TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Süt Üretimi

AGRONEWS - Süt Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Süt Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Süt üretiminde fazlalık var, Haziran'da değerlendirme yapılacak Video Galeri

Süt üretiminde fazlalık var, Haziran'da değerlendirme yapılacak

Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı Hamit Can, çiğ süt tavsiye fiyatına ilişkin haziran ayında değerlendirme yapacaklarını belirterek, "Şartlar gerekiyorsa güncelleme yoluna gideceğiz. Şu anda çiğ süt üretimi yeterli düzeyde hatta arz fazlalığı var" dedi. Can, yaptığı açıklamada, son yaptıkları güncellemeyle 1 Ocak 2025'ten bu yana çiğ süt tavsiye fiyatının litrede 17 lira 15 olarak uygulandığını hatırlattı. USK olarak her ay çiğ süt maliyetini hesaplayıp Ulusal Süt Konseyi sitesinde yayınladıklarını aktaran Can, göreve geldiklerinde üç ayda bir maliyetleri ve çiğ tavsiye fiyatlarını değerlendirip gerekiyorsa güncelleneceğini söylediklerini hatırlattı. Bu çerçevede mart ayında bi güncelleme yaptıklarına dikkati çeken Can, "Fiyatın güncellenmesine gerek olmadığını öngördük. Haziran ayında yine değerlendirme yapacağız. Şartlar gerekiyorsa güncelleme yoluna gideceğiz" dedi. Şu anda çiğ süt üretiminin yeterli düzeyde olduğuna dikkati çeken Can, şöyle konuştu: "Çiğ süt arzında sorun yok. Hatta nispeten fazlalık var. Devletin ilgili kurumları regülasyonla fazlalığı alıp süt tozu yapıyor. Böylece arz fazlalığı yönetilmiş oluyor. Mart, nisan ve mayıs aylarında çok üretiyoruz. Temmuz, ağustos, eylül ve ekimde ise üretim azalır. Satışlar ise Mart, nisan ve mayıs daha düşük, yaz aylarında eylül ve ekimde yüksek olur. Temmuzdan sonra arz fazlalığı ortadan kalkacaktır. Talep artar arz fazlalığı kapatılır ve dengeye ulaşılır diye düşünüyorum."

