TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Güncel Tarım Haberleri

AGRONEWS - Güncel Tarım Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güncel Tarım Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Nazilli'de kaliteli incir için kaliteli ilek denetimleri sürüyor Video Galeri

Nazilli'de kaliteli incir için kaliteli ilek denetimleri sürüyor

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, incir üretiminin en kritik aşamalarından biri olan ilekleme sezonu başladı. Sezonun başlaması ile kaliteli incir üretiminin temel taşı olan ilekler de yetkililerce denetlendi. İncir üretiminin temel taşı olan ilekleme sezonunun başlamasıyla birlikte bölgede kurulan ilek pazarları, yetkililer tarafından yerinde denetlenmeye devam ediyor. Nazilli Kaymakamı Huriye Küpeli Kan, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Altıntaş, Şube Müdürleri, Nazilli İlçe Tarım Müdürü Sunay Güler, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Özkul ve Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak'ın katılımıyla gerçekleşen denetimlerde doğal ve kaliteli üretim vurgusu yapıldı. "Kaliteli incirin çıkması için ilekleme, yani tozlaşma önemli" Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, "2025 ilekleme sezonu haziranın ilk haftalarında başlamış oldu. En kaliteli incir Aydın'da çıkar. Kaliteli incirin çıkması için de ileklemenin, yani tozlaşmanın önemi çoktur. Bu yüzden de bugün Nazilli pazarında kaymakamlığımız, tarım il müdürlüğü, incir araştırma enstitüsü ile beraber kaliteli ilek denetlemeleri var. Tabi kaliteli tozlaşma, kaliteli incir demek. Fiyatlarımız bu yıl biraz yüksekten başladı. Bin-bin 200'lere de çıkmış olsa da bugünlerde 500-700'ler arasında gayet iyi paralara alıcı bulmakta. İleklemeyi düzgün yaparsak Aydınımızın kaliteli ürünleri daha da kaliteli duruma gelecektir. Üreticilerimizin bu konuda hassas olmalarını, kaliteli ürün kullanmalarını talep ve tavsiye ediyoruz. Zaten bu sebeple de tarım il müdürlüğümüz, incir araştırma enstitümüz, kaymakamlığımız, tarım ilçe müdürlüğümüz, bizler ziraat odası başkanlığı olarak pazardayız. Çiftçilerimize kaliteli ürün yapmalarında destek oluyoruz" dedi. "Fiyatlar bin 300'lerden düştü" Çocukluğundan bu yana ilek ticareti yaptığını ifade eden tüccar Sezai Dereli: "Bu sene pazarımız çok iyi. Malımız biraz noksan o yüzden fiyatlarımız yüksek. Bin 200- bin 300'e kadar çıktı fiyatlar. Şu an 900. Şu an yükseliyor. Biraz daha düşebilir. Pazar hergün değişebilir ve borsa gibi bu. Sabah bakmışsın ayrı, bir saat sonra bakmışsın ayrı. Yani borsa gibi fiyat sürekli değişiyor. Dışarıdan şimdi bir sürü korsan ilek geliyor. Onları maddi gücü olmayan insanlar alıp atmaya çalışıyor. Oradan da sıkıntı olabilir bahçelerde. Vatandaşımız için hayırlısı olsun inşallah" diye konuştu. "Kimyasal ürün kullanılmıyor" Denetimler sırasında açıklamalarda bulunan Nazilli Kaymakamı Huriye Küpeli Kan, "Nazilli'nin özgün ürünlerinden olan ilek pazarını gezdik. Üreticiler ve kullanıcılarla sohbet ettik. İncir üretiminde kimyasal kullanılmaması bu ürünün ne kadar doğal olduğunu gösteriyor. Nazilli'de yetiştirilen incirde kesinlikle bir ilaçlama yok. Kimyasal ürün kullanılmıyor. Bu da doğal olarak yetişmesinin sebeplerinden bir tanesi bu ilek" dedi. "Dünyada eşi benzeri yok" İlek meyvesinin incir üretimindeki rolünü anlatan Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Özkul, "Haziran ayıyla birlikte ilek meyvesi ortaya çıkar. Bu meyve incirde tozlaşmayı sağladığı için olmazsa olmaz bir rol üstlenir. İncir dışında dünyada başka hiçbir meyvede bu yöntem kullanılmaz. Bu meyvenin dünyada eşi benzeri yok" ifadelerini kullandı. "Katma değerli bir ürün" Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Altıntaş da Nazilli'nin, Aydın'daki incir üretiminin yüzde 40'ını karşıladığını ifade ederek; "Bildiğiniz gibi Türkiye'nin en önemli incir üreticisi Aydın, Aydın'da da yine ilçeler bazında yüzde 40'ını üreten Nazilli. Yaş incir olarak düşünürsek 209-210 bin ton civarında üretimimiz var. Ve bunun da yaklaşık 40-45 bin tonunu da kuru incir olarak ihraç ediyoruz. Bizim için önemli bir meyve. Katma değerli bir ürün. Ve bu önemli meyvenin şu an başlangıcındayız. Sayın valimizin tebliği ile artık burada kontrolleri sıklaştıraraktan incirin çok güzel bir şekilde elimize gelmesini, oluşmasını sağlamaya gayret ediyoruz. Bunların kontrolünü sadece Nazilli'de değil, bütün ilçe müdürlüğündeki arkadaşlarımız bu kontrolleri yaparaktan üreticimizin sağlıklı ilek almasını ve sonrasında da sağlıklı ilek olaraktan sağlıklı incir, kaliteli incir üretmesini sağlamasına yardımcı oluyoruz. Bu süreçte denetim ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırarak kaliteli ve sağlıklı ürünler elde etmeyi hedefliyoruz" dedi. Bilgilendirme toplantısı yapıldı Denetimlerin ardından üreticilerin daha bilinçli üretim yapmasını sağlamak amacıyla bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, ileklemede dikkat edilmesi gerekenler, hastalıklar, zararlılar ve kalite standartları hakkında uzmanlar tarafından detaylı bilgiler verildi.

