TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Seracılık

AGRONEWS - Seracılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Seracılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Karaman’da bir çiftçi kurduğu serada 5 milyon fide üretiyor Video Galeri

Karaman’da bir çiftçi kurduğu serada 5 milyon fide üretiyor

Karaman’ın Sudurağı beldesinde çiftçilik yapan memur emeklisi ziraat teknisyeni Hayri Polat, kurduğu 5 bin metre karelik serada 5 milyon adet fide üretiyor. Yaşadığı beldeye bölgenin en büyük serasını kuran girişimci çiftçi, ürettiği fidelerin bir bölümünü kendisi ekerken, yarısından fazlasını da başta Konya merkez olmak üzere Ereğli ve Çumra ilçelerindeki üreticilere satıyor. Serada 4 milyon adet kapya biber ile 1 milyon adet değişik sebze fidesi yetiştiriliyor. "Çiftçilik 12 ay yapılmalı" Emekli olduktan sonra çiftçiliğe ağırlık verdiğini belirten ziraat teknisyeni Hayri Polat, yaşadığı beldeye Karaman bölgesinin en büyük serasını kurduğunu söyledi. Polat, 5 bin metre kare alana sahip olan serada toplam 5 milyon adet fide yetiştirdiğini ifade ederek, "Bu yetiştirdiğimiz fidelerin 2 milyon 200 binini kendimiz açık tarlamıza ekiyoruz. Böylelikle de fideye parası vermemiş oluyoruz. Üretmiş olduğumuz fidelerin yarısından fazlasını da başta Konya merkez olmak üzere Ereğli ve Çumra ilçelerindeki üreticilere satıyoruz" dedi. Polat, çiftçiliğin 12 ay boyunca yapılması gerektiğini de vurgulayarak, "Ben kendim yılda bir defa buğday ekerek kendime çiftçiyim diyemiyorum. Çünkü bu işin 365 günde sadece 1 hafta işi var. Biz dedik ki bunu 12 aya nasıl yayarız. Yaptığımız çalışmalarla ürün desenimizi arttırarak bunu 12 ayın tamamına yaydık. Şuan bizim boş günümüz yok ve yıl boyunca tarımla uğraşıyoruz" diye konuştu. "Girişimci çiftçimizi kutluyorum" Serada incelemelerde bulunan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram da, merkeze bağlı Sudurağı beldemizde çiftçimizin 5 bin metre kara alana kurmuş olduğu seradayız. Bu yapılan yatırım bölgemiz için büyük öneme sahiptir. Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen buraya yaptığı yatırımdan dolayı çiftçimize teşekkür ediyoruz. Üretmekle ilgili Karaman ovasının tek bir sorunu var o da sudur. Çiftçilerimiz susuzluğa rağmen üretmeye devam ediyor" diye konuştu.

