TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Et Fiyatları

AGRONEWS - Et Fiyatları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Et Fiyatları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Et fiyatlarında uyarı: Haber

Et fiyatlarında uyarı: "Kesim fiyatına alınan etlere dikkat edilmeli"

Türkiye genelinde şap hastalığı sebebiyle tüm hayvan pazarlarının kapatılması ile birlikte kırmızı et fiyatlarında da düşüş gözlenmeye başlandı. Üreticilerin bu süreçte hayvanlarını kesmesinden kaynaklanan durumla ilgili konuşan üreticiler, piyasadaki et kapasitesinin arttığının ve bu durumun da fiyatlara yansıdığını ifade etti. Türkiye'nin önemli büyükbaş hayvancılık merkezlerinden olan Çankırı'da besiciler ve kasaplar ise bölgede kırmızı etin kasaplara giriş maliyetinin 500 TL'nin üzerinde olduğunu ve vatandaşların kırmızı et alırken buna dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Bölgede en düşük etin kilogramının 600 TL olduğunu söyleyen kasap Cihan Koç, bazı yerlerde 440 TL'ye kıyma satıldığını gördüklerini, ancak maliyetler sebebiyle bunun mümkün olamayacağını ifade etti. "Sakatlanan veya hastalanan hayvanların kesimini yapıp satışa sunabiliyorlar" Sakatlanan ya da hastalanan hayvanların kesildikten sonra ucuz fiyattan satılabildiğini ve tüketicilerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirten Cihan Koç, "İyi bir etin hayvanın beslenmesinden kesimine kadar usulüne uygun bir şekilde yapılmış olması lazım. Öncelikle keseceğimiz hayvanın sağlıklı olması, doğru beslenmesi ve doğru şekilde kesilip, dinlendirilip tezgahta sunulması gerekli. 18 aylık veya 2 yaşında et renginin pembe bir şekilde canlı olması lazım. Her et iyi et değildir. Günümüzde ucuz etlerde var. Örnek vermek gerekirse, bugün Çankırı'da 440 TL'den kesim yapılmaktadır, bunun kesim ücreti, hayvandan çıkan fire, kemik derken dükkana giriş maliyeti 500 TL'nin üzerindedir. Tabii, dükkan ve personel giderleri dahilinde belli bir fiyatta olması lazım. Bizim bölgemizde en düşük et 600 TL'den satışa sunuluyor. Fakat bazı yerlerde ise kesim fiyatı olan 440 TL'den kıyma satıyorlar. Bu gibi ucuz fiyatlara et alınmaz. Sakatlanan veya hastalanan hayvanların kesimini yapıp satışa sunabiliyorlar. Bizim vatandaşlardan isteğimiz, mahallelerindeki kasapları iyi tanısınlar. Tezgah düzenine, temizliğine ve et renklerine baksınlar. Güvenilir kasaplardan alışveriş yapsınlar" dedi. "Ucuz hayvanlarda illaki bir hastalık durumu vardır" Ucuza alınan hayvanlarda şap gibi çeşitli hastalıkların bulunabileceğini söyleyen büyükbaş hayvan yetiştiricisi Ömer Kara ise, "Hayvan alırken hayvanın sağlığına çok dikkat edilmesi lazım. Parlak tüylü ve hareketli hayvanları almamız çok daha iyi olur. Kötü hayvanları almak doğru bir tercih olmaz. Şap hastalıklı yada ciğerlerinde hastalık olabilir, bu durumda insan sağlığına zarar verir. Almış olduğunuz hayvanlar illaki pahalı olur ama ucuz hayvana göre daha iyidir. Ucuz hayvanlarda illaki bir hastalık durumu vardır" ifadelerini kullandı.

