TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Elazığ

AGRONEWS - Elazığ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elazığ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Elazığ, İkiz Buzağı Sevinci Besicinin Yüzünü Güldürdü Video Galeri

Elazığ, İkiz Buzağı Sevinci Besicinin Yüzünü Güldürdü

Elazığ'da yeni yıla sayılı günler kala doğan buzağılar, hayvancılıkla uğraşan besicilerin yüzünü güldürdü. Büyükbaş hayvancılık yapan Ömer Erdem'in bir inekten ikiz buzağı alması sevincini ikiye katlarken, Erdem yaşanan hayvan hastalıkları ve et ithalatına dikkat çekerek yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Elazığ'da yeni yıla sayılı günler kala dünyaya gelen buzağılar, hayvancılıkla uğraşan besicilerin yüzünü güldürdü. Kentte 4 bin 500 dönüm arazi üzerinde büyükbaş hayvancılık yapan Ömer Erdem, yılın son günlerinde aldığı buzağılarla büyük mutluluk yaşadı. Özellikle bir inekten ikiz buzağı dünyaya gelmesi, sevinci ikiye katladı. Erdem aynı zamanda Şap başta olmak üzere hayvan hastalıkları ve et ithalatına dikkat çekerek yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Erdem, "Biz buzağılarımızı tam sağlıklı olarak yetiştirebilsek hayvan ithalatına gerek kalmaz" ifadelerini kullandı. 2025'te hayvancılık adına kötü dönemlerin geçtiğini aktaran Ömer Erdem, "Şap hastalığı Türkiye'nin büyük bir kısmını yakıp kavurdu. Çok şükür bizim buralarda böyle şeyler olmadı. Buzağılarımız doğdu. Sağlıklı bir biçimde buzağılarımız büyükbaşların arasında geziyorlar. Biraz hijyene dikkat ettiğimizde, aşılarını tam yaptığımızda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bu konuda şap hastalığı başladığı süre içerisinde hemen aşılamaya başladı. Bizim köyümüzde henüz şap bir iki evde görüldü ama bütün ahırlara yayılmadan bütün önlemler alındı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne bu konudaki hassasiyeti için teşekkür ederim. Biz buzağılarımızı tam sağlıklı olarak yetiştirebilsek hayvan ithalatına gerek kalmaz. Bu konuda üreticiler sağlıklı buzağılar yetiştirirse, aşılarına dikkat ederlerse iyi olur. Yıllık 400-500 bine yakın hayvan Türkiye genelinde ölüyor. Yaklaşık 500 bin civarında hayvan ithal ediyoruz. Sağlıklı buzağılar elde etmek için lütfen üreticiler olarak biraz daha dikkatli olalım. Bu şekilde hayvan ithalatından kurtulmuş oluruz. Yılda hayvanlarımız bir tane doğum yapıyor. 9 ay gebelik süresi var. 3 ay da kuru dönemi olmak üzere yılda bir buzağı alabiliyoruz. Geçen hafta doğdu bunlar, bir inekten iki buzağı elde ettik. Allah nasip etti" diye konuştu.

