TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Pekmez

AGRONEWS - Pekmez haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pekmez haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mazıdağı Mazrone Üzüm Pekmezi Coğrafi İşaret Yolunda Haber

Mazıdağı Mazrone Üzüm Pekmezi Coğrafi İşaret Yolunda

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı kırsal mahallelerde mazrone ismi verilen üzümden yapılan ve beyaz toprakla mayalanan meşhur pekmez, şifası ve lezzetiyle mutfakların vazgeçilmezi oluyor. Kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olan pekmez, üzüm hasadı ile kazanlarda kaynamaya başladı. Türkiye’nin en fazla üzüm bağı bulunan Mardin'de bağ bozumu ile dallardan toplanan üzümler, zorlu ve uğraş isteyen çalışmanın ardından pekmeze dönüşüyor. Mazrone üzümü şırasından oluşan şifa kaynağı pekmez için Türkiye'nin birçok ilinden siparişler alınıyor. Mardin bölgesinde bu sene kuraklıktan dolayı verimin düşük olduğunu belirten çiftçiler, fiyatların da geçen seneye göre yüksek olduğunu dile getirdi. Mazıdağı Kaymakamlığı ve Mazıdağı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından mazrone üzüm pekmezi coğrafi işareti için başvuru yapıldığı ve onay aşamasında olduğu öğrenildi. Yetkililer, tescil sürecinin tamamlanmasıyla birlikte mazrone üzüm pekmezinin hem yerel ekonomiye katkı sağlayacağını hem de uluslararası pazarda tanınırlığını artıracağını belirtti. Mazıdağı’ndaki üreticiler de bu gelişmeden memnun. Pekmez üreticileri, coğrafi işaretin sadece bir belge olmadığını, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. ''50 yıldır pekmez kaynatıyorum'' Mazıdağı mazrona üzümünün genetiği değiştirilmemiş bir üzüm çeşidi olduğunu belirten üzüm üreticisi Faruk Titiz, "Bu üzüm, Sümerlerden beri aynı üzüm, biz Mazıdağı mazrone üzüm pekmezini kaynatmayı yüzyıllardır sürdürüyoruz. Ben de rahmetli dedem ve ninemle birlikte çocukluğumdan beri bu işin içerisindeyim. Yani yaklaşık olarak diyebilirim ki 50 yıldır her sene pekmez kaynatıyorum. Mazıdağı pekmezi, mazrona üzümünden elde ediliyor. Mazrone üzümü bağlardan toplandıktan sonra özel çizmeleri giyip ayakla eziyoruz. Daha önce mekanizasyon denendi; makineyle sıkma işlemi denendi ancak üzümün posası da ezildiği için acımtrak bir tat bıraktı ve kalitesini bozdu. Bu yüzden makineden vazgeçtik ve tekrar ayakla ezmeye devam ediyoruz. Üzüm ayakla ezildikten sonra elde edilen şıra, beyaz toprakla mayalanır. Beyaz toprağın özelliği şudur bazik özelliklidir ve Mazıdağı’nda otoyollardan, tarım alanlarından uzak alanlardan elde edilir. Bu da toprağın tarım ilaçlarıyla kirlenmemiş olmasını sağlar. Bu detay oldukça önemlidir. Beyaz toprak, hem köpürerek şıranın içindeki kir ve pası dışarı atar, böylece berrak bir şıra elde edilir. Ayrıca bazik olduğu için meyve asidinin PH’ını düşürür. Böylece boğazı yakan o acı, yakıcı tat çıkmış oluyor. Büyük kazanda bir süre kaynayıp köpürdükten sonra, kirleri attıktan sonra küçük kazanlara alınır. Mazıdağı’ndaki ormanlık alanlardan elde edilen mazi odunu ile saatlerce kaynatılır. Yaklaşık 4–5 saat boyunca, 400 derecede kaynıyor. Kıvamını yakalayınca soğumaya alıyoruz. Burada bahsetmek istediğim bir diğer konu, pekmezin kaynadığı metal kaplardır. Daha önce bakır kaplarda kaynatıyorduk şimdi artık bakır kaplardan vazgeçtik. Çünkü her sene bakır kapların kalaylanması gerekiyor ve artık kalay ustası bulamadığımız için alüminyum kaplara geçtik. Alüminyum kaplar da aynı işi çok güzel yapıyor. Kalay ihtiyacı da olmuyor. Ayrıca bu kapların dış yüzeyleri tamamen çamurla sıvanır. Bunun sebebi, ateşin yakıcı özelliği metal ile doğrudan temas etmemesidir. Böylece metalden pekmeze geçebilecek muhtemel partiküllerin böylece önüne geçilmiş olur. Mazı odununun ateşi harareti çok yüksek olduğu için, direkt metalle temas etmemesi için dış yüzeyin çamurla sıvanması önemlidir. Mardin, Diyarbakır, Viranşehir ve Şanlıurfa çevresinde Mazıdağı pekmezi olduğu sürece başka pekmez satılmaz. Şu anda da Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’nın bu taraftaki ilçelerinde 'Mazıdağı mazrona pekmezi' deyin, fiyatı ne olursa olsun kimse fiyatına bakmadan eldeki bütün malı alır. Çok rağbet gören bir üründür. Türkiye’nin çeşitli illerine, otobüslerle, kargolarla gönderdiğimiz müşterilerimiz var. Ürünümüz oldukça yoğun talep görüyor. Bu yılki verim ise kuraklıktan dolayı düşük oldu. Geçen seneki rekoltenin yaklaşık beşte biri kadar. Mart ayının sonunda dolu vurdu, don oldu. Ayrıca geçen senenin sonbaharından bu yana hemen hiç yağmur yağmadı. Bu nedenle rekolte çok düşük oldu. Şu anki pekmezi de damlarımızda kurduğumuz sulama sistemi sayesinde sulama yaparak kurtarabildik. Mazıdağı Kaymakamlığı ve Mazıdağı Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle coğrafi işaret talebimiz var. Bu talebimizi yetkililere ilettik, gerekli çekimlerimizi ve bilgilendirmelerimizi yaptık. İnşallah coğrafi işaretimizi de alıp Mazıdağı'mıza bir değer kazandırmış olacağız" dedi.

