TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım

AGRONEWS - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Marmarabirlik'ten Zeytin Atağı: 70 Bin Ton Hedef! Haber

Marmarabirlik'ten Zeytin Atağı: 70 Bin Ton Hedef!

Zeytin Hasadı Başladı: Marmarabirlik'ten 70 Bin Ton Alım ve 50 Milyon Dolar İhracat Hedefi Bursa ve çevresinde zeytin hasadı heyecanı başladı. Üreticiler, aileleriyle birlikte gün doğumuyla bahçelere akın ederek sofralık zeytinleri topluyor. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, bu yılın ürünlerinin iri taneli ve kaliteli olduğunu vurgulayarak, ülke genelinde sofralık ve yağlık zeytin rekoltesinin toplam 2 milyon 450 bin ton olarak tahmin edildiğini, bunun 740 bin tonunun sofralık zeytin olduğunu belirtti. Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Marmara Bölgesi'ndeki hasat dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bölgeden gelen rekolte beyannamesinin 67 bin ton olduğunu kaydeden Yıldız, şu ana kadar alınan ürün miktarının yaklaşık 8 bin tona ulaştığını ve ortalama fiyatın 115 TL seviyesinde olduğunu ifade etti. Bursa Valiliği, Mudanya Kaymakamlığı ve Marmarabirlik iş birliğiyle düzenlenen Hasat Başlangıç Programı, Marmarabirlik Mudanya Kooperatifi'nin Yörükali Mahallesi'ndeki alım deposunda gerçekleştirildi. Etkinliğe Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, AK Parti Mudanya İlçe Başkanı Arif Bayrak, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Acar, Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Mudanya Kooperatifi Başkanı Cüneyt Soylu ve çok sayıda zeytin üreticisi katıldı. Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, çiftçiliğin zorluklarını dile getirerek, zeytin ve diğer ürünlerde modern tarıma geçişin zorunlu olduğunu söyledi. Mudanya Kooperatifi Başkanı Cüneyt Soylu ise bu yıl bölge için 10 bin ton ürün beklediklerini aktardı. Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız da ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını belirtti. Konuşmaların ardından kooperatifin zeytinliklerinde hasat başladı. Ağaç altlarına serilen mavi örtüler, gökyüzünden bakıldığında muhteşem bir görüntü oluşturdu. Zeytinler silkelenerek kasalara toplandı; Kaymakam Terzi ve Başkan Yıldız da makinelerle hasada katıldı. Program sonrası Yörükali çevresindeki üreticiler, traktörlerle tonlarca zeytini depoya getirdi. Zeytinler bilgisayarlı sistemle boyutlarına göre ayrılıp havuzlara alındı. Drone görüntüleri, hasadın ölçeğini yansıttı. Toplanan zeytinler 6 ay doğal fermantasyona bırakılıyor, ardından steril havuzlarda yıkanıp tuzlanarak dinlendiriliyor. Bu süreç, ürünlerin lezzet ve kalitesini artırıyor. Yıldız, 30 bin ton kapasiteli yeni depo planladıklarını, 70 bin ton alım hedeflediklerini ve 50 milyon dolarlık ihracat amaçladıklarını açıkladı. Yeni ürünler ve işleme tesisleri için çalışmaların devam ettiğini, bu yatırımların kooperatifi güçlendireceğini söyledi. Marmara'da altı aydır yağış eksikliğinin rekolteyi düşürdüğünü belirten Yıldız, son yağmurların kaliteyi artırdığını ve daha fazla yağışın faydalı olacağını ifade etti. Yıldız, Türkiye'nin sofralık siyah zeytinde dünya lideri olduğunu ancak yeşil zeytin tercihinin Avrupa'da daha yüksek olduğunu söyledi. Zeytinyağı tüketiminde kişi başı 2-2,5 kg ile Avrupa'nın 13 litresinin gerisinde kalındığını vurgulayan Yıldız, doğal ürünlerin olgunlaşma sürecini hatırlatarak iç tüketimin artmasının ekonomiye katkı sağlayacağını belirtti. Zeytinyağındaki tağşişe dikkat çeken Yıldız, merdiven altı üretimlerin zararlarını uyararak vatandaşları güvenilir markalara yönlendirdi ve bakanlık denetimlerinin arttığını ekledi.