Elazığ, TKDK Desteğiyle 35 Baş Hayvandan 300 Baş Çiftliğe Video Galeri

Elazığ, TKDK Desteğiyle 35 Baş Hayvandan 300 Baş Çiftliğe

Elazığ'da 35 büyükbaş hayvanı bulunan ve köyünde süt satarak geçimini sağlayan Ömer Erdem, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'ndan (TKDK) aldığı destekle 300 büyükbaş çiftliği kurdu. Eski geleneksel yöntemden modern üretime geçen Erdem, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Elazığ'da yaşayan 3 çocuk babası Ömer Erdem (48), merkeze bağlı Alaca köyünde 35 büyükbaş besicilik yapıyor ve süt satarak geçimini sağlıyordu. Eski geleneksel yöntemlerle üretim yapan Erdem, hayali olan çiftlik için devletin sağladığı desteklerden faydalandı. 2014 yılında TKDK'ya başvuru yapan Erdem, devletten aldığı yüzde 60 hibe desteği ile 2015 yılında çiftliği kurarak modern yöntemlerle besiciliğe geçti. Yaklaşık 4 bin 500 metrekarelik kapalı alana 300 büyükbaş hayvan kapasiteli çiftlik kuran Erdem, ardından çiftliğin üzerine GES kurdu. Toplamda 100 KW ile enerji ihtiyacını güneşten karşılayan Erdem, çiftliğin başta olmak üzere ürettiği mısır, yonca, arpa gibi ürünlerin elektrik enerjisini ücretsiz bir şekilde sağlıyor. Erdem, Simental cinsi 300 baş ile şu anda üretimini sürdürürken, kırmızı et üretiminde ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Yatırımlarını devam ettirdiğini aktaran işletme sahibi Ömer Erdem, "Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik" ifadelerini kullandı. "Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik" Merkeze bağlı Alaca köyünde besicilik yapan Ömer Erdem, "Biz daha önce eski geleneklere göre besicilik ve sütçülük yapıyorduk. Orada 35 hayvanla yapıyorduk. TKDK'nın projeleri oldu. Bizde gerekli kriterleri tamamladıktan sonra başvurumuzu yaptık. Arsada kendimizindi. Bu köyde bayağı arazimiz var. Burada hem ekip biçiyoruz hem de besicilik yapıyoruz. Puanımız yeterli olduğu için başvurumuz onaylandı. 300 büyükbaşla besicilik yapmak bizlere nasip oldu. 2014 yılında başvurmuştum 2015 yılında onaylanmıştı. Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik. Yüzde 60 artı yüzde 18 KDV'si vardı. O zamanlar bu kadar fazla besi çiftliği yoktu. Allah bize de nasip etti. Rabbim devletimize zeval vermesin. Bizlere destek oldular bizde çok güzel bir proje yaptık. 10 yıldır kesintisiz bu işi yapıyoruz. 35 hayvanla ben buraya geldim, şuanda 300 hayvanımız var. Buradan kazandıklarımızı da tekrar işletmelere yatırdık" dedi. "Kırmızı et ihtiyacının giderilmesini için ömrüm boyunca uğraştım" Erdem, "Çiftliğin üstünde 100 Kw GES var. Güneşten enerjimizi elde ediyoruz. Buradaki mısır, yonca ve çiftliğin elektrik giderlerini GES ile karşılıyoruz. Özellikle yaz ayında GES'İN sayesinde hayvanların ihtiyacı olan mısır ve yoncanın sulamalarını GES ile yapıyoruz. Ben bu çiftliği açtığım zaman 580 bin EURO'nun yüzde 60'ını hibe olarak aldım. Kırmızı et bizim ülkemizin en büyük sorunlarından birisidir. Kırmızı et ihtiyacının giderilmesini için ömrüm boyunca uğraştım. Bu işi yapan insanların ya güzel meraları olmalı ya da büyük arazileri olmalıdır. Hayvanların ihtiyacı olan samanı satın alırsa, arpayı ve yemi satın alırsa kırmızı et fiyatlarında yükseliş olacaktır. Bu tür destekleri yapacaklar olan öncelikle köylüler olmalıdır. Burada iki çeşit hayvan üretiyoruz. Birisi kurbanlık olarak diğeri de kesim olarak Elazığ merkezde firmalara kesim yaptırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Elazığ, Ağın’da Yöresel Leblebi Yapımı Programı Düzenlendi Haber

Elazığ, Ağın’da Yöresel Leblebi Yapımı Programı Düzenlendi

Elazığ’ın Ağın ilçesinde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinesinde "Yöresel Leblebi Yapımı Programı" düzenlendi. Programa katılan Vali Numan Hatipoğlu, Ağın leblebisinin özgün tadıyla ulusal pazarlarda yer bulabileceğini belirterek, kadın girişimcileri tebrik etti. Elazığ’ın Ağın ilçesinde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinesinde "Yöresel Leblebi Yapımı Programı" düzenlendi. Programa Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Ağın Kaymakamı Tuğçe Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Aslan Doğan, Ağın Belediye Başkanı Şeref Çakır, 9. Bölge Müdürü Sabahattin Şamcı, Tarım ve Orman İl Müdürü Saadettin Taşkesen, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Cemil Yatkın ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından ilçeye özgü leblebi yapımı uygulamalı olarak tanıtıldı. Vali Hatipoğlu, yaptığı konuşmada kooperatifte daha önce yaşanan yangın sonrasında devletin tüm kurumlarının destekleriyle üretimin yeniden başladığını belirtti. Vali Hatipoğlu, "Kadınlarımızın bu girişimini tebrik ediyorum. Ağın leblebisi kendine has tadı ve yapım yöntemiyle ulusal pazarlarda da yer bulacaktır. Bu anlamda ürün çeşitliliği ve pazar erişimi konusunda da çalışmalarımız sürüyor" dedi. Program, yöresel leblebinin ikramı ve kadın kooperatifine yapılan ziyaretle sona erdi.

