TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Samsun

AGRONEWS - Samsun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Samsun haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çarşamba pidesi ve Samsun pidesi dünyanın en iyi turtaları oldu Haber

Çarşamba pidesi ve Samsun pidesi dünyanın en iyi turtaları oldu

Tadı, dünyadaki lezzet otoriteleri tarafından da tescillenen Samsun'un coğrafi işaretli yiyeceklerinden 'Çarşamba pidesi', 'dünyanın en iyi turtası' seçildi. 'Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi'nde 'En İyi Turtalar' kategorisinde ilk 2 sırayı Samsun'a ait lezzetler paylaştı. Gastronomi dünyasının önemli kaynaklarından biri olan Taste Atlas'ın en iyi turtalar listesinde ilk sırayı Çarşamba pidesi, ikinci sırayı ise Samsun pidesi aldı. Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi'nde 'Top 100 Pies in the World' (Dünyanın en iyi 100 turtası) listesinde ilk 2 sırayı paylaşan Çarşamba ve Samsun pidelerini sırasıyla Gürcistan'ın haçapurisi, Lüblan'ın sfihası, Gürcistan'ın ajaruli khachapurisi, Bosna-Hersek'in kljukusası, Gürcistan'ın guruli khachapurisi, Hollanda'nın appeltaartı, Fas'ın pastillası ve Şili'nin pastel de choclosu takip etti. "Çarşamba pidesi her damak tadına uygun bir lezzet" Yıllardır Çarşamba pidesi yapan pide ustası Muhammet Terzi, "Pide ustası olarak baba mesleğini devam ettiriyorum. 29 yıldır Çarşamba pidesi yapıyorum. Samsun pidesi deyince akla Bafra, Terme ve Çarşamba pidesi geliyor. Bafra pidesi; sert, çıtır ve uzun. Terme pidesi; geniş, yağlı, yumuşak diye adlandırılıyor. Çarşamba pidesi ise bu iki pidenin ortasında hafif, çıtır, yumuşak herkesin damak tadına hitap eden bir pidedir. Çarşamba pidesinin içi kavrulmuş kıyma ve soğandan hazırlanır. İçinde az maydanoz ve karabiber ile harmanlayıp odun ateşinde pişiriyoruz. Pişme süresi yaklaşık 15 dakika. Çarşamba pidesinin hamuru da çeşitli aşamalardan oluşuyor. Hamur yaklaşık 6 saatlik bir süreçten geçiyor. İlk 2 saat kazanda yoğruluyor, 2 saat dolapta mayalanıyor, son 2 saatte de oda sıcaklığında bekletiyoruz. Kulak memesi kıvamına yani elle açılacak dereceye geldiğinde de pideye şeklini veriyoruz. Çarşamba pidesi yumuşak ve sert pide sevmeyip kıvamında pide sevenlere hitap ediyor. Hafif çıtır ve yumuşak olması iki tarafın da isteğini karşılıyor. Çarşamba pidesi; malzemesi, pişim aşaması, hamuru ve lezzeti ile herkes tarafından beğenilerek tüketiliyor. Bence Samsun pidesi denilince akla ilk Çarşamba pidesi gelmeli. Belli bir kesim çok gevrek pide ya da yumuşak sevebilir ama kimse 'Çarşamba pidesini sevmiyorum' diyemez. Çünkü Çarşamba pidesi her kesimin damak zevkine hitap eder" dedi. Samsun'da her ailede pide yaptırma kültürü olduğuna dikkat çeken Dursun Kahraman ise, "Samsun'da geleneksel olarak pide yaptırma kültürü var. Evlerde hazırlanan pide içi Çarşamba, Terme ve Bafra'da hemen hemen aynı. Bafra soğanı diri, Çarşamba ve Terme ise ölleyerek koyar. Tereyağı ile kavuran da sade kavuran da var. Dana kıymadan iç harcı hazırlanır. İyi bir pide ustası bu harçtan güzel bir Samsun pidesi çıkartır. Samsun'da aileler hafta sonları evlerde toplandığında pide içi hazırlar sabahın erken saatlerinde fırınlara gideriz. Herkes istediği pideyi tarif eder ve yaptırır. Bu yıllardan beri bir gelenektir. Çarşamba pidesi dünyanın en iyi seçilmeyi hak ediyor. Türkiye'de Samsun pidesi isim yapmıştır. Bunun ortasında da Çarşamba pidesi yer alır. Çarşamba pidesi çıtır, tereyağlı ve lezzetli bir pidedir" diye konuştu. Namı önce Samsun'da coğrafi işaret tesciliyle, sonra da ülke sınırlarını aşan Çarşamba pidesi birçok uluslararası gurme tarafından dünyanın en iyi ekmeği ve turtası olarak gösterilirken, en iyi yiyecekler listesinde de ilk sıralarda yer almaya devam ediyor.