Amasya’da 60 yıldır yarışması yapılıyordu, şimdi kiraz yok Video Galeri

Amasya’da 60 yıldır yarışması yapılıyordu, şimdi kiraz yok

Amasya'da 60 yılı aşkın süredir düzenlenen kiraz teşvik yarışması, bu yıl zirai don nedeniyle yapılamadı. İlkbaharda yaşanan zirai don afeti sonrasında bu yıl kiraz ağaçları ürün vermedi. Şehzadeler şehri Amasya'da 1962 yılından bu yana düzenlenip 12-22 Haziran Uluslararası Atatürk Kültür ve Sanat Festivali'ne renk katan kiraz teşvik yarışması, bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle büyük zarar gören bahçelerde üretim olmadığı için yapılamadı. Bu yıl meyveden eser yok Geçen yıl 28 bin dekar alanda 50 bin ton üretimi yapılan kiraz bahçelerinde bu yıl meyveden eser kalmadığını belirten Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci, "Bu yıl Amasya’da bir tane bile kiraz yok. Geçen yıl kilosu 50 TL olan aynı kirazlar bu yıl birkaç manavda kilosu 500 TL’den satılıyor" dedi. Kiraz yok, borç var 1962 yılından bu yana düzenlenen kiraz teşvik yarışmasının Nisan ayındaki kar yağışı ve yaşanan zirai don nedeniyle büyük zarar gören bahçelerde üretim yapılamadığı değinen Mustafa Cebeci, "60 yıldır yapılan kiraz yarışmalarında birincilere, derece alan çiftçilere hediyeler verilirdi. Bu yıl ürün olmadığı için yarışması da yapılmayacak" diye konuştu. Ürün yetişmeyen bahçelerdeki meyve ağaçlarının bakımlarının ise sürdürüldüğüne işaret eden Cebeci, "Tüm bakımları yapılıyor. 4 çeşit ilaçtan sadece biri kullanılmıyor. Çiftçilerimiz zirai ilaçları hasat sonrası ödenmesi kaydıyla alıyordu. Şimdi kiraz yok. Ancak çiftçinin borcu var. Sağlanacak yardımların bir an evvel yapılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. "Bahçeye gidesim gelmiyor" Saraycık köyünde 4 dekar alanda kiraz yetiştiren Mehmet Geyik, "Bu sene bir tane bile kiraz yok. Kiraza hasret kaldık. Üzüntümden bahçeye gidesim gelmiyor" ifadelerini kullandı. Ziyaret beldesinden üretici Mustafa Tokmak ise kirazın yanı sıra elma, erik, armut gibi meyvelerin de afet nedeniyle olmadığını söyledi.

