TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım Sektörü

AGRONEWS - Tarım Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Niğde’de Yerli Tohumdan Üretilen Patates Ve Barbunya Migros Raflarına Girdi Haber

Niğde’de Yerli Tohumdan Üretilen Patates Ve Barbunya Migros Raflarına Girdi

Niğde Valiliği öncülüğünde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Patates Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Migros iş birliğiyle yürütülen çalışma kapsamında, yerli ve milli tohumlardan üretilen patates ile barbunyanın ilk alımı düzenlenen programla gerçekleştirildi. Patates Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde yapılan programa Vali Cahit Çelik, Vali Yardımcısı Ahmet Arık, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, İl Tarım Ve Orman Müdürü Furkan Mete, Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak, Migros Grubu Pazarlama Direktörü Cavit Metin, Migros Kurumsal İletişim Ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörü Kaan Ünver, Migros heyeti, tarım sektörü temsilcileri ve protokol üyeleri katıldı. Programda konuşan Vali Çelik; Niğde'nin Türkiye'nin patates üretiminde lider, kuru fasulye ve barbunya üretiminde ise güçlü bir merkez olduğunu ifade ederek, yerli ve milli tohumlarla üretilen ürünlerin Migros raflarında yer almasının hem üretici hem de tüketici açısından önemli bir kazanım olduğuna dikkat çekti. Bu iş birliğinin sadece bir alım işlemi olmadığını vurgulayan Vali Çelik, yerli tohumculuğun sahada karşılığını bulduğu, üreticinin emeğinin desteklendiği ve Niğde'nin tarımsal potansiyelinin markalaştığı örnek bir model oluşturulduğunu belirtti. Tüm paydaşlara teşekkür eden Vali Çelik; "Yerli üretim güçlü Türkiye demektir. Niğde'nin bereketli topraklarında yetişen ürünlerin hak ettiği değeri bulması için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi. Migros yetkilileri ise yerli üretimi destekleyen alım garantisi ve sürdürülebilir tedarik politikalarını Niğde'de uygulamaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Konuşmaların ardından Patates Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından geliştirilen yerli patates çeşitleri ile Niğde'de üretilen yerli barbunyanın ilk alımı gerçekleştirildi.

Growtech Antalya, 135 Ülkeden 40 Bini Aşkın Ziyaretçi Ağırladı Haber

Growtech Antalya, 135 Ülkeden 40 Bini Aşkın Ziyaretçi Ağırladı

Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı Growtech Antalya 4 gün boyunca 135 ülkeden 40 bini aşkın ziyaretçi ağırladı; dünyanın farklı coğrafyalarından bu organizasyona katılan 725 firma önemli iş bağlantıları gerçekleştirerek yüksek satışlara imza attı. Bu yıl 24'üncüsü düzenlenen ve 65 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Growtech Antalya'nın yüzde 20'si yabancı olmak üzere; 40 bini aşkın ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını dile getiren Fuar Direktörü Engin Er, fuara yurt dışı ilgisinin de rekor seviyeye ulaştığını söyledi. Tarım sektöründe verimlilik konusunda atılması gereken adımlar olduğunu belirten Er, "Dünya var oldukça üretmek, tüketmek ve yemek zorundayız. Ama bunu da en verimli şekilde yapmak zorundayız. Türkiye, bitkisel üretimde dünyada 7., Avrupa'da ise ilk sırada. Bu oldukça büyük ve önemli bir rakam. Ama günümüz şartlarında bitkisel verimliliği artırmak gerekiyor. Küresel iklim krizi nedeniyle su kaynakları giderek azalıyor. Ayrıca miras gibi nedenlerle tarlalar küçülüyor ve imara açılıyor. Aynı alanda daha verimli üretebilmek için de çiftçilerin bu tür fuarlara gelerek yenilikleri görmesi ve incelemesi gerekli. Çünkü çiftçi aslında görerek ikna oluyor. Birçok firma yeni ürünlerinin lansmanını yapmak ve 2026 yılı için yeni siparişler ve bağlantılar sağlamak için bu fuarı bekliyor. Growtech Antalya 4 gün boyunca 135 ülkeden 40 bini aşkın ziyaretçi ağırladı sadece ürün tanıtımı için değil, yeni işbirliklerinin geliştirilmesi, ülkelerin kendini tanıtması ve global ölçekte tarımsal bilgi ve yeniliklerin paylaşılması için de büyük imkanlar sunuyor" diye konuştu. Türk tarımı üretimde devler liginde Türkiye'nin tarım ticaretinde önemine dikkat çeken Fuar Direktörü Engin Er, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle sebze meyve tohumculuğu konusunda önde gelen ülkeler arasındayız. Türkiye önemli ticari bir bağlantı noktası haline geldi. Çin ve Hindistan başta olmak üzere; tüm katılımcı ülkeler yalnızca Türk firmalarıyla değil farklı ülkelerle de iş geliştirme ve anlaşmalar sağlamak için Growtech Antalya'yı tercih ediyor. Bu yıl da dünya tarım sektörü Antalya'da buluştu, fuara 135 ülkeden ziyaretçi geldi. Bu onlar için de bulunmaz fırsatlar sunuyor. Burası sadece stantlardan oluşan bir fuar değil, tüm sektör paydaşlarının buluşma noktası. Hem katılımcılar, hem ziyaretçiler yıl boyunca bu buluşmayı beklediklerini söylüyorlar. 24'üncüsü düzenlenen Growtech Antalya'yı en yüksek katılım, en yüksek ziyaretçi sayısı ve en geniş fuar alanıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Önümüzdeki yıl da yine rekorlarla dolu bir fuar için şimdiden hazırlıklara başladık."

