TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım Haberleri

AGRONEWS - Tarım Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Büyükşehir'den çiftçiye bilimsel destek Haber

Büyükşehir'den çiftçiye bilimsel destek

Bursa’da çiftçilerin gelir düzeyini artırma ve üretim verimliliğini daha yukarıya çekme hedefiyle tarımsal destek çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, üreticilere katkı sunacak bir projeyi daha hayata geçirdi. Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi Tarım Peyzaj AŞ tarafından yürütülen Mobil Toprak Analizi Projesi kapsamında, uzman ekipler mobil toprak analiz cihazıyla doğrudan çiftçilerin arazilerine giderek toprak değerlerini yerinde ölçüyor. Yapılan analizler sonucunda, toprağın besin elementi durumu belirleniyor ve üreticilere doğru gübreleme programı ile yetiştiricilik konusunda öneriler sunuluyor. Böylece hem verimlilik artırılıyor hem de gereksiz girdi kullanımının önüne geçilerek çiftçilere ekonomik katkı sağlanıyor. Toprak Analizi Projesi’nden faydalanmak isteyen çiftçiler, bulundukları mahalle muhtarlarına veya ziraat odalarına başvurabilir. Ayrıca proje kapsamında hayvancılık alanında da danışmanlık hizmeti sunulacak. Veterinerler tarafından üreticiler ziyaret edilerek, talepleri dinlenecek. Yapılan çalışmaların ardından çözüm önerileri sunularak, çiftçilere hayvansal üretimde de rehberlik edilmesi amaçlanıyor. "Amaç, üründen en yüksek verimi almak" Ekiplerle beraber mobil toprak analizi cihazını test eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, mobil toprak analizi çalışmasıyla sadece çiftçiye destek olmadıklarını vurguladı. Projeyle tarlada bulunan elementler hakkında üreticiyi bilgilendirdiklerini ve bilinçlendirdiklerini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Çiftçimizin doğru kararlar almasına yardımcı oluyoruz. Çünkü aynı ürünü, her yıl aynı tarlaya ekmek her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Amacımız; üreticimizin, tarlasına ektiği üründen en yüksek verimi almasını sağlamak" dedi. "Çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz" Muhtarlıklar ve ziraat odaları aracılığıyla projeden yararlanılacağını belirten Başkan Bozbey, "Yerinde analiz yaparak onları bilgilendiriyor ve yönlendiriyoruz. Bu çalışmaları, çiftçimizin üretimden daha fazla verim alması ve gelirinin artması için yapıyoruz. Çiftçimizin dün olduğu gibi bugün de yarın da yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Desteklerimizi sürdüreceğiz" Bursa’da bu alanda önemli gelişmelere imza attıklarını ifade den Başkan Bozbey, "Veterinerlerimiz, hayvancılıkla uğraşan üreticilerimize danışmanlık hizmeti de verecek. Özellikle aile işletmelerine büyük önem veriyoruz. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizin gelirlerini artırmak amacıyla hem teknik hem de diğer desteklerimizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. "Hem Bursamız hem de ülkemi kazanacak" Çiftçilere mazot, bitki, damlama hortum, gübre, aşı, yem gibi birçok destek sağladıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bunların yanında çiftçimizin bilgi sahibi olmasını ve bilinçlenmesini de en az diğer destekler kadar önemsiyoruz. Biz, çiftçimize tarlasının durumunu, toprağının neye ihtiyaç duyduğunu anlatıyoruz. Bu sayede hem Bursamız kazanacak hem de ülkemiz kazanacak. Çiftçimize hayırlı olsun" dedi. Başkan Bozbey ile birlikte toprak analizinin testini izleyen çiftçilerden Zekiye Güven, projeden faydalandıklarını söyleyerek kendilerine bu imkanı sunan Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Çiftçi Çağlayan Özgen de projenin üreticiler için çok kıymetli olduğunu söyledi. Ekiplerin yaptığı analizler sonucunda topraktaki elementlerin miktarını öğrenme imkanı bulduklarını ve bu doğrultuda gübre atarak toprağı işleyeceklerini ifade eden Özgen, Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Antep fıstığı tezgahlarda yerini aldı Haber

