TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Toroslar

AGRONEWS - Toroslar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toroslar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Adana’da Torosların eteğinde fındık hasadı Haber

Adana’da Torosların eteğinde fındık hasadı

Feke ilçesine bağlı Gedikli Mahallesi'nde yaşayan İbrahim Gün, Karadeniz gezisinde görüp araştırmasının ardından 650 rakımdaki 6 dönüm arazisinde fındık üretimine başladı. 5 yıl önce fidanları diken Gün, bu yılki hasadı yaptı. Hasadı aile bireyleri ve mahalle sakinleriyle imece usulü yapan Gün, isteyene imkanları ölçüsünde ücretsiz fidan vermeye de başladı. "Herkesin yayla evi bahçesinde olsun istiyorum" Üretimle ilgili bilgi veren İbrahim Gün," Burası Akdeniz'in bitimi, İç Anadolu'nun başlangıcı, Torosların eteği. Adana denilince karpuz ve kebap akla gelir ama birçok özelliği bağrında barındırır. Biz de araştırdık ve Karadeniz'den fidan getirdik. Şu an Türkiye'nin her ilinden ücretsiz fidan için yoğun talep var. Sadece bende olsun istemiyorum, herkesin yayla evi bahçesinde olsun istiyorum. Fındık herkesin bahçesinde olursa daha bereketli olur. Çocuklarla bahçede fındık yemesi ayrı bir keyif olacaktır" dedi. Bu yıl don olayı nedeniyle verim kaybı yaşadıklarını, geçen yıla göre hasadın 10'da birini yapabildiklerini belirten Gün," Allah'ın verdiğine bin şükür. Rızkımıza düşen buymuş, ağız tadıyla yemek nasip oldu" ifadelerini kullandı. "Adana'da fındık üretildiğini söylediğimde arkadaşlarım çok şaşırdı" Artvin'de üniversite eğitimini sürdüren üreticinin yeğeni Süleyman Gün ise, Adana'da arkadaşlarının fındık üretimini ilk duyduğunda inanamadığını kaydetti. Gün" Arkadaşlarıma Adana'da fındık üretildiğini söylediğimde çok şaşırdılar, inanmadılar. Amcamın bahçesinden fotoğraflar gösterince çok şaşırdılar. Tadım için götürdüm, çok beğendiler. Karadeniz'de verimli ama burada da güzel sonuçlar aldık" diye konuştu.

