TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hayvancılık

AGRONEWS - Hayvancılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hayvancılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sivas Kalkım Kaplıcasında Kirlilik Tepki Çekiyor Haber

Sivas Kalkım Kaplıcasında Kirlilik Tepki Çekiyor

Sivas'taki Kalkım köyü balıklı kaplıcasında ziyaretçilerin yol açtığı kirlilik tepkilere neden oluyor. Köy muhtarı, "Biz insanların buraya gelip şifa bulmasını istiyoruz. Ama insanlar çöplerini buraya bırakıyorlar" dedi. Kangal ilçesinde, sedef ve egzama hastalıklarının dünyadaki tek doğal tedavi merkezi olan Kangal Balıkçı Kaplıcası mühürlenince, şifa arayan hastalar yönünü yine ilçe sınırları içerisindeki Kalkım Kaplıcası'na çevirdi. Kapatılan Kangal Balıkçı Kaplıcası'nda olduğu gibi yer altından, doğal kaynaktan selenyumlu suyla birlikte gelen balıklar cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Bölgede tesis bulunmadığı için hastalar balıklarla dolu doğal gölde şifa arıyor. Ancak şifa aramak için göle gelip çöplerini bırakanlar, dünyada eşi benzeri bulunmayan balıkların varlığını da tehdit ediyor. "Çöp bırakmasınlar, şifa bulsunlar" Kalkım Köyü Muhtarı Bedrettin Akgül, şifa için köye gelenlerin kaplıcayı kirlettiklerini belirterek, "Burası Kalkım köyü Balıklı Kaplıcası. Burası bizim kendi arazimiz. Buraya gelen vatandaşlar çöplerini atıyorlar, ağaçları kesiyorlar, tahrip ederek yakıyorlar. Biz burayı bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Biz insanların buraya gelip şifa bulmasını istiyoruz. Ama insanlar çöplerini buraya bırakıyorlar. Burada gelip alkol alıyorlar. Burası alkol alma yeri değil, bir tedavi merkezi. Alkolünü alacaksan başka bir yerde al. Bu konulardan dolayı çok zorlanıyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz" dedi. "Çöplerini buralara bırakıp gidiyorlar" Kaplıcaya her yaz gittiğini ifade eden Mustafa Dağgez, "Burası başka bir yerde olsa ücretli olur ama burası ücretsiz. Buna rağmen çevreyi çok kirletiyorlar. Çöplerini buralara bırakıp gidiyorlar. Buraya gelenlerden duyarlı olmalarını bekliyoruz" diye konuştu.