TZOB Başkanı Bayraktar, zirai dondan etkilenen tarlaları inceledi Video Galeri

TZOB Başkanı Bayraktar, zirai dondan etkilenen tarlaları inceledi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Karabük’te zirai dondan etkilenen meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, beraberinde Karabük Ziraat Odası Başkanı Hasan Benlioğlu ve ilçe oda başkanları ile birlikte Karabük’te zirai don nedeniyle zarar gören meyve bahçelerini inceledi. Afetin şiddetinin de giderek arttığına dikkat çeken Bayraktar, "Eksi 25-30 dereceleri gören tek ısı değerleriyle karşı karşıya kaldık. Buna hiçbir ürünün dayanması mümkün değildi. Hiçbir ürünümüz de zaten dayanmadı. Şimdi tabii mevsim kaymaları yaşıyoruz. Kışın kar yağışı bekledik Türkiye'de birçok bölgemizde Karabük de dahil olmak üzere kışın yeterli yağışları alamadık. Yeterli kar yağışı olmadı. İlkbaharda yağışlarını bekledik. Fakat ilkbahar yağışlarını beklerken ilkbahar ayında kışı yaşadık kar yağışıyla karşı karşıya kaldık. Arkasından gelen don hadisesi maalesef başta meyve olmak üzere birçok ürünümüze de zarar verdi. Tabii zarar gören illerimizden bir tanesi de Karabük ilimiz. Türkiye genelinde 65 ilimizde zarar söz konusu. Karabük ilimizde de yine ceviz, badem, elma, kiraz, vişne gibi ürünlerimiz ve bunun yanında diğer meyvelerimiz de yüzde yüzlere oranlarda zarar gördü. Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin. Bu gerçekten tarihimizin en büyük afeti. Biliyorsunuz birkaç sene evvel bir deprem yaşadık. Bu da tarımda yaşadığımız bir deprem gibi bir afet. Şimdi burada tabii özellikle böyle bir afet karşısında üreticilerimiz örgütlerini yanında görmek istiyor" dedi. "Destekleri üreticimize veremezsek bu afet bir miktar daha göç oluşturabilir" Bayraktar, "Tarihin en büyük afeti karşısında gerekli desteklerin bu manada çiftçimize verilmesi fevkalade önemli. Çiftçilerimiz özellikle bankalara borçlu olarak üretim yapıyorlar. Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlu olarak üretim yapıyorlar. Oralardan aynı ve nakdi kredi kullanıyorlar. Şimdi çiftçilerimizin böyle bir süreçte özellikle bazı bahçelerimizde ağaçlarımız ciddi zarar gördü. Çiftçimizin borçlarının birkaç yıla ertelenmesi önem arz ediyor. Çünkü çiftçimiz böyle büyük bir afetle karşı karşıya kaldı ki bu borçları ödeyebilme kabiliyetini kaybetti. Zarar gören bahçelerimizin daha fazla bakıma ihtiyacı var. Yani bahçelerinde kalabilmesi için ve bu özellikle zarar gören bahçelere tabii daha fazla masraf etmesi de gerekiyor. Daha çok bakım yapması gerekiyor. Onun için nakde ihtiyacı var. Biz bu destekleri üreticimize veremezsek bu afet bir miktar daha göç oluşturabilir. O zaman ne olur? Üretici olan çiftçi şehre gittiğinde tüketici oluyor. Peki çiftçimiz tüketici olursa üretimi kimle yapacağız? Yani tüketicileri nasıl besleyeceğiz? Üreticiyi şimdi desteklemezsek tüketici haline getirirsek ne yapıyoruz? Tüketenin oranını arttırıyoruz, sayısını arttırıyoruz ama üreten azalıyor burada. Üretim ayağı yani üretimdeki arzdaki Allah muhafaza azalma ülkenin gıda güvenliğini sağlama noktasında ciddi problemlerle karşı karşıya kalmamıza sebebiyet verebilir. Yani göçü önleme noktasında da destek istiyoruz" diye konuştu.