Türkiye'nin jeotermal sera alanı yüzde bin 500 büyüyebilir Haber

Türkiye'nin jeotermal sera alanı yüzde bin 500 büyüyebilir

Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin iklim değişikliğiyle mücadele vizyonu doğrultusunda düzenlediği "Sürdürülebilir Manisa Zirvesi"; Türkiye'nin pek çok kentinden akademisyenler, sivil toplum önderleri, iş dünyası ve yerel yönetim temsilcilerini bir araya getirdi. Zirve kapsamında düzenlenen "Gıda Güvenliği için Jeotermal Seracılık" başlıklı oturumda katılımcılara seslenen Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, katılımcılara Türkiye'nin jeotermal seracılıkta mevcut durumu ve potansiyeli hakkında dikkat çekici bilgiler verdi. Kapasite, potansiyelin yüzde 5'i değil Ülkelerin özellikle pandemi sonrasında sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşımın taşıdığı yaşamsal önemin farkına vardıklarını belirten Kındap, bu durumunu jeotermal seracılık uygulamalarını tüm dünyada artırdığını, Türkiye'nin da bu alanda öncü ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye'nin bugün 7 bin dönüm seviyesinde bulunan jeotermal sera varlığının, ülke potansiyeli karşısında çok düşük seviyede olduğuna dikkat çeken Kındap, "150 bin dönüm jeotermal ısıtmalı sera potansiyeline sahip olan ülkemiz, bugün bu potansiyelin yüzde 5'ini bile bulmayan kapasitesi ile dünyada 7'inci, Avrupa'da ise 1'inci sırada yer alıyor." dedi. Jeotermal Enerji Derneği olarak Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başlattığı Organize Tarım Bölgeleri (OTB) projelerini de destekliklerinin altını çizen Kındap, 2024 yılında sisteme dahil lolan 5 proje ile birlikte OTB sayısının 43'e yükseldiğini, 2025 yılı itibarıyla Türkiye'de kurulan 22 adet Bitkisel OTB'nin 14'ünün jeotermal kaynaklı seralardan oluştuğu bilgisini verdi. "OTB'ler jeotermal kaynaklara yakın olmalı" Türkiye'nin 10 yıl içerisinde 100 bin dönüm jeotermal sera büyüklüğüne rahatlıkla ulaşabileceğini kaydeden JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yatırımcılara uygun kredilerle jeotermal ısıtmalı sera yapabilme imkânı tanıyan bu bölgelerde 30 bin dönüm potansiyel sera alanımız bulunuyor. JED olarak Organize Tarım Bölgelerinin yer seçiminin jeotermal kaynakların hemen üzerinde ya da çok yakınında olmasını önemsiyoruz. Temennimiz, jeotermal kaynak kullanan bölge sayısının daha da artması yönünde. Bu sayede Türkiye tarımsal üretimde ölçek ekonomisini sağlayarak; üretimde, istihdamda, ihracatta dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer alabilir." Kesintisiz ve iklim koşullarından bağımsız olarak sürdürülebilir üretimin yapılabildiği jeotermal seracılığın çok önemli rekabet avantajı sağladığını kaydeden Kındap, "Jeotermal seralar üretim maliyetlerinin düşük, güvenilir ve izlenebilir olmasının yanında rekabet şansı ve marka değeri ile öne çıkıyor. Yılın 12 ayında kesintisiz üretim yapabilmek için seralarımızın belirli sıcaklıkta tutulması şart. Bu alanda en önemli girdi maliyetini enerji giderleri oluşturuyor. Jeotermal seracılık uygulamaları, bu girdi maliyetini sıfıra yakın bir seviyede tutarken, gerek iç pazarda gerekse ihracatta rekabetçi bir üretim yapısına kavuşulmasını sağlıyor. Tarımsal üretim, gıda güvenliği ve tedarik zincirinin önemi açısından seracılık uygulamaları yaşamsal önemde." Türkiye'deki jeotermal seralarda, yakın gelecekte üretim çeşitliliğinin de artacağına işaret eden JED Başkanı Ali Kındap, katma değeri ve ihracat kabiliyeti çok yüksek tropikal meyve üretiminden süs bitkilerine kadar çok farklı ürünlerin jeotermal seralarda üretileceğini sözlerine ekledi. Türkiye'nin keşfi tamamlanmış jeotermal potansiyeli 62 bin mw -Türkiye ve Anadolu coğrafyası, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarını barındırıyor. - 1500'ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası olan Türkiye'de bugün itibarıyla jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücü 1733 Megavat (MW) seviyesinde. - Jeotermal enerjinin diğer kullanım alanları olan termal turizm, jeotermal seracılık, konut ısıtması, sebze ve meyve kurutma gibi alanlardaki kullanımımız ile birlikte düşünüldüğünde; Türkiye'nin 7 bin Megavat'ın biraz üzerinde tüketimi bulunuyor. - Bu tüketim, Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) tarafından keşfi yapılmış potansiyel olan 62 bin MW'ın yüzde 11'i seviyesinde. - Türkiye bu düşük kullanımla dahi jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde dünyanın dördüncü, Avrupa'nın lider ülkesi.