İthal büyükbaş, et fiyatlarını dengede tutuyor Haber

İthal büyükbaş, et fiyatlarını dengede tutuyor

Ancak gelen hayvanların üzerinde bulunan pislikler nedeniyle hayvan başına 5 bin lira fazla para ödüyoruz" dedi. Eskişehir’in Alpu ilçesinde büyükbaş hayvan üreticisi Baran Türkmen, satın aldığı ithal büyükbaş hayvanlar için konuştu. İthal büyükbaşların ülkede vatandaşın et alımına büyük kolaylık sağladığına değinen Türkmen, Uruguay’dan gelen hayvanların her birinin üzerinde 15 ile 25 kilogram arasında pislik hakkında konuştu. Hayvanların üzerine bulunan pisliğin 4 bin ile 5 bin lira arasında kendilerini zarara uğrattığına değinen üretici, bu durumun kendilerine fazladan maliyet olarak döndüğünü belirtti. “Her hayvanın üzerinde yaklaşık 15 ile 25 kilo arasında pislik var” Konuyla ilgili konuşan büyükbaş üretici Baran Türkmen, “İthal hayvan konusunda biz bir sıkıntı çekmiyoruz, ithal hayvanlar bize çiftliğimizde uyumu ve şartlar olarak yani mesela iklimsel şartlar olarak gayet uyumlular. Ama bu sefer ki ithalattan şu konuda rahatsızız; her hayvanın üzerinde yaklaşık 15 ile 25 kilo arasında pislik var. Biz her gelen hayvanı kilo bazında aldığımız için bir hayvanda ortalama 4 buçuk 5 bin lira arasında fazla para ödüyoruz. Yani biz her hayvandan 4-5 bin TL zarar ederek eksiden başlamış oluyoruz. Tabii çoğunun gözünde belli sıkıntılar vardı ama onları biz kendi tedavilerimiz ile hallettik. Hayvanın yeme içmesini de sağlık problemi yok” dedi. “Piyasaya kesinlikle yarar sağlar” İthal hayvanların avantajlı olduğuna değinen Türkmen, “İthal hayvanın avantajı ırk olarak daha hızlı kilo almaya münasip bir hayvan yani gelişmiş ve maliyeti biraz daha ucuz bizde hayvan. Türkiye’ye bu hayvanları ithalat etmekte maalesef ki artık biz mecburuz. Piyasaya kesinlikle yarar sağlar vatandaşın et alabilmesini sağlıyor. Bunlar Uruguay’dan geldi ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden geliyor.”

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu Haber

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu

Ticaret Borsası, Kurban Bayramı öncesinde hayvancılık ve kırmızı et ticaretinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu sektörel analiz toplantısı düzenledi. Antalya Ticaret Borsası Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında yapılan toplantıya, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut, ATB 5. Meslek Komitesi Başkanı Ufuk İngeç, komite üyeleri ile sektör paydaşları katıldı. ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, Borsa olarak her yıl Kurban Bayramı öncesinde sektörel analiz toplantısı düzenleyerek hayvancılık sektöründe yaşanan gelişmeleri ve önemli konuları değerlendirdiklerini belirtti. Antalya’da kurbanlık sıkıntısı yok Bülbül, “Antalya Ticaret Borsası olarak, tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeleri meslek komitelerimizden takip eden ve sektörümüzün ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Burada konuşulan konuları, sorun ve talepleri ilgili kurumlarla paylaşacağız” dedi. Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut ise Antalya’da hayvan varlığında sıkıntı olmadığını bildirirken, kurbanlık hayvan arzında da sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Armut, Antalya’da Kurban Bayramı’nda 190 bin küçükbaş, 15 bin büyükbaş hayvan kesilmesinin öngörüldüğünü belirterek 65 kurban satış yerinin belirlendiğini, kesim yerleriyle ilgili kontrollerin devam ettiğini kaydetti. “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir" Hayvan varlığının her geçen yıl azaldığının altını çizen Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “İthal etin geldiği bir dönemde hayvanını satan yetiştirici bir daha yerine hayvan koymaz. Biz önce neyi üreteceğiz, besicilere nasıl destek olacağız, buna bakmamız lazım. Şu an dışarıdan hayvan almak, beslemekten kârlı" dedi. Türkiye’de devletin getirdiği fiyattan aşağı et getirenler olduğunu savunan ve bu kişileri "et baronları" olarak tanımlayan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, "Bugün etin fiyatını indiriyor, yarın artırıyor. Binlerce hayvan aldılar" diye konuştu. Besiciye destek olunmasını isteyen Yardımcı, "Besicilik yok oluyor, besicilik biterse dışarıya mahkum oluruz, 1 liralık hayvanı 5 liraya alırız” ifadelerini kullandı. Etin fiyatının yüksek olmadığını kaydeden Yardımcı, “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir. Temel gıda maddelerine yüzde 300 zam gelirken ete yüzde 100 zam gelmiş” dedi. "Geçen yıl kurban kesenlerin üçte biri bu yıl kesmez" Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, geçen yıl kurban kesinlerin yüzde 30’unun bu yıl kurban kesemeyeceğini söyledi. Alp, "Kurbanlık sıkıntısı olmaz çünkü kesim azalacak" dedi. Alp, özellikle hayvancılıkta aile işletmeciliğinin önemini vurgularken, "Aile işletmeciliğini bırakırsak hayvancılık sürdürülemez. Su bulanık. Bulanık suda balık avlıyoruz. Tarımda da hayvancılıkta da kendi başımıza bırakılmışız" diye konuştu. Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, bu yıl kurbanlık hayvan varlığının yeterli olduğunu söylerken, "Ancak gelecek yıl aynı kişilerin aynı kurban sayısıyla sistemde olup olmayacağı konusunda kaygılarımız var" dedi. "Hayvancılık politikamızda yerli hayvan şart" İklim krizini küçükbaşın otladığı yaylada da hissettiklerini kaydeden Öztürk, "800 yaylamız var, 400’üne çıkıldı. Yaylaya çıkan arkadaşlarımız kar çukurlarını kontrol ediyor. Eskiden kar çukurları dolu olurdu, bu yıl bırakın dolu olmayı esamesi bile okunmuyor. İklim krizini biz yerli hayvan dışında herhangi bir başka hayvanla atlatamayız. Hayvancılık politikamızda yerli hayvan varlığımız küçükbaş mutlaka olmalı. Ayrıca, su fakiri bir ülkeyiz, büyükbaşın tükettiği yemi sulayacak suya sahip değiliz. Küçükbaşın temelinde ise aile işletmeleri var, her ikisi de yok oluyor. Bizde oğlan yaymaz, gelin sağmazsa koyun oyundur denir. Şimdi oğlan yaymıyor, gelin de sağmıyor" diye konuştu. "Şehre giden bir daha dönmedi" Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Batı Akdeniz’de geçmiş yıllarda sayı olarak çok olan küçükbaş hayvan varlığının gün geçtikçe azaldığını söylerken, "Önce ormanlık alanları yasakladılar. Hayvanını satan şehri gitti, şehre gelen bir daha dönmedi. Hayvancılık böyle böyle bitiyor" dedi. Toplantıya katılan kurum temsilcileri, başta yem olmak üzere yüksek girdi maliyetlerinden yakınırken, desteklerin yetersiz olduğunu ve sektör dışından kişilere verilen desteklerin amacına ulaşmadığını kaydetti. Katılımcılar, kuraklığa dayanıklı bitkisel üretime yönelerek yem açığının kapatılabileceğini söyledi.

