TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gaziantep

AGRONEWS - Gaziantep haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gaziantep haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

70 günde yetişen marulu topraksız tarımla 30 günde üretiyor Video Galeri

70 günde yetişen marulu topraksız tarımla 30 günde üretiyor

Gaziantep'in Yavuzeli ilçesinde yaklaşık bir dönüm alanda topraksız tarımla yüksek verim elde eden çiftçi Halil Kaya, topraklı tarımla 70 günde yetişen marulu topraksız sulu tarımla 30 günde üretiyor.Yavuzeli ilçesinde küçük yaşlardan bu yana ailesiyle birlikte çiftçilik yapan Halil Kaya, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün üretim ve istihdam için seracılığın yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla geliştirdiği proje kapsamında kurduğu serada topraksız tarımla üretim yapmaya karar verdi. Salatalık üretimi yaptığı bahçesinin yanına Yavuzeli Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü'nün destekleriyle hayalini kurduğu sera alanını oluşturan Kaya, daha sonra sera kurulumunun ardından iç tesisatını yaptı. Yaklaşık bir dönüm kapalı alanda salatalık ve marul yetiştirmeye başlayan Kaya, daha fazla verim ve kısa sürede ürün elde etmek için topraksız sulu tarım modelini araştırmaya başladı. Yaptığı araştırma ve aldığı eğitimlerin ardından serasının bir bölümünde topraksız sulu tarım modeliyle kıvırcık marul üretimi yapan Kaya, ilk üretiminde başarılı oldu. İlçede uzun yıllar çiftçilikle uğraşan Kaya, son yıllarda topraksız tarım konusunda edindiği tecrübeleri marul yetiştiriciliğinde kullanmaya başladı ve üretimde başarılı oldu. Kaya, topraklı tarımla 70 günde ürettiği marulu topraksız sulu tarımla 30 günde üretiyor. Topraksız sulu tarımla marul yetiştirme süresini kısaltan Kaya, önümüzdeki günlerde de ilk ürününü toplamaya hazırlanıyor. Topraksız sulu tarımla farklı ürünler yetiştirmek ve bu alanda daha çok bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapan Kaya, bu girişimciliğiyle ilçedeki diğer çiftçilere de örnek oldu. Üretim alanını artırmayı hedeflediğini ifade eden Kaya, ürünün yetişme süresinin toprakta 60-70 gün, topraksız tarımda 30 gün olduğunu vurgulayarak, "İnsanlar dara düştüğü zaman çareler arar ve bizde çiftçiler olarak tarımda pek kazanamadığımız, ürünlerimiz çok para etmediği, girdi ve çıktılarımızı karşılayamadığımız için alternatif uygulamalar arayışına girdik. Aklıma topraksız tarım geldi. Sosyal medya üzerinden araştırma yaptım. Ailecek adeta staj gördük. Şanlıurfa'da bire bir uygulamalı eğitim aldım. Daha sonra seramı kurdum. Tarif ve danışmalarla topraksız tarım serasını kurdum. İlk hasadımız olacak. İlk hasatta genelde başarılı olunmaz ama çok şükür biz başarılı olduk. Bu da önceden aldığımız başarılardan dolayı oldu. Babamızın mesleği çiftçilik olduğu için başarabildik" dedi. Yavuzeli İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Kurt ise, "İlçemizde seracılığı geliştirmek için yaklaşık 17 tane sera kurduk. Çiftçimiz Halil Kaya, serasının bir bölümünde topraksız tarım yaptı, kıvırcık marul yetiştirdi. Yaklaşık bir hafta sonra hasat edilecek. Değişik ürünler deniyoruz. Çiftçilerimiz bu konuda çok istekliler" diye konuştu.