Yetiştirdiği ürünleri, aracısız satan çiftçinin yüzü güldü Video Galeri

Yetiştirdiği ürünleri, aracısız satan çiftçinin yüzü güldü

Adana'da tropikal üründen vazgeçerek salatalık ve domates üretimine geçen çiftçi İbrahim Erkek, seradan doğrudan tüketiciye ulaşınca yüzü güldü. Çiftçi İbrahim Erkek, Kozan ilçesine bağlı Bucak bölgesindeki atıl tarlasına 2 yıl önce ejder meyvesi üretimi için sera kurdu. Ejder meyvesi diken ardından beklediği pazara ulaşamayan Erkek, bu üretimi sonlandırıp salatalık ve domates üretimine başladı. Ürettiği sebzelere aracıların düşük fiyat teklif etmesi üzerine Erkek, satış yöntemini değiştirdi. Aracıyı ortadan kaldıran Erkek, direk tüketiciye ürünlerini satmayı başarınca para kazandı. Eşi ile birlikte kendi geçimlerine yetecek kadar bir üretim alanı oluştuğunu ve büyük emek ile üretim yaptıklarını belirten çiftçi İbrahim Erkek, "2 yıl önce 2 dönüm araziye ejder meyvesi ekmek için serayı kurdum. Ejder meyvesinin pazarı olmayınca söktük ve domates ile salatalık ürettik. Şuan memnunuz. 2 dönümden 14 ton hasat yapıyoruz. Domates seradan 35 ile 45 arasında satış yapıyoruz. Bu bizi kurtarıyor. Bunu kendimiz üretip market ve manava vermek isteyince çok düşük fiyat veriyorlar. Kendimiz burada satmaya çalışıyoruz. Aracı ile satınca çok düşük fiyat veriyorlar. 25-30 TL teklif edip 50 Liradan kendileri satmaya çalışıyor. Benim emeğim o zaman para kazandırmıyor aracı iki katını kazanmış oluyor. Ondan kendim yerinde satmaya çalışıyoruz" dedi. İşlerini severek yaptıklarına da değinen Erkek, dışarıda sıcaklığın 30, seranın içinin ise 45 derece olduğuna dikkat çekerek mesailerinin zorluğunu anlattı.

Erzincan seracılıkta hedefini büyütüyor Haber

Erzincan seracılıkta hedefini büyütüyor

Erzincan İl genelinde 2016 yılında 90.1 dekar sera alanı mevcut iken, 2018 yılında 153 dekara daha sonra yapılan yatırımlarla 2024 yılında ise 600 dekar alana ulaştı. Sera varlığının 2026 yılına kadar bin dekarın üzerine çıkması hedefleniyor. "Erzincan’da Toplu Sera Bölgesi oluşturulması" Erzincan Valiliğinin himayesinde ilde toplu sera bölgesi oluşturma çalışmaları devam etmekte. Bu kapsamda Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Belediyesine Erzincan’ın Merkez ilçesi Cemal Gürsel Mahallesi’nde normal vasfı mera olan, Tarım ve Orman Bakanlığı onayı ile tahsis amacı değişikliği yapılarak 350 dönüm sera kurulmak üzere toplam 500 dekarlık alanda çalışmalar başlatıldı. Erzincan İl Özel idaresine ait 22 Erzincan Belediyesine ait 12 alt kullanıcıya kiralan seraların yapımı için TKDK İPARD III Çağrı Programına Erzincan’dan sunuldu. Başvuru sonucunda 24 yatırımcı TKDK tarafından 05.03.2025 tarihi itibariyle açıklanan IPARD III- 2. Başvuru Çağrı Döneminde destekleme almaya hak kazandı. 24 başvurunun toplam hibe miktarı 247 milyon TL. Erzincan Toplu Sera Bölgesinde inşa edilecek olan 253 dekar sera ile Erzincan’da toplam sera varlığı 900 dekara yaklaşacak. Proje kapsamında 253 dekar sera alanının hayata geçirilmesi ile kurulacak olan Erzincan Toplu Sera Bölgesinin somut çıktıları; 253 dekar sera alanı 247 milyon TL hibe tutarı %75 proje performans oranı 400 kişilik istihdam 1. ürün 6.325 ton domates ve 2. ürün 1.265.000 adet marul Yıllık 350 milyon TL parasal döngü sağlanacak. Tarıma Dayalı İhtisas (SERA) Organize Sanayi Bölgesinin Kurulması Erzincan’da seracılık sektörünün geliştirilmesi kapsamında Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulması kapsamında sera projesi kurulması yönünde çalışmalar devam etmekte. Jeotermal kaynağın araştırılmasına devam edilmekte. Jeotermal Sera Yatırımları Erzincan’da seracılık sektörünün gelişimi noktasında yapılan diğer bir çalışma ise jeotermal sera yatırımları. 2021 yılında özel bir firma bölgede jeotermal topraksız sera işletmesi kurması amacı ile su arama ve çıkarma faaliyetlerine başlamıştır. Sıcak suyun bulunması akabinde bölgede 30 dekar topraksız jeotermal sera kurulumunu gerçekleştirmiştir. 22.05.2024 tarihinde ilk domates hasadı yapılmıştır. Mevcut 30 dekara topraksız jeotermal serada; Yılda 11 ay üretim, yıllık 1.500 ton domates üretim, 45 kişilik istihdam, yıllık 90 milyon TL ekonomik büyüklüğe sahip. Firma yeni sera kurulumu faaliyetleri ile 63 dekar topraksız jeotermal seranın inşaatı devam etmektedir. Yakın dönemde 93 dekar topraksız jeotermal sera ile üretim faaliyetlerine devam edecekler. 2024 yılında Akyazı-Aktoprak Mahallesi içerisinde bulunan alan içerisinde yeni topraksız jeotermal seraların kurulması için ihtiyaç duyulan sıcak suyun varlığının tespiti için Maden Tetkik ve arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından jeofizik etüt çalışması yapılmış olup gelen rapor neticesinde bölgede 316 dekarlık jeotermal topraksız sera kurulması için çalışmalar sürdürülmekte. Faaliyetler sonucunda bölgede toplam 409 dekar topraksız jeotermal sera varlığımız ile bölgenin sebze üretimine büyük katkı sağlanacak. Kurulacak 393 dekar topraksız jeotermal serada; Yılda 11 ay üretim, yıllık 19.650 ton domates, 600 kişilik istihdam, yıllık 1 Milyar 179 Milyonluk ekonomik büyüklüğe sahip olacak. Tüm bu yatırımların tamamlanması ile Erzincan’da sera varlığı 1300 dekara ulaşacak ve Erzincan bölgede seracılık sektörünün en etkin kentleri arasında yer alacak.