Growtech Antalya’da Uluslararası Tarım Diplomasisi Zirvesi Düzenlendi Haber

Growtech Antalya’da Uluslararası Tarım Diplomasisi Zirvesi Düzenlendi

Growtech Antalya kapsamında düzenlenen Uluslararası Tarım Diplomasisi konferansları, sektörün uluslararası arenadaki önemli isimlerini bir araya geldi. Türk Tarım Diplomasi Grubu (TTDG) Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ve Genel Sekreter İsmail Uğural'ın moderatörlüğünde gerçekleşen konferanslara Dünya Çiftçiler Birliği (WFO) Başkanı Arnold Puech d’Alissac, Dünya Tohumculuk Federasyonu (ISF) Başkanı Arthur Santosh Attavar, Uluslararası Tarım Gazetecileri Federasyonu (IFAJ) Genel Sekreteri Adrian Bell, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Genel Sekreteri Doç. Dr. Hamit Ayanoğlu ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Temsilcisi Mahmut Ali Cengiz Körosmanoğlu konuşmacı olarak katıldı. "Tarım, ülkelerin yumuşak gücüdür" Tarımın yalnızca üretimle sınırlanamayacağını belirten TTDG Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, tarım sektörünün stratejik, ekonomik, jeopolitik ve uluslararası ilişkileri de kapsayan 'yumuşak güç' olduğunu vurguladı. Dünyada 8 milyar insanın yaşadığını ve her 9 kişiden birinin yetersiz beslendiğini vurgulayan Mutlu, "Nüfus artıyor; fakat globalde yaşanan iklim değişikliği ve su kıtlığı gibi nedenlerle tarımsal üretim azalıyor. Uluslararası verilere göre küresel su kullanımı son yüzyılda 6 kat arttı. Tarım sektörü ise tatlı suyun yüzde 72'sini kullanıyor. İklim değişikliği en önemli sorunlardan biri. Gıda ve su yalnızca ekonomik değil artık jeopolitik varlıklar haline geldi. Bunların korunması için tarım diplomasisinin önemi daha da büyük. Bu konuda uluslararası arenada, politika yapıcıları, devletler, STK'lar ve firmalar tarımsal sürdürülebilirlik ve su kaynaklarının korunması konusunda geleceğin nasıl kurgulanabileceğini de konuşmalı. Ülkeler kapsamlı birer strateji geliştirmeli. Uluslararası tarım diplomasisiyle bu süreçlerin sürdürülebilir hale getirilmesi gerekiyor" diye konuştu. "Tarım diplomasisi çiftçiler için önemli" Dünya Çiftçiler Birliği (WFO) Başkanı Arnold Puech d’Alissac da, "WFO, 80 birliğin birleşmesiyle meydana gelen küresel bir organizasyon. Yaklaşık 1 milyar çiftçiyi temsil ediyoruz. Her kıtada lider ülke bulunuyor; şu anda Asya'nın temsilcisi Nepal mesela. Belki de önümüzdeki yıllarda Türkiye, yeni temsilci olur. Dünyada çiftçiler adına hem iyi hem de kötü gelişmeler aynı anda yaşanıyor. Enerji ve gübre fiyatları son dönemde çok arttı. Tahıl fiyatlarında düşüş yaşanıyor. Öte yandan gübre fiyatları da düşmeye başladı. Canlı hayvan üretimi de arttı. Et, hala günlük beslenmenin önemli bir parçası. Dünyada tarım ihracatı yapan ülke sayısı dünyanın 4'te biri. Yani 4'te 3'ü tarımsal ürün ithal ediyor. Türkiye de hem ürün çeşitliliği hem de tarım alanlarının genişliğiyle birlikte önemli bir tarım ülkesi. Dünya tarımında ise önemli aktörlerden birisi. Tarımsal diplomasi ise özellikle ithalat, ihracat ve lojistik süreçlerinde belirleyici bir unsur. Üreticiler alıcılarla sözleşmeler imzalıyor. Bu süreçlerin sözleşmelerle kayıt altında olması sürdürülebilirlik açısından da çok önemli. Çiftçilerin gelir elde etmesi için de önemli bir araç" ifadesini kullandı. Growtech Antalya’yı ilk defa ziyaret ettiğini ve çok etkilendiğini dile getiren WFO Başkanı d’Alissac, şunları söyledi: "Türkiye’ye ilk kez geliyorum ve Growtech fuarına da ilk kez katılıyorum. Fuarı keşfetmekten büyük mutluluk duyuyorum. Growtech, benim gözümde dünyanın en profesyonel tarım fuarlarından biri. Buraya gelmeden önce net bir fikrim yoktu; ama şimdi bu fuarın ne kadar yüksek kaliteye sahip olduğunu görüyorum. Çok ciddi