Kuraklık Güneydoğu’da Tarımı Vurdu: Tarlalar Otlak Alanına Döndü Haber

Kuraklık Güneydoğu’da Tarımı Vurdu: Tarlalar Otlak Alanına Döndü

Güneydoğu Anadolu’da etkili olan kuraklık, Şanlıurfa başta olmak üzere birçok ilde hasadı durma noktasına getirdi. Ürün alamayan çiftçi, hayvanlarına dahi saman bulamıyor. Tarlalarda ürün değil, çaresizlik var Gaziantep, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa gibi illerde bu yıl yağışların yetersiz olmasıyla birlikte kuraklık tarımı felce uğrattı. Arpa, buğday ve mercimek gibi temel ürünlerin bulunduğu tarlalarda bitkiler 10–15 santimetreyi geçemedi. Bazı tarlalar ise ürün çıkmadığı için hayvanlara otlak alanı haline geldi. “Devletin el uzatmasını bekliyoruz” Şanlıurfa Haliliye ilçesine bağlı Koçak Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ahmet ve Mehmet Çifçi kardeşler, tarlalarının tamamen kuruduğunu belirtti. Ahmet Çifçi, “Ekinler kurudu, hayvancılık bitti. Hayvana verecek saman bile yok. Göçüp gideceğiz, devletin el uzatmasını bekliyoruz” diyerek yaşanan çaresizliği dile getirdi. “Mazotu, gübreyi borçla aldık, ödeme yapamayacağız” Sumaklı Mahallesi’nden çiftçi Ömer Dolap da benzer bir tablo çizdi. Bu yıl hiç ürün alamadıklarını vurgulayan Dolap, “Mazotu, gübreyi borçla aldık. Şimdi nasıl ödeyeceğiz bilmiyoruz. Hayvanlar bile kuruyan ekinleri yemiyor” dedi. “Hayvancılık da bitme noktasında” Aynı mahallede çobanlık yapan İsa Demir ise kuraklığın iki yıldır sürdüğünü belirtti. Hayvancılığın da bu süreçte ağır yara aldığını söyleyen Demir, “Hayvanlar aç, ot bulamıyoruz” diyerek bölgedeki krizin derinliğine dikkat çekti. Bölge çiftçisi yetkililerden acil destek beklerken, kuraklık nedeniyle tarım ve hayvancılıkta büyük bir göç dalgasının başlayabileceği endişesi büyüyor.

Gaziantep’te Ramazana Girerken Balık Bolluğu Haber

Gaziantep’te Ramazana Girerken Balık Bolluğu

GAZİANTEP (İHA) - Ramazan ayının başlamasına saatler kala Gaziantep’te balık tezgahları çeşit çeşit deniz ürünleriyle doldu. Karadeniz ve Ege’den gelen taze balıklar arasında en çok tercih edilenler palamut, hamsi, istavrit, levrek ve çipura oldu. Balık hali esnafı Ali Tekin, "Ramazan ile birlikte vatandaşın balığa talebi bayağı arttı. Satışlarımız da yüzde 100 arttı. Ramazan ayı nedeniyle şu an yaklaşık 40 çeşit balığımız geliyor. Halkımız balığa rağbet gösteriyor. Ramazan ayında yaklaşık 12 saat oruç tutuyoruz. Bundan dolayı vücut biraz yorgun düşüyor. Balıktaki omega-3 ve yine B12 vitaminleri vücuda katkı sağladığı için halkımız balığa daha çok ilgi gösteriyor. En çok hamsi, istavrit, levrek, çipura, palamut, deniz somonu, alabalık, mercan ve diğer balık çeşitlerimiz tercih ediliyor" diye konuştu. Gaziantepli vatandaşlar, iftar sofralarını zenginleştirmek için balık alımına yönelirken, hamsi 200 TL, palamut ise 250 TL’den satışa sunuldu. Ramazan’ın heyecanını yaşadıklarını belirten tüketicilerden Burak Coşkun, "Gaziantep'te daha çok et tüketiyoruz ama balık da kışın vazgeçilmez bir yiyeceği. Eşim ve çocuğumla balık almaya geldik. Balık tüketmeyi çok seviyoruz. O yüzden kendimizi balık tezgahlarında bulduk ve taze balık aldık. Ramazan ayının heyecanı da bizleri sardı. Esnafımıza kolaylık ve bol kazançlar diliyorum. İftar sofralarımızda mutlaka balık bulundurmaya çalışacağız" dedi.