Honaz Belediyesi’nden Ata Tohumuyla Ücretsiz Fide Dağıtımı Haber

Honaz Belediyesi’nden Ata Tohumuyla Ücretsiz Fide Dağıtımı

Honaz Belediyesi, ata tohumlarından ürettiği milyonlarca sebze fidesini ücretsiz olarak vatandaşlara dağıtıyor. Başkan Yüksel Kepenek, güvenli ve sağlıklı gıdaya erişimin önemine dikkat çekti. Yoğun Taleple Başlayan Dağıtım Süreci 9 Nisan’da başlayan yazlık sebze fidesi başvurularına vatandaşlardan yoğun ilgi geldi. Honaz Belediyesi Yerel Tohum Merkezi, genetiğiyle oynanmamış ata tohumlarından elde edilen milyonlarca fideyi üretip halka ücretsiz olarak dağıtıyor. Amaç, tarımsal üretimi desteklemek ve sağlıklı gıdaya erişimi artırmak. 16 Çeşit Ata Tohumu Kullanılıyor Yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda üretim yapan belediye, seralarda 16 çeşit ata tohumu kullanarak fide yetiştiriyor. Bu fidelerin bir kısmı belediyeye ait organik bahçelere dikiliyor, buradan alınan yeni tohumlarla döngü devam ettiriliyor. Ziraat Mühendisi Aslı Gökçen, üretim sürecinin özenle yürütüldüğünü ve tohumların sağlıklı çimlenmesi için özel teknikler kullanıldığını belirtti. Türkiye’nin En Büyük Yerel Ata Tohum Arşivi Başkan Kepenek, Türkiye’nin en geniş yerel ata tohum arşivine sahip belediyesi olduklarını vurguladı. 4 mühendis ve 3 çalışanla başladıkları proje kapsamında, şu an 2 bin 500 çeşit tohum, tüm koruma koşulları sağlanarak tohum bankasında muhafaza ediliyor. Başkan Kepenek, “Ata tohumlarını korumak en büyük milliyetçiliktir” diyerek, bu mirası gelecek nesillere aktarmayı bir görev olarak gördüklerini ifade etti. 300 Binden Fazla Talep İlk Günden Geldi Fidelerin yalnızca vatandaşlara değil, geçen yıl olduğu gibi kamu kurumlarına da ulaştırılacağı belirtiliyor. Geçtiğimiz yıl 27 kuruma fide desteği veren belediye, bu yıl daha ilk günden 300 binden fazla talep aldı. Talebin giderek artması, projenin halk tarafından benimsendiğini gösteriyor. “Sağlıklı Beslenme Bir Tercih Değil, Zorunluluk” Başkan Kepenek, pandemi sürecinin sağlıklı beslenmenin önemini ortaya koyduğunu belirterek, “Beslenme, ya bağışıklığı güçlendiriyor ya da zayıflatıyor. Bu yüzden sağlıklı gıdaya erişimi artırmak için üretmeye ve dağıtmaya devam edeceğiz” dedi. Honaz Belediyesi’nin bu girişimi, yerel tohumların korunması, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi ve toplum sağlığının güçlendirilmesi adına örnek bir çalışma olarak öne çıkıyor.

