TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Samsun

AGRONEWS - Samsun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Samsun haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

En çok fındık üretilen ikinci il Samsun'da rekolte çalışmaları Haber

En çok fındık üretilen ikinci il Samsun'da rekolte çalışmaları

Türkiye'nin önemli fındık üretim merkezlerinden biri olan Samsun'da, 2025 yılı fındık rekolte tahmin çalışmaları sürdürülüyor. İl genelinde 1 milyon 249 bin 679 dekar alanda yaklaşık 50 bin üretici fındık tarımı yapıyor. 26 Haziran'da başlayan çalışmalarda, Samsun'un 13 fındık üretim ilçesinde belirlenen 87 örnek bahçede yaklaşık 450 dalda "çotanak sayımı" esas alınarak arazi çalışmaları gerçekleştiriliyor. Sahil, orta ve yüksek kuşak olmak üzere farklı irtifalarda yapılan sayımlar, fındık çeşitlerinin oransal yoğunluğuna göre şekillendiriliyor. Rekolte tahmin çalışmalarına; İl ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri, ziraat odaları, ticaret borsası, ticaret ve sanayi odaları, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü temsilcileri katılıyor. "Rekolte tahmin çalışmalarını titizlikle sürdürüyoruz" Çalışmalar bugün Salıpazarı ilçesi Alanyaykın Mahallesi'ndeki rekolte bahçesinde, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam'ın katılımıyla yapıldı. İl Müdürü İbrahim Sağlam yaptığı açıklamada, "Fındık, ilimiz için stratejik bir üründür. Rekolte tahmin çalışmalarını titizlikle sürdürüyoruz" dedi. Sağlam ayrıca, 2019 yılından bu yana başta fındık olmak üzere pek çok tarım ürününde ciddi zararlara neden olan kahverengi kokarca zararlısıyla mücadele çalışmalarının, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan "Kahverengi Kokarca Eylem Planı" çerçevesinde sürdüğünü belirtti. Temmuz ayının ilk haftasının mücadele açısından kritik bir dönem olduğunu vurgulayan Sağlam, üreticilerin özellikle genç nimf dönemine karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleri (0BKÜ) ile zamanında kimyasal mücadele yapmalarının zararlının popülasyonunu baskılamada büyük rol oynayacağını ifade etti. 2025 yılının üreticiler için verimli ve bereketli bir yıl olmasını temenni eden Sağlam, Türkiye'nin fındık ihracatından yüksek gelir elde etmesini diledi.

Gezen tavuktan çileğe: Doğal üretim serüveni sürüyor Haber

Gezen tavuktan çileğe: Doğal üretim serüveni sürüyor

Maydanozla başladı, çilekle devam ediyor Geçmişte maydanoz ve dereotu gibi farklı ürünleri denediğini söyleyen Kazım Yüksel, "Çilek daha zahmetsiz ve verimi yüksek. Özellikle albion türünü yetiştiriyoruz" dedi. Alaçam İlçe Tarım Müdürlüğü’nden aldığı destekle üretimini çeşitlendiren Yüksel, hem tavuk hem çilek yetiştiriciliğini birlikte sürdürüyor. Bahçede dalından çilek, kümesten yumurta Ziyaretçilerin bahçeye geldiklerinde doğrudan dalından çilek topladığını, kümesten yumurta aldığını söyleyen Yüksel, "Çilek ve yumurtayı ücretli satıyoruz, ama o anda bahçede başka meyve varsa ya da semaverde çayımız demlenmişse, bunlardan ücret almıyoruz. Misafirlerimi müşteri gibi değil, evime gelen dostlar gibi karşılıyorum" ifadelerini kullandı. Çocuklar için doğal bir oyun alanı Yüksel’in bahçesi özellikle çocuklu ailelerin uğrak noktası olmuş durumda. Çocuklar bahçede ağaçlara tırmanıyor, hayvanlarla vakit geçiriyor ve toprağı tanıyor. "Hayvan sevgileri gelişiyor, doğayla bağ kuruyorlar. Bu sadece alışveriş değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir yaşam biçimi" diyen Yüksel, ziyaretçilere hem üretim sürecini gösteriyor hem de doğayla güçlü bir bağ kurmalarına imkân tanıyor. Doğaya dönüş çağrısı Doğal yaşamı ve üretimi paylaşım kültürüyle harmanlayan Kazım Yüksel, "İnsanlarla vakit geçirmeyi, onlara yardımcı olmayı seviyorum. Herkesin rahat hissedeceği bir ortam oluşturmak istiyorum" diyerek, doğayla iç içe yaşamanın önemine vurgu yaptı.