Ardahan'da süt üreticileri düşük fiyatlardan şikâyetçi Haber

Ardahan'da süt üreticileri düşük fiyatlardan şikâyetçi

Süt üreticileri, artan maliyetler karşısında sabit kalan alım fiyatları nedeniyle ekonomik çıkmazla karşı karşıya. Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği'nin (TÜSEDAD) verilerine göre, bir litre çiğ süt maliyeti 21,5 TL'ye yükselirken, Ardahanlı mandıracıların aylardır 16 TL olarak sabit tuttuğu alım fiyatları üreticileri zor durumda bırakıyor. Ardahan merkeze bağlı Büyük Sütlüce köyündeki süt üreticileri, mandıraların ucuz fiyattan süt aldıkları halde ürettikleri ürünleri de yüksek fiyatlara sattıklarını söyleyerek tepki gösterdi. Sütlüce köyünden süt üreticisi Süntay Karabağ, "Özellikle kış aylarında yem ve enerji maliyetlerinin daha da artması, biz üreticiler için ciddi bir yıkıma neden oldu. Buna rağmen bir litre sütün bir bardak çaydan daha düşük olması bu işin yapılamaz hale geldiğinin bir göstergesi" dedi. Karabağ, "Ben hayvancılıkla uğraşan ve süt inekçiliği yapan bir üreticiyim. Ardahan'da sütün litre fiyatı 15 TL. Ülkemizde her şeye günlük zam gelirken maalesef süt fiyatlarına zam yapılmaması maliyeti olumsuz etkiliyor. Bu nedenle bu iş artık yapılmaz hale geldi ve üreticiler süt inekçiliğini bırakmayı düşünüyor. Yetkililerin bu duruma el atması lazım, bu fiyatlara süt satılmaz. Bir bardak çayın fiyatı 30 lira, ama sütün litresi 15 lira ve bu olacak gibi değil. Sütün fiyatı sudan ucuz" ifadelerini kullandı. Üretici Gökhan Uygur da, zor şartlara rağmen hayvancılıkla uğraştıklarını söyleyerek, süt fiyatının bir bardak çay fiyatından daha düşük olduğunu söyledi. Uygur, ''Süt inekçiliği yapıyorum. Fakat yem, ot ve saman fiyatları belli, girdiler belli, işçilik belli ama süt fiyatlar çok düşük. Bir litre sütün bedeli bir bardak çay fiyatından da düşük. Şu anda doğal olarak biz bu işin hamallığını yapıyoruz" dedi. Köy muhtarı Volkan Uygur ise, köy halkının tamamının tarım ve hayvancılıkla uğraştığını ve geleceği bununla kurup inşa etmeye çalıştıklarını söyledi. Süt üreticilerinin zor bir süreçten geçtiğini ve satılan ürünün giderleri karşılamadığını belirten Uygur, "Özellikle süt piyasasındaki tekelleşme üretim aşamasındaki en büyük derdimiz. TÜSEDAD'ın verilerine göre süt maliyeti 21 lira ama şu an itibariyle sütümüzün fiyatı 16 lira. Yani üretimden 5 lira daha zarardayız. İşletmelerimiz kapanıyor. Çocuklarımız zaten burada durmak istemiyor. Çaresi olanlar göçün peşine düştüler ve buralar bir zaman sonra atıl duruma gelecek. Süt yakın bir zamanda hayvancılık gibi ithal edilecek duruma dönüşüyor. Bunun en büyük faktörü tekelleşmiş mandıracılar. Yani mandıra sistemi. Köyümüz önceleri sütünü işleyen ve mandıraları olan bir köydü. Fakat dönemsel durumlardan dolayı köyümüzde mandıra kalmadı. Civarda da çok fazla sayıda mandıra yok ve olanlar da birbirleriyle anlaşarak fiyatları düşürüyorlar. 2024 yılındaki süt fiyatıyla 2025 yılındaki süt fiyatı aynı ama girdilerimizde yüzde 50 fark var. Dolayısıyla bölgede süt üretilemez hale geldi" diye konuştu. STK'ların tembellikte sınır tanımadığını dile getiren Uygur, "STK'lar bölgede üreticilik yapan vatandaşların sorunlarını çözmek bir yana dursun siyasetle uğraşmayı tercih ediyorlar. STK örgütleri bizi temsil etmeyi bıraktı ve bunun örnekleri var. Bakanlık 100 puan üzerinden 60 puan alan örgütlere statü veriyor. Ama bizim hiçbir örgütümüz bu 100 puan üzerinden 60 puan alamadı. Bunun sebebi de proje üretememeleri'' dedi. Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün sadece reklam peşinde olduğunu söyleyen Uygur, ''Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün aracı olduğu desteklerde kötü bir planlama var. Projelerin gerçekleşme oranı yüzde 90'ın altında. Daha çok fotoğrafçılık, yani reklam yapmanın peşinde; 20 baş hayvan altına verilen desteklerin artması, 40 yaşın altındaki insanların desteklerden daha çok faydalanması gibi durumlarda yanlış bir politika izleniyor. Bu politikanın reel bir karşılığı yok. Şu an İl Tarım Müdürlüğünden işletme bilgilerini çekerseniz son bir yılda belki yüzde 40 artma görebilirsiniz. Ama bu hayvan sayısına yansımıyor. İnsanlar sırf destek alabilmek için 2'inci, 3'üncü işletmeleri açtılar ama maalesef bunlar aynı hayvanlar üzerinden gerçekleşti. Bu destek politikası yanlış bir politik ve üretmeye meyilli herkesin üretmesi lazım. Üreticilerimiz hayvanını satıp faize yatırabilir, bu bilinmez bir şey değil, insanlar faiz oranlarını biliyor. Ama bu insanlar vatanperver insanlar ve üretmeyi seçiyorlar. Bu noktada da üreticilerin desteklenmesi lazım ve biz yaptık diye desteklerin yapılmaması lazım. Genç çiftçi desteği adı altında yeni bir şeyler üretmenin peşine düşmemek lazım. Genç çiftçiler tabii ki desteklensin ama başlıyor ise desteklensin" şeklinde konuştu.