Süt üreticilerinden 'yem dayatması'na tepki Haber

Süt üreticilerinden 'yem dayatması'na tepki

Bursalı süt üreticileri, rekabet kurulunun süt sektöründeki 39 teşebbüs hakkında başlattığı 'yem dayatması' soruşturmasını haklı bulup destek verdi. Aralarında Sütaş, Yörsan ve Tek Süt gibi büyük süt ve yem firmalarının bulunduğu bir grubun 'yem dayatması'ndan şikayetçi olan süt üreticileri şikayetlerini dile getirdi. Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tunca, Rekabet Kurulu'nun süt sektöründeki 39 teşebbüse soruşturma açmasını ve özellikle zorunlu 'yem dayatması' konusunda aldığı kararları değerlendirdi. Büyük süt firmalarının zaten üreticiden sütü ucuz aldığını ve üzerine yemden de kazanmak için yetiştiricileri zorlayan bir uygulamayı dayattığını belirten Tunca, süt üreticilerinin "Sütünü alırım ama yemi benden almak kaydıyla" diye böyle zorlamayla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Süt firmalarının yaptığı bu dayatmanın Rekabet Kurulu'nca tespit edildiğini ve aldığı kararla bir daha yapılmayacağını dile getiren Tunca, şöyle konuştu: "Rekabet Kurulu'nun aldığı karar çiftçiler için çok önemli. Üreticilerden sürekli şikayet geliyordu. Daha ucuza tedarik edecekken sütü verdikleri firmadan pahalıya yem aldıklarını söylüyorlardı. Yıllardır üreticiler firmalar tarafından hep ezilmiş. Rekabet Kurulu, bunu belgelemiş oldu. Bundan sonraki dönemin farklı olacağını düşünüyoruz umarız yanılmayız. Rekabet Kurulu'nun ulusal firmaların, süt firmalarının yaptığı dayatmaya karşı çiftçinin yanında, küçük üreticinin yanında olmasını gerçekten çok önemsiyoruz. Soruşturmanın sonuçlarını biz de bekliyoruz." Firmaların yemden de kazanmak maksadıyla üreticileri zorlamasına karşı olduklarını dile getiren Tunca, "Bundan sonraki dönemde böyle olmaması için de elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu konuya ilişkin Birlik Başkanı'mız Sencer Solakoğlu‘nun bir şikayeti vardı; özellikle bu yem firmaların süt firmalarının yem dayatması konusunda bizzat kendisi şikayetçi oldu. Şu anda gelinen durumda da Sencer Solakoğlu‘nun üreticiler adına büyük bir emeği var" dedi. Üreticilerin, bayiden pazarlıkla daha ucuza ürün almak varken pahalıya alarak maliyetlerinin yükseldiğine dikkati çeken Tunca, şöyle devam etti: "Süt firmaları fiyatlarının sabit olduğunu söylüyorlar ancak burada asıl sorun zorunluluk. Fiyatlar sabit ama cebinde parası olan üretici, bayiden daha ucuza yem alabilme imkanı varken sütünün alınmaması tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Küçük üreticiler gerçekten önemli. Küçük üreticileri köylerde hayvancılık yapan küçük üreticileri biz yaşatmazsak oradaki kültürümüze sahip çıkmazsak oradaki insanlarımız köylerimizi boşalttığında ne yapacağız. Birçok köyü hayvancılık ayakta tutuyor. Dışardan ithalat da durursa daha ciddi sıkıntılar ortaya çıkar." Üreticiler de şikayetçi Mustafakemalpaşalı süt üreticisi Hüseyin Ceylan ise süt firmaların "yem almazsan sütünü almam" diye bir dayatmasıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Bu sorunun epey bir süredir devam ettiğini ancak bıçağın kemiğe dayadığını dile getiren Ceylan, şunları kaydetti: "Üreticiyi, çiftçiyi küstürüyorlar. Birçok kişi hayvancılığı bırakma noktasına geldi. Ben şahit oldum bir şeyi anlatayım. 60 yaşında bir üretici, 'ben bu çizmeyi çıkarırsam bir daha giymem ayağıma, bu hayvancılığı yapmam çoluğum çocuğum zaten yanımda değil" dedi bize. Üreticiler parasıyla pazarlık ederek daha ucuza alabilir ama firma istediği yemi sana gönderdiği zaman itiraz etme şansın yok. Yem üretici maliyetlerinin üçte birini oluşturuyor. Rekabet Kurulu kararlarını, soruşturma sonuçlarını merakla bekliyoruz." Rekabet Kurulu soruşturma açmıştı Rekabet Kurulu, Konya Şeker, Sütaş, Matlı Yem Grubu'na bağlı Yörsan ile Teksüt'ün aralarında olduğu süt sektöründeki 39 teşebbüse soruşturma açmıştı. Süt sektöründe uzun süredir münakaşa edilen "süt karşılığı yem" uygulamasına karşı harekete geçen Rekabet Kurulu ayrıca sanayicilerin bazı kurallara uymasını zorunlu hale getirmiş ve üreticilerin yem almaya zorlanamayacağına karar vermişti.