Amasya, Safran Üretimiyle ‘Kırmızı Altın’ Kazandırıyor Haber

Amasya, Safran Üretimiyle ‘Kırmızı Altın’ Kazandırıyor

Dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinen safran, üretildiği Amasya’da 1 gramı 500 TL’den satılıyor. Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, ‘kırmızı altın’ olarak adlandırılıp saksıda bile yetiştirilebilen bu ürünün sahtesine karşı uyardı. Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Sefa Kılıç, "Safran bitkisi üretimi yapıldığı yerlerde ‘kırmızı altın’ diye değerlendirilmektedir. 150 çiçeğin toplanmasıyla bir gram kuru safran elde edilmektedir. Dünyanın en pahalı baharat bitkisidir. Gramı 500 TL’den satılmaktadır" dedi. "Saksıda bile yetiştirilebilir" Amasya’da 23 dekar üretimi yapılan bu bitkinin gıda, tekstil, parfüm ile ilaç sanayisinde kullanıldığına değinen Kılıç, "Safran bitkisi çok değerli olduğu için sahteciliği yapılmaktadır. İlimizde yetiştiriciliği açısından önde gelen lokasyonlardan olduğu için üreticilerimizden güvenle safran bitkisi alınabilir. Yetiştirmesi çok meşakkatli de değildir. Tarlada, bahçede hatta saksı da bile yetiştirilebilir" diye konuştu. "12 bin dönüm fazla soğan üretildi, alternatif ürünlere yönelen rahat etti" Amasya’nın Göynücek ilçesine bağlı Ayvalıpınar köyünde düzenlenen safran hasadına katılarak ürün toplayan Amasya Valisi Önder Bakan çiftçilere alternatif ürünleri de denemeyi tavsiye etti. Soğandaki ürün bolluğunu ve zirai donun vurduğu kirazı hatırlatan Vali Bakan, "Bu yıl yaklaşık 12 bin dönüm soğan fazla ekildi. Çiftçilerimizin geleneksel alışkanlıkları olduğu için hiçbir şekilde ondan vazgeçmediler. Alternatif ürünlere yönelen arkadaşlarımız kısmen daha rahat ettiler. Bazı bölgelerimiz sadece kiraza yönelmişlerdi. Zirai dondan dolayı maalesef yaşadığımız süreçte alternatif ürünleri sepetlerine koymadıkları için sıkıntı oluştu" şeklinde konuştu. Hasat programına AK Parti İl Başkanı Galip Uzun ve Göynücek Kaymakamı Osman Demirgül ile diğer yetkililer de katıldı.