BUYSAD: Haber

BUYSAD: "Enflasyonun sebebi et fiyatlarındaki artış"

Yılbaşından bu yana geçen 5 aylık süre zarfında enflasyona rağmen fiyat artışı yapmadıklarını açıklayan Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, yüzde 29,7 oranında artan enflasyonun sebebini et fiyatlarındaki aşırı artışa bağladı. BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, yazılı olarak yaptığı açıklamada, dernek üyesi firmalardan aldıkları veriler doğrultusunda yaptıkları hesaplamalara göre menülerde kullanılan hammadde fiyatlarının yüzde 29,7 oranında arttığını belirtti. Dönmez, bu maliyetleri müşterilerine yansıtmadıklarını ancak Haziran ayı itibariyle fiyatları güncelleyeceklerini ifade etti. Dönmez, "Ekmek ve salat bar hariç dört kap yemek fiyatımız en az 100 lira olacak. Bunun altındaki fiyatlarla bu işi sürdürmemiz mümkün değil" dedi. Coşkun Dönmez, esnaf lokantalarında 1 tas çorbanın 100 liraya çıktığını, buralarda 1 öğün yemek için 350 lira ile 500 lira arasında bedel ödendiğini belirten Dönmez, böyle bir ortamda 100 liranın altında dört kap yemek satmanın kendileri için imkansız olacağını vurguladı. Dönmez, tencere enflasyonundaki artışın ağırlıklı olarak kırmızı ve beyaz et ile süt ve süt ürünleri kaynaklı olduğunu da ifade ederek, "Maalesef Ramazan ayı öncesinden başlayıp yaklaşan Kurban Bayramı’na kadar hayvansal gıda hammaddesi fiyatları çok arttı. Ramazan ayı nedeniyle endüstriyel yemek firmaları olarak fiyat güncellemesi yapmadık. Ancak artan maliyetlerle daha fazla baş edemeyiz" dedi. Okul Yemeklerinde Menü Fiyatı Güncellenmeli Coşkun Dönmez, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 Ocak’tan itibaren devlet okulları için dört kap yemek fiyatını 52 lira olarak açıkladığını belirterek, bu fiyatın da güncellenmesi gerektiğini söyledi. 52 liradan hizmet vermenin artık imkansız hale geldiğini ve bu fiyatın maliyetin altında olduğunu vurgulayan Dönmez, "Meslektaşlarımız yıllık anlaşma gereği bu fiyattan satış yapmak zorundalar. Okulların kapanmak üzere olduğu şu günlerde zararına da olsa hizmetimizi aksatmadık. Ancak yeni eğitim ve öğretim yılında bu fiyatlarla devam etmemiz imkânsız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın güncel maliyetleri göz önüne alarak fiyat güncellemesi yapmasını istiyoruz," dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.