Şap, et ve süt verimliliğinde büyük düşüşe sebep oldu Haber

Şap, et ve süt verimliliğinde büyük düşüşe sebep oldu

Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, şap hastalığının et verimliliğinde yüzde 40 kayba sebep olduğunu söyleyerek, "Süt verimi yüzde 70 oranında düştü" dedi. Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras şap hastalığı nedeniyle üreticinin kademeli olarak kayba uğradığını dile getirdi. Ercan Aras, "Biliyorsunuz ki şap hastalığı mayıs ayında ülkemize ilk giriş yaptı. Burada karantina önlemleri alınmasına rağmen, maalesef önce doğu illerimize, daha sonra kademeli olarak İç Anadolu, Marmara Bölgesi'ne ve aslında Türkiye'nin bütün bölgelerine şap hastalığı yayıldı. Bu hastalık gerçekten biz şimdiye kadar karşılaşmadığımız, daha doğrusu bizim yaşımızda olan insanların ve üreticilerin karşılaşmadığı çok büyük bir hastalık olarak karşımıza çıktı. Bakanlığımız aşılamayı hızlandırdı. 4 milyon doz civarında aşı üretti ve Türkiye'nin her tarafında aşılama başladı. Aşılama başladı ama maalesef, aşı olmadan önce üreticilerimiz çok mağdur oldular. Bu hastalıkta çok kayıp yaşandı. Yüzde 70 civarında süt verimi düştü, etçil ırklarda yaklaşık olarak ölüm oranları çoğaldı, yüzde 10-15 civarında et üretiminde bir düşüş oldu. Yüzde 40 oranında hayvanda verim kaybı oldu. Yani üreticimiz kademe kademe çok büyük zararlara uğradı. Ülke genelinde üreticimiz yaklaşık olarak 4 milyar dolar civarında bir zarara uğradı. Şu anda kademeli olarak Türkiye'nin bölgelerinde yüzde 80-85 civarında aşı oranına ulaşmış olan vilayetlerde hayvan hareketliliği kısıtlaması kaldırılmaktadır. Bu önlem için hayvan kısıtlaması başlamıştı. Kısıtlama kademe kademe kaldırılmaktadır ve Türkiye'de hayvan hareketliliği yavaş yavaş başlayacaktır" dedi. Aras, şap hastalığının doğal afet olarak ilan edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Hastalık bitmedi, halen devam ediyor. Ölüm oranları çok yüksek dozda devam etmektedir. Aşılama olan yerlerde belli bir nebze durduysa da diğer bölgelerde devam etmektedir. Yoğun bir şekilde aşılama yapılmaktadır. Aşı olan hayvanlarımızda da maalesef 2. sefer tekrar eden bir hastalıkla karşılaşıyoruz. Ya mutasyona uğruyor ya da hastalık kendini değiştiriyor ve başka bir şekil alıyor. Çünkü çoğu üreticilerimizden biz duyuyoruz ki; ‘Ben bir, iki sefer aşı yaptım, hastalık tekrar geldi.' Tabii bu hastalık çok ağır gelmiyor, biraz daha yoğunluğunu ve şiddetini azaltmış şekilde geliyor ama şu anda gündemimizde hastalık devam ediyor. Çok aşırı şekilde kayıplar var. Az önce de belirttiğim gibi süt verimi yüzde 70 düşmüş, et verimsizliği hayvanlarda yüzde 40 civarında düşerken, 4 milyar dolar civarında bir kaybı var üreticimizin. Bizce şunun yapılması lazım; 2-3 aydır bankalarımız üreticilerimize kredi vermiyor, hayvan hareketliliğinin olmadığından dolayı. Üreticilerimiz çok sıkıntılı durumda. Bankalarımızın artık kredilerini vermesi lazım. Devletimizin acil olarak bir afet gibi yayınlama yapması lazım, bir önlem alması lazım. Nasıl ki orman yangınları olduysa ve afet bölgesi ilan edildiyse, bizim üreticimizin üzerinde de çok büyük bir afet oldu, çok büyük zarara uğratıldı" ifadelerini kullandı. Hastalığın ilerleyen süreçte et tedariğine sıkıntılara sebep olabileceğini söyleyen Aras, "Ölüm oranı yüksek olan üreticilerimizin tespit edilip, bunlara acil olarak destek verilmesi lazım. Üreticilerimizi ayakta tutmamız lazım. 60-70 tane hayvanı olup, 20-30 tanesini telef veren üreticilerimizi tanıyoruz. Bu üreticilerimize destek verilmesi lazım, korunması lazım ve üreticilerimizi ayakta tutmamız lazım. Yaklaşık Türkiye genelinde yüzde 10-15 civarında üreticimiz bu hastalıktan dolayı üretimden çekildi. Şu anda da üreticilerimizin çiftliklerinin yüzde 60-70'i boş durumda. Hem hastalıktan korktuklarından dolayı hayvanı alıp besiye çekmiyorlar, bir de hayvan hareketliliğinin olmadığından dolayı besi için kendi çiftliklerini doldurmuyorlar. Bu durum tabii 2-3 ay sonra, bize göre, et tedariğinde çok büyük sıkıntılar olacağını düşündürüyor. Et fiyatlarının yükseleceğini düşünüyoruz. Bu durumun tedbiri için üreticimizin desteklenmesi lazım. Üreticilerimizin zararının karşılanması lazım. Gerçek ve doğru bir analiz yapılması lazım. Üreticilerimizin zarar ve giderlerinin, verim kaybının hesaplanması; üretici bazında değerlendirilmesi lazım" dedi.