Antalya, Kesme Çiçek Sektöründe Sorunlar Masaya Yatırıldı Haber

Antalya, Kesme Çiçek Sektöründe Sorunlar Masaya Yatırıldı

ATB'nin düzenlediği Kesme Çiçek Sektörel Analiz Toplantısı'nda kesme çiçek sektöründe yaşanan sorunlar gündeme geldi. Kesme çiçekte maliyetlerin giderek arttığını belirten sektör temsilcileri, ihracat rakamlarının düştüğünü, işçi bulmakta zorlandıklarını dile getirdi. Antalya Ticaret Borsası (ATB), kesme çiçek sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek üzere sektör paydaşlarının katılımıyla Kesme Çiçek Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi. ATB Başkanı Ali Çandır başkanlığında, ATB 6. Meslek Komitesi Başkanı Ertan Altundağ moderatörlüğünde yapılan toplantıya, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, ATB 6. Meslek Komitesi Üyeleri, sektör temsilcileri katıldı. Toplantıda, kesme çiçek sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. "Kesme çiçek sektörünü geliştirmek için çalışıyoruz" Toplantının açılışında konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, ATB 6. Meslek Komitesi üyelerinin talebi doğrultusunda toplantıyı düzenlediklerini belirtirken, toplantıda gündeme gelecek konuların, talep ve önerilerin rapor haline getirileceğini kaydetti. Çandır TÜİK'in bitkisel üretim tahminlerinde düşüş beklendiğini söylerken, tarım ürünlerindeki üretimin düşmesiyle zaten zor olan ekonominin daha da zorlaşacağını söyledi. Resmî Gazete'de yayımlanan kararla 2026 yılında kullandırılacak Ziraat Bankası sübvansiyonlu kredilerinde limitler aynı kalırken faiz oranlarının artırıldığını belirten Çandır, "Bu konuda değişikliğe gidilmesi için gerekli temasları başlatacağız" dedi. Ticaret Bakanlığı destekli UR-GE Projelerini başarıyla tamamladıklarını kaydeden Çandır, "Son sekiz yılda 12 ülkede 16 program düzenledik. Kesme çiçek ihracatının geliştirilmesine yönelik son UR-GE programı kapsamında Kolombiya, İngiltere, Kuzey İrlanda, Kenya, Japonya ve Güney Kore'ye ziyaretler gerçekleştirdik. Gittiğimiz pazarlarda ticari bağlantılar gerçekleştirildi" diye konuştu. "İŞKUR iş birliğinde istihdam imkanı" ATB'nin ‘Tarıma Özel Sosyal Güvenlik' çalışması kapsamında tarımdaki işçi probleminin çözülmesini hedeflediklerini anlatan Ali Çandır, "Amacımız, sektörümüzün yapısına uygun, düşük maliyetli bir sosyal güvenlik sistemi geliştirmektir" dedi. Çandır, İŞKUR iş birliğiyle, kesme çiçek sektörüne yönelik 160 gün süren, pratik ve teorik eğitimleri içeren ve istihdam garantili meslek edindirme kursu programı düzenlenebileceğini anlatırken, sektörün talebi doğrultusunda eğitimlerin başlatılabileceğini kaydetti. Çandır, Antalya Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi fizibilite raporunun tamamladığını da söylerken, alanın tahsisinde sıkıntı olmaması durumunda uygulama aşamasına geçileceğini kaydetti. "İhracatta düşüş" Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, verilen kredi ve desteklerin tarım sektörün gözden çıkarıldığını gösterdiğini kaydetti. Kesme çiçeğin üretim maliyetleri artarken ihracat rakamlarında geriye gidildiğini söyleyen Yılmaz, "Geçen yıl 481 milyon dal çiçek ihraç etmişiz ama bu yıl yüzde 3 küçülme ile 451 milyon dal çiçek gönderebilmişiz" dedi. "Daha büyük alanlara ihtiyacımız var" Kesme çiçek sektörünün sorunlarına değinen İsmail Yılmaz, "Maliyetlerimiz giderek artıyor ama satış fiyatımız istenilen düzeyde değil. Kesme çiçekte karlılığımızı yitirdik" dedi. Çalışacak eleman bulmakta zorlandıklarını belirten Yılmaz, "En büyük sıkıntılarımızdan biri işgücü. Gençleri bu sektöre çekmek zor" dedi. Organize tarım bölgesinin çiçekçilik sektörü için önemli olduğunu belirten Yılmaz, "Daha büyük alanlara ihtiyacımız var. Sektörde pazarlamacı sorunu var. Farklı pazarlara açılamıyoruz. Finans konusu üretimde büyük sıkıntı. Önüne gelen saçma sapan fiyatlarla çiçek pazarlıyor" diye konuştu. Toplantıya katılan sektör temsilcileri, taleplerinin yanı sıra çiçek üretim, satış ve ihracatında yaşadıkları sorunları dile getirdi.