Sivas’ta 60 Süt Soğutma Tankı Üreticilere Teslim Edildi Haber

Sivas’ta 60 Süt Soğutma Tankı Üreticilere Teslim Edildi

Süt üretiminde kalite ve verimlilik artacak Sivas’ta “Süt Hayvancılığının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında, 60 adet süt soğutma tankı, düzenlenen törenle üreticilere teslim edildi. Törende konuşan yetkililer, projenin süt üretimini daha hijyenik koşullarda gerçekleştirmeyi, zayiatı önlemeyi ve üreticinin gelirini artırmayı hedeflediğini belirtti. Yüzde 70’i DAP destekli, toplam bütçe 4,8 milyon lira Tarım ve Orman İl Müdürü Seyit Yıldız, proje kapsamında 50 adet 300 litrelik, 10 adet 1000 litrelik tankın dağıtıldığını söyledi. Projenin %70’i DAP Bölge Kalkınma İdaresi, %30’u ise üretici katkısıyla finanse edildi. Projenin toplam bütçesi 4 milyon 801 bin 500 TL olarak açıklandı. Sivas’a 610 milyon liralık tarım desteği sağlandı Vali Yılmaz Şimşek, 2016’dan bu yana DAP İdaresi’nden Sivas’a gelen 94 projenin 78’inin tarım ve hayvancılığa yönelik olduğunu ve bu projelere 610 milyon TL destek verildiğini belirtti. Vali Şimşek, Sivas çiftçisinin yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı. “Projeleriniz için başvuru süreci devam ediyor” DAP Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, bölgedeki üreticilerin en iyi teknolojik imkanlara sahip olması için çalıştıklarını ifade ederek, yeni projeler için 18 Nisan’a kadar başvuru sürecinin devam ettiğini hatırlattı. Amaç: Kaliteli süt, güçlü üretici Proje ile birlikte, sütlerin işletme içinde soğutulması, daha yüksek fiyatlarla satılması ve üretimin kayıt altına alınarak sektörün gelişmesi hedefleniyor. Tanklar, bakanlık onaylı kooperatif ve birlik üyelerine dağıtıldı.

Trabzon’da Jersey İnekleri İçin Suni Tohumlama Projesi Başlatıldı Haber

Trabzon’da Jersey İnekleri İçin Suni Tohumlama Projesi Başlatıldı

Hayvancılığı Canlandıracak Proje Türkiye’de en çok Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilen Jersey ırkı inekler için Trabzon’da yeni bir suni tohumlama projesi hayata geçirildi. Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan bu proje, dişi Jersey sperması kullanılarak yapılan suni tohumlama uygulamalarıyla bölgedeki hayvancılığı yeniden canlandırmayı hedefliyor. Jersey inekleri, yüksek yağ oranına sahip sütleriyle tanınırken, Karadeniz’in doğal meralarında beslenerek Tonya tereyağının eşsiz aromasını oluşturan en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Ücretsiz Suni Tohumlama Desteği Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, projenin önemine vurgu yaparak, “Jersey ırkı Doğu Karadeniz’in doğasıyla bütünleşmiş bir hayvandır. Ancak süt verimimiz düşmüş durumda. Hayvan başına günlük süt verimi 6-7 litreye kadar gerilemiş. Oysa Jersey ineklerinden günlük en az 18-25 litre süt almamız gerekiyor” dedi. Suni tohumlama ile dünyanın en iyi erkek spermlerinin dişi hayvanlara nakledildiğini belirten Kaplan, hayvancılığı teşvik etmek ve mevcut üreticilerin devamlılığını sağlamak için projenin tamamen ücretsiz uygulanacağını ifade etti. Hedef: Jersey Sayısını ve Verimi Artırmak Şu an bölgede yaklaşık 100 bin büyükbaş ve 150 bin küçükbaş hayvan bulunduğunu belirten Kaplan, hayvancılığı terk eden üreticilerin sektöre geri dönmediğine dikkat çekerek, “Mevcut üreticilerin daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde hayvancılık yapmasını sağlamak için çalışıyoruz” dedi. Projeyle bölgedeki Jersey ırkı sayısının artırılması ve süt veriminin yükseltilmesi hedeflenirken, tohumlama oranının yüzde 7-8 seviyelerinden yüzde 70-80’e çıkarılması planlanıyor. Karadeniz’in zengin meralarında yetişen Jersey ineklerinin korunması ve hayvancılığın yeniden canlandırılması için geliştirilen proje, çiftçiler için önemli bir destek sağlayacak.