Giresun Kadınları Kışa Turşu Ve Pekmezle Hazırlanıyor Haber

Giresun Kadınları Kışa Turşu Ve Pekmezle Hazırlanıyor

Giresun’un yüksek köylerinde köylü kadınlar, yaz boyunca yetiştirdikleri sebze ve meyvelerle kış hazırlıklarını sürdürüyor. Özellikle Yavuzkemal Beldesi’nde kadınlar, meyve ve sebzelerden pekmez ve turşu yaparak kışa hazırlanıyor. Yaz mevsiminde tarlalarında yetiştirdikleri ürünleri değerlendiren köylüler, peziğin sapını turşu yapımında, kökünü ise depolama alanlarında saklayarak kış hazırlığı yapıyor. Yavuzkemal Beldesi’nde geleneksel yöntemlerle yürütülen kışlık yiyecek hazırlama geleneği halen devam ediyor. Kadınlar, imece usulüyle birbirlerine destek olarak turşu, pekmez ve kuru gıdalar hazırlıyor. Pekmez yapımını anlatan Emine Yüksel, "Kışın en çok ihtiyaç duyduğumuz pekmez oluyor. Ancak bu sene elma ve armut olmadığından pekmez yapamadık. Sebze de azdı ama elimizdeki ürünlerden turşu ve diğer kışlık hazırlıkları yapıyoruz" dedi. Sebzelerdeki verim düşüklüğüne değinen Melek Önal ise "Peziği kendi tarlamızda yetiştiriyoruz. Sap kısmı turşu, kök kısmı ise hem haşlanarak tüketiliyor hem de pekmez yapımında kullanılıyor. Turşuları çürümeden korumak için topraktan yapılan kuyularda muhafaza ediyoruz. Bu sene verim düşük olsa da şükrediyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlar, bu geleneksel hazırlıkları imece usulüyle yaparak hem kışa hazırlanıyor hem de dayanışma örneği sergiliyor.