Gümüşhane, Ata Tohumu Siyah Sarımsak Yerel Çeşit Tesciline Hazırlanıyor Haber

Gümüşhane, Ata Tohumu Siyah Sarımsak Yerel Çeşit Tesciline Hazırlanıyor

Gümüşhane’de yüzlerce yıldır ekilen ata tohumu ‘siyah sarımsak’ın yerel çeşit tescil listesine alınması için Tarım ve Orman Bakanlığına bildirim yapıldı. Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Yücebelen köyünde yüzlerce yıldır ekilen ata tohumu ‘siyah sarımsak’ın tescili için Torul İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde çalışma başlatıldı. Görüntüsü, aroması ve dayanıklılığıyla geçmişte bölge genelinde tanınan ürünün yeniden üretime kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Yücebelen köyü’de üreticiler, ata mirası bu tohumun korunarak gelecek nesillere aktarılması için üretim alanlarını genişletmeyi hedefliyor. "Türkiye genelinde en iyi sarımsaklardan biri" Yüzlerce yıldır yörede sadece aynı tür sarımsak ekildiğini ve zamanla üretici sayısının azaldığını ifade eden Yücebelen Köyü Muhtarı Yunus Selvi, "Yıllardır bizim köyümüzde geçim kaynağı olarak sarımsak ekilir, Kadırga Yaylası’ndaki Kadırga Pazarı’nda pazarlanırdı. Ancak şimdi köyümüzde birçok kişi memur olup gittiği için, dolayısıyla çocukların okuması ve köylerdeki yerleşimin azalması nedeniyle bu tohum şu anda kısıtlı olarak üretiliyor. Benim arzum, ata tohumunu yeniden güncel hale getirebilmek. Geçen yıldan bu yana sağ olsunlar, Tarım İlçe Müdürlüğü ve Kaymakamlık nezdinde bu konuyu dile getirdik. Yetkililer geldiler, incelediler. Şu anda ata tohumu kırmızıya dönük siyah bir sarımsaktır. Türkiye genelinde bu konuda iddialıyım. Şırası ve kokusuyla en iyi sarımsaklardan biridir diyebilirim. Şu anda numune olarak Tarım Bakanlığı’na gönderdik, oradan gelecek raporu bekliyoruz. Bu rapor sonucunda da gerçek ortaya çıkacak. Fakat önemli olan, şırası yüksek, kalitesi yüksek olan bu sarımsağı Yücebelen Köyü’nde tekrar eski haline getirebilmek. Bu sarımsağın özelliği şu rengi biraz siyahtır, tanelere ayrıldığında kırmızıya dönük bir rengi vardır. Serttir, içerisindeki su oranı yüksektir ve kokusu yoğundur. Dolayısıyla içerisindeki sarımsak aroması, Türkiye genelinde meşhur olan bazı bölgelerdeki sarımsaklardan çok daha kalitelidir. Bunu tatmadan, yemeklerde kullanmadan farkı anlamak mümkün değildir. Çin’den gelen sarımsaklar hala Türkiye’de pazarlanıyor. Rengi bembeyaz, görsel olarak çok güzel ama sarımsak demek için bin şahit ister. Bu tohumlar yüzlerce yıldır ekiliyor. Ben 65 yaşındayım, çocukluğumdan beri burada sarımsak üretimi yapıyoruz. Bu sarımsak ‘Silve sarımsağı’ adıyla tanınırdı. Karadeniz Bölgesi’nin birçok yerinde özellikle Trabzon, Araklı, Giresun, Ordu sahil kesimlerinde bizim sarımsağımız çok iyi bilinir" dedi. Siyah sarımsak üreticisi Veysel Köse de, "Bu sarımsak bizim yöremize özgü. Hep bu ekilmiş bu çevrede bilinir. Kokusu yoğun ve yağlı bir sarımsaktır. Saklama koşullarına göre dayanıklı bir ürün. Bu sarımsağı biz genelde Kadırga Yaylası’nda kurulan pazarlarda satarız. Biz köyümüzde sadece bunu ektik ve ekiyoruz" diye konuştu.