Tekirdağ'da kirazda kalite yükseldi: 3 bin ton rekolte beklentisi Video Galeri

Tekirdağ'da kirazda kalite yükseldi: 3 bin ton rekolte beklentisi

Tekirdağ'da kiraz hasadı devam ederken, don olaylarına karşı hem verim hem de kalite üreticinin yüzünü güldürdü. Tekirdağ'da 2 bin 500 dekarlık alanda sürdürülen kiraz üretiminde bu yıl 3 bin tonluk rekolte hedeflenirken, sofralık çeşitlerde kalite artışı dikkat çekiyor. Şarköy ve Süleymanpaşa başta olmak üzere birçok bölgede üretim yoğunluğu yaşanırken, meyvelerin seyrekliği ve bakımı verime olumlu yansıdı. Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy, "İlimizde 2 bin 500 dekar alanda kiraz üretimi yapıyoruz. Şarköy ve Süleymanpaşa ilçelerimiz başta olmak üzere inşallah 3 bin tona yakın pazara sürmüş olacağız. Geçen yıl 3 bin 500 ton bir kirazımız olmuştu. Bu yıl 500 tonluk bir eksiğimiz olabilir ama kalite noktasında geçen yıldan daha iyi durumdayız. Çünkü bu seneki meyveler daha seyrek ve daha bakımlı. Dolayısıyla bu seneki verimimiz geçen yıla oranla daha iyi. İnşallah bereketli bir yıl geçmiş olacak, fiyat noktası da üreticimizi memnun edecek durumda. Özellikle sofralık çeşitlerimizde bir problemimiz yok. Sanayiye giden Altıparmak kirazı dediğimiz kirazlarımızda, dün ben Şarköy'de yine kiraz hasadındaydım, fiyatları da iyi noktada. Bu sene bizim ilimiz bir problem yaşamadan inşallah üretime devam edecek" dedi. TARSİM konusunda da uyarıda bulunan Aksoy, "İlimizde TARSİM Sigortalılık oranı yüksek ama çiftçilerimizin büyük bir kısmı hala TARSİM'in öneminin farkında değil. Ben buradan sizin aracılığınızla da, Türkiye'deki, Trakya'daki ve özellikle Tekirdağ'daki bütün çiftçilerimize TARSİM konusunda uyarıda bulunmak istiyorum. Lütfen TARSİM Sigortalarınızı yaptırın. Çünkü biz açık alanda üretim yapan bir sistemde çalışıyoruz, dolu, sel, sıcaklık, don olayları. Açık alanda çalıştığımız için ürünlerimizi etkileyecektir, devletimizin yüzde 70 sigortaya verdiği bir katkı var. Bu TARSİM Sigortasını da değerlendirerek lütfen bu işlemlerinizi yapın. Çünkü çiftçimizi koruyacak olan sistem TARSİM Sigortası" ifadelerini kullandı. Çiftçi Vedat Ataç ise bu yılki üretimden duyduğu memnuniyeti, "Bu sene kalite yüksek oldu, kalibre büyüdü. Alanımız 8 dönüm, 200'e yakın kiraz ağacım var. Bu seneki hasattan memnunum" sözleriyle dile getirdi.