Türkiye'nin fındık merkezi Çarşamba Haber

Türkiye'nin fındık merkezi Çarşamba

Aydemir, 2025 sezonunun fındık fiyatlarına değinirken üreticilere önemli uyarılarda bulundu. Fındık üretiminde Türkiye'nin lider bölgelerinden biri olan Samsun'un Çarşamba ilçesinden yapılan değerlendirmelerde, kuraklık ve aşırı sıcakların fındıkta ciddi kalite kaybına yol açtığını belirten Başkan Aydemir, "Rekolte 402 bin ton olarak açıklansa da benim görüşüme göre 300 bin ton civarında. Türkiye genelinde zor fındık olur" şeklinde konuştu. Geçen yıl kahverengi kokarca zararlısı nedeniyle üreticilerin büyük kayıplar yaşadığını ifade eden Aydemir, "Bu yıl kokarca zararlısına karşı etkin bir mücadele yürütüldü. Samsun'un Çarşamba, Terme, Salıpazarı ve Ayvacık ilçelerinde yapılan yoğun ilaçlama çalışmaları sayesinde bu yıl kokarca kaynaklı ciddi bir zarar görülmedi. En az 5 kez ilaçlama yapan üreticilerin bahçelerindeki fındıklar sağlıklı gelişti" dedi. "Fındık 300 TL olur" Üreticilerin TMO'nun açıkladığı 200 TL'lik taban fiyattan memnun olmadığını belirten Aydemir, "Serbest piyasada fındık 215-230 TL arası. 15 gün sonra 250 TL, bir ay sonra ise 300 TL olur. Sanayiciler Ordu, Giresun, Adapazarı'ndan gelip Çarşamba'dan fındık topluyor. Bu da demek oluyor ki Türkiye'de yeterli fındık yok" diyerek dışarıdan yapılan alımlara karşı üreticileri uyardı. "Çarşamba fındık üretiminde 1. sırada" Çarşamba'nın fındık üretiminde ülke genelinde ilçe bazında ilk sırada yer aldığına değinen Aydemir, "Türkiye genelinde 92 bin tonla Samsun, fındıkta 1. sırada. Çarşamba ise ilçe olarak 44 bin tonla Türkiye genelinde 1. sırada. Bu da Çarşamba'yı fındığın merkezi haline getiriyor. Bu durumu iyi değerlendirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

Samsun'da 2025 yılında 65 bin 658 ton balık üretimi planlanıyor Haber

Samsun'da 2025 yılında 65 bin 658 ton balık üretimi planlanıyor

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü su ürünleri üretim planlaması kapsamında 2025 yılında Samsun'da denizlerden 25 bin ton çaça, 21 bin ton hamsi, 5 bin ton istavrit, 2 bin 100 ton mezgit ve bin 500 ton palamut üretimi, iç sularda 35 ton kefal, 50 ton sazan, 10 ton sudak, 3 ton turna ve 200 ton İsrail sazanı üretimi, denizdeki su ürünleri yetiştiriciliği tesislerinde 5 bin 390 ton Türk somonu, 800 ton levrek üretimi, iç sulardaki su ürünleri yetiştiriciliği tesislerinde ise 3 bin 450 ton alabalık ve bin 110 ton Türk somonu üretimi olmak üzere toplam 65 bin 658 ton balık üretilmesi öngörülüyor. Bunun yanı sıra 2026'da çaça üretiminin 22 bin tona, 2027'de 21 tona düşmesi planlanıyor. Hamsi üretiminin 2026'de bin ton düşüp, 2027'de ise bu seneye göre 3 bin ton artıp 24 bin tona çıkması öngörülüyor. İstavrit, mezgit ve somonda ise benzer rakamlara yakın üretim yapılması bekleniyor. İç sulardaki üretimde İsrail sazanında ve turna üretiminde gelecek yıllarda artış beklenirken, kefal, sazan ve sudakta üretim miktarının değişmemesi planlanıyor. Deniz yetiştiriciliğinde Türk somonunda 2026 yılında düşüş beklenirken, levrek üretiminde ise artış planlanıyor. Ayrıca iç su yetiştiriciliğinde ise alabalık üretiminde artış, Türk somonunda stabil bir üretim bekleniyor. Planlamaya göre 2025'te denizde 54 bin 600 ton üretim, iç sularda 298 ton üretim, deniz yetiştiriciliğinde 6 bin 190 ton üretim ve iç su yetiştiriciliğinde ise 4 bin 570 ton balık üretimi olmak üzere toplam 65 bin 658 ton balık üretimi tahmin ediliyor. 2026 yılında bu rakamın 63 bin 371 ton, 2027'de ise 65 bin 471,5 ton olması tahmin ediliyor.