Akkuş, Coğrafi İşaretli Şeker Fasulyesinde 5. Hasadı Kutladı Haber

Akkuş, Coğrafi İşaretli Şeker Fasulyesinde 5. Hasadı Kutladı

Ordu’nun Akkuş ilçesinde coğrafi işaret tescilli Akkuş Şeker Fasulyesi’nin 5. hasadı gerçekleştirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Akkuş Ziraat Odası Başkanlığı iş birliğinde, ilçenin Gökçebayır Mahallesi'nde ‘Akkuş Şeker Fasulyesi 5’inci Hasat Töreni’ düzenlendi. Törende üreticiler, bereketli bir sezonun mutluluğunu yaşadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, törende yaptığı konuşmada, Akkuş Fasulyesi’nin Ordu için önemli bir marka değeri taşıdığını belirterek, "Akkuş Fasulyesi Allah’ın bizlere bağışladığı büyük bir lütuf. Kaliteden taviz vermeden üretim yapmak önemli. Diğer fasulyelerden farklı olduğunu kurduğumuz tesisle bilimsel olarak ortaya çıkaracağız. Sulama konusunda sıkıntı yok, siz yeter ki üretin. Satamadığınız durumda belediye olarak biz satın alacağız" dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, 200 dekarla başlayan üretim alanının desteklerle 12 bin dekara ulaştığını ifade ederek, Akkuş fasulyesinin aroması ve kolay pişmesiyle yüksek katma değerli bir ürün haline geldiğini söyledi. Akkuş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya ise ilçede geleneksel hale gelen hasat törenlerinin bu yıl 5’ncisini düzenlediklerini belirterek, "Organik tarım çalışmalarımız 2015 yılında başladı. DOKAP ve Valiliğimiz desteğiyle üreticilerimize 400 ton organik gübre dağıttık. Hasatta en büyük sorun olan kapsülden ayırma işlemi için fasulye patozu alımı yaptık. Artık ürünler kısa sürede pazara hazır hale geliyor" dedi. Kaya ayrıca, DOKAP destekli 28 milyon TL bütçeli sulama projesinin hayata geçmesiyle üretim alanlarının 18 bin 500 dekara, toplam üretimin ise 2 bin tona ulaşacağını söyledi. Program kapsamında, ‘Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi’ çerçevesinde desteklenen üretim alanlarında temsili hasat yapıldı. DOKAP iş birliğiyle alınan Fasulye Ayıklama Makinesi’nde fasulyenin kapsülden ayrılması da gerçekleştirildi. Hasat törenine, Akkuş Kaymakam Vekili Çaybaşı Kaymakamı Volkan Oral, Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci, DOKAP Başkan Yardımcısı Tolgahan Köken ve üreticiler de katıldı.

