TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Genç Çiftçiler

AGRONEWS - Genç Çiftçiler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Genç Çiftçiler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erzurum, Brokoli Üretimiyle İkinci Ürün Dönemine Geçti Haber

Erzurum, Brokoli Üretimiyle İkinci Ürün Dönemine Geçti

Erzurum’da tarımsal üretimde yeni bir sayfa açılıyor. Yaz aylarında buğday ve yulaf hasadının ardından, kış gelmeden ikinci ürün olarak deneme amacıyla ekilen brokolilerin hasadı gerçekleştirildi. Erzurum Ticaret Borsası ve Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından yürütülen proje, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun desteğiyle hayata geçirildi. Atatürk Üniversitesi Bitkisel Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yapılan denemede, 1 Ağustos’ta dikilen üç farklı brokoli çeşidinden elde edilen sonuçlar üreticileri sevindirdi. Yaklaşık 60 ila 90 gün arasında olgunlaşan bitkiler, ekim ayı ortasında hasat edildi. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Çağlar Kaymak, Erzurum koşullarında ikinci ürün elde etmenin önemine dikkat çekerek, "Bu proje ile bin 800 metre rakımda ikinci ürün yetiştirebildiğimizi gösterdik. Yaz döneminde pazarda yoğunluk yaşanırken, sonbaharda erkenci ürün olarak piyasaya brokoli sunmak Erzurum çiftçisi için büyük bir fırsat. Denemelerimiz sonucunda iki çeşidin Erzurum için son derece uygun ve verimli olduğunu gördük." dedi. Projeye öncülük eden Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral ise, çalışmanın Erzurum çiftçisine yeni bir gelir kapısı açacağını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Yulaf ve buğday hasadından sonra tarlalarımız boş kalıyordu. Brokoli gibi katma değeri yüksek bir ürünü ikinci sezon olarak toprakla buluşturduk. Amacımız, üreticimizin emeğinin karşılığını artırmak ve Erzurum tarımına çeşitlilik kazandırmaktır. Önümüzdeki yıl Ziraat Odalarımızla birlikte fide üretimi ve çiftçi destek programlarını hayata geçirerek bu projeyi tüm bölgemize yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Her bir tarla aslında bir fabrika; çiftçimiz toprağında üretmeye devam ettikçe Erzurum güçlenecek, ülkemiz büyüyecek. Üreticimiz emeğinin karşılığını aldıkça göç duracak, kırsal kalkınma sağlanacak. Kırsal kalkınma sağlandıkça da ulusal kalkınma hızlanacaktır. Biz Erzurum Ticaret Borsası olarak; üreten borsa, gelişen Erzurum, kazanan Türkiye vizyonuyla çalışmaya devam edeceğiz. Tarımda sürdürülebilir, yenilikçi ve katma değerli projeleri hayata geçirerek çiftçimizin yanında olmaya kararlıyız." Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Latif Maskan da Erzurum için bu projenin "ikinci gelir kapısı" olacağını vurgulayarak, "Yıllardır tek ürün üzerine yoğunlaşan üretim anlayışını değiştirmek zorundayız. Bu proje, hem çiftçimizin kazancını hem de şehrimizin üretim potansiyelini artıracak" dedi. Yakutiye Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım ise brokoli ekiminin bölgedeki önyargıları kırdığına dikkat çekti: "Bu proje, tarımda alternatif ürünlerin mümkün olduğunu kanıtladı. Hocamızın emeğiyle bölgemiz adına bir milat yaşanıyor. Çiftçilerimizin bu örneği görüp üretime katılması en büyük temennimizdir." Diye konuştu. Genç çiftçiler de projeye ilgi gösteriyor. Taşkaynak Köyü’nden genç üretici Melisa Akyıldırım, brokoliyi kendi tarlasında yetiştirmek istediğini belirterek, "Brokolinin verimini artırarak üretime katkı sağlamak istiyorum. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorum, bu tür yenilikçi projeler biz gençler için büyük bir motivasyon kaynağı." dedi. Projenin yürütülmesinde önemli destek sağlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na da teşekkür eden katılımcılar, merkezin Erzurum tarımına katkı sunmaya devam edeceğini ifade ettiler. Erzurum’un yüksek rakımlı tarım alanlarında ikinci ürün yetiştiriciliği açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan yetkililer, brokoli projesinin ilerleyen yıllarda daha geniş alanlarda uygulanarak şehre ekonomik katkı sağlamasını hedefliyor.