Asırlık ‘Şiran Kök Pekmezi’ coğrafi işaret aldı Haber

Asırlık ‘Şiran Kök Pekmezi’ coğrafi işaret aldı

Gümüşhane’nin Şiran ilçesinin önemli yöresel ürünlerinden birisi olan ‘Şiran Kök Pekmezi’ coğrafi işaret alarak kentin 13’üncü coğrafi işaretli ürünü oldu. Şiran ilçesinde asırlardır şeker pancarından yapılan meşhur kök pekmezi coğrafi işaret aldı. Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası girişimleriyle 2021 yılında başlayan süreç 2024 yılının Mart ayında sona erdi. Gümüşhane’nin 13. tescilli ürünü olan ‘Şiran Kök Pekmezi’ için ise bugün Şiran ilçesinde tanıtım programı yapıldı. ‘Şiran Kök Pekmezi’ üretimini gerçekleştiren Şiran Kadın Kooperatifi üyesi kadınların da katıldığı programda, pekmeze ait özellikler ve sağlayacağı ekonomik kazanımlardan bahsedildi. “Pazarlama olanaklarını arttıracağız” ’Şiran Kök Pekmezi’nin tescili için yoğun bir çalışma sarf ettiklerini aktaran Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Servet Daltaban, “Şiran kök pekmezi bölgenin önemli bir ürünüydü. Biz de bu ürünü hem korumak hem de ekonomik değerini yükseltmek adına ürünümüze coğrafi işaret tescili aldık. Bu Gümüşhane’nin 13. tescilli ürünü oldu. Biz Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası olarak bunu gerçekleştirdik. Sürece 2021 yılının Aralık ayında başladık ve 2024 yılının Mart ayında da tamamlamış olduk. İki buçuk yıl süren bir süreçten sonra coğrafi işaretimizi tamamladık ve bölgemize kazandırdık. İnşallah bundan sonraki süreçte de Şiran kök pekmezimizin pazarlama olanaklarını daha da arttırarak, ekonomik girdi anlamında katkı sunmayı amaçlıyoruz” dedi. “Kadın kooperatifimizle birlikte çok güzel atılımlar yapacağız” Coğrafi işaretli yöresel ürünün tanıtımı noktasında çalışmalarını arttıracaklarını aktaran Şiran Belediye Başkanı Abdulbaki Kara, “İlçemizde yıllardır üretimi yapılan bir ürün ama bugün geldiğimiz noktada başta ülkemiz olmak üzere dünyanın birçok noktasında artık coğrafi işaretli ürünler katma değerli hale gelmiş durumda. Biz de coğrafi işaretli olması hasebiyle inşallah bu ürünlerimizin katma değerlerini arttıracağız ve öncelikle bölgemizde daha sonra da ülkemizde ve dünya çapında ürünümüzün tanıtımı için gayretlerimiz olacak. Çok yakında kadın kooperatifimizle birlikte çok güzel hamleler yapacağız. Bunu da ülke çapındaki fuarlarda göreceğiz” diye konuştu. “Şiran’da yıllardır üretilen bir ürün” Şiranlı kadınların yıllardır yaptığı pekmezi coğrafi işaret ile birlikte daha ileri taşımak istediklerini söyleyen Şiran Kadın Kooperatifi Başkanı Hamiyet Halep, “Kök pekmezi aslında Şiran’da yıllardır üretilen bir ürün. Eskiden annelerimiz yapardı, şimdi biz coğrafi işaret aldığımız için bizler de daha iyi bir şekilde yapacağız ve tanıtımını da daha iyi bir biçimde yapacağız. Şeker pancarlarını üreticiden aldıktan sonra yıkayıp temizliyoruz daha sonra haşlıyoruz. Daha sonra en zor aşama olan süzme işlemini yapıyoruz sonra odun ateşinde kaynatarak pişiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Aşıklar köyü ismini pekmezi ile duyuracak Haber

Aşıklar köyü ismini pekmezi ile duyuracak

Rize’nin Çayeli ilçesi Aşıklar köyü ismini üzümden yaptıkları pekmez ile duyuracak. Çayeli ilçesine bağlı Aşıklar Köyü’nün muhtarı Turan Sırtlı, köy halkının yetiştirdiği meyvelerin israf olmasını önlemek ve köy ekonomisine katkı sağlaması için Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) desteği ile pekmez ve kokulu üzüm şırası üretmek için Çayeli Aşıklar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu. İsraf olan meyveleri pekmez, meyve suyu, şıra ve reçel haline getirerek vatandaşlara ek gelir sağlayacaklarını ifade eden Aşıklar Köyü Muhtarı Turan Sırtlı, “Atıl durumda duran birçok meyveye sahibiz. Bu ürünleri üzüm şırası ve pekmez gibi katma değerli ürünlere dönüştürerek kırsalda yaşayan nüfusun geliri artsın, kente göç azalsın istedik. Ekonomik nedenlerden ötürü ilçe veya illere göçler oluyor. Projeyle kısmen de olsa bu göçü önlemek istiyoruz” dedi. Köylerinin Çayeli’nin en büyük köylerinden biri olduğunu kaydeden Muhtar Sırtlı, “Köyümüz Çayeli’ne bağlı 54 köyden birisidir. 658 nüfusa sahip köyümüzde 360 hane yaşamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel uygulama okulumuz 42 öğrenci ve 24 personel ile hizmet vermektedir. Köyümüzde ÇAYKUR’a bağlı 13 adet çay alım yerinin yanında kültürel olarak da kemer köprümüz, tarihi su kuyumuz, 2 adet kayıtlı değirmenimiz mevcuttur. Dağınık bir yerleşimi sahibiz. Köyümüzün geçim kaynağı sıklıkla çaydır. Bunun yanında küçük bahçelerde sebzeler yetiştirilmektedir. Büyükbaş hayvancılık yapan ailelerimiz vardır. Bu saydıklarım daha çok aile içi ekonomiye yöneliktir” diye konuştu. Köy halkının yetiştirdiği Trabzon hurması, kivi, kokulu üzüm, karayemiş, likarba gibi meyveleri projeyle yaptıkları tesiste işleyeceklerini ifade eden Muhtar Sırtlı, “Yüzde yüz katkısız pekmez, meyve suyu, sirke, şıra, reçel ve marmelat gibi ürünlere dönüştürerek satacağız. Bu da vatandaşımıza ek gelir olacak. Bunun yanında meyveleri katma değerli ürüne dönüştürmüş olacağız. Tesisimizde bu ürünleri işleyebileceğiz. İlerleyen yıllarsa kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz. Köyümüzün yanında diğer köylerden ve ilçelerden de ürün alacağız. Böylece diğer köylerimizdeki ürünleri de ekonomiye kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.