Tunceli, Hava Arslan’ın Seracılık Projesiyle Üretimde Yükselecek Haber

Tunceli, Hava Arslan’ın Seracılık Projesiyle Üretimde Yükselecek

Yıllarca Fransa'da yaşayan ve doğduğu topraklara dönerek tarıma başlayan Hava Arslan, Tunceli'de sera kurmaya hazırlanıyor. Arslan, bakanlık destekli projeyle kentteki üretim ve istihdama büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Fransa'da uzun yıllar eğitim ve çalışma hayatını sürdüren Paris Sorbonne Üniversitesi mezunu Hava Arslan (62), pandemi döneminde şehir hayatını bırakarak Elazığ'ın Karabörk köyüne yerleşmiş ve tarıma yönelmişti. Arslan şimdi ise deneyim ve birikimini Tunceli'ye taşıyarak profesyonel bir sera kurmak için çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı destekli proje kapsamında Mazgirt ilçesine bağlı Göktepe köyünde seracılık faaliyeti başlatmaya hazırlanan Arslan, kentteki üretim ve istihdama büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Tunceli'nin istihdam konusunda ciddi bir potansiyeli olduğunu aktaran Hava Arslan, "Tunceli için de bazı projeler geliştirmek istedim. Avrupa Birliği'nden gelen hibe programlarını takip ederek bir seracılık projesi teklifi verdim. İyi bir dosya hazırladım. Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Göktepe Köyünde bir araziyi kullanacağım. Projem oldukça iyi bir proje ve stratejik bir noktada. Burada amacım Göktepe Köyünden Elazığ il sınırına kadar seracılığı geliştirmek. Çünkü Tunceli ne yazık ki meyve ve sebze konusunda çoğunlukla Adana, Antalya, Mersin'e bağımlı bir şehir. Burada yapmak istediğim, Tunceli'nin sebze ve meyve konusunda dış şehirlere bağımlılığını tamamen kesmek. Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, TKDK destekleriyle şu an hakikaten çok iyi ilerliyorum. İleride Göktepe köyünden başlayarak Akpazar'a doğru diğer köylerin seracılık konusunda ilerlemelerini sağlamak istiyorum. Erzincan bu konuda çok iyi bir örnek teşkil ediyor. Gerçekten çok başarılı seracılık projelerine imza attılar, yüzlerce dönüm seralar kuruldu. Aynı şeyi ben Tunceli'nin Mazgirt ilçesi çerçevesinde gerçekleştirmek istiyorum. Yakında protokol imzalayacağız" dedi. Tunceli'deki aşırı göçü durdurmak için çalıştığını ifade eden Arslan, "Biz Tunceli olarak bir senedir TKDK projelerinden faydalanıyoruz. Burada, ‘Tunceli'deki aşırı göçü nasıl durdurabiliriz' diye düşünüyorum. Tunceli tarım sektöründe çok ciddi istihdam oluşturabilir. Gençlerin kötü gidişatını durdurabilmemiz için örneğin 20 dönümlük bir serada 60 istihdam sağlanabiliyorsa, 20 dönümden 10 sera kurarsak, 600 kişiye istihdam sağlamış ve 600 aileyi doyurabilecek hale geliyoruz. Şu an Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Tunceli'ye pozitif ayrımcılık yaptı. Oldukça fazla hibeler vermek üzereler. Bunu takip eden herkes biliyor ki Dünya Bankası'ndan büyükbaş hayvancılık için 10 milyon dolara kadar paralar gelecek, bunlar rezerve edilmiş durumda. Yani öz sermayeniz olduğu takdirde yüzde 70-80 civarında hibelerle çok rahat bir şekilde projeler geliştirebilirsiniz" şeklinde konuştu.