En çok fındık üretilen ikinci il Samsun'da rekolte çalışmaları Haber

En çok fındık üretilen ikinci il Samsun'da rekolte çalışmaları

Türkiye'nin önemli fındık üretim merkezlerinden biri olan Samsun'da, 2025 yılı fındık rekolte tahmin çalışmaları sürdürülüyor. İl genelinde 1 milyon 249 bin 679 dekar alanda yaklaşık 50 bin üretici fındık tarımı yapıyor. 26 Haziran'da başlayan çalışmalarda, Samsun'un 13 fındık üretim ilçesinde belirlenen 87 örnek bahçede yaklaşık 450 dalda "çotanak sayımı" esas alınarak arazi çalışmaları gerçekleştiriliyor. Sahil, orta ve yüksek kuşak olmak üzere farklı irtifalarda yapılan sayımlar, fındık çeşitlerinin oransal yoğunluğuna göre şekillendiriliyor. Rekolte tahmin çalışmalarına; İl ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri, ziraat odaları, ticaret borsası, ticaret ve sanayi odaları, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü temsilcileri katılıyor. "Rekolte tahmin çalışmalarını titizlikle sürdürüyoruz" Çalışmalar bugün Salıpazarı ilçesi Alanyaykın Mahallesi'ndeki rekolte bahçesinde, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam'ın katılımıyla yapıldı. İl Müdürü İbrahim Sağlam yaptığı açıklamada, "Fındık, ilimiz için stratejik bir üründür. Rekolte tahmin çalışmalarını titizlikle sürdürüyoruz" dedi. Sağlam ayrıca, 2019 yılından bu yana başta fındık olmak üzere pek çok tarım ürününde ciddi zararlara neden olan kahverengi kokarca zararlısıyla mücadele çalışmalarının, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan "Kahverengi Kokarca Eylem Planı" çerçevesinde sürdüğünü belirtti. Temmuz ayının ilk haftasının mücadele açısından kritik bir dönem olduğunu vurgulayan Sağlam, üreticilerin özellikle genç nimf dönemine karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleri (0BKÜ) ile zamanında kimyasal mücadele yapmalarının zararlının popülasyonunu baskılamada büyük rol oynayacağını ifade etti. 2025 yılının üreticiler için verimli ve bereketli bir yıl olmasını temenni eden Sağlam, Türkiye'nin fındık ihracatından yüksek gelir elde etmesini diledi.

Gezen tavuktan çileğe: Doğal üretim serüveni sürüyor Haber

Gezen tavuktan çileğe: Doğal üretim serüveni sürüyor

Maydanozla başladı, çilekle devam ediyor Geçmişte maydanoz ve dereotu gibi farklı ürünleri denediğini söyleyen Kazım Yüksel, "Çilek daha zahmetsiz ve verimi yüksek. Özellikle albion türünü yetiştiriyoruz" dedi. Alaçam İlçe Tarım Müdürlüğü’nden aldığı destekle üretimini çeşitlendiren Yüksel, hem tavuk hem çilek yetiştiriciliğini birlikte sürdürüyor. Bahçede dalından çilek, kümesten yumurta Ziyaretçilerin bahçeye geldiklerinde doğrudan dalından çilek topladığını, kümesten yumurta aldığını söyleyen Yüksel, "Çilek ve yumurtayı ücretli satıyoruz, ama o anda bahçede başka meyve varsa ya da semaverde çayımız demlenmişse, bunlardan ücret almıyoruz. Misafirlerimi müşteri gibi değil, evime gelen dostlar gibi karşılıyorum" ifadelerini kullandı. Çocuklar için doğal bir oyun alanı Yüksel’in bahçesi özellikle çocuklu ailelerin uğrak noktası olmuş durumda. Çocuklar bahçede ağaçlara tırmanıyor, hayvanlarla vakit geçiriyor ve toprağı tanıyor. "Hayvan sevgileri gelişiyor, doğayla bağ kuruyorlar. Bu sadece alışveriş değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir yaşam biçimi" diyen Yüksel, ziyaretçilere hem üretim sürecini gösteriyor hem de doğayla güçlü bir bağ kurmalarına imkân tanıyor. Doğaya dönüş çağrısı Doğal yaşamı ve üretimi paylaşım kültürüyle harmanlayan Kazım Yüksel, "İnsanlarla vakit geçirmeyi, onlara yardımcı olmayı seviyorum. Herkesin rahat hissedeceği bir ortam oluşturmak istiyorum" diyerek, doğayla iç içe yaşamanın önemine vurgu yaptı.