Antep fıstığı tezgahlarda yerini aldı

Gaziantep'te Antep fıstığı hasadı başladı. Hasatla birlikte toplanan fıstıklar tezgahlarda yerini aldı. Ancak bu yıl "yok yılı" olması nedeniyle fıstık ağaçlarında ürün az çıktı. Verimin düşük olması fiyatlara da yansıdı. Tezgâhlara inen fıstığın kilogramı 500 TL'den satışa sunuldu. Üreticiler, fıstığın az olması nedeniyle fiyatların yüksek seyrettiğini belirtirken, gelecek yılın "var yılı" olacağını ve rekoltede artış beklendiğini ifade etti. "Gaziantep'te bu yıl Antep fıstığında ciddi bir rekolte düşüşü yaşanıyor" Gaziantep'te esnaflık yapan Elif Derbent, "Gaziantep'te bu yıl Antep fıstığında ciddi bir rekolte düşüşü yaşanıyor. Çiftçiler ve esnaflar, "yok yılı" nedeniyle fıstık ağaçlarının neredeyse boş kaldığını söylüyor. Normal şartlarda tarlasından 2 tona yakın fıstık elde eden üreticiler, bu yıl ürün miktarını bile söyleyemeyecek durumda. Hatta bazı çiftçiler yüz binlerce lira zarar ettiklerini dile getiriyor. Bir üretici, bu yıl 500 bin lira zarar ettiğini, ilk kez kendi tüketimi için bile dışarıdan yaş fıstık almak zorunda kaldığını anlattı" dedi. "Fiyatlar da bu tabloya paralel olarak rekor seviyelere çıktı" Fiyatların bu yıl yüksek olduğunu söyleyen Derbent, "Fiyatlar da bu tabloya paralel olarak rekor seviyelere çıktı. Geçen yıl 160 TL'den başlayan yaş fıstık, Kasım ayına kadar 300 TL'ye yükselmişti. Bu yıl ise fiyatlar 1000 TL'den başladı. Esnaf, yüksek fiyatlar nedeniyle 700 TL'den satışa başlamış olsa da bugünlerde yaş fıstığın kilosu 500 TL seviyesinde. Ancak üreticiler, bu rakamın daha da aşağıya düşmesini beklemiyor. Çünkü talep hiçbir zaman bitmiyor; bin liradan satışa çıkmasına rağmen alıcı bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. "Yalnızca Antep'te değil, Türkiye'nin birçok bölgesinde benzer bir tablo yaşanıyor" Bu yıl ürünlerde azalma olduğunu belirten Derbent, "Yalnızca Antep'te değil, Türkiye'nin birçok bölgesinde benzer bir tablo yaşanıyor. Malatya'da kayısı, Karadeniz'de fındık, Ege'de zeytin üretiminde de kayıplar büyük. Üreticiler, bu yılın genel anlamda "yok yılı" olduğunu vurguluyor. Çiftçiler, fıstık ağaçlarına gerekli tüm bakımı yaptıklarını; ilaçlamadan gübreye, sürümden sulamaya kadar hiçbir masraftan kaçınmadıklarını belirtiyor. Ancak yağışların düzensizliği, don olayları ve değişen iklim şartları nedeniyle ağaçların yeterli ürün vermediğini ifade ediyorlar. Bu durum da fiyatların sert şekilde yükselmesine yol açtı" diye konuştu.

Kendiliğinden yetişiyor, kilosu 10 bin TL'ye satılıyor Haber

Kendiliğinden yetişiyor, kilosu 10 bin TL'ye satılıyor

Malatya'nın Darende ve Akçadağ ilçelerinin kırsal kesimlerinde doğal olarak yetişen kenger bitkisi, yaz aylarında kuruduktan sonra kökünden özel bir yöntemle sakız elde edilerek satışa sunuluyor. Hem zahmetli üretim süreci hem de sağlığa faydalı olması nedeniyle oldukça yüksek bir piyasa değerine sahip olan kenger sakızı, bölge halkı için önemli bir geçim kaynağı haline geldi. Akçadağ ilçesine bağlı Kozluca Mahallesi'nde yaşayan çiftçi Mehmet Demirkaya, her yaz Büyük Mahalle mevkiindeki dağlık alana çıkarak, saatlerce süren yoğun bir çalışmanın ardından kenger sakızı topluyor. Çapa yardımıyla bitkinin kökünü açığa çıkaran Demirkaya, kökü bıçakla çapraz keserek sakızın oluşmasını sağlayan sıvının dışarı çıkmasına yardımcı oluyor. Toprakta bir gün bekleyerek sertleşen sıvı daha sonra toplanıyor. Evde temizleme işlemine tabi tutulan sakızlar, soğuk su altında taşla dövülüp, sıcak suda bekletilerek toprak ve yabancı maddelerden arındırılıyor. Tamamen doğal yöntemlerle hazırlanan kenger sakızı, tane olarak 30 TL'den, kilogram bazında ise 10 bin TL'ye kadar alıcı buluyor. Mehmet Demirkaya, kenger bitkisinden sadece sakız değil, aynı zamanda kahve de üretildiğini belirterek, kenger kahvesinin kilogram fiyatının ise bin ila bin 500 TL arasında değiştiğini söyledi. Kenger sakızının özellikle sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu kaydeden Demirkaya, vatandaşlara sakızı denemelerini tavsiye etti.