Ceyhan Nehri, Kirlilik Nedeniyle Yüzlerce Balığın Ölümüne Neden Oldu Haber

Ceyhan Nehri, Kirlilik Nedeniyle Yüzlerce Balığın Ölümüne Neden Oldu

Adana'da Çukurova'nın verimli topraklarını sulayan ve birçok canlıyı barındıran Ceyhan Nehri aşırı derecede kirlenince yüzlerce balık telef oldu. 5 ay önce Adana Büyükşehir Belediyesine ait arıtma tesisi olmak üzere toplam 11 tesise 10 milyon 30 bin TL idari ceza uygulanmıştı. Kahramanmaraş'tan başlayıp 509 kilometrelik bir alana uzanarak, Akdeniz'de İskenderun Körfezi'ne dökülen ve tarımsal faaliyetlerde kullanılarak Çukurova'ya can suyu veren Ceyhan Nehri'ndeki kirlilik önlenemiyor. Nehre Adana'nın Yüreğir ilçesi Yakapınar Mahallesi'nde aynı noktadan iki yerden simsiyah akan atık su karışması dikkat çekiyor. Atığın karıştığı noktada nehrin suyu iki renge bürünüyor. Fabrika atıklarının nehre karıştığı iddiası nedeniyle Yüreğir ilçesinde nehre kıyısı olan birçok mahallede yaşayanlar sorunun çözülmemesinden şikayet etti. Mahalle sakinlerinden Hüseyin Saka, "Atıklar nehrimize akıyor. Nehirde balık kalmadı. Balıklar, bitkiler sürekli zarar görüyor. Bu su ile herkes tarım yapıyor. Yağmur yağmadığı için bahçeler Ceyhan Nehri ile sulanıyor. Şu an nehir çok kirli" dedi. Mahalle sakinlerinden Timur Emre ise, "Nehir nedeniyle köy de kokuyor, burası da çok kötü kokuyor. Hem balıklar ölüyor hem de tarım arazileri zehirleniyor. Birçok kez şikayetçi olduk, konuyu herkes biliyor ama kimse bir şey yapmıyor" diye konuştu. 5 ay önce 10 milyon TL ceza kesilmişti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri geçtiğimiz mayıs ayında Ceyhan Nehri'ndeki kirlilikle ilgili Ceyhan ve Seyhan havzalarında geniş kapsamlı denetim yapmıştı. Ekiplerin 91 tesisteki denetimleri sonucu 5'i Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait arıtma tesisi olmak üzere toplam 11 tesise 10 milyon 30 bin TL idari ceza uygulanmıştı. Denetimlerde Adana Büyükşehir Belediyesi'nin Seyhan, Kozan, Yüreğir ve Karataş atık su arıtma tesislerinin çevre izin belgelerinin de bulunmadığı da belirlenmişti. 10 milyon cezanın 4 milyon 346 bin TL'si Adana Büyükşehir Belediyesi'ne kesilmişti.

Tunceli, Hava Arslan’ın Seracılık Projesiyle Üretimde Yükselecek Haber

Tunceli, Hava Arslan’ın Seracılık Projesiyle Üretimde Yükselecek

