TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Harran Üniversitesi

AGRONEWS - Harran Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harran Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa’da fıstık bahçelerinde büyük tehlike: Fitoplazma Haber

Şanlıurfa’da fıstık bahçelerinde büyük tehlike: Fitoplazma

Şanlıurfa’da son yıllarda yaşanan iklim değişikliği, bunaltıcı sıcaklar ve düşük yağış fıstık bahçelerini olumsuz etkiliyor. Önceki yıllarda fıstık ağaçlarının dal ve yapraklarında yaşanan kuruma, bu yıl birçok bölgeye yayıldı. Ağaçların yüzde 30’u kuruyabilir Ağaçların dal ve yaprak kısımlarının kurumasıyla başlayan fitoplazma hastalığının önüne geçilmediği takdirde 5 yıl içerisinde ağaçların yüzde 30’unun kuruyabileceği belirtildi. Yaygın bir şekilde görülmeye başlayan hastalık, üreticiye de büyük zarar veriyor. Genelde kurak ve yağışın az olduğu yıllarda daha fazla görülen hastalığı önlemek için herhangi bir ilaç da bulunmuyor. Çiftçiler, bu hastalığa karşı sadece kültürel mücadele yöntemlerini uygulayabiliyor. Bahçesinde gözle görülür bir kuruma başlayan çiftçi Güli Akdemir, fıstık ağaçlarında kuruma olduğunu söyledi. Bir çok ağaçta kurt, yaprak biti olduğunu ve ağaçların pas tuttuğunu da aktaran Akdemir, bu durumun ağaçların büyümesini ve gelişmesini engellediğini belirtti. Çiftçileri büyük bir tehlike bekliyor Fıstık bahçelerinde inceleme yapan Ziraat Mühendisi Mehmet Bilgin, önlem alınmadığı takdirde 5 yıl sonra ağaçların yüzde 30’una yakınının kuruyabileceğini söyledi. Hastalığın sıcak ve kurak geçen yıllarda daha fazla görüldüğünü dile getiren Bilgin, "Fitoplazma hastalığı fıstık bahçelerinde yaprakların sararması ve dalların kurumasıyla meydana gelen bir hastalıktır. Bitki fluemlerinin yani soymuk borusundaki organik maddelerin bitki özüne taşındığı kısımda ortaya çıkardığı hastalık. Özellikle kurak ve yağışın az olduğu senelerde çok fazla yaygınlık gösteriyor. Şanlıurfa ilimizin 2022 yılındaki fıstık üretimini baz aldığımızda 239 bin ton üretimden yaklaşık 107 bin tonluk bir kısmıyla ilk sırada yer almaktadır. Bu hastalığın önüne geçilmezse yaklaşık 5 sene içerisinde fıstık bahçelerimizin yüzde 30’unu kurutabilir. Verimde ve rekoltede düşüş meydana getirecektir. Özellikle budama yapılırken aletlerin hipoklor su ile yıkanması ve steril edilmesi gerekiyor" diye konuştu. Öte yandan Harran Üniversitesi'ndeki akademisyenlerin de hastalığın önlenebilmesine yönelik çalışma yürüttüğü belirtildi.