firmalar, nitelikli ziyaretçiler ve olağanüstü bir organizasyon var. 725’ten fazla katılımcı, 136’dan fazla ülke ve dört gün boyunca 40 binden fazla ziyaretçi sayısı gerçekten etkileyici. Henüz Türkiye üyemiz değil, ancak bu ziyaretin ardından bunun değişmesini gerçekten umuyorum. Bugün dünya, tarıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye bana göre çok önemli bir noktada. Avrupa, Slav ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika ile iletişim kurabilen bir köprü konumunda. Tarım açısından da küresel üretimin merkezinde olabilecek jeostratejik bir ülke. Growtech’e tekrar gelmeyi çok isterim. Bu ilk gelişimde fuar hakkında genel bir izlenim edindim, bir sonraki gelişimde randevularımı ve ziyaretlerimi planlayarak geleceğim." "Kaliteli gıdayı, insanlarla buluşturmalıyız" Tohumun tarımın vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Dünya Tohumculuk Federasyonu (ISF) Başkanı Arthur Santosh Attavar ise şu bilgileri verdi: "Tüm dünyada 90 ülkeden üyemiz var. Hem ulusal hem de bölgesel tohum federasyonlarıyla çalışıyoruz. Türkiye tohum federasyonu ile de İstanbul'da güzel bir buluşma yaptık, 101. yılımızı da kutladık. Öte yandan sektöre baktığımızda iklim değişikliği bizler için de önemli bir sorun. Hem tohum üretimini, hem de gıda üretimini kısıtlıyor. En önemli amacımız üretilen tohumların ülkelerden zamanında ve sorunsuzca geçebilmesi. Bu konuda ülkeler arasında çeşitli bürokratik sorunlar yaşanıyor. Gıda ve tohum nakliyesi için bir çok politika ve farklı kanun var. Kaliteli tohum üretimi için de bir çok prosedür var. Devletler tarımsal diplomasiyi daha iyi anlamalı. Bu konferans da tarım diplomasisi adına atılan önemli adımlardan biri. İnsanlar gıdaya ulaşmada zorluklar yaşıyor ve yüz milyonlarca kişi her gün açlıkla karşı karşıya kalıyor. Bunu önlemek adına bir araya gelerek çalışabilir, devletlere sesimizi daha iyi duyurabiliriz. İnsanlara daha iyi kaliteli ve hızlı şekilde gıda ürünlerine ulaşması konusunda yardımcı olabiliriz." İklim değişikliği ve su krizinin artık bir realite haline geldiğini de kaydeden Attavar, "Aşırı kuraklık kadar aşırı yağmurlar ve seller de ekili arazilere zarar veriyor. Üyeler olarak bir araya gelerek farklı iklim şartlarına dayanan özellikteki en iyi tohumları kullanmaya ve yaymaya çalışıyoruz. Tohum ıslahı alanında en iyi genetiği elde etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk" Türkiye’nin tarım, gıda ve ormancılıkta sahip olduğu potansiyelin dünyaya açılması ve tanıtılması için yola çıktıklarını belirten TTDG Genel Sekreteri İsmail Uğural da, Growtech Antalya'da dünyada ilk defa uluslararası tarım diplomasisi zirvesine imza attıklarının altını çizdi. Uğural sözlerine şöyle devam etti: "Bu yılın ocak ayında başlayıp nisan sonunda tamamlanan Tarım ve Orman Şurası kapsamında yer alan Tarımsal Diplomasi Grubu olarak, Türk tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinin dış tanıtımı ve uluslararası düzeyde temsil gücünün artırılması için çalışıyoruz. Küresel iş birliklerinin güçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yürütmek; bu alandaki farkındalığı artırmak, dünya ile entegre olmuş bir tarımsal diplomasi anlayışı geliştirmek, lobi faaliyetleri gerçekleştirmek ve tüm süreci sektörel bir seferberlik ruhuyla ele almayı hedefliyoruz. Tarım, gıda ve ormancılık alanında 117 sektörel temsilcinin bir araya gelerek ve gönüllülük esasıyla oluşturduğu Türk Tarımsal Diplomasi Grubu (TTDG) yenilikçi bir vizyon ortaya koyuyor. TTDG olarak bu amaçla tarım ve gıda ihracatının gelişmesi için 9 ayrı çalışma grubu da kurduk. Growtech Antalya'da düzenlediğimiz bu konferanslarla hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk"