Yıllarca Fransa'da yaşayan ve doğduğu topraklara dönerek tarıma başlayan Hava Arslan, Tunceli'de sera kurmaya hazırlanıyor. Arslan, bakanlık destekli projeyle kentteki üretim ve istihdama büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Fransa'da uzun yıllar eğitim ve çalışma hayatını sürdüren Paris Sorbonne Üniversitesi mezunu Hava Arslan (62), pandemi döneminde şehir hayatını bırakarak Elazığ'ın Karabörk köyüne yerleşmiş ve tarıma yönelmişti. Arslan şimdi ise deneyim ve birikimini Tunceli'ye taşıyarak profesyonel bir sera kurmak için çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı destekli proje kapsamında Mazgirt ilçesine bağlı Göktepe köyünde seracılık faaliyeti başlatmaya hazırlanan Arslan, kentteki üretim ve istihdama büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Tunceli'nin istihdam konusunda ciddi bir potansiyeli olduğunu aktaran Hava Arslan, "Tunceli için de bazı projeler geliştirmek istedim. Avrupa Birliği'nden gelen hibe programlarını takip ederek bir seracılık projesi teklifi verdim. İyi bir dosya hazırladım. Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Göktepe Köyünde bir araziyi kullanacağım. Projem oldukça iyi bir proje ve stratejik bir noktada. Burada amacım Göktepe Köyünden Elazığ il sınırına kadar seracılığı geliştirmek. Çünkü Tunceli ne yazık ki meyve ve sebze konusunda çoğunlukla Adana, Antalya, Mersin'e bağımlı bir şehir. Burada yapmak istediğim, Tunceli'nin sebze ve meyve konusunda dış şehirlere bağımlılığını tamamen kesmek. Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, TKDK destekleriyle şu an hakikaten çok iyi ilerliyorum. İleride Göktepe köyünden başlayarak Akpazar'a doğru diğer köylerin seracılık konusunda ilerlemelerini sağlamak istiyorum. Erzincan bu konuda çok iyi bir örnek teşkil ediyor. Gerçekten çok başarılı seracılık projelerine imza attılar, yüzlerce dönüm seralar kuruldu. Aynı şeyi ben Tunceli'nin Mazgirt ilçesi çerçevesinde gerçekleştirmek istiyorum. Yakında protokol imzalayacağız" dedi. Tunceli'deki aşırı göçü durdurmak için çalıştığını ifade eden Arslan, "Biz Tunceli olarak bir senedir TKDK projelerinden faydalanıyoruz. Burada, ‘Tunceli'deki aşırı göçü nasıl durdurabiliriz' diye düşünüyorum. Tunceli tarım sektöründe çok ciddi istihdam oluşturabilir. Gençlerin kötü gidişatını durdurabilmemiz için örneğin 20 dönümlük bir serada 60 istihdam sağlanabiliyorsa, 20 dönümden 10 sera kurarsak, 600 kişiye istihdam sağlamış ve 600 aileyi doyurabilecek hale geliyoruz. Şu an Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Tunceli'ye pozitif ayrımcılık yaptı. Oldukça fazla hibeler vermek üzereler. Bunu takip eden herkes biliyor ki Dünya Bankası'ndan büyükbaş hayvancılık için 10 milyon dolara kadar paralar gelecek, bunlar rezerve edilmiş durumda. Yani öz sermayeniz olduğu takdirde yüzde 70-80 civarında hibelerle çok rahat bir şekilde projeler geliştirebilirsiniz" şeklinde konuştu.