200 kovanlı tırıyla 2 bin rakıma kadar çıkıp çiçek çiçek dolaşıyor Haber

200 kovanlı tırıyla 2 bin rakıma kadar çıkıp çiçek çiçek dolaşıyor

Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan bal üreticisi Hüseyin Tepe, geliştirdiği "mobil arıcılık sistemi" ile mesleği arıcılık olan personelleri tarafından Toros Dağlarının yüksek rakımlarında gezerek doğal bal elde ediyor. Güneş panelleri ile kendi elektriğini üretme özelliğine de sahip olan tırda, güvenlik kameraları, uydu sistemi, internet, araç takip sistemi, raylı çelik kovan sistemi, bal sağma ünitesi, bal dinlendirme ünitesi, su tankı, ilaçlama tankı, arı peteklerini muhafaza deposu, jeneratör ve yangın söndürme tüpleri bulunuyor. Park edildiği sırada arazi şartlarına göre aracın dengede durmasını sağlayan mekanik sistem de bulunan tırda, hareket halinde kötü hava şartlarından arıların zarar görmemesini sağlayan raylı kayar branda sistemi de devreye giriyor. Sistem, güneş panellerinden elektrik üretilemediği durumda ise jeneratörün devreye girmesine imkan sağlıyor. Kışın arıları muhafaza etmek için ısıtma sisteminin de yer aldığı tırda, ayrıca iki insanın rahatlıkla yaşayabileceği yatak ve yaşam malzemelerinin bulunduğu bir oda bulunuyor. Sezonda elde edilen ve analiz için laboratuvara gönderilen bal, gerekli incelemenin ardından paketlenerek satışa hazır hale getiriliyor. Mobil arıcılık sistemi bulunan tırda görev yapan arıcı Mahmut Baş, "Gezici mobil arı tırı sistemiyle sürekli olarak rakım ve konum değiştirdiklerini söyledi. Baş, "Tırımız Nisan ayından Manavgat'ta ilk sıfır rakımdan 500 rakıma çıkıyoruz, ardından bin rakıma, bu şekilde 2 bin 500 rakımlı Toros Dağlarına kadar çıkıyoruz. Her çıktığımız rakımda çiçeği yakalayabiliyoruz. Doğal bir iş yapmış oluyoruz ve şeker vermeden organik bal üretmiş oluyoruz. Mobil arıcılık sistemli tırımız ile Antalya'nın Manavgat ilçesinden Mayıs ayında Konya'nın Bozkır ilçesi Harman Pınarı mevkiine arıları güçlendirmek için getiriyoruz. Haziran ayında ise Konya'nın Bozkır ilçesi Han Miyarı mevkiine getiriyoruz. Burada arılarımız kekik, geven, kızılcık, sakar yonca, taş kekiği, yer kekiği olmak üzere bin bir çeşit çiçekten bal yapıyor. Sırlamayan kovanları süzme bal yapıyoruz ve iki yere analize gönderiyoruz. Analiz yaptırmadan satışa sunmuyoruz. Kışın ise yine Antalya'nın Manavgat ilçesine götürüyoruz. Eğer çam olursa tırımızı alıp Muğla tarafına gidiyoruz. Tırın en güzel özelliği gece görüş kamerası, güvenlik kamerası gibi her türlü sistem bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. "Çiçek neredeyse biz oradayız" Baş, "Gittiğimiz yerlerde verim yoksa, tırımızı çalıştırıp çiçek nerede ise biz orada oluyoruz. Baktık burada verim yok geziyoruz, bakıyoruz. Nerede verim varsa oraya gidiyoruz. Çiçek olduğu müddetçe Türkiyenin her yerine dolaşıyoruz. Mesela gelecek sene Sivas'a gitmeyi düşünüyoruz" dedi. "Tırda 200 kovan bulunuyor" Özel yapılan tırda 200 kovan bulunduğunu söyleyen Baş, "Tırımız toplam 200 kovan bulunuyor. Her birinin içlerisi 20'şer tane çıta alır. Arılarımızı kışın haziran ayının ortalarına kadar beslemeye alıyoruz. Haziran ayının 15'de arıları beslemeyi kesiyoruz. Doğada ne varsa biz onu alıyoruz. Bu doğaya bakar bu 3 tonda olabilir 500 kilo da olabilir. Kesinlikle şeker vermeyiz. Ballarımız analize girer. Müşterilerimize bu şekilde sunuyoruz. "Bu yıl bizim yüzümüz bal hasadından güldü Yüzlerinin bu yıl bal haşatından güldüğünü ve mutlu olduklarını belirten Baş, "Bu yıl Allah'a şükür çok güzel verim oldu. Geçen yıla göre çok güzel verim oldu. Geçen yıl kurak geçmişti. Bu yıl mevsim normallerinde gitti. Gevenin üzerine yağmur yağmadı. Geçen yıl yağmurlu geçti. Bu yıl yüzde 25 oranında bir artış var. Bu arılara şeker versek 20 tondan fazla bal alırız. Ama biz beslemeyi Haziran ayının 15'de kesiyoruz. Arı bala döndüğünde beslemeyi kesinlikle kesiyoruz ve doğal bal alıyoruz. Yarım saatte tırın kapaklarını kapatıp buradan gidiyoruz. Yükleme derdimiz yok. Mesela buranın rakımı 2 bin metre. Çiçek nerede varsa biz oradayız. Kovan yükleme derdimiz yok. Her şey modern" dedi. "Yerdeki kovanlar için ayılara karşı önlem alıyoruz" Yüksek rakımlı yaylalarda arıların çok olduğunu ve bu yıl 16 arı kovanının zarar gördüğünü dikkat çeken Baş, "Ayılardan korumak için elektrik çit çektirdik. Tepelere alarm ve sensor kurdurduk. Sensor akşam en ufak bir harekette hemen devreye girer ve hem sesli alarm verir hem de lambalar yanar. Akşam elektrikli çit devre girer. Bölgede ayı çok. Çözümü bunda bulduk. Bu yaz 16 kovanımıza zarar verdi. Şu anda bir sıkıntımız yok ama bir ay sonra ayılar aç kaldığı zaman mutlaka aşağılara inecek. Hayvanı imha etmek yasak" ifadelerini kullandı.