Gençler tarlaya girmiyor Haber

Gençler tarlaya girmiyor

Son yıllarda şehirlerde yaşamayı tercih eden yeni nesil dededen babadan kalan tarla işleri ile ilgilenmezken, tarlalarda çalışanların büyük çoğunluğunu 40 yaş üstündeki kadınlar oluşturuyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde havaların sıcak gitmesi ile birlikte tarlalarda mesai bu yıl erken başladı. Yöre halkı güzel havayı da fırsat bilerek köyüne bahçesine giderken, tarla ve bahçelerde ise çalışanların büyük çoğunluğunu 40 yaşın üstündeki kadınlar oluşturuyor. "Bizden sonra bu bahçelere kimsenin geleceğini zannetmiyorum" Evinin sebze, meyve, mısır ve patates ihtiyacı için tarla yaptığını belirten Trabzonlu Fatma Sofuoğlu, kendilerinden sonra gençlerin bahçe ve tarlaları sahipsiz bırakacağını ve girmeyeceğini söyledi. Sofuoğlu "Gençler okuyor, okuduktan sonra iş sahibi olunca da artık köylere gelmiyorlar. Eskiden birlik beraberlik vardı, büyüklerimiz ile 8-10 kişi tarlalarda çalışıyorduk. Şimdi ise çocuklar şehirlerden köylere gelmek istemiyorlar. Biz de atalarımızın yadigarını sürdürmek için burada çalışıyoruz. Bizden sonra bu bahçelere kimsenin geleceğini zannetmiyorum, bu topraklar öylece kalacak" ifadelerini kullandı. Yaza hazırlık yaptıklarını belirten Emine Sofuoğlu ise "Çocuklar tarla ayakkabılarını giyip bahçeye girmeye tiksiniyorlar. Onları eve alıştırdık, şehre alıştırdık. Bu yüzden gelmiyorlar. Bir de çocuklar köy koşullarına alışkın değil" şeklinde konuştu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, yeni neslin bahçeye inmemesinin sadece Karadeniz Bölgesi’nin değil ülkemizin her yerinde önemli bir sorun oluşturduğuna dikkat çekerek “Herkes şehirde yaşamak istiyor dolayısıyla tarımsal alanlar olumsuz etkileniyor” dedi. Son yıllarda yeni neslin bahçeye inmemesine çözüm olarak uzman eleman tedarik firmaları kurulmasını öneren Pehlevan, “Bu büyük bir sorun. Sadece kendi bölgemiz için değil, Türkiye’nin diğer bölgeleri için çok büyük bir sorun. Bu soruna zaman geçirmeden çözüm bulunması gerekiyor. Bizim önerimiz, uzman eleman tedarik firmaları kurulsun. Budama, ayıklama, toplamada maliyetler çok yüksek. Alanlarımız çok küçük şehirdeki bir kişi köyüne gidip fındığını ilaçlayıp, toplayıp, geri döndüğünde maliyet yükseliyor. Tedarik firmalarıyla birlikte bu işi çözebiliriz” dedi. "Ülkemizin 350 milyon nüfusu besleyecek kapasitesi var" Herkesin şehirde yaşama tercini tarımsal alanları olumsuz etkilediğine dikkat çeken Pehlevan, “Herkes şehirde yaşamak istiyor dolayısıyla tarımsal alanlar olumsuz etkileniyor. Hayatımızda hava gıda ve su olmazsa olmazımızdır. Bizim bunun bir şekilde çözümünü ortaya koymamız gerekiyor. Ülkemiz şu an dört mevsimi bir anda yaşayan o kadar zengin bir ülke ki, biz bir şekilde bunu harekete geçirmemiz gerekiyor. Türkiye toprakları şu anda 350 milyonu besleyecek kapasitesi var. Ama baktığınız zaman ekonomik kaygılardan kaynaklı üretim alanları terk ediliyor. Ya da lüks yaşamak için ya da şehirde yaşamak için müthiş bir göç var. Bunu bir şekilde durdurmamız gerekiyor. Köyde yaşayanları devlet teşvik etmeli teşviklerini artırmalı ve teşvik yöntemimizi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.