar görürken, bazı alanlarda sadece yaprakların kaldığı gözlendi. Bu durum, gül üretimindeki dramatik düşüşün temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Burdur'un eşsiz gül bahçeleri, zorluklara rağmen her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu yıl ekoturizmin daha da canlanması beklenirken, bölge halkı umudunu koruyor. Güller, Burdur'un hem doğasına hem de ekonomisine hayat vermeye devam ediyor. Gül bahçeleri göl tozlarına perdeleme yapıyor Göller yöresinde iklim değişikliği ve artan tarım hayvancılık faaliyetlerinin su kaynaklarını ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Lisinia Proje alanı sorumlusu ve gül üreticisi Öztürk Sarıca, "Göller yöresinde özellikle küresel ısınmaya bağlı suların hızlı bir şekilde buharlaşması, bunun yanında yöredeki büyükbaş hayvancılık, mısır ve yonca üretiminin artmış olması maalesef yeryüzü sularını bitirmiş olduğu gibi yer altı sularını da ciddi anlamda etkiledi. Burdur Gölü bunun en canlı örneklerinden bir tanesi. Gül, mısır ve yoncaya göre yüzde 75 oranında daha az su tüketen bir bitki. Aynı zamanda ekonomik değeri çok yüksek bir bitki. Gölde tozlaşan alanların tozları özellikle yakın çevreye yayılırken tıbbi aromatik bitkiler ve gül, tozlar konusunda ciddi anlamda bir perdeleme yapıyor. Bu perdeleme sayesinde tozlar insan sağlığını daha az etkiler hale geliyor ve daha uzak yerlere taşınmasını engellemiş oluyor. Tabii ki o yüzden gül üretimi Burdur Gölü ve çevresinde olmazsa olmazımız" dedi. Küresel ısınma ve yaşanan don olayları verimi yarı yarıya düşürdü Burdur Lisinia projesinde gül hasadı başladığını ancak iklim şartlarının verimi olumsuz etkilediğini açıklayan Sarıca, "Burdur Lisinia'da gül hasadımız başladı. Ama son yıllardaki küresel ısınmanın etkileri maalesef üretimimizi de etkilemiş durumda. Özellikle son yaşanan donlar nedeniyle dekarda yaklaşık 600 ile 700 kilograma kadar aldığımız gül verimi şu anda 150 ile 200 kilograma kadar düşecek gibi görünüyor. Donlar ile birlikte tomurcukların gelişimi tamamen durdu ve don aldı. Dolayısıyla bahçelerde eski görselimiz olmasa da gülü toplamak durumundayız. Çünkü Türkiye ekonomisine çok ciddi bir katkısı var. Yaklaşık 400 dekarlık bir alanda biz şu anda gül üretimi yapıyoruz. Bunun yanında gül ekoturizmi ile birlikte ekonomimize destek olmaya çalışıyoruz. Gül yağının tamamı yurt dışına ihraç ediliyor. Hem gül üretiminin yaşanan donlardan dolayı düşmüş olması hem de gül fiyatlarının düşük seyredecek olması ekonomik anlamda yöre insanını, göller yöresindeki gül üreticilerini biraz etkileyecek görünüyor" şeklinde konuştu. Gül yağı beklentisi geçen yıla göre yüzde 50'nin altına düştü Geçtiğimiz yıl 50 ile 100 kilo arası bir gül yağı üretimi hedeflediklerini ancak bu yıl bunun yarısı kadar bir gül yağı hedeflerinin olduğunu belirten Sarıca, "Tabii ki o da eğer ısı şartları, bulutlanma ve yağış yolunda giderse. Eğer ciddi anlamda iklimsel değişiklikler olursa belki de onu bile alamayacağız. Yaklaşık 20 ile 30 litre arasında bir beklentimiz var. Tabii ki gülyağı fiyatlarının da düşeceği bu yıl için söyleniyor. Dolayısıyla geçen yılki üretim hedeflerine ulaşamamanın yanında aynı zamanda maddi hedeflere de ulaşamayacağız" dedi. Geçen yılın yüksek fiyatları bu yıl düşüş eğiliminde ancak piyasa henüz netleşmedi Gül yağı fiyatları hakkındaki söylentileri de açıklayan Öztürk Sarıca, "Gül yağı geçen yıl 11 bin ile 12 bin euro seviyesinde seyrediyordu. Bu yıl fiyatların 7 ile 10 bin euro arasında olacağı söyleniyor. Tabi şu an tamamen piyasa oluşmuş değil tamamen söylentiler üzerinden söylemiş olduğum fiyatlar bunlar. Hem donun etkisi, verimin az olması, diğer taraftan iklimin çok anormal seyretmesi ki geçen yıl bu sıralar neredeyse gül veriminin ortasındaydık. Şu an küresel ısınmanın ve donların etkisiyle gül hasadına daha bir hafta önce başladık ve çok yavaş seyreden bir hasat var. Dolayısıyla verimde ciddi kayıplar yasayacağız" ifadelerini kullandı. Gül ihracatın yanında ekoturizme de büyük katkı sağlıyor Geçen yıl 100 bin kişiyi ağırlayan alanlarda bu yıl ziyaretçi sayısında artış beklediklerini belirten Sarıca; "Geçen yıl hasat sırasında ekoturizm etkinlikleri kapsamında yaklaşık 100 bine yakın bir ziyaretçi ağırlamıştık proje alanında. Bu yıl bu sayının biraz daha artacağını düşünüyoruz. Çünkü hasadın başlamasıyla birlikte on binlerce kişi zaten şu ana kadar bahçede bizi ziyaret etmiş durumda. Önümüzdeki günlerde sayının artarak devam edeceğini düşünüyoruz" dedi. Bölgedeki gül üreticileri, küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle bu yıl üretimde ciddi düşüşler yaşanacağını belirtiyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.