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri Haber

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri

İSTANBUL (İHA) - Türkiye’nin karbonsuzlaşma ve döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde öncü kurumlardan biri olan İş Bankası, önemli bir adım daha atarak Net Sıfır Bankacılık Birliği kapsamındaki karbon yoğun tüm sektörler için 2030 emisyon azaltım hedeflerini açıkladı. Banka, uluslararası standartlara uyumlu emisyon ölçüm ve hesaplama çalışmalarıyla tüm kredi portföyünü analiz ederek sektörel hedeflerini netleştirdi. HER SEKTÖRE ÖZEL AZALTIM HEDEFLERİ 2023 yılında çimento, demir-çelik ve enerji üretimi sektörlerinde hedeflerini açıklayan İş Bankası, 2024 itibarıyla alüminyum, gayrimenkul, kara yolu yük taşımacılığı, petrol ve gaz ile tarım sektörlerini de planlarına dahil etti. Bu doğrultuda, 2023 baz yılına kıyasla 2030 yılına kadar emisyon yoğunluğunun alüminyumda yüzde 7, gayrimenkulde yüzde 36, kara yolu taşımacılığında yüzde 20, petrol ve gazda yüzde 15 azaltılması amaçlanıyor. Tarım sektöründe ise buğday üretiminde yüzde 14, mısırda yüzde 15 ve pirinçte yüzde 16’lık emisyon azaltımı öngörülüyor. Banka, Türkiye’nin ekilebilir alanları ve ürün çeşitliliğini dikkate alarak tarım bankacılığında üç farklı yol haritası oluşturdu. Bu yaklaşım, hem sürdürülebilir kalkınmaya hem de gıda güvenliğine katkı sunmayı amaçlıyor. "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDERLİĞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ" İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "100. kuruluş yıl dönümümüzü kutladığımız bu özel yılda, Türkiye'nin sürdürülebilir dönüşümüne öncülük edecek şekilde tüm karbon yoğun sektörlerde bilim temelli hedefler belirledik. Böylece, kredi portföyümüzden kaynaklanan emisyonların yaklaşık yüzde 65’ini kapsar hale geldik. Karbonsuzlaşma rotalarımızın oluşturulmasında, küresel iklim senaryolarının yanı sıra ülkemizin sektörel dinamiklerine ve müşterilerimizin yeşil dönüşüm sürecindeki ihtiyaçlarına odaklandık. Böylelikle, ülkemizin koşullarıyla uyumlu, potansiyeliyle örtüşen, uygulanabilir ve veriye dayalı aksiyon planları geliştirdik. Bu çerçevede, Net Sıfır Bankacılık Birliği tarafından karbon yoğun olarak tanımlanan tüm sektörlerde emisyon hedefleri belirleyen ilk Türk bankası olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Geleceğe yönelik sorumluluklarının farkında olduklarını vurgulayan Aran, "İş birliği, inovasyon ve ortak bir amaçla, sürdürülebilir bir gelecek inşa edeceğimize inanıyorum" açıklamasını yaptı.