Üniversiteli kardeşler hem aileleri hem de kendileri için üretiyor Haber

Üniversiteli kardeşler hem aileleri hem de kendileri için üretiyor

Denizli’nin Buldan ilçesi Kadıköy Mahallesi’nde sebze üreticiliği yapan Ayşe Nur ve Ahmet Yaşar Onat kardeşler aile meslekleri olan sebze üreticiliği ile birlikte üniversite eğitimi görüyorlar. Okullarını devam eden iki kardeş hem sebze üreticiliği hem de hayvancılık yaparak aile ekonomisi katkıda bulunmalarının yanı sıra okul harçlıklarını da kendileri kazanarak, ailelerinin üzerinden büyük bir ekonomik yükü alıyor. "Hem harçlığımı çıkarıyorum hem de aileme ekonomik destek veriyorum" Antalya’da tıp öğrencisi olan Ahmet Yaşar Onat, eğitim hayatıyla birlikte çiftçiliği de devam ettirmenin zor olduğunu ama ailesine yardımcı olduğunu belirterek, "Yaz aylarında aileme yardımcı olmak için üreticilik yapıyorum. Kendi tarlamızdan yetiştirdiğimiz sebze ve meyveleri Buldan pazarında satıyoruz. Hem harçlığımı çıkarıyorum hem de aileme ekonomik destek veriyorum" dedi. "Ben ve kardeşim ailemize destek oluyoruz" Matematik öğretmenliği bölümünden bu yıl mezun olan Ayşe Nur Onat’ta atama beklediğini dile getirerek "Boş durmamak için tarlada üretim yapıyorum. Öğrencilik hayatında da çiftçilik yapıp harçlığımı çıkarıyordum. Hem hayvanlarımız var hem de tarlamız var. Tarlamızda acı, tatlı biber, kapya biber, kavun, karpuz, patlıcan, kabak yetiştiriyoruz. Çapalamasını yapıyoruz. Sulamasını yapıyoruz. İlaçlamasında yardım ediyoruz. Otlarını yoluyoruz. Bu şekilde aileme üretimde yardım ediyorum. Aileme elimden geldiğince yardım ediyorum. Onlarda tarlada çok yoruluyorlar. Ben ve kardeşim ailemize destek oluyoruz. Ürettiğimiz sebze ve meyveleri çarşamba ve perşembe günleri kardeşimle birlikte Buldan’da satıyoruz" diye konuştu.

Bursa'da ahududu üretimi S.O.S veriyor Haber

Bursa'da ahududu üretimi S.O.S veriyor

Orman meyvelerinden olan, içerdiği mineral ve vitaminlerle birçok rahatsızlığa iyi gelen ahududu, bağışıklığı güçlendiriyor, potasyum içeriğiyle kan basıncını düşürüp kalp sağlığını destekliyor ve sağlıklı sindirime katkı sağlıyor. Göz sağlığına iyi gelen, cildi besleyen ve kan şekerini kontrol eden ahududu, TÜİK rakamlarına göre geçen yıl 7 bin ton civarında üretildi. TÜİK'e göre bu yıl da değişiklik olmadan 7 bin ton civarı üretim beklense de ülke üretiminin yüzde 85'ini üreten Bursa'nın Kestel ilçesindeki ağaçlar, çiftçiler ve ortaya çıkan verim böyle söylemiyor. Kestel Ziraat Odası Başkanı Eyüp Kılıç, Türkiye'nin böğürtlen ve ahududu üretiminde merkez konumunda olduklarını söyledi. Gözede gibi dağın eteklerinde kurulu kırsal mahallelerde çiftçilerin Türkiye'nin en kaliteli ahududu ve böğürtlenini ürettiğini vurgulayan Kılıç, özellikle ahududu üretiminde Türkiye'nin 85'inin Kestel'den karşılandığını aktardı. Bu yıl özellikle üretim merkezi olan Kestel'de rekolte sıkıntısı yaşandığına dikkati çeken Kılıç, şöyle konuştu: "Tonaj sıkıntımız var. Ahududu bölgemizde artık tükenmek üzere. Gen bozukluğu yaşadık. Yıprattık ahududuyu. Ağaçlarımız ve bahçelerimiz yoruldu eski verim yok artık. 5 ton yapa bahçemiz bir tona düştü. Ahududu ağaçlarının ıslah edilmesi gerekiyor. Bu yıl başlamasıyla bitmesi bir oldu hasadın. Yok çünkü, ağaçlar bomboştu. Yüzde 65-70 civarında kayıp var ve seneye bu kayıp daha fazla olacak." "Kravatlı adamlar televizyonda konuşuyor sabaha gelen yok" Avrupa ülkelerinde bu ıslah çalışmalarının çok iyi yapıldığını anlatan Kılıç, "Bölgeye göre ürün ıslah ediyorlar. Her şeyi çiftçiler olarak biz kendimiz yapıyoruz. Ben uzman ya da ziraat mühendisi değilim ki. Büyük kravatlı adamlar televizyona çıkıp konuşuyor sahaya gelen yok. Yüksek ziraat mühendislerinin köye gelip şunu yapalım dediğini duydunuz mu, ben duymadım." dedi. Ahududun bölgede yok olma tehlikesi yaşadığını dile getiren Kılıç, "Acilen ıslah edilmeli. Bölge çiftçisinin en önemli gelir kapısı çünkü." ifadesini kullandı. Yurt dışından özellikle Bosna Hersek ve Sırbistan'dan ürün geldiğini vurgulayan Kılıç, "Tüccarın bizden aldığını ürünün aynısına paketlenmiş olarak geliyor. Bu yıl üreticiden çıkış fiyatı 150 liradydı. Ama dışardan da bu fiyata getirdiler biz mücadele edemedik. Bir işçi en iyisi günde profesyonel olanı 25 kilo topluyor. Yevmiyesi 1500 lira. Günlük topladığından üreticiye ne kalıyor siz hesa edin" diye konuştu. Kılıç, Lütfiye Mahallesi'nin geçen yıl 250 ton ürün yaptığını belirterek, bu yıl 70 tonda kaldıklarını sözlerine ekledi.