Kızılırmak Deltası genç çiftçilere emanet Haber

Kızılırmak Deltası genç çiftçilere emanet

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleriyle uyumlu olarak Bafra GİAD, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından geliştirilen ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Küresel Çevre Fonu (GEF) Küçük Destek Programı (SGP) dahilinde desteklenen "Kızılırmak Deltası Genç Çiftçilere Emanet" projesinin açılış toplantısı, gerçekleştirildi. Bafra GİAD ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya proje ortakları OKA ve OMÜ ile proje iştirakçisi BTB temsilcileri, pilot köy muhtarları ve genç çiftçiler katılım sağladı. Açılış toplantısında proje çerçevesi detaylı şekilde hedef kitleye tanıtılırken, Kızılırmak Deltası'nda sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasının önündeki temel sorunların görüşüldüğü bir panel oturumu da düzenlendi. Proje genç çiftçileri odağına alıyor Kızılırmak Deltası Genç Çiftçilere Emanet Projesi, kırsal alanların dönüşümünde önemli bir rol oynayan ancak sayıca azalan genç çiftçileri (40 yaş altı) merkeze alarak, tarımda ekolojik dönüşümü ve sürdürülebilirliği hedefliyor. Türkiye'de ortalama çiftçi yaşının 51 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, genç kuşak çiftçilerin teknik kapasitelerinin artırılması ve tarımsal inovasyon süreçlerine dâhil edilmesi önem arz ediyor. Bu çerçevede, Bafra GİAD üyesi genç çiftçilerin yer aldığı Doğanca, Üçpınar ve Yeşilyazı mahalleleri başta olmak üzere, Kızılırmak Deltası'nın batı bölümünde 5000 hektarlık alanda agroekoloji, çevre dostu tarım, su ve atık yönetimi gibi alanlarda pilot uygulamalar gerçekleştirilecek. Çevre dostu uygulamalar hayata geçirilecek Projede ayrıca tarımsal ve evsel atıkların toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi; organik atıkların komposta dönüştürülerek toprak iyileştirici olarak kullanılması gibi çevreci faaliyetler de hayata geçirilecek. Kimyasal ilaç ve gübre kullanımının azaltılması, pestisit kullanımının denetlenmesi ve doğal mücadele yöntemlerinin benimsenmesi konusunda çiftçilere eğitimler verilecek. Çocuklara yönelik olarak ise, "çocuk çiftçi" yaklaşımı ile çevre bilinci, su tasarrufu ve iyi tarım uygulamaları konusunda farkındalık eğitimleri düzenlenecek. Proje dahilinde Kızılırmak Deltası Genç Çiftçi Kulübü, Çocuk Çiftçi Kulübü ve Tarım ve Ekoloji Okulu kurulması planlanıyor. Ayrıca teknik geziler, rol model çiftçi uygulamaları ve ödüllendirme sistemleri ile genç çiftçilerin motivasyonunun artırılması hedefleniyor. UNESCO Dünya Doğal Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve 140 kuş türünün üreme alanı olan Kızılırmak Deltası, aynı zamanda tarımsal faaliyetler nedeniyle ciddi kirlilik baskısı altındadır. Bu projeyle birlikte, deltadaki 500 hektarlık pilot alanda tarımsal kirliliğin azaltılması, 10 ton/yıl tarımsal ve 20 ton/yıl evsel atığın yeniden değerlendirilmesi sağlanacak. Proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan "Kızılırmak Deltası 2019-2023 Yönetim Planı" ile de tam uyum içinde ilerliyor olup, farkındalık artırma, bilinçlendirme, eğitim ve teknik denetim gibi konularda önemli katkılar sunmayı hedefliyor.

