TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Muharrem Yılmaz

AGRONEWS - Muharrem Yılmaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muharrem Yılmaz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mut'ta kayısı donu hafif atlattı: Zarar yüzde 30'larda kaldı Haber

Mut'ta kayısı donu hafif atlattı: Zarar yüzde 30'larda kaldı

Zirai don üretimi sınırlı etkiledi Mersin’in Mut ilçesinde son günlerde etkili olan zirai don, Türkiye’nin sofralık kayısı ihtiyacının yüzde 90’ını karşılayan bölgede endişe yarattı. Ancak Mut’un mikroklima yapısı sayesinde zarar, genel beklentilerin altında kaldı. Mut Tarım İlçe Müdürlüğü, kayısı başta olmak üzere erik, elma, ceviz ve üzüm gibi meyve ağaçlarında ortalama yüzde 30 civarında zarar oluştuğunu bildirdi. İhracata devam, umutlar sürüyor Mut’un coğrafi işaretli turfanda sofralık kayısısı, Rusya, Orta Doğu, Ukrayna, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. İlçede 77 bin 800 dekarlık alanda kayısı üretimi yapılıyor. Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, "Daha büyük bir zarar olmadan kurtulduk. Umudumuz önümüzdeki günlerde başka afet yaşamamak" dedi. Çiftçiler destek bekliyor Narlı Mahallesi’nde incelemelerde bulunan yetkililer, zirai dondan etkilenen çiftçilerin taleplerini dinledi. Mahalle Muhtarı Abdullah Akay, Tarım İlçe Müdürlüğü ve Ziraat Odası’na dilekçelerini sunduklarını, çiftçilerin elektrik faturalarında yüzde 50 indirim ve banka borçlarının ertelenmesini talep ettiklerini belirtti. Ağaçlara destek önerisi Ziraat Mühendisi Cennet İnce, "Don sonrası deniz yosunu gibi ürünlerle ağaçların stresini azaltabiliriz" dedi. Bahçesi zarar gören üretici Rukiye Atik ise, “Sabah kalktık, her şey bitmişti” sözleriyle yaşadığı şaşkınlığı dile getirdi. Tarım İlçe Müdürlüğü’nün saha çalışmaları sonucu hazırlanacak raporla, hasar netleştirilecek.

Hayvancılığın Geleceği İçin Mersinli Temsilcilerden Çözüm Önerileri Haber

Hayvancılığın Geleceği İçin Mersinli Temsilcilerden Çözüm Önerileri

Mersin’de tarım ve hayvancılığın gelişimi için sektör temsilcileri, hayvancılık sektöründe maliyetlerin artmasına ve genç nüfusun azalmasına dikkat çekerek, bu sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı. Yem fiyatlarındaki dalgalanmalara da değinen temsilciler, bunun sürdürülebilirlik açısından tehdit oluşturduğunu ifade etti. Mersin, verimli toprakları ve ılıman iklimiyle tarım ve hayvancılık için önemli bir potansiyele sahip. Mersinli sektör temsilcileri, doğru politikalar ve yatırımlar ile bu potansiyelin daha verimli ve rekabetçi hale getirilebileceğini belirtti. Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Demirbaş, Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş ve Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği için küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.   ÜRETİCİLERE DESTEK VERİLMESİ ŞART Nuri Demirbaş, hayvancılık sektöründeki girdi maliyetlerinin üreticilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olduğunu söyledi. Yem, ilaç, veterinerlik hizmetleri ve diğer tarımsal girdilerdeki artış, üretim sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Yem fiyatlarındaki dalgalanmaların da maliyetleri artırdığını belirten Demirbaş, bu durumun üreticiler için ciddi bir zorluk oluşturduğunu ifade etti.  Ayrıca, enerji ve yakıt maliyetlerinin de sektördeki kârlılığı tehdit ettiğini dile getiren Demirbaş, "Hem devlet politi­kaları hem de özel sektörün katkı­larıyla, enerji maliyetleri üzerin­de etkili bir yönetim sağlanabilir, böylece sektördeki üreticilerin karşılaştığı ekonomik zorluklar hafifletilebilir" dedi.   GENÇ ÇİFTÇİLER İÇİN EĞİTİM PROGRAMLARI OLMALI Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, hayvancılık sektöründe genç nüfusun yetersizliğine dikkat çekti. Avcı, "Hayvancılık sektörü, genellikle uzun vadeli yatırım­lar gerektiren ve yüksek başlan­gıç maliyetlerine sahip bir sek­tördür. Gençler, hızlı gelir elde edebilecekleri diğer sektörleri tercih ediyorlar. Devletin verece­ği desteklerle, genç çiftçilere yö­nelik düşük faizli krediler, hibe destekleri veya tarımsal teşvik­ler sağlanarak, hayvancılık sektö­rüne girişin önü açılabilir. Genç çiftçiler için eğitim programları düzenlenebilir" dedi.   SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ İLE MÜMKÜN   Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, hayvancılığın sürdürülebilirliğinin küçük aile işletmeleriyle mümkün olduğunu belirtti. Büyükşehir yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesinin hayvancılığı zorlaştırdığını ve bu işletmelere verilen desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. "Küçük aile işletmeleri dediği­miz orta gelirli işletme­ler tarımı ve hayvancılığı ayakta tutuyor" diyen Gümüş, genç çiftçilerin sosyal güvencelerinin de devlet tarafından karşılanması ve hibe kredilerinin verilmesi gerektiğini vurguladı.   BESİCİLİK CAZİP HALE GETİRİLMELİ   Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, "İnsanlar artık besicilik mesleğini yapmak istemiyor. Sebebi ise yüksek maliyetler. Yem maliyetleri, hayvancılığın en büyük gider kalemlerinden biridir" diyerek mesleğinin artık cazip olmadığını belirtti. Özellikle ithal yem fiyatlarındaki artışın, yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Yerli yem üretiminin teşvik edilmesinin yem maliyetlerini düşürebileceğini söyledi. Ayrıca, veterinerlik ve sağlık hizmetlerinin de yüksek maliyetler yarattığını ve küçük işletmelerin bu maliyetleri karşılamakta zorlandığını belirtti.