Antalya'nın İhracatında Düşüş Yaşanıyor: Tarım Sektörü Öne Çıkıyor Haber

Antalya'nın İhracatında Düşüş Yaşanıyor: Tarım Sektörü Öne Çıkıyor

İhracat Performansındaki Düşüş Antalya'nın 2024 yılı Kasım ayında toplam ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azalarak 167,6 milyon dolara geriledi. Türkiye genelinde ihracat ise sadece yüzde 2 azaldı. Tarım ve gıda ihracatında ise Antalya'da yüzde 5,7, yaş meyve sebze ihracatında yüzde 7, süs bitkileri ihracatında ise yüzde 9,7 düşüş görüldü. Tarım Sektörü İhracattaki Payını Koruyor Buna rağmen, Antalya'nın toplam ihracatındaki tarım sektörü hâlâ başı çekiyor. Tarım ve gıda sektörünün ihracat içindeki payı, yüzde 61'e çıkarak önceki yıla göre yüzde 3 artış gösterdi. 2024 yılı ilk 11 ayında ise tarım ihracatı yüzde 0,8 azaldı. Süs bitkileri ihracatındaki büyüme, kentin bu alandaki potansiyelini yansıtmaktadır. Çandır’dan Çözüm Önerileri Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, özellikle tarım sektöründe yaşanan daralmaya dikkat çekerek, destekleyici politikaların uygulanmasının önemini vurguladı. Ayrıca, süs bitkileri ihracatındaki büyümenin Antalya'nın bu alandaki gücünü gösterdiğini ifade etti. Antalya'nın Türkiye İhracatındaki Katkısı Kasım ayında Antalya, Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 17'sini, süs bitkileri ihracatının ise yüzde 29,8'ini gerçekleştirdi. 2024 yılı boyunca Antalya'nın Türkiye'nin toplam tarım ve gıda ihracatındaki payı ise yüzde 3,3 oldu.

Yumaklı: 23 Yıl Aradan Sonra Tarım Sayımı Yapılacak Haber

Yumaklı: 23 Yıl Aradan Sonra Tarım Sayımı Yapılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi gezi ve ziyaret gerçekleştirmek üzere bugün Karaman’a geldi. Bakan Yumaklı, ilk olarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Burada yaptığı açıklamalarda, tarımsal üretimin dış etkenlerden oldukça fazla etkilendiğini belirterek, “Tarım sektörünün dış etkenlerden çok fazla etkileniyor olması, bizim tarımsal üretimle ilgili bilinen hususlarda ya da geleneksel konularda faaliyetlerimizin devam etmeyeceğini gösterir. İklim değişikliği başta olmak üzere, gelişmeler hem dünyada hem de ülkemizde, özellikle su gibi doğal kaynakların korunması, kollanması ve kullanma ile koruma dengesinin sağlanması hususlarında bazı unsurların artık çok daha fazla öne çıktığını söyleyebiliriz. Biz bunları, yeni normal olarak tanımladık” ifadelerini kullandı. Tarımsal üretim planlaması konusunda 13+1 stratejik ürün üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Yumaklı, “Tarımsal üretimle ilgili en önemli husus, uzun yıllardır konuşulan üretim planlamasıydı. Özellikle hangi ürünün nerede ve ne kadar üretileceğine dair, suyu merkeze alan ve kaynaklarımızı göz önüne alan bir üretim planlaması yaparak, üreticilerimizin öngörüsünü sağlayacak şekilde hayvansal üretim ve su ürünlerinin üretimi için yılın başında, bitkisel üretim için ise hububat, baklagil, yağlı tohumlar ve yem bitkilerinden oluşan 13+1 stratejik ürünle yeni yıl itibarıyla bu planlamayı hayata geçirmiş olduk” dedi. 2001 Yılından Sonra İlk Kez Tarım Sayımı Yapılacak Bakan Yumaklı, Türkiye’de 23 yıl aradan sonra tarım sayımı yapılacağını açıkladı. Şu şekilde konuştu: “Tek başına bu üretim planlaması kavramının yeterli olmayacağını, bunun araçlarının mutlaka uygulanması gerektiğini de ifade ediyoruz. Gerek doğrudan gerekse dolaylı destekler, işlenmeyen tarım arazilerinin ekonomiye katkısının sağlanması ve sözleşmeli üretimin mutlaka devreye alınması, üretim planlamamızın başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlardır. Diğer bir konu da tarım sayımıdır; bu da 2001 yılından sonra ilk kez gerçekleştirilecektir. Tarım sayımıyla birlikte Türkiye'nin tarımsal envanteri her açıdan tekrar çıkarılmış olacak. İdari kayıtlarla kontrolleri sağlanıp, son haliyle elimizde tüm verileri elde etmiş olacağız. Tahminlerimize göre, 2026 yılının Haziran ayında ilk sonuçları kamuoyuyla paylaşmış olacağız.”

