TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye

AGRONEWS - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Karadeniz’de Gal Arısına Karşı Mücadele Sonuç Veriyor Video Galeri

Karadeniz’de Gal Arısına Karşı Mücadele Sonuç Veriyor

Karadeniz Bölgesi’nde kestane ağaçlarını kurutan gal arısına karşı mücadele sürüyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Talip Çeter, mücadelenin etkilerini göstermeye başladığını ve kestane balında rekoltenin tekrar artmasını beklediklerini ifade etti. Karadeniz Bölgesi'nde ilk kez 2021 yılında görülen ve kestane ağaçlarının kurumasına sebep olan kestane gal arısıyla mücadele devam ediyor. Halk arasında ‘katil arı’ olarak bilinen kestane gal arısına karşı Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü laboratuvarında çoğaltılan 3 bin adet ‘Torymus Sinensis’ böceği, kestane ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu ormanlık alanlara bırakıldı. Gal arılarının yumurtalarıyla beslenen böcekler ile ağaçların kurumasının ve yüzde 80 civarında meyve kaybına sebep olan gal arılarının azaltılması hedefleniyor. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, kestane ağaçlarının tomurcuklarına yumurta bırakarak çiçek açmasını engelleyen ve zamanla ağaçları tamamen kurutan gal arısıyla mücadele için ilk olarak Cide, İnebolu, Bozkurt ve Çatalzeytin ilçelerinde 12 farklı noktaya laboratuvarda üretilen "Torymus Sinensis" salımı gerçekleştirdi. Mücadele çerçevesinde şu ana kadar da İnebolu, Cide, Bozkurt ve Çatalzeytin ilçelerine 4 bin 200 adet tuzaklar asıldı. Yüzde 80 oranında verimi düşen kestane balı üretiminde rekoltenin de yapılan mücadele neticesinde sayesinde bu yıl artması hedefleniyor. Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Çeter, Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi doktora öğrencisi Serhat Karabıcak ve Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi Oktay Bıyıklıoğlu, İnebolu ve Bozkurt ilçelerinde kestane ağaçlarında incelemelerde bulundu. Çeter, Karabıcak ve Bıyıklıoğlu, kestane ormanlarında yaptıkları incelemeler sonrasında kestane ağaçlarında çiçeklenmede artış olduğu ve bu yıl kestane balında da rekoltede artış beklediklerini söyledi. Kestane balının Karadeniz Bölgesi için oldukça önemli bir arı ürünü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Talip Çeter, "Kestane balı, Karadeniz Bölgesi için oldukça önemli bir arı ürünü. Hem katma değeri yüksek hem de şifa kaynağı olarak kullanılan bir arı ürünü. Kestane balı, kestane bitkisinin polen ve nektarından arı tarafından alınarak üretiliyor ama son zamanlarda özellikle yurtdışı kaynaklı olarak ülkemize giren ve Kastamonu bölgesini de yoğun olarak etkileyen kestane gal arısı, önemli derecede verimde düşüşe sebep oldu. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan hem fiziksel hem de biyolojik mücadeleyle bunun bu yıl gerilediğini görüyoruz. Gal arısının yayılışının ve salgınının kestane ormanlarında gerilediğini görüyoruz. Kestane bitkisinin özellikle yıllık filizlerine yumurta bırakmak suretiyle burada oluşturduğu gal, hem fotosentetik üretimini engelliyor ve bitkinin gelişimini engellemek suretiyle de çiçeklenmesini dolayısıyla polen ve nektar üretimini olumsuz yönde etkilemek suretiyle bundan bir yan ürünü olarak elde edilen bal üretimini de çok olumsuz etkiliyor" dedi. "Gal arısıyla ilgili daha çok araştırmaların yapılması gerekiyor" Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi doktora öğrencisi Serhat Karabıcak ise, "Şu anda maalesef ki rekoltenin düşük olmasının sebeplerinden biri olarak gal hastalığını görebiliyoruz. Hem çiçeklenmeyi engellemesi hem de ağacı neredeyse kurutacak düzeye kadar getirmesi sebebiyle gal arısı büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Gal arısının ülkemize Bursa bölgesinden yaklaşık 7-8 yıl önce giriş yaptığı bilinmektedir. Bundan dolayı kestane balı üretimi ve kestane ürünleri özellikle büyük rekolte kaybına neden olmaktadır. Gal hastalığıyla ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Ormancılarla görüştüğümüz zaman predatörü olan bir böceği saldıkları ve bunun ne kadar yeterli olduğunu yıllar bunu bize gösterecek. Bu konuda daha çok araştırmaların yapılması gerekiyor. Türkiye burada kestane balı üretiminde öncü ülke" şeklinde konuştu. "Gal arısında bu yıl düşüş görülmektedir" Ballarla ilgili tez araştırması yapan Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi Oktay Bıyıklıoğlu da, "Bunu önlemek için hem biz, Biyoloji Bölümü olarak hem de Tarım ve Orman Bakanlığının birçok çalışması mevcuttur. Bazen fermon tuzaklarıyla çalışmalar yürütülürken kimi zamanda çalışalar biyolojik mücadele yöntemi ile yapılmaktadır. Biyolojik mücadele yönetimi oldukça etkili ve dünyanın genelinde sonuç alınmış bir yöntemdir. Ancak bu mücadele ortalama 7-8 yıl sürmektedir. Bakanlığımızın çalışmalarıyla birlikte gal arısında bu yıl düşüş görülmektedir. Aynı zamanda bizim yine önemli bir çıktığımız olan kestane balı üretiminde de iyileşmeler görülmektedir. Bu yıl Karadeniz Bölgesinde mücadelede dördüncü yıldayız. Yaklaşık 5-6 yıl içinde muhtemel kestane ormanlarında ciddi düzelmeler olacaktır" ifadelerini kullandı.