Cezalara rağmen kırmızı et ürünlerinde sahtecilik sürüyor Haber

Cezalara rağmen kırmızı et ürünlerinde sahtecilik sürüyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, sağlığı tehdit eden ve içerisinde taklit ya da tağşiş yapılan gıdalara ilişkin denetim sonuçlarını paylaşmaya devam ediyor. Bakanlığın yayınladığı listenin "Aynı değeri taşımayan madde eklenmesi" kısmında, diğer tohum yağları karıştırılan zeytinyağları, tağşiş yapılan ballar kadar kırmızı etli ürünlerdeki uygunsuzluklar dikkati çekiyor. Uygulanan cezalar ve yaptırımlara rağmen birçok firma, halen haksız kazanç elde etmek amacıyla kırmızı etli ürünlerine kanatlı eti, taşlık ve kalp ekleyerek sahteciliği, tüketiciyi aldatmayı sürdürüyor. Adana kebabından ünlü börekçiye, Konya etki ekmeğinden mantıcısına kadar Adana kebabından ünlü börekçiye, Konya'nın etli ekmeğinden, mantı harcına ve hamburger köftesine kadar birçok üründe tağşişe rastlamak mümkün. Listede yer alan bilgilere göre, Gaziantep'in Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde kırmızı et kıyma içinde, İstanbul Ümraniye'de ünlü bir börekçide dana kıyma pide harcında, Kütahya'da bir dana sucukta, Konya'nın Meram ve Selçuklu ilçelerindeki lokantalarda satılan etli ekmeklerin harcında kanatlı eti tespit edildi. Antalya'da hazır daha kıymada sakatat (taşlık) tespit eden gıda denetimcileri, Bursa'nın Kestel ilçesindeki bir lokantada satılan lahmacunun harcında neredeyse kırmızı ete rastlamadı. Lahmacun harcında kanatlı eti, kalp ve taşlığı belirlendi. Gıda denetimcileri, Antalya'da dana kuzu karışık köftede, İzmir'de mantı harcında ve dana kuzu Adana kebapta ve Antalya'da hamburger köftesinde kanatlı eti tespit etti. Yetkililer, uygunsuzluk tespit edilen işlemelere cezai işlem ve yaptırımlar uygulandığını, denetimlerinin süreceğini söyledi.