Şanlıurfa’da Türk mühendisler yerli ve milli tohum geliştirdi Haber

Şanlıurfa’da Türk mühendisler yerli ve milli tohum geliştirdi

Şanlıurfa’da mevsim şartlarına ve hastalıklara karşı dayanıklı 9 çeşit ekmeklik, 6 çeşit makarnalık buğday ile 5 çeşit arpa tohumu ıslah edilerek tescillendi. Şanlıurfa’da GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (GAPTAEM) tarafından 21 yılda geliştirilen ve tescillenen 20 buğday çeşidiyle dekar başına yaklaşık bir ton verim elde ediliyor. Türkiye’de tahıl üretiminin en fazla yapıldığı kentlerin başında gelen ve Buğdayın anavatanı olarak kabul edilen Şanlıurfa’da, yerli tohumlardan geliştirilen ekmeklik ve makarnalık 15 buğday çeşidi, yüzde 50’ye varan verimiyle ambarları dolduracak. Islah edilerek tescil edilen yerli 20 farklı tohum arasında 9 çeşit ekmeklik, 6 çeşit makarnalık buğday ile 5 çeşit arpa tohumu yer alıyor. Türkiye genelinde Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı 12 Araştırma Enstitüsünde arasında yer alan ve 2002 yılından bu yana bölge ürünlerinin verimliliği ve çeşitliliğine katkı sunmak amacıyla faaliyet yürüten GAPTAEM mühendisleri, yerli tohumların ıslahı ve geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyor. Yerli tohumları melezleyerek 21 yılda Güneydoğu’nun tüm zorlu iklim şartlarında sıcaklık, kuraklık ve hastalıklara dayanıklı en fazla verim sağlayan ekmeklik Polathan, Edessa, Cudi 63 ve Başak ile makarnalık İlkhan gibi 15 buğday çeşidi geliştirildi. Buğdayın anavatanı olarak kabul edilen Şanlıurfa’nın bereketli topraklarında ekilen buğday çeşitlerinin un ve makarna sanayisine büyük katkı sunması bekleniyor. Düzenlenen etkinlikte yerli ve milli tohumun önemine dikkat çeken Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, “Şu anda yukarı Mezopotamya’nın en verimli ovalarının bulunduğu Harran Ovasının tam göbeğindeyiz. Bu bölgede GAP tarımsal araştırma enstitümüz çok sayıda buğday tohumu geliştirmiş, neden? Gelecekte dünyanın en büyük sorunlarından bir tanesi açlık ve buna bağlı olarak göç ve farklı krizler, işte bu açıdan tohum çok önemlidir. Tabi ki GDO’lu tohumlar yapılıyor. Buna benzer dikey seralar geliştiriliyor, buna benzer topraksız tarım düşünülüyor ama güvenli ve sağlıklı yaşam için işte bu yerli tohumların bu topraklardan üretilmesi gerekiyor. Bu açıdan yapılan bu araştırma sonuçlarının geleceğimiz için çok ayrı bir önemi var. Şu anda üzerinde bulunduğumuz topraklar dünyanın hiçbir yerinde yok. İşte bu toprakları çok iyi korumamız gerekiyor. Bölgedeki topraklar küresel ısınmadan ve çölleşmeden en çok etkilenecek topraklardır. Bilimsel araştırmalarda, bu toprakların daha az etkilenmesi için ve gelecek nesillere taşınması için araştırmalar yapıyoruz ve bunu çiftçilerimizle paylaşıyoruz. 1860 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında dekara verim 50-60 kilogrammış. Şimdi ise bin kilogram yani bir tondur. İşte 20 kat artmış. Verim 20 kat artmış. İşte bu ziraat mühendislerinin başarısıdır. Araştırma mühendislerin başarısıdır. Ziraat mühendislerinin başarısıdır. Bunu bu seviyede yaygınlaştırabilirsek üreticilerimize, çiftçilerimize bizim için şu an yeterli olacaktır. Şu anda bölgede ortalama buğday verimimiz, sıvı tarımda dekarda 500-600 kilogram seviyelerindedir. Eğer biz bunu bin kilograma çıkarabilirsek mükemmel olacaktır. Şu anda Türkiye’de 20 milyon ton buğday ülke gıda ihtiyacını karşılıyor. Yakın bir gelecekte bu rakam bizi kurtaramayacaktır. İşte bu nedenle bu tür ıslah edilmiş sertifikalı tohumları milli bir güç olarak kullanmamız gerekiyor, yaygınlaştırmamız gerekiyor" dedi. GAPTEAM buğday ıslah biriminde çalışan Ziraat Mühendisi Ali İlkhan, yerli ve milli tohumları geliştirmeye devam ettiklerini belirterek, “Türkiye’de 49 tane araştırmacı enstitüsü var ama buğdayda çalışan 12 tane araştırma enstitüden bir tanesi burasıdır. 2002 yılında başlayan buğday ıslah çalışmalarımız bugün 21 yıl sonra 20 çeşide ulaşmış durumdadır. Şu anda elimizde 9 tane makarnalık, 6 tanede ekmeklik buğday çeşidimiz var. Bunun yanı sıra 5 tane de arpa çeşidimiz var. Kendi melezlerimizle ortaya çıkardığımız buğday çeşitlerini bugün milli tohumda Türkiye yüzyılı çerçevesinde çiftçilerimize, sanayicilerimize tohum işiyle uğraşan insanlara sunmak için bugün bu etkinliği düzenledik. Bizim yerli tohum çeşitlerimizin Harran Ovasının sıvı tarımına, dekarda bir tonu zorlayan verimleri var. Yine kuru tarımda da 400-450 kilogram alabildiğimiz çeşitlerimiz var. Çeşitlerin, hastalığa, soğuğa ve sıcağa karşı her birinin ayrı ayrı özelikleri var. Yine bu çerçevede komşu ülkelerden Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Sudan’da ve Somali’de çeşitlerimiz üretilmektedir. Bizim hedefimiz tamamen yerli ve millidir” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa'da fıstık rekoltesi için iyi haber: Bahar yağmurları Haber