Adana’da Domates Üreticisi Fiyatlardan Şikâyetçi Haber

Adana’da Domates Üreticisi Fiyatlardan Şikâyetçi

Türkiye'nin önemli üretim merkezlerinden Adana’da açıkta hasadı yapılan domatesin tarladaki fiyatının 3 ile 5 lira arasında değiştiği bildirildi. Türkiye’nin sebze üretim merkezlerinden Adana’da yaklaşık 25 bin dönüm alanda ekimi yapılan domateste verim ortalama dönüm başına 5 ila 6 ton arasında değişirken hasatta yoğun şekilde devam ediyor. Kentte salçalık domatesinde tarlada fiyatlarının 3 TL'ye sofralık domateste ise 5 liraya kadar düşmesi dikkat çekerken üreticisini de üzdü. Yaz boyunca hasadın süreceği domateste üreticiler bir dönüm maliyetin yaklaşık 40 bin lira olduğunu bildirdi. Adana'da yaklaşık 150 bin ton domates rekoltesi beklendiği kaydedildi. "Geçen sene 6-7, bu sene 3 TL" Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Adana’da domatesin ekim alanı fazla olmamasına rağmen fiyatlar çok düşük. Geçen sene fiyatlar 6-7 lira arasındayken bu sene salçalık domates 3 ile 3,5 lira arasında değişiyor. Piyasada istek yok. Adanalı çiftçi bu sene hiçbir üründen para kazanamadı. Çiftçilere DFİF desteği istiyoruz" dedi. Kentte 150 dönüm alanda domates ekimi yapan üreticilerden Lütfi Kılıç, "Bu sene fiyatlar çok düşük. Salçalık domatesi 3 ile 3 buçuk lira arasında değişiyor. Piyasaya sürülen sofralık domates ise 5 ile 6 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. 1 dönüme maliyetimiz 35-40 bin lira. Ürün kendisini kurtarmıyor" diye bilgi verdi.