Tarım sektöründen ihracatta ilk çeyrek rekoru Haber

Tarım sektöründen ihracatta ilk çeyrek rekoru

Küresel ekonomik aktivitedeki zorluklar, resesyon endişeleri, jeopolitik riskler ve Kahramanmaraş merkezli depremlerden kaynaklı etkilere karşın Türkiye'nin tarım sektörü, dış satımda rekorlar kırmaya devam ediyor. AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, Ocak-Mart 2023'te geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 artarak 61 milyar 587 milyon dolara yükseldi. Türkiye'nin tarım ihracatı da 8 milyar 626 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek ihracat rakamına ulaştı. Ocak-Mart 2023'te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 ihracat artışı kaydeden tarım sektörünün, Türkiye'nin toplam dış satımı içerisindeki payı yüzde 14 oldu. Tarım grubu 5 sektörle rekora koştu Tarım grubunda yer alan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, zeytin ve zeytinyağı, süs bitkileri ve mamulleri, mobilya, kağıt ve orman ürünleri dış satımda rekora ulaştı. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 2 milyar 944 milyon dolar, yaş meyve ve sebze 941 milyon 524 bin dolar, zeytin ve zeytinyağı 294 milyon 754 bin dolar, süs bitkileri ve mamulleri 48 milyon 452 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünlerin 1 milyar 962 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek ihracatına imza attı. Söz konusu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 7,9, yaş meyve ve sebze yüzde 23,4, zeytin ve zeytinyağı yüzde 156,7, süs bitkileri ve mamulleri yüzde 7,4, mobilya, kağıt ve orman ürünleri yüzde 1,6 ihracat artışı kaydetti. Bu arada, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 1 milyar 127 milyon dolar, süs bitkileri ve mamulleri 18 milyon 306 bin dolarla martta tüm zamanların en yüksek aylık dış satımını da gerçekleştirdi. Yaş meyve ve sebze sektörünün Rusya'ya ihracatı 250 milyon doları aştı Tarım grubunda ihracatta rekor kıran sektörlerin en fazla dış satım yaptığı ülkeler Irak, Rusya Federasyonu, İspanya ve Hollanda oldu. Irak'a hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 503 milyon 214 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 216 milyon 614 bin dolar, Rusya Federasyonu'na yaş meyve ve sebze sektörü 258 milyon 376 bin dolar, İspanya'ya zeytin ve zeytinyağı 104 milyon 114 bin dolar, Hollanda'ya süs bitkileri ve mamulleri 12 milyon 497 bin dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. İller bazında bakıldığında ise İstanbul'dan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 907 milyon 841 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 846 milyon 183 bin dolarlık ihracat yaptı. Mersin'den yaş meyve ve sebze sektörü 239 milyon 282 bin dolar, İzmir'den zeytin ve zeytinyağı sektörü 139 milyon 705 bin dolar, Antalya'dan süs bitkileri ve mamulleri sektörü 21 milyon 749 bin dolar tutarında dış satım gerçekleştirdi. Kaynak: Anadolu Ajansı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.