Üreticilerin ceviz hasadı mesaisi başladı Haber

Üreticilerin ceviz hasadı mesaisi başladı

Geleneksel yöntemlerle toplanan cevizler yeşil kabuğundan özenle ayrılıp kurutulduktan sonra satışa sunulacak. İlçeye bağlı Değirmendere Mahallesi’nde üreticiler, yetişen cevizleri geleneksel yöntemlerle hasat etmeye başladı. Sabah erken saatte işe başlayan üreticiler, olgunlaşan Kaman cinsi cevizleri toplamaya başladı. Bir yandan uzun çubuklar yardımıyla dallara vurmak suretiyle cevizler dökülürken, diğer yandan yerden toplanan cevizler kovalar yardımıyla çuvallara dolduruldu. Hasat edilen cevizler bir süre dinlendirildikten sonra yeşil kabuklarından farklı yöntemlerle ayrılarak kurutulmaya bırakılıyor. Uygun kıvamda kurutulan cevizler daha sonra satış için hazır hale getiriliyor. "Şimdi hasat zamanı geldi" Köylülerden çiftçi Mustafa Ay, şeftali yetiştiriciliği yaptığını, alternatif ürün olarak da ceviz diktiğini söyledi. Kaman cinsi cevizde hasat zamanının geldiğini belirten Ay, bir yıllık emeklerinin karşılığını almanın heyecanını yaşadıklarını dile getirerek, "Bir yıl boyunca cevizlerimizi güzelce ilaçladık, suladık, bakımını yaptık. Şimdi hasat zamanı geldi. Topladığımız cevizlerin kabuğunu soyup kuruttuktan sonra piyasaya süreceğiz. Kışlık yiyeceğimizi de hazırlıyoruz. Fazlasını ihtiyaç üzere satacağız" dedi. Bahçesinde verimin normal olduğunu ifade eden Ay, çetnır cinsi cevizlerin hasadına ise 15-20 günlük süre olduğunu kaydetti.