Kızılırmak Deltası genç çiftçilere emanet Haber

Kızılırmak Deltası genç çiftçilere emanet

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleriyle uyumlu olarak Bafra GİAD, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından geliştirilen ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Küresel Çevre Fonu (GEF) Küçük Destek Programı (SGP) dahilinde desteklenen "Kızılırmak Deltası Genç Çiftçilere Emanet" projesinin açılış toplantısı, gerçekleştirildi. Bafra GİAD ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya proje ortakları OKA ve OMÜ ile proje iştirakçisi BTB temsilcileri, pilot köy muhtarları ve genç çiftçiler katılım sağladı. Açılış toplantısında proje çerçevesi detaylı şekilde hedef kitleye tanıtılırken, Kızılırmak Deltası'nda sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasının önündeki temel sorunların görüşüldüğü bir panel oturumu da düzenlendi. Proje genç çiftçileri odağına alıyor Kızılırmak Deltası Genç Çiftçilere Emanet Projesi, kırsal alanların dönüşümünde önemli bir rol oynayan ancak sayıca azalan genç çiftçileri (40 yaş altı) merkeze alarak, tarımda ekolojik dönüşümü ve sürdürülebilirliği hedefliyor. Türkiye'de ortalama çiftçi yaşının 51 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, genç kuşak çiftçilerin teknik kapasitelerinin artırılması ve tarımsal inovasyon süreçlerine dâhil edilmesi önem arz ediyor. Bu çerçevede, Bafra GİAD üyesi genç çiftçilerin yer aldığı Doğanca, Üçpınar ve Yeşilyazı mahalleleri başta olmak üzere, Kızılırmak Deltası'nın batı bölümünde 5000 hektarlık alanda agroekoloji, çevre dostu tarım, su ve atık yönetimi gibi alanlarda pilot uygulamalar gerçekleştirilecek. Çevre dostu uygulamalar hayata geçirilecek Projede ayrıca tarımsal ve evsel atıkların toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi; organik atıkların komposta dönüştürülerek toprak iyileştirici olarak kullanılması gibi çevreci faaliyetler de hayata geçirilecek. Kimyasal ilaç ve gübre kullanımının azaltılması, pestisit kullanımının denetlenmesi ve doğal mücadele yöntemlerinin benimsenmesi konusunda çiftçilere eğitimler verilecek. Çocuklara yönelik olarak ise, "çocuk çiftçi" yaklaşımı ile çevre bilinci, su tasarrufu ve iyi tarım uygulamaları konusunda farkındalık eğitimleri düzenlenecek. Proje dahilinde Kızılırmak Deltası Genç Çiftçi Kulübü, Çocuk Çiftçi Kulübü ve Tarım ve Ekoloji Okulu kurulması planlanıyor. Ayrıca teknik geziler, rol model çiftçi uygulamaları ve ödüllendirme sistemleri ile genç çiftçilerin motivasyonunun artırılması hedefleniyor. UNESCO Dünya Doğal Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve 140 kuş türünün üreme alanı olan Kızılırmak Deltası, aynı zamanda tarımsal faaliyetler nedeniyle ciddi kirlilik baskısı altındadır. Bu projeyle birlikte, deltadaki 500 hektarlık pilot alanda tarımsal kirliliğin azaltılması, 10 ton/yıl tarımsal ve 20 ton/yıl evsel atığın yeniden değerlendirilmesi sağlanacak. Proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan "Kızılırmak Deltası 2019-2023 Yönetim Planı" ile de tam uyum içinde ilerliyor olup, farkındalık artırma, bilinçlendirme, eğitim ve teknik denetim gibi konularda önemli katkılar sunmayı hedefliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.