Kayısıda hasat yoğunlaştı, ihracat başladı Haber

Kayısıda hasat yoğunlaştı, ihracat başladı

Türkiye'de sofralık kayısının yüzde 95'inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısında yoğun hasat dönemine girildi. Bölgenin mikroklima özelliğine sahip olmasıyla turfanda üretim olarak dikkat çeken rengi, kokusu ve tadıyla beğenilen tescilli kayısıdan bu sezon 200 bin ton verim bekleniyor. Bahçelerden tek ter hasat edilen kayısılar, öncelikle işçiler tarafından ihracata uygun olarak seçiliyor. Seçilen kayısılar daha sonra ambalajlanıp soğutup, tırlarla Romanya, Rusya, Ukrayna, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine gönderiliyor. İlçede 79 bin dekar alanda yaklaşık 200 bin ton üretim yapılan kayısıda hasat sezonunun yoğunlaşması nedeniyle fiyatların 35-40 liraya kadar düştüğü bildirildi. Mut Ziraat Oda Başkanı ve Üretici Muharrem Yılmaz, "Sofralık kayısının başkenti Mersin'in Mut ilçesi. Burada üretilen kayısılarımız dünyanın dört bir yanına Rusya, Arap Emirlikleri, Irak, Avrupa'ya ihracat yapılmaktadır. Bugünlerde günlük 20 bin ton civarı ihracat yapılmaktadır. Bu yıl kayısımız başladı, ihracatımız da başladı. 200 bin ton rekolte beklemekteyiz. Bunun takribi 100 bin tonu yurt dışına ihracat olacaktır. Bugünlerde işte kırmızı kayısılarımız başladı. Günlük 20 bin ton ihracata kayısı gitmektedir. Fiyat aralığımız kalitesine göre 30 ile 70 lira arasında değişmektedir" dedi. İhracatçı Fevzi Güler, "Mut ilçesinde ilk kayısı ihracatımız başlamış durumdadır. Fiyatlarımız 35 ile 60 lira arasında değişmektedir. İhracat ülkelerinin özellikle bu talebi Rusya ve Ukrayna'ya talepler artmıştır" dedi. İhracata verilen kayısılar konusunda uyarı Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ise, "Sezon başladı. Kayısı 80-100 liradan başladı ve sofralık fiyatı 35-40 liraya kadar indi. Fiyatların düşmesinin sebebi, tabii ki arz talep meselesi ama kayısı fiyatlarının düşme sebeplerinin biri işte bu kasada görüldüğü gibi 80 liraya satılan kayısının altında hurda kayısı çıkıyor. Bunları 35-40 liraya satıyorlar da aslında ihracatçıya 60 liraya mal oluyor. Ben aslında çiftçiyi uyarıyorum. İçeride görüldüğü gibi tezgaha dökülen kayısının yarıdan fazlası ıskartaya çıkıyor. Onun için buna dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun bir de sorunu 35 milimin altında olan bir kayısı ihracata gitmiyor. Vatandaşta diyor ki bu güzel kayısı ama ebadı tutmuyor. Çiftçinin buna dikkat etmesi gerekiyor" dedi. İhracatçı Fatih Yılmaz, "İhracata kayısı yapıyoruz. Bu yıl ihracata erken başladık. Başlamamıza rağmen malda kalite var ama fiyatların düşmesi bizi üzdü. Halden alıyoruz burada işliyoruz soğutup tırlarla Samsun üzerinden Rusya'ya gönderiyoruz. Şimdi büyük olarak Rusya'ya ihracat ediyoruz. Onun dışında Polonya var, Ukrayna var bu bölgelere ihracat ediyoruz. Şu anda başındayız ileri tarihlerde daha da yoğunlaşır. Bugünlerde bu turfanda olduğu için biraz zayıf. Günlük belli olmuyor o duruma göre bazen 20 ton değişebiliyor" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.