TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Koyun

AGRONEWS - Koyun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Koyun haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Koyun ve çobanların kıymeti bilinmedi, en büyük sorun yangınlar oldu Haber

Koyun ve çobanların kıymeti bilinmedi, en büyük sorun yangınlar oldu

Geçtiğimiz hafta İzmir Ödemiş'te meydana gelen orman yangınında keçi ve koyun sürülerinin otladığı alanlardaki ormanlık alanlarda yangının ilerlememesi önemli bir konuyu gündeme getirdi. Aydın dağlarında çobanlık yapan 46 yaşındaki İbrahim Kundak, koyun ve keçi sürüsünün yayıldığı bölgelerde tabandaki otlar temizlendiği için yangının yürümediğini belirterek, "Bir zamanlar koyun ve keçiler ormana zarar veriyor denilerek sanki orman zararlısı imiş gibi gösterdiler. Ancak son yıllardaki yangınlar gösterdi ki, çobanlar ve koyun-keçiler tam tersine ormanın koruyucusu ve faydalılarmış" diye konuştu. "2025 yılının ilk 6 ayında 3 bin 44 yangın çıktı" Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre; 2025 yılının ilk 6 ayında 1305'i ormanlık alanda 1739'u da orman dışı alanda olmak üzere toplam 3 bin 44 yangın çıktı. Meydana gelen bu yangınların 624'ü ise Temmuz ayının ilk haftasında meydana geldi. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ciddi risk oluşturan yangınlar özellikle Aydın, Muğla ve İzmir için ciddi tehdit oluşturmaya başladı. "Koyun ve keçinin girdiği yerde yangın yürümez" Aydın ile İzmir dağlarında yaklaşık 33 yıldır çobanlık yapan İbrahim Kundak, yangının zemini otlardan temizlenmeyen ormanlık alanlarda çok hızlı ilerlediğini ve kontrol altına almanın da çok güç olduğunu belirterek, "Çocukluğumdan beri dağlarda ve ormanlık alanlarda çobanlık yaparım. Daha önceki yıllarda defalarca dile getirdik. Kimse dikkate almadı. Koyun ve keçinin yayıldığı alanda yangın çıksa bile ateş yürümez. Koyun ve keçiyi orman için zararlı görüyorlardı. Eskiden yangın çıksa bile bu kadar ormanlık alan yanmazdı. Dağlarda çobanlar ve sürü sayısı azaldı, çıkan yangınların önün alınmaz hale geldi. Son Ödemiş yangınında çobanların bulunduğu alanlardaki ormanlar yanmadı, keçi ve koyunun faydasını gördüler. Türkiye'de orman yangınlarına karşı yapılacak en kolay ve en faydalı mücadele bence dağlarda koyun-keçi ve çoban sayısını artırmak olacaktır" diye konuştu.