Şanlıurfa'da fıstık rekoltesi için iyi haber: Bahar yağmurları

Ekonomik getirisi dolayısıyla son dönemlerde üreticilerin daha fazla rağbet gösterdiği fıstık, başta Şanlıurfa ve Gaziantep olmak üzere Türkiye'deki birçok ilde yetiştiriliyor. Tatlılardan yemeklere, çerezlere kadar hemen her alanda Türk mutfağının değişmez lezzetleri arasında yer alan fıstık, Türkiye'nin yanı sıra yurt dışından da büyük rağbet görüyor. Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine, Türkiye'nin, İran ve ABD'den sonra dünyadaki en büyük fıstık üreticisi olduğunu ve bu nedenle de ürünün stratejik bir özelliğinin bulunduğunu söyledi. Şanlıurfa'daki üreticilerin son yıllarda artan yüksek getirisinden sonra fıstığa daha fazla önem vermeye başladıklarını aktaran Öztürkmen, çiftçilerin daha bilinçli bir şekilde üretimini sürdürdüklerini ifade etti. Öztürkmen, Türkiye'de fıstık üretiminin yüzde 42'sinin Şanlıurfa'da gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti: "Mart'ın ortasında yaşanmış bir sel olsa da daha sonraki dönemlerde devam eden yağmurlar dolayısıyla Şanlıurfa'daki kuru tarım arazileri ile beraber fıstık gibi kuruda yetişen bitkilerimizde de güzel bir hasat dönemi bekliyoruz. Çünkü kuraklık olmadı. Bunun negatif olan kısmı Urfa'da yaşanılan selin olduğu dönemlerde selin etkilediği yerlerde bitki besin maddesi taşınımı, toprak taşınımı ve kültürel faaliyetlerinin yapılamaması gibi problemler olsa da bu yağışların olması fıstıktaki verimi arttırmıştır. İlimizde sadece Şanlıurfa'da 1 milyon 650 bin dekarda fıstık bahçesi kayıtlı olarak bulunmaktadır. Bununla beraber hazine arazilerinde ve farklı alanlarda, yani kaydı olmayan yerlere de baktığımızda fıstık arazisi 2,5 milyon dekar civarındadır. Bu yıl yaklaşık 30 milyon civarında verimli ürüne gelmiş fıstığımız var, 10 milyon civarında da yeni ekim, bu yıl biraz daha arttığı söylenmekte. O yüzden bütün bu verimli tabloya baktığımızda fıstıkta üretimin 60-70 bin ton civarlarına sadece Şanlıurfa'dan geleceğini düşünüyorum." Fıstık üreticilerine bu dönemde dikkat edilmesi gereken konularda uyarıda bulunan Öztürkmen, fıstıkların dane dolum dönemine girdiğine dikkati çekti. Öztürkmen, imkanı olanların fıstık ağaçlarını gövdesine su değmeyecek şekilde aralardaki karıklardan ya da damla sulama hortumlarıyla sulamasının önemine işaret ederek, şöyle devam etti: "Hem damla sulamayla biz bitki elementlerini optimum olarak yeterli derecede vermiş oluyor. Hem de çok maliyeti olmamış oluyor. İmkanı olan çiftçilerimiz için bu dönemde tane dolumu için aralara ya da damla sulama sistemleri varsa, oralardan bir yağış yoksa bir su vermeleri hem daneyi daha iyi dolduracaktır hem de fıstığın daha güzel verim vermesini sağlayacaktır." Rekoltenin yükselmesi ihracatı da artıracak Şanlıurfa Ticaret Borsası Meclis Başkanı İsa Kızıldemir, fıstığın yöre çiftçisi açısından önemli bir tarımsal ürün olduğunu söyledi. Fıstığın ekonomik getirisinin yüksekliği nedeniyle üreticisine, sanayicisine ve ihracatçısına kazanç kapısı olduğunu aktaran Kızıldemir, "Şanlıurfa'da bu yıl yağışlar önceki senelere göre daha iyi yağdı, bu durum kuru tarım yapan çiftçilerimiz açısından olumlu sonuçlar verdi. Toprağın isteğini kadar yağış alması tarım ürünlerine de yansıdı. Fıstık ağaçlarımızda bu yağışlardan olumlu yönde etkilendi. Ağustos ayında başlayacak olan fıstık hasadında üreticilerimizin sevineceğine inanıyoruz. Fıstıkta geçireceğimiz bereketli sezon, ihracat rakamlarımıza da yansıyacak ve yukarılara taşıyacaktır. Bütün çiftçilerimize bereketli sezonlar diliyorum." dedi. Ağustos ayında toplanıyor Fıstık üreticisi Ali Doğan da bölgenin bu yıl aldığı yağışların kendilerini sevindirdiğini belirterek, "Bu sene yağmurdan dolayı fıstıklar bayağı iyi. Bu sene iyi verim bekliyoruz." ifadesini kullandı. Fıstık hasadına ağustosta başlandığını, ilk önce baklavalık yeşil fıstığın toplandığını aktaran Doğan, daha sonra ise güneşte iyice olgunlaşan fıstıkların çerezlik olarak toplanıp satışa çıkarıldığını söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.