TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim

AGRONEWS - Iklim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ordu’da, Tropikal Meyveler Kontrollü Seralarda Yetiştiriliyor Haber

Ordu’da, Tropikal Meyveler Kontrollü Seralarda Yetiştiriliyor

Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde hayata geçirilen tarımsal yenilik projeleriyle, Karadeniz'in iklim şartlarında yetişmesi zor görülen muz, mango ve ejder meyvesi gibi tropikal ürünler, özel seralarda başarıyla yetiştiriliyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar ile Karadeniz Bölgesi'nde muz, mango ve ejder meyvesi gibi tropikal meyveler, seralarda yetiştiriliyor. Tarımın kendi çemberinde önemli bir bilim olduğunu, bu veriler ile hareket edildiğinde her şeyin üretiminin mümkün olduğunu ortaya koymayı hedefleyen çalışmalar ile farklı bölgelerin iklimi Karadeniz Bölgesi'ne taşınmış oluyor. "Tarımda her şeyin üretimi mümkün" Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanı Ethem Gözkonan, tropikal sera projesiyle üreticilere örnek bir model sunduklarını belirterek, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in vizyonu doğrultusunda üreticilerin farkındalığını artırmak için birçok proje yürütüyoruz. Tropikal seramızda muzla birlikte 16 farklı tropikal meyve yetiştiriyoruz. Kontrollü şartlar altında bu meyvelerin Karadeniz’de üretilebileceğini göstermek istedik" dedi. "Tarım bilimle yapılır" Tarımın bilimsel temellere dayanması gerektiğine dikkat çeken Gözkonan, "Amacımız ticari bir faaliyet yürütmek değil; doğru üretim teknikleriyle her ürünün her bölgede yetişebileceğini göstermekti. Tarım kendi içinde önemli bir bilimdir. Bu farkındalığı üreticilerimiz de görsün diye seramızı zaman zaman ziyarete açıyoruz" diye konuştu. "Akdeniz iklimini Karadeniz’e taşıyoruz" Seralarda iklim şartlarının kontrollü şekilde sağlandığını vurgulayan Gözkonan, "Muz, Karadeniz iklimiyle tam uyumlu değil. Bu nedenle ışık, sıcaklık ve nemi kontrol altında tutarak Akdeniz Bölgesi iklimini buraya taşıyoruz. Tarım çok detaylı bir bilimdir, rastgele yapılacak bir iş değildir. Biz burada bilimsel yöntemlerle muzun yanı sıra mango ve ejder meyvesi gibi ürünler de yetiştiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Şeker Dairesi Başkanı Sinan: Pancar Üretiminde Kısıtlama Gündemde Değil Haber