Konya Ovası’nda Hasat Düşük Verimle Başladı Video Galeri

Konya Ovası’nda Hasat Düşük Verimle Başladı

Tahıl ambarı Konya Ovasında hububatta ilk olarak başlayan arpa hasadı devam ediyor. Arpanın ardından buğday hasadının başlayacağını belirten uzmanlar, kuralık nedeniyle verimlerin rekoltede yüzde 30 kadar düşüş beklediklerini söyledi. Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında arpa hasadı başladı. 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, kuraklık nedeniyle verimde ciddi oranda düşüşler meydana geldi. Hububat hasadının başladığını, verimin oldukça düşük seviyelerde olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Ülkemizin buğday deposu, Konya Ovasında hasatlarımız başladı. İlk arpa hasatları oluyor bu dönemde. Kıraç bölgelerde hasat yoğun bir şekilde yapılmakta. Yavaş yavaş sulu alanlarda da arpa hasatları başladı. Arkasından da buğday hasatları gerçekleşecek. Tabii kıraç alanlardaki verimlerimiz yağışların düşük olması, özellikle kış yağışını hemen hemen hiç alamamamızdan kaynaklı olarak çok düşük, hatta biçerdöver girmeyen tarlalarımız mevcut maalesef" dedi. "Dekardan 150 kilo, hatta 70 kilo civarına kadar hasatlar gerçekleşmekte" Kıraç alanlardaki verimlerin oldukça dip seviyelerde olduğuna dikkat çeken Burak Kırkgöz, "Konya Ovasının yüzde 70'e yakını kıraç, yüzde 30'a yakını da sulu alandan oluşuyor. Hububat alanlarında bu da tabii bizim bölgemizin, ovamızda birtakım düşüklüklere de neden olmakta. Bu dönemde kıraç alanlardaki verimlerimiz oldukça düşük. Bazı kıraç tarlalarda dekarından 150 kilo, hatta 70 kilolar civarına kadar hasatlar gerçekleşmekte. Tabii sulu alanlarda sulama imkanı olan çiftçilerimizin biraz daha avantajı bulunuyor. Bu alanlarda da yaklaşık 550 - 600 kilo civarında hasat gerçekleşiyor. Tabii Konya Ovası büyük bir kısmı kıraç olduğu için de verimlerimiz oldukça düşük olacak gibi tahmin ediyoruz. Ortalama 2 milyon 200 bin ton civarında buğday rekoltemiz varken, bu yıl muhtemelen 1 milyon 800 bin ton civarında buğday rekoltesi çıkacak gibi gözüküyor. Yine rekoltesini de söylemek gerekirse arpa rekoltesinde de aynı oranda bir düşüş söz konusu olacak. 1 milyon ton üzerinde bir rekoltemiz vardı önceki yıllarda, bu yıl da 800 bin ton civarında veya 900 bin ton civarında bir arpa hasadının gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Hasatları gerçekleştiren çiftçilerimizin bir yıllık emeğinin karşılığı maalesef olmamakta, burada bakanlığımızın destekleme çalışmasını yoğun bir şekilde yapmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu. Sezonda geçerli hububat fiyatlarına değinen Kırkgöz, "Ürün fiyatları bu dönemde borsamızda yaklaşık olarak arpalar 11 buçuk lira, buğdaylarımız da 13 buçuk lira civarında bakanlığımızın açıkladığı fiyat doğrultusunda devam etmekte. Muhtemelen rekoltenin düşük olmasıyla birlikte arpa ve buğday fiyatlarında da yükselme bekliyoruz. Kapalı bir havza olan Konya Ovamızda kışın kar yağışını inşallah önümüzdeki yıl alırız. Eğer önümüzdeki yıl kar yağışını alamazsak bu önümüzdeki yılki mahsullerde de ciddi anlamda bir verim düşüklüğüne neden olacak" ifadelerini kullandı. "Seyahat halinde olanlar yol kenarlarında izmarit tarzında veya cam şişe gibi ürünleri kesinlikle dışarıya atmamaların Son olarak Başkan Burak Kırkgöz vatandaşlara seslenerek "Hasat bölgelerdeki yerlerde mahsullerin oldukça kuruduğunu da biliyoruz. Özellikle seyahat halinde olan insanların yol kenarlarında izmarit tarzında veya cam şişe gibi ürünleri kesinlikle dışarıya atmamalarını, özellikle arazinin yanından geçerken bu tarz yanıcı maddeleri kesinlikle araçlarından dışarıya atmamalarını da öneriyoruz. Çünkü çiftçimizin 1 yıllık emeği çok ciddi anlamda emekler harcayarak yetiştirdiği çok ciddi anlamda bedeller ödediği bu ürünleri bir anlık dalgınlıkla zayi edebiliyoruz. O yüzden buradan çiftçilerimizin dışında kent merkezinde yaşayan veya seyahat halinde olan vatandaşlarımızın bunlara dikkat etmesini de öneriyoruz" diye konuştu.