Gaziantep’in Tescilli Lezzetleri GAPTARIM Fuarı’nda Tanıtıldı Haber

Gaziantep’in Tescilli Lezzetleri GAPTARIM Fuarı’nda Tanıtıldı

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB), bu yıl 15’incisi düzenlenen GAPTARIM Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı’nda Gaziantep’in coğrafi işaret tescilli yöresel ürünlerini tanıttı. Fuarda Antep Peyniri, Antep Lahmacunu, Antep Fıstık Ezmesi ve Antep Köy Kahkesi gibi 24 coğrafi işaretli ürün, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Gaziantep’in Lezzet Mirası Fuarın Odağında GTB, destekçi kurumlar arasında yer aldığı fuarda, gastronomi dünyasının merkezi olan Gaziantep’in binlerce yıllık lezzet mirasını sergiledi. Fuarda yerli ve yabancı ziyaretçiler, kentin tescilli ürünlerini yakından tanıma fırsatı buldu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Paksu gibi önemli isimler GTB standını ziyaret ederek ürünler hakkında bilgi aldı. "Gaziantep’in Lezzet Mirasını Geleceğe Taşıyoruz" GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep’in coğrafi işaretli ürün sayısında Türkiye’ye örnek olduğunu belirterek, "Gastronominin merkezi Gaziantep’in binlerce yıllık lezzet mirasını standımızda buluşturduk. Bu zengin mutfak mirasını tatlarla olduğu kadar, hikâyeleriyle de daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçlıyoruz" dedi. Gaziantep’in 107 coğrafi işaretli ürünle Türkiye’de ilk sırada yer aldığını vurgulayan Akıncı, GTB’nin 2014 yılından bu yana 24 ürüne coğrafi işaret tescili aldığını ve 2 ürün için başvuru sürecinin devam ettiğini ifade etti. "Coğrafi İşaretli Ürünler Gaziantep’in Kimliğidir" Akıncı, Gaziantep’in coğrafi işaretli ürünlerinin büyük kısmının tarımsal kökenli olduğunu ve bu ürünlerin Gaziantep mutfak kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Son yıllarda hızla büyüyen coğrafi işaretli ürün pazarına dikkat çeken Akıncı, "Bu pazarın doğru değerlendirilmesi, yöresel kalkınmaya önemli katkılar sağlayacaktır. Gaziantep, bu alanda Türkiye’ye öncülük ediyor ve bizler de bu mirası geleceğe taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Şanlıurfalı Fıstık Üreticileri Zorlu Süreci Atlattı Haber

Şanlıurfalı Fıstık Üreticileri Zorlu Süreci Atlattı

ŞANLIURFA (İHA) - Geçtiğimiz yıl kilosu 350 liraya kadar çıkan Antep fıstığı fiyatı, 2024’te aniden 170-180 liraya düşerek Şanlıurfalı üreticileri zor durumda bıraktı. Ancak "Dubai çikolatası" çılgınlığıyla fiyatın yeniden 280 liraya çıkması, üreticilerin daha büyük zararlardan kurtulmasını sağladı. Şanlıurfa Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Faruk Akbaş, kentte yaklaşık 45 milyon fıstık ağacı bulunduğunu belirtti. "Bu yıl resmi rekoltemiz yaklaşık 180 bin ton oldu. Türkiye üretiminin önemli bölümünü biz karşılıyoruz" dedi. Fiyatlardaki dalgalanmanın üreticileri mağdur ettiğine dikkat çeken Akbaş, "2023'te fıstığı kilosu 350 liradan sattık. Son bir yılda tarımsal girdi fiyatları çok arttı. Biz bu rakamın üzerinde satmayı beklerken fiyatlar 170-180 liraya çakıldı. Hasat ile fiyatlar aniden 180 liranın altına geriledi. Üreticinin beklemediği bir durumdu. Dubai çikolatası fırtınası ile 280 liraya çıktı. Bu fırtına çıkmasaydı fıstık üreticileri çok mağdur olmuştuk. Benzer fırtınalara ihtiyacımız var. Katma değer oluşturulmalı ve yeni alanlar açılmalı. Aksi halde önümüzdeki yıllarda meyve veren ağaçların artmasıyla bu sıkıntı daha fazla olacak" ifadelerini kullandı. Spekülatörlerin fiyatları manipüle ettiğini belirten Akbaş, üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi için harekete geçtiklerini söyledi. "Türkiye'deki fıstığın önemli bölümünü üretmemize rağmen piyasada söz sahibi değiliz" diyen Akbaş, konunun takipçisini olacaklarını ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.