Bursa meralarında binlerce koyundan görsel şölen Haber

Bursa meralarında binlerce koyundan görsel şölen

89 bin dekarlık geniş arazide faaliyet gösteren işletmede, binlerce koyunun çobanların yönlendirmesiyle aynı eksende dönerek oluşturduğu "Dünya Dönüyor" koreografisi, drone ile havadan görüntülendi. Koyunların uyum içinde hareketi, doğanın kendine özgü ahengiyle buluştu. Gökyüzünden çekilen bu eşsiz görüntüler, doğayla iç içe hayvancılığın sanatsal bir anlatıma dönüştüğünü gözler önüne serdi. 20 bin küçükbaş hayvanın meralarda otlatıldığı işletmede, çobanlar tarafından yönlendirilen sürünün senkronize hareketi, izleyenleri adeta mest etti. Çobanların yönlendirmesiyle oluşan bu dairesel hareketin gökyüzünden görüntüsü, adeta bir dans gösterisini andırdı. Karacabey Tarım İşletmesi Hayvancılık İşleri Müdür Yardımcısı Burak Yanık, işletmede etçi özelliğiyle öne çıkan 5 bin ana Karacabey merinosu, bin 800 ana yerli kıvırcık ve bin 800 ana Türktahirova ırkı olmak üzere 20 bin baş koyunun yetiştirildiğini belirterek, TİGEM'in geniş meralarında hayvanların doğal otlatma yöntemiyle beslendiğini vurguladı. İşletmede koçları bir kez katıp yılda bir kez doğum yaptırdıklarını dile getiren Yanık, küçükbaş hayvanların Tigem'in geniş alana yayılan meralarda otlatıldığını kaydetti. Hayvancılığın sanata dönüştüğü bu benzersiz anları kaçırmak istemeyenler için, drone ile kaydedilen bu görsel şölen, doğal yaşamın uyum içinde nasıl bir ritme sahip olduğunu gösteren eşsiz bir örnek oldu. Yaklaşık 700 yıllık bir tarihi bulanan Karacabay Tarım İşletmesinde 49 bini ekilebilir olmak üzere 89 bin dekar arazi bulunuyor. Oldukça geniş alana sahip işletmede, bitkisel üretim ve hayvancılık faaliyetleri yürütülüyor. Hayvancılık faaliyetleri olarak koyunculuk, sığırcılık, safkan Arap atı yetiştiriciliği ile akbaş ve kangal çoban köpeği yetiştiriciliği yapılıyor.

Kars'ta Çoban Krizi: Maaşlar Artıyor, İlgili Azalıyor Haber

Kars'ta Çoban Krizi: Maaşlar Artıyor, İlgili Azalıyor

KARS (İHA) - Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kars’ta, küçükbaş hayvancılık yapanlar ciddi bir çoban sıkıntısıyla karşı karşıya. Çobanlık mesleğine olan ilginin azalması, koyun sürülerinin bakımında büyük zorluklara yol açıyor. Çoban bulamayan yetiştiriciler, hayvanlarını kendileri gütmek zorunda kalıyor. Bu durum iş yükünü artırırken verimliliği düşürüyor. "KESİMHANE VE ÇOBAN EN BÜYÜK SORUNUMUZ" Kars’ın Gelirli köyünde hayvancılıkla uğraşan Muhittin Abadan, çoban ve kesimhane eksikliğinin sektörün en büyük sorunları olduğunu belirterek, "İhtiyacım olduğu zaman 10 koyunumu arabama koyup, kestirip ihtiyacımı temin ederim. 3 koyun keserim çobanımım ihtiyacını gideririm. Bunlar olmayınca para konusunda maddi sıkıntı yaşıyoruz" dedi. Küçükbaş hayvan bakımının masrafsız olduğunu ancak iş gücü eksikliği nedeniyle zorlandıklarını vurgulayan Abadan, çobanlık için maaşları artırmalarına rağmen gençlerin bu işi tercih etmediğini söyledi. MAAŞLAR YETMİYOR Kars’ta çoban maaşları aylık 40-50 bin TL arasında değişmesine rağmen, gençlerin bu mesleğe ilgisi oldukça düşük. Yetiştiriciler, yüksek maaş teklif etmelerine rağmen nitelikli çoban bulmakta güçlük çekiyor. Kars ekonomisinin temel taşlarından biri olan küçükbaş hayvancılıkta çoban eksikliği, sektörün sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor. Yetiştiriciler bu sorunun çözümü için daha fazla destek bekliyor.