Mersin Mut’ta incir hasadı sürüyor: Bahçede 80 TL Haber

Mersin Mut’ta incir hasadı sürüyor: Bahçede 80 TL

Mersin’in Mut ilçesinde sezonda 100 tona yakın hasat yapılan incirin kilogramı 80 TL’den alıcı bulmasıyla üretici altın yılını yaşıyor. Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde önemli bir yere sahip Mersin’de hasatlar devam ediyor. Özellikle Mut ilçesinde bu dönemde yoğun olarak hasadı yapılan incir, tüketici tarafından yoğun talep görüyor. Talebin devam etmesi nedeniyle ilk hasatta 100 TL olan incir, yoğun dönemine rağmen 80 TL’den bahçeden alıcı buluyor. Gün doğarken hasat edilen ürünler, tüccarlar aracılıyla Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Bu sene sezon bitene kadar yaklaşık 100 ton incirin hasat edilmesi bekleniyor. Bu yıl incir hasadının başlamasıyla birlikte üreticinin yüzünün güldüğünü belirten Tüccar Mehmet Yıldız, "İncirin ilk hasadı bu yıl 100 lirayla başladı. Şuan ise 80 liraya alıyoruz. Fiyattan tüccar da memnun müstahsil de memnun" dedi. Bu sene emeklerinin karşılığını fazlasıyla aldıklarını belirten üreticiler de, geçen yıl fiyatların 20 ila 30 lira arasında seyrettiğini bu yıl ise 100 lirayla başlayıp şu an 80 liradan alıcı bulduğunu söyledi. İncir fiyatlarından bu yıl çok memnun olduklarını belirten üretici Bilal Oğuz, “İncir hasadının ortalarına yaklaşmamıza rağmen fiyatı 80 liradan alıcı buluyor. Bu da biz çiftçileri sevindiriyor. Emeğimizin karşılığını fazlasıyla alıyoruz. İncirden bu yıl çok güzel para kazanıyoruz”ifadelerini kullandı. 2024 yılı sezonunda iklim şartlarının incir için çok uygun geçtiğini en erken piyasaya incir sunabilecek Mut’tan başka bir bölge olmadığına değinen Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, yaklaşık 10 bin dekar araziye incir fidanı dikildiğini kaydetti. İlçede yaklaşık 10 bin ailenin incirden elde ettikleri gelirle geçimlerini sağladığını belirten Yılmaz, bu yıl 100 bin ton rekolte beklediklerini sözlerine ekledi.