Bursa Büyükşehir'den üreticilere toprak analizi ve veterinerlik desteği Haber

Bursa Büyükşehir'den üreticilere toprak analizi ve veterinerlik desteği

Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan Tarım Peyzaj A.Ş, üreticilerin özellikle gübreleme maliyetlerini düşürmek, birim alandan alınan verimin artırılması sağlamak amacıyla proje hazırladı. Proje kapsamında, ziraat mühendisi, veteriner hekim ve ziraat teknikerinden oluşturulan özel bir ekip, Bursa'nın tarımsal üretim yapılan 17 ilçedeki üreticilere ulaşmak, dertlerini dinlemek ve özellikle kazançlarını artırmak amacıyla yola çıktı. Ekip, gittikleri kırsal mahallelerde ücretsiz toprak analizi yapıyor, çiftçilere önerilerde bulunuyor, yaşanan ciddi bitkisel hastalıklarla ilgili Uludağ Üniverstesi Ziraat Fakültesiyle irtibat kurarak çözüm bulunmasını sağlıyor ve hayvancılıkla ilgilenenlere veterinerlik desteği sunuyor. Tarım Peyazj A.Ş'den ziraat mühendisi ekip lideri Beste Atmaca, yeni başlattıkları projede asıl amaçlarının toprak analizi olduğunu söyledi. Toprağa uygun reçete hazırlıyorlar Yurt dışından getirtilen özel bir cihazla yerinde analiz yaptıklarını vurgulayan Atmaca, "Üreticilerimizin toprağına gelerek yerinde analiz yapıyoruz. 17 ilçede bizden talep ettikerinde yerlerinde ziyaret ederek analiz gerçekleştiriyoruz. Ayrıca ürticilerimizin problemi beklentisi varsa onları da raporlaştırıp hem Tarım A.Ş yönetimine hem de Büyükşehir Belediyesine iletiyoruz" dedi. Üreticilerin klasik alıştığı gübreleme sistemi olduğuna ve atalardan miras yıllardır devam ettirdiklerine dikkati çeken Atmaca, şöyle konuştu: "Biz de bilimsel yapılsın istiyoruz. Toprağın yapısını ortaya çıkarıyoruz ve onların doğru bilgiler ışığı altında gübreleme yapmasını sağlıyoruz. Üreticilerin gereksiz gübre kullanımını önlüyor ve maliyetlerini azaltıyoruz. Doğru ürünü doğru zamanda kullanırsanız hem maliyet düşürülüyor hem toprak yapısı korunuyor hem de birim alanda verim artıyışla çiftçinin kazancı yükseliyor. Biz çiftçilerin daha az maliyetle daha çok kazanmasının mücadelesini veriyoruz." Atmaca, analizin 10-15 dakika içinde sonuçlandığını belirterek, "Toprağa uygun reçete hazırlanıyor. Bu reçetede topraktaki eksikliğe göre gübreleme önerileri yer alıyor. İsteyen çiftçiler kendileri getiriyor ya da ziraat odalarıyla işbirliği yapıp köyde, mahallede bir noktaya getirmelerini sağlıyoruz" dedi. Çiftçiler memnun Çiftçi Hasan Doğruoğlu ise daha önce kırsala, çiftçiye yönelik böyle hizmet görmediklerini belirterek, desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e teşekkür etti. Hasta bir insana reçete yazar gibi toprakları için analizle gübreleme önerisi hazırlandığını dile getiren Doğruoğlu, "Hasta toprağımızı tedavi etmemizi sağlıyorlar. Verimli ekonomik üretimi yakalayacağız. Bizim kazancımız artmış olacak. Sulama borusu, mazot, gübre desteğinden sonra yerinden toprak analizi desteği üreticiler açısından sevindirici" diye konuştu. Veteriner Hekim Vahdettin Torun ise sahada hayvancılıkla ilgilenen üreticilerin sorunları ve beklentilerini not edip ilerdeki projelerde kendilerine ışık tutmasını arzu ettiklerini belirterek, "Üreticilerin şikayetlerini dinliyoruz. Hayvanlarının hastalıkları varsa onunla ilgili tedavi yolları öneriyoruz" ifadelerini kullandı. "Tarımsal desteklerimizi sürdüreceğiz" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de tarımda artan maliyetler nedeniyle üreticilerin zorlandığını söyledi. Tarımın ve gıdanın önemini iyi bildiklerini vurgulayan Bozbey, çiftçinin maliyetlerini biraz olsun düşürmek ve kazançlarını artırmak için birçok projeyi hayata geçirdiklerini aktardı. Bozbey, tarımsal anlamda bugüne kadar sulama borusu, sıvı gübre, mazot, tohum, fide gibi desteklerinin olduğunu vurgulayarak, "Çiftçimizin üretmesini, tarlasından, toprağından kopmamasını istiyoruz. Üreticilerimiz daha çok üretirken ürettiğinin karşılığını almasını için de mücadele ediyoruz. Son olarak hayata geçirdiğimiz toprak analizi desteği ile de çiftçinin doğru zamanda doğru gübreleme ile hem maliyetini düşürmeyi hem de kazançlarını artırmayı hedefliyoruz. Desteklerimiz sürecek çiftçimiz yeterki üretmeye devam etsin" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.