Mazıdağı Mazrone Üzüm Pekmezi Coğrafi İşaret Yolunda Haber

Mazıdağı Mazrone Üzüm Pekmezi Coğrafi İşaret Yolunda

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı kırsal mahallelerde mazrone ismi verilen üzümden yapılan ve beyaz toprakla mayalanan meşhur pekmez, şifası ve lezzetiyle mutfakların vazgeçilmezi oluyor. Kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olan pekmez, üzüm hasadı ile kazanlarda kaynamaya başladı. Türkiye’nin en fazla üzüm bağı bulunan Mardin'de bağ bozumu ile dallardan toplanan üzümler, zorlu ve uğraş isteyen çalışmanın ardından pekmeze dönüşüyor. Mazrone üzümü şırasından oluşan şifa kaynağı pekmez için Türkiye'nin birçok ilinden siparişler alınıyor. Mardin bölgesinde bu sene kuraklıktan dolayı verimin düşük olduğunu belirten çiftçiler, fiyatların da geçen seneye göre yüksek olduğunu dile getirdi. Mazıdağı Kaymakamlığı ve Mazıdağı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından mazrone üzüm pekmezi coğrafi işareti için başvuru yapıldığı ve onay aşamasında olduğu öğrenildi. Yetkililer, tescil sürecinin tamamlanmasıyla birlikte mazrone üzüm pekmezinin hem yerel ekonomiye katkı sağlayacağını hem de uluslararası pazarda tanınırlığını artıracağını belirtti. Mazıdağı’ndaki üreticiler de bu gelişmeden memnun. Pekmez üreticileri, coğrafi işaretin sadece bir belge olmadığını, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. ''50 yıldır pekmez kaynatıyorum'' Mazıdağı mazrona üzümünün genetiği değiştirilmemiş bir üzüm çeşidi olduğunu belirten üzüm üreticisi Faruk Titiz, "Bu üzüm, Sümerlerden beri aynı üzüm, biz Mazıdağı mazrone üzüm pekmezini kaynatmayı yüzyıllardır sürdürüyoruz. Ben de rahmetli dedem ve ninemle birlikte çocukluğumdan beri bu işin içerisindeyim. Yani yaklaşık olarak diyebilirim ki 50 yıldır her sene pekmez kaynatıyorum. Mazıdağı pekmezi, mazrona üzümünden elde ediliyor. Mazrone üzümü bağlardan toplandıktan sonra özel çizmeleri giyip ayakla eziyoruz. Daha önce mekanizasyon denendi; makineyle sıkma işlemi denendi ancak üzümün posası da ezildiği için acımtrak bir tat bıraktı ve kalitesini bozdu. Bu yüzden makineden vazgeçtik ve tekrar ayakla ezmeye devam ediyoruz. Üzüm ayakla ezildikten sonra elde edilen şıra, beyaz toprakla mayalanır. Beyaz toprağın özelliği şudur bazik özelliklidir ve Mazıdağı’nda otoyollardan, tarım alanlarından uzak alanlardan elde edilir. Bu da toprağın tarım ilaçlarıyla kirlenmemiş olmasını sağlar. Bu detay oldukça önemlidir. Beyaz toprak, hem köpürerek şıranın içindeki kir ve pası dışarı atar, böylece berrak bir şıra elde edilir. Ayrıca bazik olduğu için meyve asidinin PH’ını düşürür. Böylece boğazı yakan o acı, yakıcı tat çıkmış oluyor. Büyük kazanda bir süre kaynayıp köpürdükten sonra, kirleri attıktan sonra küçük kazanlara alınır. Mazıdağı’ndaki ormanlık alanlardan elde edilen mazi odunu ile saatlerce kaynatılır. Yaklaşık 4–5 saat boyunca, 400 derecede kaynıyor. Kıvamını yakalayınca soğumaya alıyoruz. Burada bahsetmek istediğim bir diğer konu, pekmezin kaynadığı metal kaplardır. Daha önce bakır kaplarda kaynatıyorduk şimdi artık bakır kaplardan vazgeçtik. Çünkü her sene bakır kapların kalaylanması gerekiyor ve artık kalay ustası bulamadığımız için alüminyum kaplara geçtik. Alüminyum kaplar da aynı işi çok güzel yapıyor. Kalay ihtiyacı da olmuyor. Ayrıca bu kapların dış yüzeyleri tamamen çamurla sıvanır. Bunun sebebi, ateşin yakıcı özelliği metal ile doğrudan temas etmemesidir. Böylece metalden pekmeze geçebilecek muhtemel partiküllerin böylece önüne geçilmiş olur. Mazı odununun ateşi harareti çok yüksek olduğu için, direkt metalle temas etmemesi için dış yüzeyin çamurla sıvanması önemlidir. Mardin, Diyarbakır, Viranşehir ve Şanlıurfa çevresinde Mazıdağı pekmezi olduğu sürece başka pekmez satılmaz. Şu anda da Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’nın bu taraftaki ilçelerinde 'Mazıdağı mazrona pekmezi' deyin, fiyatı ne olursa olsun kimse fiyatına bakmadan eldeki bütün malı alır. Çok rağbet gören bir üründür. Türkiye’nin çeşitli illerine, otobüslerle, kargolarla gönderdiğimiz müşterilerimiz var. Ürünümüz oldukça yoğun talep görüyor. Bu yılki verim ise kuraklıktan dolayı düşük oldu. Geçen seneki rekoltenin yaklaşık beşte biri kadar. Mart ayının sonunda dolu vurdu, don oldu. Ayrıca geçen senenin sonbaharından bu yana hemen hiç yağmur yağmadı. Bu nedenle rekolte çok düşük oldu. Şu anki pekmezi de damlarımızda kurduğumuz sulama sistemi sayesinde sulama yaparak kurtarabildik. Mazıdağı Kaymakamlığı ve Mazıdağı Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle coğrafi işaret talebimiz var. Bu talebimizi yetkililere ilettik, gerekli çekimlerimizi ve bilgilendirmelerimizi yaptık. İnşallah coğrafi işaretimizi de alıp Mazıdağı'mıza bir değer kazandırmış olacağız" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.