Torosların şifa dağıtan adamı Haber

Torosların şifa dağıtan adamı

Torosların 800 ila bin 800 rakımlarındaki tepelerinden bitkileri toplayarak adeta şifa dağıtan adam, 81 ilden sipariş alarak müşterilerine kargo ile yağlarını ulaştırıyor. Abdullah Güven, Orman İşletme Müdürlüğünden aldığı izinle yazın 800 ila bin 200 metre rakımlı Toros Dağlarında kekik, şalba, andız, mersin, ardıç, defne, menengiç, çam, biberiye, rezdene, kantaron, ısırgan otu ve su nanesi gibi bir çok bitkileri topluyor. Daha önce bu otları topladıktan sonra kurutup sattığını belirten Güven, eskiden ilkel yöntemle kekik, elma yağı, defne yağı, andız yağı, su nanesi yağı sıkmaya başladığını, şimdi ise daha gelişmiş yöntemle yaptırdığı kazanlarda bu işi yapmaya devam ettiğini söyledi. “En fazla kekik yağı çıkarıyorum. En çok satılan yağ kekik yağı” En fazla kekik yağı çıkardığını ve en fazla da satışının kekik yağı satışı olduğunu anlatan Güven, “Yağ çıkarmak oldukça zahmetli ve zor bir iştir. Toroslarda yetişen bitkilerin ayrı bir lezzeti ve şifası vardır. İnsanlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Bunun için de memnunuz. Yaptığımız yağların içinde en fazla kekik yağı üretiyoruz. Kekik yağının satışı daha çok. İnsanlar kekik yağını daha fazla tüketiyorlar” dedi. “Kazana yüz kilogram bitkiden ortalama bir litre yağ çıkar” Güven, “Yağ çıkarmanın oldukça zahmetli bir iş olduğunu söyleyen Güven, “Kazana yüz kilogram bitki atıyorum. Bitkilerden yüz kilogramdan bir litre yağ çıkarıyorum. Ben bu yağı çıkarırken köylülerden de topladıkları bitkileri satın alıyorum. Yağı çıkarmak için sabahın erken saatlerinde kazanın altını yakarak başlıyorum. 4 saatte yağ çıkmaya başlıyor. Bir 4 saat daha devam ediyor. Yaklaşık 8 saatte işlem tamamlanıyor” ifadelerine yer verdi. “35 çeşit yağ çıkarıyor” Her geçen gün yeni yağ çeşitleri çıkardığını söyleyen Güven, “Her geçen gün başka bitkilerden yağ çeşitlerimi çoğaltıyorum. Kekik, nane, adaçayı elma, andız, ardıç, katran sedir, lavanta, mersin, defne yaprak, defne tohum, sarı kantaron, rezene, çörek otu, çöğre menengiç, çam, okaliptüs, biberiye, susam, bamya, üzüm çekirdeği, acı badem, tatlı badem, ısırgan otu, keten tohumu, karanfil, yer fıstığı, Hindistan, cevizi, ceviz, aspir, haşhaş, nar çekirdeği, yer fıstığı ve hardal” yağı olmak üzere 35 çeşit yağ çıkartıyorum. Bu bitkilerin bazılarını Akseki’de ekmeye başladılar. Lavanta özellikle Akseki ve İbradı bölgesinde bol miktarda yetiştirenler var. Bu dağlarda ne yetişirse bunların yağını çıkarmak için uğraşıyorum. Başka başka bitkilerden denemeler yaparak çeşitlerimi arttırıyorum” dedi. “Akseki’nin kekiği çok etkili” Akseki’de yetişen kekiklerin çok kıymetli olduğunu anlatan Güven, “Örneğin kekik yağı oldukça faydalı bir yağdır. Bizim yöremizde yetişen kekiklerin yağı incelenmiştir. Akseki’li Akdeniz Üniversitesinden emekli Prof.Dr. Oktay Yeğen tarafından yaklaşık 40 yıl çalışma yapmış ve incelemiştir. Almanya’da da çalışma yapmıştır. Bunun Türkiye’nin her yerinden almış olduğu numunelerinden en iyisinin Akseki’de yetiştiğini söylemiştir. Biz ondan aldığımız bilgiye göre bizim yöremizin kekik ve diğer bitkilerin aromaları çok güzel oluyor. Buradaki iklim çok farklıdır” diye konuştu. “Kazanda yağ 4 saatte çıkar” Kazana attığı bitkilerin 4 saatte yağ çıkarma işlemlerinin yapıldığını söyleyen Güven, “Kazanlara 80-100 kilogram attığımız bitkilerde var. 300 kilo attığımız bitkilerde vardır. Yapraklı türler atarsak 70-80 kilo atarız. Dövülmüş olursa bu 100-120 kiloya kadar çıkabiliyor. Bitkiyi 100-120 derece arasında kaynatıyoruz. Bir saatte vermeye başlıyor. 3 saat vermeye devam ediyor ve toplam 4 saatte yağını tamamen alıyoruz” “Her yağın ayrı bir şifası var” Çıkarmış olduğu 35 çeşit yağın ayrı ayrı faydaları olduğunu belirten Güven, “Örneğin kekik yağı, üşütmeye ve virüslere karşı faydalıdır. Lavanta yağı uykusuz kaldığınız zamanlar gece burnunuza sürdüğünüz zaman rahat uyursunuz. Kokusu güzeldir. Nane yağı bulantı giderir, ağız yaralarına iyi gelir. Okaliptüs yağının ise hem nefes açıcı ve sinek kovucudur. Ardıç yağı nefes darlığı ve eklem ağrılarına çok iyi gelir. Menengiç yağı vücut direncini arttırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, idrar yollarına faydalı, bağırsaklardaki mikrobu öldürerek kansere iyi geliyor. İyileşenleri çok gördüm. Her birinin ayrı ayrı faydaları var. Saymakla bitmez. Alanlar sürekli bizden alırlar. Bizim yağlarımız doğal olduğu için doğal yağları halk daha çok seviyor. Satışlarımız iyi. Türkiye’nin her yerine sipariş üzerine gönderiyoruz. Vatandaşlara şifa dağıttığımız için oldukça mutluyuz” diye konuştu. Mahalle halkından Mustafa Kurum, “Akseki’nin doğal ürünleri, kekik yağı, teğnil yağı, andız, püse, karacaotlam, yağı, çöğre yağı gibi bir çok şifalı bitkiden elde edilen yağların hepsi doğaldır. Bunların yağını alıp kullanıyoruz. Bu yağlar bir çok dertlere şifadır” diye konuştu.