Aksulu Çiftçi Domatesini Dalında Çürümeye Terk Etti Haber

Aksulu Çiftçi Domatesini Dalında Çürümeye Terk Etti

Fiyat krizi serada üretimi durdurdu Antalya’nın Aksu ilçesinde, Türkiye’nin en büyük örtü altı üretim merkezlerinden biri olan bölgede kokteyl domates üreticileri krizde. Aksu Yurtpınar Mahallesi’nde 5 dekarlık serasında üretim yapan 20 yıllık çiftçi Mustafa Güvendir, maliyetin altında kalan fiyatlar nedeniyle domatesini dalında çürümeye bıraktı. "15 TL’ye satıyoruz, markette 70 TL" Sezon başında 70 TL’ye satılan kokteyl domatesin şu an halde sadece 15 TL’den alıcı bulduğunu belirten Güvendir, “Maliyet en az 30-35 TL. Bir kilo naylon 100 TL olmuş. 15 TL’ye domates satarsam, kaç kilo satarak bir kilo naylon alacağım?” diyerek yaşadığı çıkmazı anlattı. Fiyatların bu şekilde sürmesi durumunda üretim yapmanın sürdürülemez olduğunu vurguladı. "İhracatçılar da ilgilenmiyor" Bir buçuk aydır hasat yapmadığını belirten Güvendir, domateslerini hale gönderdiğini ancak ihracatçıların ilgisiz kaldığını, iç piyasada ise fiyatların dibe vurduğunu söyledi. İlk defa kokteyl domateste bu kadar derin bir krizle karşılaştığını ifade eden çiftçi, seracılığı bırakma noktasına geldiğini dile getirdi. "Çocuğumun geleceği için çiftçiliği bırakacağım" Üretimin sürdürülebilirliğinin kalmadığını belirten Güvendir, “Ya çiftçiliği bırakacağım ya da başka bir geçim yolu arayacağım. Çünkü çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım” dedi. Market fiyatlarıyla hal fiyatları arasındaki uçuruma da dikkat çekerek, “Aradaki farkı kim yiyor?” diyerek tepki gösterdi. "Bugün çiftçisini hor gören, yarınını zor görür" Destek alamayan üreticinin tarımdan çekileceğini belirten Güvendir, gıda güvenliğinin de tehlikeye gireceğini vurguladı. “Çiftçiye sahip çıkılmazsa sadece tarım değil, ülkenin geleceği de tehlikeye girer. Bugün çiftçisini hor gören, yarınını zor görür” sözleriyle yetkililere çağrıda bulundu.

Şırnak’ta Organize Tarım Bölgesi nakliyecilere umut oldu Haber

Şırnak’ta Organize Tarım Bölgesi nakliyecilere umut oldu

946 dekar atıl arazi tarıma kazandırılıyor Şırnak Valiliği’nin hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylanan Şırnak Organize Tarım Bölgesi projesi, 16 Nisan’da ihaleye çıkıyor. Silopi ilçesinde 946 dekar atıl tarım arazisi taşlardan arındırılarak üretime açılacak. Bu alanda 42 sera ve 9 sanayi parseli yer alacak. Yıllık 1.5 milyar liralık katkı bekleniyor Seralar ve kurulacak fabrikalarla birlikte bölgenin yıllık 1 milyar 500 milyon TL’lik ekonomik katkı sağlaması hedefleniyor. Proje, hem ihracatı artırmayı hem de nakliye giderlerini azaltmayı amaçlıyor. Nakliyeciler: “Artık bu yükü kaldıramıyoruz” Projenin tamamlanmasıyla birlikte, başta Irak olmak üzere komşu ülkelere yapılan sebze-meyve taşımacılığında zaman ve maliyet avantajı sağlanacak. 10 yıldır yaş meyve-sebze taşıyan Naim Cabu, “Bin kilometreden yük getireceğime, burada seralardan yükleyip 50 kilometre ötede Irak’a götürmek bizim için büyük kolaylık olur” dedi. "Tek şoförle bu yollar bitmiyor" Uzun yollar, artan mazot fiyatları ve takograf sınırlamaları nedeniyle zorlandıklarını dile getiren nakliyeciler, Şırnak’ta kurulacak üretim alanlarının lojistik maliyetleri ciddi oranda düşüreceğini belirtti. Aziz Arık, "Bin 300 kilometre yerine 50 kilometre yol yaparız" diyerek projeye desteğini dile getirdi. "Verimli topraklar, yeni geçim kapısı olabilir" 20 yıldır bu sektörde çalışan Ahmet Dövçek ise, “Şırnak’ın Silopi, Cizre ve İdil ilçeleri çok verimli. Habur dışında bir gelir kapımız yok. Seracılık bölgemizi kalkındırır” ifadelerini kullandı. Nakliyeciler, projenin hem istihdam hem de yerel üretim açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.