Yapay mera ile 4-5 kat fazla yem verimi sağlanacak Haber

Yapay mera ile 4-5 kat fazla yem verimi sağlanacak

Proje kapsamında hektar başına 1 ton canlı ağırlık ve 500 kilogram karkas et üretimi sağlanırken, kimyasal kullanımının azalmasıyla çevre ve hayvan sağlığına da katkı sunuldu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile iş birliği içinde yürütülen TÜBİTAK destekli yapay mera projesi alanını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Rektör Aydın, proje alanında yürütülen çalışmalar hakkında araştırıcılardan bilgi aldı ve hayvancılıkta yem üretimi açısından projenin stratejik önemine dikkat çekti. Yapılan sunumda, yapay meralar sayesinde hem verimli hem de sürdürülebilir bir hayvan besleme modeline geçişin hedeflendiği aktarıldı. 4-5 kat daha fazla yem verimi sağlanacak OMÜ ile Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü iş birliğinde yürütülen TÜBİTAK-122O241 numaralı "Yapay Meralarda Botanik ve Fitokimyasal Çeşitliliğin Ot Verimi, Toprak Özellikleri ve Kuzularda Canlı Ağırlık Artışı ile Antihelmintik Etkilerinin Belirlenmesi" başlıklı proje kapsamında, doğal meralara göre 4-5 kat daha fazla yem verimi sağlayan yapay meralar kuruldu. Üreticilere ekonomik katkı sağlamaya yönelik önemli bir alternatif Yem maliyetlerinin hayvancılıktaki toplam maliyetin yüzde 70-75’ini oluşturduğunu belirten proje yetkilileri, yeterince kaliteli, bol ve ucuz yem üretilememesinin, süt ve et fiyatlarını doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Bu kapsamda oluşturulan yapay meraların, bölge koşullarına uygun bitki karışımlarıyla hem yem ihtiyacını karşılamaya hem de üreticilere ekonomik katkı sağlamaya yönelik önemli bir alternatif sunduğu ifade edildi. 1 ton canlı ağırlık ve 500 kilogram karkas et üretimi sağlandı Kasım 2022’de başlatılan projede, Nisan 2023 itibarıyla dönüşümlü (münavebeli) otlatma uygulamasına geçildi. İlk yıl elde edilen veriler doğrultusunda, uygun karışım seçimiyle yaklaşık 90 günlük otlatma süresinde hektar başına 1 ton canlı ağırlık ve 500 kilogram karkas et üretimi sağlandığı bildirildi. Hem verimli hayvan yetiştiriciliği hem de kimyasal kullanımı azalıyor Ayrıca, hayvan sağlığına olumlu etki yapan bileşenler içeren bitkilerin mera karışımlarında yer alması sayesinde hem verimli hayvan yetiştiriciliği hem de kimyasal kullanımının azaltıldığı, böylece çevre ve toplum sağlığına katkı sağlandığı vurgulandı. Proje kapsamında yapılan değerlendirmelere göre, yapay meraların doğru yönetim planlamasıyla 4-5 yıl ekonomik olarak kullanılabileceği ve bu sürede elde edilen gelirin, bölgede yetiştirilen ana tarımsal ürünlerden daha yüksek olduğu tespit edildi. Ziyarete; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alper Kesten, Prof. Dr. Ayşe Pınar Sümer, OMÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Erhan Burak Pancar, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Betül Bayraklı, Prof. Dr. İlknur Ayan, Prof. Dr. Zeki Acar, Dr. Mehmet Can, Dr. Necla Çankaya, Dr. Fatih Alay, Dr. Hüseyin Meral, Ziraat Yüksek Mühendisleri Muhammet Şahin, Elif Şahin ile Ziraat Mühendisi Ali Ayhan katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.