Erzincan'ın Köylerinde Kış Mesaisi Başladı Haber

Erzincan'ın Köylerinde Kış Mesaisi Başladı

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da kar yağışının etkisini göstermesiyle köylerde kış hazırlıkları hız kazandı. Erzincan merkeze 35 kilometre uzaklıktaki Kalecik köyü sakinleri, karlı hava şartlarında günlük yaşamlarını sürdürüyor. Beyaza bürünen köy, çevresindeki ağaçlık alanlar ve derelerle kartpostallık manzaralar sunarken, köy halkı zorlu kış şartlarında geçimlerini sağlamak için çalışıyor. DAMI TEMİZLEMEK KADINLARIN GÖREVİ Kalecik köyünde toprak damlı evlerin ve ahırların bacalarını temizlemek kadınların sorumluluğunda. Sabahın erken saatlerinde ellerine tahta küreklerini alarak damları kardan temizleyen kadınlar, bu zorlu görevin yanı sıra eşlerine küçükbaş hayvanların bakımında da yardımcı oluyor. Köy sakinleri, hayvanlarını ağıllarda günde iki öğün besleyerek süt verimlerini artırmaya çalışıyor. ZORLU DOĞAL ŞARTLARLA MÜCADELE Köy çevresindeki mera yollarında kar ve tipi nedeniyle koyun ve keçi sürüleri zaman zaman zorluk yaşadı. Çetin kış koşullarında hayvancılık yapmaya devam eden köylüler, havaların ısınmasını ve yaylalara çıkacakları günleri sabırsızlıkla bekliyor. METEOROLOJİ’DEN ÇIĞ UYARISI Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, bölge genelinde havanın parçalı ve çok bulutlu olacağı, öğleden sonra ise kar yağışının etkili olacağı belirtildi. Özellikle dik ve eğimli arazilerde çığ tehlikesi bulunduğundan, vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması istendi. Buzlanma, don olayları ve sabah saatlerinde yer yer görülen sis ve pus da hayatı olumsuz etkiliyor. Köy sakinleri, kış boyunca zorlu yaşam koşullarına alışkın olduklarını belirtiyor.

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor Haber

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da tulum peyniri üreticileri, ürünlerinin market raflarında 350-400 TL’ye satılırken kendilerinin yalnızca 100 TL kazandığını belirterek yaşadıkları adaletsizliği dile getirdi. Günebakan Köyü’nde hayvancılıkla uğraşan Murat Kamay, peynir üretim sürecinde büyük emek harcadıklarını ancak bu emeğin karşılığını alamadıklarını söyledi. Kamay, "Beşinci ayda biz yaylaya çıkıyoruz, on bir, on ikinci aya kadar. Çoluk çocuğumuzla birlikte hepimiz bu mesleği sürdürüyoruz. Aynı zamanda tulum peyniri üreticisiyiz. Ürettiğimiz peynirleri biz yüz liradan satıyoruz" dedi. Aynı köyden Mustafa Erdoğan, artan yem ve çoban maliyetlerinin üreticiyi zorladığını, kazancın büyük kısmının aracılara gittiğini ifade etti. Hem üretici hem de tüccar olarak çalışan Hacı Genç ise fiyat farkından aracıların faydalandığını belirtti. Genç, "Ben kilosunu 100 TL’ye alıyorum, bana 180 TL’ye mal oluyor. Ben toptan satmaya kalksam kimse 260 TL’ye almıyor. Şimdi bakkallara marketlere bakarsan 300-350’ye satıyorlar" diye konuştu. Akyazı Mahallesi’nden İlhan Koyun, 7 ay yaylada çalıştıklarını ancak maliyetleri bile karşılayamadıklarını söyledi. "Peynirlerimizi tüccarlar 100 TL’ye aldılar. Benim sattığım peynir 220 koyundan yaklaşık 3 ton. Yani çobanı, emeğimizi, arabasını, ilacını baz alırsak bize hiçbir şey kalmadı. En azından bir asgari ücret ben ve çocuklara kalmış olsaydı idare ederdik. Borcumuzu harcımızı, gittiğimizi geldiğimizi biz peynirle karşılayamadık. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Sadece kuzu da sağlıklı doğarsa bize o kalıyor" diye ekledi. Erzincan’da şarkütericilik yapan Nusret Sürcü ve Murat Baydil de tulum peynirinin fiyatını belirlerken maliyetlerin etkili olduğunu belirtti. Ancak üreticiler, emeğin adil bir şekilde değerlendirilmesi ve fiyat farkının çözülmesini talep ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.