Şanlıurfa’dan Dünya Pazarına: Çadırdan Fabrikaya Peynir Serüveni Haber

Şanlıurfa’dan Dünya Pazarına: Çadırdan Fabrikaya Peynir Serüveni

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 25 yıl önce çadırda peynir üretimine başlayan Sinan Kutlu, bugün Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) kurduğu modern tesiste İtalyan peynirleri üretip ihraç ediyor. Başta ABD olmak üzere birçok ülkeye gönderilen bu peynirler, özellikle makarna, pizza, salata ve soslarda kullanılıyor. 11 Bin Ton Süt Kullanılıyor Kutlu’nun fabrikası, 3 bin 800 aileden yıllık 11 bin ton süt satın alarak hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de ihracattaki payını artırıyor. Fabrika Müdürü Mustafa Acar, modern tesislerinde feta peyniri, beyaz peynir, tulum peyniri, coğrafi işaretli sadeyağ ve pecorino peynirinin üretildiğini belirtti. "Bu tesis, 7 bin metrekarelik alanda yılda 11 bin ton sütü işleyerek ihracata katkı sağlıyor. İtalya’nın ünlü pecorino peynirini burada üretiyoruz ve Amerika, Orta Doğu gibi pazarlara ihraç ediyoruz. Bu peynir, koyun sütünden yapılıyor ve özellikle makarnalarda, pizzalarda tercih ediliyor" dedi. Çadırdan Dünya Pazarına Fabrikada 100 kişi doğrudan, süt toplama operasyonuyla birlikte toplamda 400 kişi çalışıyor. Harran Üniversitesi ile iş birliği yapılarak çiğ süt ve mikrobiyoloji laboratuvarı kurulmuş, gıda güvenliği ve kalite standartlarına büyük yatırımlar yapılmış durumda. Acar, "2001 yılında çadırda başlayan bu yolculuk, bugün entegre bir tesis haline geldi. İhracata başladık, kaliteye büyük önem verdik. Bölgeden dört gıda mühendisi arkadaşımız da üniversite ile birlikte eğitim alarak fabrikamızda çalışıyor" dedi. Hedef: Anadolu’dan Bir Dünya Markası Çıkarmak Acar, küçükbaş hayvancılığı geliştirerek ham madde tedarikini artırmak ve bölgeyi ekonomik olarak güçlendirmek istediklerini belirtti. "Örnek bir model oluşturup Anadolu’dan bir dünya markası çıkarmak istiyoruz" dedi. İtalyan iştirakçi Peppi Fadda ise 2020’den bu yana ABD’ye satılan pecorino peynirinin büyük ilgi gördüğünü ve üretim kapasitesinin hızla arttığını ifade ederek, "2020-2025 arasında büyük bir büyüme kaydettik. Ayrıca küçük üreticilerin yaşam standartları iyileşti ve sütlerini satma konusunda daha fazla güven duyuyorlar" dedi. Şanlıurfa’dan çıkan bu girişim, hem bölge çiftçilerini destekleyerek yerel ekonomiyi canlandırıyor hem de dünya pazarında Türkiye’nin konumunu güçlendiriyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.