Gaziantep’te Fide Desteğiyle İlk Hasat Yapıldı Video Galeri

Gaziantep’te Fide Desteğiyle İlk Hasat Yapıldı

Gaziantep'te, Şahinbey Belediyesi tarafından dağıtılan domates, biber, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuz fidelerinden ilk hasatlar toplanmaya başlandı. Şahinbey Belediyesi, çiftçilerin tarımsal üretimine katılımı teşvik etmek ve ekonomilerine katkı sağlamak amacıyla fide dağıtımı yaptı. Dağıtılan fidelerin ilk hasadı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile birlikte yapıldı. Çiftçiler, verilen destekten memnun olduklarını ifade ederek domates, biber, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuzda ilk hasadı toplamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. "Çiftçimiz memnun, biz de memnunuz" Çiftçilere desteklerin devam edeceğini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Yaptığımız çalışmalar ve verdiğimiz emekler karşılık buluyor. Şu anda tarlamız biberle dolu, salatalıklar da aynı şekilde. Az önce karpuz hasadına baktık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çiftçilerimize 10 milyonun üzerinde fide desteği sağladık. Domates, biber, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuz gibi ürünlerde ciddi bir üretim artışı yaşandı. Bu fideler sayesinde sadece Gaziantep'in değil, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin de sebze ihtiyacı karşılanıyor. Dağıttığımız fideler, Gaziantep'in iklim ve toprak şartlarına uygun yerli çeşitlerden oluşuyor. Örneğin az önce incelediğimiz patlıcan, dolmalık türde ve tamamen yöremize ait. Biber ve salatalıklar da yine Gaziantep'e özgü. Bu çalışmalarla bölgeye ait yerel ürünlerin yaşatılmasına katkı sağlıyoruz. Çiftçimiz memnun, biz de memnunuz. Çünkü üretim demek, istihdam demektir. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, üretimi ve istihdamı artırmak adına çiftçimize destek vermeyi sürdüreceğiz" dedi. "Dağıtılan fideler meyvesini veriyor" Hasat ile ilgili konuşan çiftçi Meryem Özbay, "Sağ olsun başkanımız bize yardımcı oluyor. Dağıtılan fideler meyvesini veriyor. Şahinbey Belediyesine desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. 5 günde 20 torba topluyoruz. Kilosunu 15 TL'den satıyoruz" diye konuştu.

Kars’ta Amiral Arpa Başak Verdi Video Galeri

Kars’ta Amiral Arpa Başak Verdi

Yüksek rakımlı Kars topraklarında bu sezon ekilen 6 sıralı yerli 'amiral arpa' çeşidi, çiftçilere umut verdi. Türkiye'nin amiral gemisi arpa tohumları arasında yer alan bu yeni çeşit, bölgeye uyum sağlama ve yüksek verim beklentisiyle dikkat çekiyor. Arpa ıslah programı kapsamında uzun yıllar üzerinde çalışılan 6 sıralı yerli ve milli amiral arpa, Kars'ın Akyaka ilçesinde başaklarını vermeye başladı. Akyakalı çiftçinin 2 yıldır ekimini gerçekleştirdiği 'amiral arpa' yüksek rekoltesiyle de tercih ediliyor. İlçede bu yıl amiral tohumu ekimi yaptığını ifade eden çiftçi Neşat Sancak, "Amiral tohumu bu yıl denedim, ektim bayağı verimli oldu. Gübresini kullandım, alt hazırlığını yaptım. Soğuğa dayanıklı, güzel, temiz bayağı verimli bir arpa, bu arpayı diğer arplardan ayıran özellik, 6 köşe olması, verimi yüksek, soğuğa dayanıklı. Yatmaması, belli başlı özeliği, diğerleri 2 sıralı, bu 6 sıralı, ne kadar rüzgar olsa bu arpa yatmıyor" dedi. Akyaka'da 2 yıldır amiral arpanın ekiminin gerçekleştirildiğini belirten Akyaka Ziraat Odası Başkanı Ekrem Türk, "Yöremizde ekilen amiral arpa tohumu, 12 yıllık bir ARGE çalışması sonucunda yapılarak, 106 çeşit arasından seçilerek yöremizde 2 yıldır ekimi yapılıyor. Verim olarak çok yüksek, yöremizde girdi maliyetlerini düşürüp, gelir maliyetlerini yükseltecek bir tohum" diye konuştu. Öte yandan, yerli ve milli arpa tohumu amiral, soğuğa karşı dirençli, tarlada saplar güçlü, dane dolumu iyi olmasıyla öne çıkıyor. Akyaka'da ekimi gerçekleştirilen yerli ve milli arpa, başaklarını vermeye de başladı.