Keban Barajı’nda Yükselen Su Seviyesi Yine Çiftçiyi Vurdu Video Galeri

Keban Barajı’nda Yükselen Su Seviyesi Yine Çiftçiyi Vurdu

Elazığ’da son üç yıldır baraj sahasını eken çiftçilerin şansı bu yıl da yaver gitmedi. Yıl boyunca etkili olan yağmur ve kar yağışlarının ardından, barajın debisi yükseldi ve binlerce dönüm ekili arazi sular altında kaldı. Keban Barajı’nda her yıl sonbaharda debi düşüyor ve binlerce dönüm arazi yüzeye çıkıyor. Su yükselme riskine rağmen, çiftçiler bu arazileri ekmeye devam ediyor. Ancak bu yıl bölge genelinde yoğun kar ve yağmur yağdı. Sonuç olarak, barajın su seviyesi hızla yükseldi ve ekili alanlar sulara gömüldü. Her geçen gün daha da yükselen su seviyesi, kalan arazileri de tehdit ediyor. Çağlar Köyü sakinlerinden Abdulkerim Aslan, köylülerin yaklaşık bin dönüm arazi ektiğini, ancak büyük kısmının su altında kaldığını belirterek şunları söyledi: > “Şu an çoğu gitti, azı kaldı. Adam başı 10 dönüm anca kaldı. Hepsi suyun altında. Buğdaylar, arpalar ve pancarlar su altında. Bir hak iddia edemiyorlar çünkü devletin malı. Önceden de ‘ekersen hak talep edemezsin’ dediler. Kalırsa ne âlâ, kalmazsa can sağ olsun.” Aslan, geçmişte fayda sağladıklarını ancak son birkaç yıldır suların hep yüksek olduğunu ve barajın neredeyse “son kod” seviyesine geldiğini ifade etti. Bir başka çiftçi Halil Durak ise şunları dile getirdi: > “Baraj sahasına bin dönüm ekildi. 600 dönüm şu anda suyun altında kaldı. Tüm ürünler sulara gömüldü. Su hâlâ yükseliyor. Ayın 15’ine kadar yükselmeye devam eder.”

Başkan Gündüz: Video Galeri

Başkan Gündüz: "Türkiye’de en ucuz meyve ve sebzeyi Elazığlılar yiyor"

Elazığ Sebze ve Meyve Komisyoncular Dernek Başkanı Rıza Gündüz, "Türkiye’de Adana ve Mersin dahil en ucuz meyve ile sebzeyi Elazığlılar yiyor. Bunu ispat etmeye de her zaman hazırım. Adana’da sivri biber Elazığ’dan 10-15 lira daha fazla. Sivri biber Adana’da çıkmasına rağmen burada daha ucuz" dedi. Elazığ Sebze ve Meyve Komisyoncular Dernek Başkanı Rıza Gündüz, yaşanan don olayından sonra Elazığ’daki sebze ve meyve fiyatları hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye genelinde don olaylarından dolayı meyvede biraz sıkıntı olduğunu belirten Başkan Gündüz, "Sebzelerde herhangi bir sıkıntı yok. Biber ve salatalık fiyatları düştü. Domates biraz pahalı o da yeni mahsul seraların başlamasından kaynaklıdır. Birkaç güne kadar domates de bollaştıkça onun da fiyatı düşecektir. Meyve fiyatları da ufak ufak düşmeye başladı. Elazığ’da don olayından dolayı meyve fiyatları biraz yüksek olacak ama kavun ve karpuz yeriz. Türkiye’de Adana ve Mersin dahil en ucuz meyve ve sebzeyi Elazığlılar yiyor. Bunu ispat etmeye de her zaman hazırım. Adana’da sivri biber Elazığ’dan 10-15 lira daha fazla. Sivri biber Adana’da çıkmasına rağmen burada daha ucuz. Bizim buraya fazla mal geliyor. Elimizde bırakmak istemediğimiz için fiyatlar uygun oluyor. Salatalık üreticilerimiz bize; siz dışarıdan getiriyorsunuz, bizim burada ürünümüz para etmiyor diyor. Biz de kendilerinin düşmanı olmadığımızı Elazığ’da yetişen salatalığın buraya yetmediğini söyledik. Biz Elazığ’a dışarıdan salatalık getirmezsek salatalığın fiyatı 60 liraya kadar yükselir. Bu da tüketiciye yansıyacak. Elazığlı salatalık üreticilerimiz müsterih olsun, birkaç güne dışarı da üretilen salatalık bitecek. Biz yine kendilerinden alacak. Ben bir söz verdim, bu sene don olayından dolayı Elazığlılara fazla fiyat yansıtmayacağız. Kiraz Tokat’tan gelecek kilosu 100 liraysa 110 liraya satacağız. 140 liraya kesinlikle satmayacağız. Tekrar iddia ediyorum, Türkiye’de en ucuz meyve ve sebzeyi Elazığ yiyor" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.