Şeker Dairesi Başkanı Sinan: Pancar Üretiminde Kısıtlama Gündemde Değil

Tarım ve Orman Bakanlığı Şeker Dairesi Başkanı Mümtaz Sinan, pancarda kuraklığa bağlı üretim kısıtlamasının olmayacağını belirterek, "Birkaç yıl içinde pancarla ilgili bir kısıtlama, üretiminin azaltılması gibi bir politika gündemimizde yok. İklime bağlı kısıtlamamın, pancar üretiminin azaltılması söz konusu değil." dedi. Sinan, katıldığı bir programda, şeker ithalatı yapılmadığını ve yurt içi ihtiyacın tamamının şeker pancarı üretimiyle karşılandığını kaydetti. Türkiye'nin yıllık 22,5 milyon tonla pancar üretiminde Avrupa'da dördüncü sırada olduğunu dile getiren Sinan, yıllık 3 milyon ton şeker üretildiğini ve bunun 2 milyon 700 bin tonunun iç piyasa kullanıldığını geriye kalan kısmının ihracatta değerlendirildiğini anlattı. Bu yıl iklim şartları nedeniyle üretimde bir miktar azalma beklendiğini vurgulayan Sinan, "Geçen yıldan 560 bin ton şekerimiz var. Bu stok ve gelecek üretimle önümüzdeki yıl piyasada arz sıkıntısı ya da bir dalgalanma beklemiyoruz" diye konuştu. Sinan, şeker pancarı üretiminin sözleşmeli yapıldığını belirterek, üretimde bütün ürün verilerinin dikkate alınarak hareket edildiğini aktardı. Tarımda suyun önemine işaret ederek "su olmazsa olmaz" diyen Sinan, "Şeker pancarı çok su isteyen bir ürün. Bu nedenle de münavebe yapılarak üretim yapılan ürün." ifadesini kullandı. Sinan, Tarım ve Orman Bakanlığınca başlatılan üretim planlaması içinde pancarın da ayrı ve önemli bir yer tuttuğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: "Bu birinci öncelik olmakla birlikte suya ihtiyaç duyulmayan alanlarda üretim çalışması içindeyiz. Doğu bölgesindeki pancar üreticisine üretim yapabilmeli için ayrıcalıklı öneriler getiriliyor. Su birinci öncelik olmak üzere yeni alınan karar gereği 4 yılda bir münavebe yapılma planları var. Halihazırda 3 yılda bir münavebe yapılıyor. Su birinci derecede önemli olduğu için bu yapılıyor." Ülkenin farklı noktalarında üretimin yapılmasına ilişkin çalışmaların olduğunu belirten Sinan, "Birkaç yıl içinde pancarla ilgili bir kısıtlama, üretiminin azaltılması gibi bir politika gündemimizde yok. İç piyasadaki tüketimin tamamını iç üretimle karşılamak zorundayız. İklime bağlı kısıtlamamın, pancar üretiminin azaltılması söz konusu değil." dedi. Sinan, kamış üretiminin Türkiye'de denendiğini ancak verimli sonuç alınmadığı için yapılmadığını hatırlatarak, bundan sonra da yapılacağını sanmadığını sözlerine ekledi.

Akdeniz'de Deniz Suyu Isınıyor: İklim Krizi Alarmı Haber

Akdeniz'de Deniz Suyu Isınıyor: İklim Krizi Alarmı

Deniz Suyu Sıcaklığı Sürekli Artıyor Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Akdeniz'in ortalama deniz suyu sıcaklığı 1970'ten bu yana düzenli olarak yükseldi. 1970-1980 yılları arasında 21,0 derece olan ortalama sıcaklık, 2014-2024 arasında 22,3 dereceye çıktı. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında sıcaklıklar 26,7 ile 28,1 derece arasında seyretti. İklim Krizi ve Kirlilik Başlıca Neden Çevre Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Deniz Orhan, sıcaklık artışının küresel ısınma ve çevre kirliliğinden kaynaklandığını belirtti. Orhan, termik santrallerin denize deşarjı, atık su kirliliği ve büyük gemilerin etkisinin denizlerin ısınmasını hızlandırdığını söyledi. Balıkçılık ve Turizm Tehlikede Artan sıcaklık deniz ekosistemini bozarak balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Orhan, sıcaklığa bağlı olarak bazı balık türlerinin soğuk bölgelere göç ettiğini, bunun da ekonomik kayıplara neden olduğunu vurguladı. Ayrıca Marmara Denizi'nde görülen müsilajın sıcaklık artışıyla bağlantılı olduğunu ve Akdeniz’de de benzer oluşumların başladığını belirtti. Aşırı Doğa Olayları Artacak Sıcaklığın artmasıyla birlikte buharlaşma ve nem oranının yükseldiğini ifade eden Orhan, bunun sonucunda sel, kasırga ve tropikal fırtına (medikana) gibi doğa olaylarının daha sık yaşanacağını söyledi. Özellikle Akdeniz’de tropikal fırtına sayısının artması bekleniyor. Uzmanlar, denizlerdeki sıcaklık artışının ekosistem, ekonomi ve insan yaşamı üzerinde büyük riskler oluşturduğunu belirterek acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'de 'Kırbaç Etkisi': Aşırı Yağış ve Kuraklık Yangınları Haber