Mersin’de üretilen 200 bin ton kayısının yarısı ihraç edildi Haber

Mersin’de üretilen 200 bin ton kayısının yarısı ihraç edildi

100 bin ton kayısının Romanya, Rusya, Ukrayna, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine ihraç edildiği bildirildi. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin büyük çoğunluğu Mut’ta üretiliyor. Coğrafi işaretli Mut kayısısının açık alanda hasadı bu yıl sona erdi. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde toplam 79 bin dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 200 bin ton ve ihracat ise 100 bin ton olduğu öğrenildi. Mersin Büyükşehir Mut Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Zeki Cüce, kayısının kilosunun turfanda döneminde 60 liradan alıcı bulurken daha sonra kilosunun 10 ila 20 liraya kadar düşmesinin üretici de ciddi bir kazanç düşüklüğüne neden olduğunu söyledi. Cüce, geçen yıl kayısının meyve suyunun yani ıskartasının kilosunun 7 ila 8 lira arasında alıcı bulurken bu sene 2 liraya dahi alıcı bulmamasının umutları seneye bıraktığını kaydetti. Bu yıl iç piyasada geçen yıllara oranla büyük bir canlılık olmadığını belirten Cüce, "Dayanıklı, kokusu, aroması ve lezzetiyle Mut kayısısı artık dünyada da bir marka haline geldi. 2023 yılında üretilen 350 bin ton kayısının 100 bin tonu ihraç edildi. Bu yıl geçen yıllara göre rekoltemiz düşük oldu. 200 bin ton rekolte oldu bu yıl. Yalnız fiyatların çok aşağılarda olması üreticimize para kazandırmadı. Kayısı daha çok Romanya, Rusya, Ukrayna, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine ihraç edildi" dedi. Mut kayısısının kalite bakımından altın yılını yaşadığını söyleyen Cüce, "Üretici kaliteli ve verimli kayısı üretmenin ustası oldu. Bunun da karşılığını alamayınca çok üzüldü. Her yıl ilçemize ihracatçı acaba gelecek mi diye bir endişemiz kalmadı. Kayısı sezonu başlamadan ilçemize en az 50 ihracatçı tezgahını açıyor. Bu yıl yine 50 civarında ihracatçı firma Mut halinde kayısı alımı yaptı. İhracatın ilk kayısı alımı 60 liradan alıcı buldu. Üretimin ortalarına doğru ise bu fiyat 10 ila 20 liraya düştü" diye konuştu. Mut Ziraat Oda Başkanı Muharrem Yılmaz ise, “Mut ilçemizde 79 bin dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90’nı 95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı Mut ilçemizde başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" dedi.

Haber

"Sağlıklı beslenmede süt ve süt ürünleri her geçen gün artıyor”

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Temel gıdamız süt, faydalı olduğu kadar, toplumunun tüm kesimleri tarafından da kolayca erişilebilir bir gıda” diyerek, artan sağlıklı ve dengeli beslenme ihtiyacının karşılanmasında, süt ve süt ürünlerinin rolüne ve önemine dikkat çekti. Sağlıklı bir yaşam sürebilmek için gerekli olan besin öğelerini ideal dengede ve oranlarda doğal olarak içeren süt ve süt ürünleri, dünya genelinde yaklaşık 6 milyar insan tarafından düzenli olarak tüketiliyor. "Dünya Süt Günü", sütün insan sağlığı için öneminin yanı sıra ekonomiye ve toplumsal yaşama katkıları hakkında farkındalık oluşturma hedefiyle Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) öncülüğünde 2001 yılından bu yana her yıl 1 Haziran’da kutlanıyor. Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF); süt ve süt ürünlerinin beslenmedeki rolüne dikkat çekerek, “Süt, dünyanın her yerinde, toplumların geleneklerine derinden nüfuz etmiş temel bir besin. Süt ve süt ürünlerinin erişilebilirliği ve çok yönlü kullanımı, farklı kültürlerde, farklı beslenme alışkanlıklarında yer almasına olanak sağlıyor. Dünya nüfusunun yeterli ve dengeli beslenmesi ancak erişilebilir, uygun fiyatlı ve besleyici gıdalar ile mümkün. Bu konuda süt ve süt ürünlerinin hayati rolü olduğu çok açık” açıklamasını yaptı. IDF’nin kamuoyu ile paylaştığı son araştırma raporlarına göre süt ve süt ürünleri, içerdiği kalsiyum, B2 ve B12 vitaminleri, proteinler ve magnezyum, potasyum, iyot ile kemik sağlığına katkıda bulunuyor, kalp ve damar sağlığına iyi geliyor; günlük öğün alışkanlıklarının bir parçası olması, genel beslenme kalitesini iyileştiriyor. "En temel, en faydalı, en kolay erişilebilir gıdamız” "Dünya Süt Günü" nedeni ile bir açıklama yapan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Artan sağlıklı ve dengeli beslenme ihtiyacının karşılanmasında, süt ve süt ürünlerinin rolü her geçen gün önem kazanıyor” dedi. “Temel gıdamız süt, faydalı olduğu kadar, toplumunun tüm kesimleri tarafından da kolayca erişilebilir bir gıda” diyen Yılmaz, “Üretim teknolojilerinde, lojistikte ve perakendecilikte sağlanan gelişmelerle verimlilikte de önemli aşamalar kaydedildi. Diğer yandan süt ürünlerinde Arge ve inovasyon çalışmaları, kalite ve ürün çeşitliliğini olumlu yönde etkiliyor, pazar büyüyor. Bu değerli gıdanın üretilmesi de çok çeşitli sektörler üzerinde ekonomik etkileri olan, aynı zamanda kapsayıcı yönü güçlü bir ekonomik faaliyet. Süt, çiftlikten sofralara ulaşırken tarım, sanayi ve hizmet sektörleri başta olmak üzere birçok sektörü harekete geçiriyor, yüksek katma değer oluşturuyor, milyonlarca insana istihdam ve düzenli gelir sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu. "Çiftlikten sofralara iş modelimiz tüketicilerimizin gıda güvenilirliği beklentilerini karşılıyor” "Biz sütün doğasındaki değerleri en iyi şekilde koruyarak insanlara ulaştırabilmek için Çiftlikten Sofralara iş modelimiz ile ineklerimizin beslendiği yemlerden tüketicilerimizin sofralarına kadar uzanan tüm süreci entegre ediyoruz” ifadelerini kullanan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Bu entegre model, hem tedarik güvencesi sağlıyor hem de tüketicilerimizin güvenilir gıda beklentilerini karşılıyor. Yem bitkileri üretiminden başlayarak sofralarımıza gelen ürünlere kadar uzanan, gübre ve enerji faaliyetlerini içine alan döngüsel iş modelimiz; çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da özgün bir sürdürülebilirlik örneği oluşturuyor.” Yılmaz, “Tüketicilerimizin sağlıklarına, yaşam kalitelerine ve mutluluklarına katkıda bulunmak bizim en büyük heyecanımız. Türkiye’nin dört bir yanında 7.500 kişilik bir ekip, 20 bin üretici aile ve çiftlikten sofralara kadar binlerce paydaşımız ile birlikte sütün iyiliği ve bereketini yaymaya çalışıyoruz. Sütçülüğe olan tutkumuz ve adanmışlığımızla çalışmalarımızı sürdürürken Dünya Süt Günü, sütü hatırlatmak için bizlere güzel bir fırsat sunuyor. Bugün dünya için süt günü, biz Sütaşlılar için de Dünya Sütaşkı Günü” ifadesini kullandı.