Ağrı’da Çilek Üretimiyle Tarımda Yeni Dönem Başladı Video Galeri

Ağrı’da Çilek Üretimiyle Tarımda Yeni Dönem Başladı

Ağrı'da 100 dekarlık alanda kurulan çilek bahçeleri, hem çiftçinin gelirini artırıyor hem de bölge tarımında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Ağrı'da son yıllarda tarımsal üretimde çeşitliliği artırmak ve çiftçilerin gelir kaynaklarını güçlendirmek amacıyla alternatif ürünlere yönelim hız kazandı. Bu kapsamda çilek üretimi, bölge çiftçisi için hem ekonomik değeri yüksek hem de iklim şartlarına uygun bir ürün olarak öne çıktı. 2021-2023 yıllarında Ağrı Valiliği, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün girişimleri ve Tarım ve Orman Bakanlığı'nın destekleriyle il genelinde yaklaşık 100 dekar alanda çilek bahçeleri kuruldu. Üretim, hem verimli arazilerin değerlendirilmesine hem de yerel ekonomiye canlılık kazandırılmasına katkı sağlıyor. Ağrı Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Hüseyinoğlu, yürütülen çalışmalar ve üreticilere sağlanan destekler hakkında bilgi verdi. Hüseyinoğlu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "İlimizde çilek üretimi 2021-2023 yılları arasında valiliğimiz ve il müdürlüğümüzün girişimleriyle, bakanlığımızın destekleriyle uygulanan projeler sonucu yaklaşık 100 dekar alanda kurulan bahçelerle yaygınlaştırıldı. Burada temel amacımız, alternatif ürünlerin üretimini teşvik etmek ve vatandaşlarımızın tarımsal gelirlerini artırmaktı. Çilek bu anlamda hem iklime uygunluğu hem de ekonomik getirisi nedeniyle güzel bir ürün oldu. Üreticilerimiz de bu ürüne olumlu yaklaştı." Çilek üretiminin sadece kurulum projeleriyle değil, farklı destek ve eğitim çalışmalarıyla da teşvik edildiğini belirten Hüseyinoğlu, "Bakanlığımız özellikle çileğin işlenmesi ve paketlenmesiyle ilgili yatırımlarda Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı kapsamında yüzde 50 hibe desteği sağlıyor. Biz de dönem dönem proje çağrılarına çıkıyor ve vatandaşlarımızın bu desteklerden faydalanmasını sağlıyoruz. Üreticilerimiz il müdürlüğümüzün hesaplarını takip ederek bu desteklerden haberdar olabilirler" dedi. 2025 yılı üretim beklentilerine de değinen Hüseyinoğlu, "Bu yıl aşırı sıcaklar ve yağışların azalması nedeniyle bir miktar verim düşüşü var. Dekara 1,5-2 ton civarında bir verim bekliyoruz ve toplamda 150-200 ton çilek üretimi olacağını öngörüyoruz. Ağrı çileğinin lezzetinin bu kadar güzel olmasının sebebi, gece ve gündüz sıcaklık farkının yüksek olması. Bu durum meyvedeki şeker oranını artırıyor ve kalitesini yükseltiyor" diye konuştu. Ağrı'da meyveciliğin gelişebilecek önemli bir tarım alanı olduğunun altını çizen Hüseyinoğlu, vişne, elma, armut ve kiraz gibi meyveler için de hibeli destekler sağlandığını belirterek, "İlimizin iklim şartları nedeniyle meyvelerimiz pazarda ürünün azaldığı dönemde olgunlaşıyor, bu da üreticilerimize ticari anlamda önemli bir avantaj sağlıyor. Ancak üreticimizin bu işe inanması ve görerek güven duyması gerekiyor. Biz de projelerle ve desteklerle bunu sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