Türkiye'de 'Kırbaç Etkisi': Aşırı Yağış ve Kuraklık Yangınları

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Türkiye’de iklim değişikliğinin etkileri hakkında önemli uyarılarda bulundu. Dünya genelinde sıcaklık artışının 1,5 dereceyi aştığını belirten Salihoğlu, Mersin Körfezi ve Doğu Karadeniz’de bu artışın 2,5 dereceye kadar çıktığını söyledi. 'Kırbaç etkisi' olarak adlandırılan aşırı yağış ve ardından gelen kuraklık nedeniyle yangın riskinin arttığını vurguladı. Kırbaç Etkisi Nedir? Son yıllarda aşırı hava olaylarının arttığını belirten Prof. Dr. Barış Salihoğlu, 'kırbaç etkisi'nin tehlikelerine dikkat çekerek şu açıklamada bulundu: "Önce aşırı yağış yaşanıyor, ardından gelen kuraklık nedeniyle bitki örtüsü hızla kuruyarak yangına yol açan bir yakıta dönüşüyor. Aynı durum aşırı kuraklıktan sonra gelen ani yağışlarla da görülebiliyor. Kurumuş toprak suyu çekemediği için sel felaketleri meydana geliyor. Türkiye’de özellikle Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri bu konuda yüksek risk taşıyor." Türkiye'de Aşırı Sıcaklık Artışı Dünya genelinde 2024 yılının en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini belirten Salihoğlu, şu ifadeleri kullandı: "İklim değişikliği hedefi olarak belirlenen 1,5 derecelik sıcaklık artışını geçtik. Türkiye’de Mersin Körfezi ve Doğu Karadeniz’de sıcaklık artışı 2,5 dereceye ulaştı. Bu artış, deniz ekosistemlerini de olumsuz etkiliyor. Buharlaşma ve tuzluluk oranı artarken, Karadeniz’de deniz dolaşımı değişiyor. Okyanus asitlenmesi de ekosisteme zarar veriyor." Toprak Nemindeki Azalma Yangınları Tetikliyor Salihoğlu, düşük nemli toprakların yangın riskini artırdığını vurgulayarak, tarımsal faaliyetlerin ve yangın önleme planlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. "Toprak neminde yüzde 20’ye varan azalma görülüyor. Bu, yangınların daha kolay yayılmasına neden oluyor. Karadeniz Bölgesi’nde aşırı yağışların daha da artacağını tahmin ediyoruz. Şehir planlamasından afet önleme stratejilerine kadar her alanda bilimsel verileri dikkate alarak önlemlerimizi geliştirmeliyiz." İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha belirgin hale gelirken, uzmanlar acil önlem alınmadığı takdirde Türkiye’nin aşırı hava olayları nedeniyle büyük felaketlerle karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor.

Iğdır'da Seralarda Üretilen Sebzeler Çevre İllere Satılıyor Haber

Iğdır'da Seralarda Üretilen Sebzeler Çevre İllere Satılıyor

Türkiye'nin birçok kentinde kış ayları sert geçerken, Iğdır'da kurulan seralarda üretilen sebzeler çevre illere satılıyor. Jeotermal seraların aksine hiçbir ısıtma sistemi kullanılmadan üretim yapılan Iğdır'da, sıcak hava koşulları sayesinde yılın erken dönemlerinde sebze yetiştiriliyor. Seralarda Isıtmasız Üretim Iğdır Merkez Oba Köyü’nde yaşayan ve ‘örnek çiftçi’ olarak bilinen Alican Açkan, bin metrekarelik serasında bu yıl yeşil soğan ekti. 20 Şubat’tan itibaren hasada başlayan Açkan, ürünlerini Bitlis, Van ve çevre illere satıyor. Üretimin bölge ekonomisine büyük katkı sağladığını belirten Açkan, her yıl farklı sebzeler yetiştirdiğini söyledi. “Yaklaşık bin metrekarelik seramızda üretim yapıyoruz. İl Tarım Müdürümüz de bizi ziyaret etti ve her zaman çiftçinin yanında olduklarını belirtti. Bu destek bizi daha da motive ediyor. Ürünlerimiz çevre illerde büyük rağbet görüyor.” dedi. Tarım Yetkililerinden Destek Seraları ziyaret eden Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Tingiş, üreticilere destek vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, “Şubat ayından itibaren yeşil soğan hasadı devam ediyor. Iğdır’da üretim dört mevsim sürüyor. Doğu'nun birçok yerinde kar varken burada seralarda üretim devam ediyor. Çiftçilerimizin her zaman yanındayız.” dedi. Doğal iklim avantajları sayesinde Doğu Anadolu’nun sebze üretim merkezi haline gelen Iğdır, seracılıkla bölgenin sebze ihtiyacını karşılamaya devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.