Kilosu 50-350 TL arasında: Mersin’de açıkta erik hasadı başladı Haber

Kilosu 50-350 TL arasında: Mersin’de açıkta erik hasadı başladı

Sezonda 100 bin ton rekolte beklenen ilçede açık alanda hasat edilen eriklerin boyuna göre 50 ile 350 TL arasında alıcı bulduğu belirtilirken, ilerleyen günlerde fiyatın biraz daha düşmesinin beklendiği kaydedildi. Turfanda erik üretimi ile dikkat çeken Mut’ta örtü altında hasadın sona yaklaşmasıyla açık bahçelere geçildi. Turfanda örtü altında 150 dolara ihracat için alıcı bulan ürün, açık alandaki bahçelerde hasadın başlaması ile fiyatı düştü. Kilogramı elek gözüne göre 50 ila 350 liraya satılmaya başlanan erik üreticisinin yüzünü güldürdü. Bahçelerde tek tek toplanan erikler, elek makine yardımıyla boylarına göre ayrılarak sandıklara yerleştiriliyor. Erik, büyüklüğüne göre 50, 100, 200, 250 ve 350 liradan alıcı buluyor. Ürünlerin bir kısmı yurt içine, bir kısmı da Rusya, Dubai, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine ihracata gönderiliyor. Bu yıl özellikle Orta Doğu ülkelerinden çok fazla talep geldiği bildirildi. Açıkta erik hasadına başlandığını belirten Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, "Erik sezonumuzun tüm vatandaşlarımıza, çiftçilerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Bu yıl tahmini olarak Mut ilçemizde 90 ile 100 bin ton arası erik rekoltesi beklemekteyiz. Şu an üreticilerimizin yüzünü erik fiyatları güldürmekte. Zeytin eleklerini erikler içinde kullanıyoruz. En inceleri 50 lira en üs sınırı da 350 lira arasında fiyat oynamaktadır. İnşallah bu fiyatlar bu şekilde devam ederse çiftçilerimizin yüzünü güldürecektir. Çiftçilerimizin yüzünü güldürmesi demek hepimizin yüzünü güldürmesi demektir" dedi. Erik fiyatlarından memnun olan üretici Hünkar Yıldız, "Mersin Mut ilçemizde açıkta erik hasadı başlamıştır. Erik fiyatlarımız elek gözlerine göre 50 liradan başlayıp 350 lira arasında değişmektedir. Bütün müstahsil vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu bir yıl geçmesini temenni ederim" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.