Toroslar'da yetiştirilen Antep fıstığı gelir kaynağı oldu Haber

Toroslar'da yetiştirilen Antep fıstığı gelir kaynağı oldu

İlçenin Göksu havzasına komşu kırsal Yağcı Mahallesi'nde, yıllar önce bir ziraat mühendisinin menengiç ağacına aşıladığı antep fıstığı, gelir kaynağı oldu. Havzanın yükselti ve iklim farklılığının etkisiyle sadece bu bölgede yetiştirilen Antep fıstığı, aroması ve kalitesiyle Gaziantep'ten dahi alıcı buluyor. 100'e yakın hanede yılda ortalama 50 bin kilogram Antep fıstığı üretiliyor. Her yıl giderek artan Antep fıstığı üretimi, mahallelinin de gelirini artırdı. Mahalleli fısıtığın kilogramını bu yıl 200-250 liradan toptancıya satıyor. Mahallede üretim yapan 76 yaşındaki Hüsnü Karaman, AA muhabirine, eylül ayı başında Antep fıstığında hasada başladıklarını söyledi. Kasım sonuna kadar hasadın süreceğini anlatan Karaman, toplanan ürünün, kabuğunun soyulması ve kurutulması işlemlerinin ardından satışa sunulduğunu vurguladı. Karaman, bölgede üzüm üretiminin yaygın olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: "Burada Antep fıstığı da üretiyoruz. 30 yıldan fazla oldu, ziraat mühendisi geldi, ağaçlara aşı yaptı. Sonra bakımlarını yaptı. 'Üzüm bağından vazgeçersiniz yerine Antep fıstığına ağırlık verirsiniz' dediler. Öyle de oldu. Şimdi, hasat sezonu. Her hanenin Antep fıstığı ağacı var. Verim bir yıl çok verir, 2-3 yıl az oluyor. Bu yıl da fena değil." Gaziantep'ten almaya geliyorlar Kendisinin 50'den fazla ağacı olduğunu aktaran Karaman, "Bir ağaçtan 5 ila 15 kilogram arasında ürün alıyoruz. Önceden elimizle hasat ediyorduk. Şimdi makinesi var, kabuğunu soyuyor. Sulama imkanları arttıkça üretim de artıyor. Gaziantep'ten toptancı geliyor, alıp gidiyor." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.