Meyve sebze ihracatçıları ürün eksikliği ve dövizden şikayetçi Haber

Meyve sebze ihracatçıları ürün eksikliği ve dövizden şikayetçi

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği Başkanı Senih Yazgan, iklim değişikliği nedeniyle nisanda yaşanan zirai don ve yaz aylarındaki aşırı sıcakların taze meyve ve sebze üretimini olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle sert çekirdekli meyvelerde yaşanan kayıp nedeniyle ihracatın tatmin edici olmadığına dikkati çeken Yazgan, her türlü olumsuzluğa rağmen üreticilerin üretmekten ihracatçıların da mücadeleden vazgeçmediğini anlattı. Bu yıl anlık bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan ürün eksikliğinden kaynaklanan yüzde 9-10'luk bir kayıp olduğuna işaret eden Yazgan, "Yıl sonunda narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle bu açığı kapatabiliriz diye düşünüyorum. Kiraz ihracatı bu yıl yok denecek kadar az oldu. 75-80 bin ton ürün satan bir ülke için 6 bin tonluk ihracat yok gibi bir şey" dedi. Olmayan ürünün yerine başka ürünü koymakla ihracatın dengelenmesinin pazarda sürekliliği sağlamayacağını belirten Yazgan, şöyle devam etti: " Türkiye kiraz üreticisi ve ihracatçısı olarak bilinmeli. Kirazdan kaybedelim narenciyeden kaybedelim mantığı olmamalı. Her ülke fırsat kolluyor. Dünyada rakipsiz değiliz. Siz olmazsanız hemen o ülke devreye giriyor. Söz konusu pazarda o üke devamlılığı sağlarsa oraya kaçış olur. Türkiye, üretim açısından ve pazarlara hakim olma açısından çok güçlü. Ben çok ciddi yer değiştirme olacağını düşünmüyorum." "Büyük fırtınalar estirebiliriz" Yazgan, bu dönemde en büyük sorunun artan girdi maliyetlerini döviz kurunun karşılamaması olduğunu vurgulayarak, "Fiyatlarımızı, baskılanmış döviz kuruyla, girdi maliyetleriyle karşılaştırdığımızda karlılık açısından üreticimiz ve ihracatçımız açısından beklenen rakamları yakaladığımızda bu pazarlarda büyük fırtınalar estirebilecek ülkeyiz. Girdi maliyetleri ile döviz kuru arasındaki makas ihracatçıları zorluyor. Döviz kurunun artması gerekiyor biraz." ifadesini kullandı. Şu anda iç piyasanın ihracata göre daha iyi olduğunu dile getiren Yazgan, "İçerde fiyatlar artıyor ama döviz kuru yükselmediğinden ihracat karlı olmaktan çıkıyor. İhraç ettiğiniz ürün bizler için fiyat açısından tercih edilmez oldu. Uluslararası pazarı kaybetmek istemiyoruz. Biz o pazarlarda olmak istiyoruz. Girdi maliyetlerini üst üste koyduğunuz da maliyetler çok yükseldi. Döviz kurundaki pozisyon, beklentileri karşılamadığı için Avrupa pazarında rekabetçiliğimizi kaybettik." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.