TMO’nun Fındık Satışı Serbest Piyasayı Canlandıracak Video Galeri

TMO’nun Fındık Satışı Serbest Piyasayı Canlandıracak

Giresunlu fındık tüccarı Mustafa Kankaya, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elindeki fındık stoklarını satışa çıkarmasının, yeni sezon öncesinde serbest piyasada fiyatların önünü açacağını söyledi. Kankaya, satışların hem fiyat istikrarı hem de sanayici açısından olumlu etkileri olacağını belirtti. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), elinde bulunan 2022-2023 sezonu levant kalite fındıkları yeniden satışa çıkardı. Giresun'un tarihi fındık pazarı esnafından Mustafa Kankaya, bu satışların hem serbest piyasayı düzenlediğini hem de sanayici için kritik bir rol oynadığını söyledi. Fındıkta yeni sezon öncesi TMO satış hamlesi TMO'nun satış hamlesini muhtemel bir rekolte düşüklüğü karşısında piyasada panik havasını engelleyerek fiyat istikrarını sağlayacağını belirten Kankaya, "Fındıkta yeni hasat dönemine yaklaşılırken, TMO'nun elindeki stokları satışa sunması önümüzdeki sezon serbest piyasada hem sanayici hem de fiyat açısından olumlu yansımaları olacaktır. Çünkü ihracatçı elinde ürün yoksa ve piyasadan tedarik edemiyorsa, TMO'dan aldığı fındıkla üretimine devam edebildi. Böylece hem TMO'nun stoku değerlenmiş oldu hem de Giresun gibi illerde ekonomiye katkı sağlayan sanayicimiz korunmuş oldu. Diğer taraftan da TMO'nun fındık stoku eridiği için serbest piyasada fiyatların önü açılmış olacaktır" dedi. Don afeti sonrası fiyatlar tırmandı Sezon boyunda serbest piyasanın inişli çıkışlı sürecinin de değerlendiren Kankaya, "Sezon başında serbest piyasada fındık fiyatları 125 TL seviyelerinde başladı ve bu fiyatlar uzun süre korundu. Zirai don risk söylemlerinin ardından piyasalarda yaşanan fiyat değişimi yaşandı. Don afeti yaşanmadan önce fiyatlar 125 TL bandında stabil durumdayken, bu rakam zirai don riskiyle 220 TL'ye kadar çıktı. Bu artış üzerine TMO, elinde bulunan 2022-2023 sezonuna ait levant kalite ürünleri 125 TL'den piyasaya sundu. Bu da serbest piyasadaki fiyatların yeniden 180 TL seviyelerine kadar düşmesine yol açtı. TMO'nun bu hamlesinin bazı çevrelerde eleştirilse de aslında yeni sezon için olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşünüyorum. Şu an itibariyle TMO, 5 bin 360 kilogramlık fındığı 160 TL'den satışa sundu. Bu durum kısa vadede fiyatlarda baskılasa da uzun vadede stokların tüketilmesi, yeni sezon fiyatlarının önünü açacaktır. Aksi halde bu stoklar, muhtemel bir rekolte düşüklüğünde piyasayı tehdit ederdi" diye konuştu.

Aydın Çam Fıstığı Avrupa Birliği’nden Coğrafi İşaret Tescili Aldı Haber

Aydın Çam Fıstığı Avrupa Birliği’nden Coğrafi İşaret Tescili Aldı

Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden Aydın’ın uluslararası alandaki tarımsal gücü artarken, son olarak Aydın Çam Fıstığı da Avrupa Birliği’nde tescillenen ürünler arasına katıldı. Aydın Ticaret Borsası tarafından 24 Ağustos 2023’te Avrupa Birliği’ne yapılan menşe adı koruması başvurusu, başarıyla sonuçlandı. Başvuru sürecini tamamlayan Aydın Çam Fıstığı, 2 Haziran 2025 itibarıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak Avrupa Birliği tarafından tescillenen 33. ürün oldu. Böylece zeytin ve incir gibi önemli ürünlerin arasına katılarak, uluslararası alanda tanınırlığını ve kalitesini pekiştirdi. Hasadın tamamlanmasıyla birlikte kozalak işleme tesislerinde yoğun mesai dönemi başlarken, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü de işletmeleri denetleyerek süreç hakkında bilgi aldı. Aynı zamanda, Aydın Çam Fıstığı’nın tanıtımına yönelik yürütülen çalışmalar hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu. Müdürlük tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: > “İlimiz, çam fıstığı üretimindeki öncülüğünü bir adım daha ileri taşıyarak, Aydın Çam Fıstığı’nı 2 Haziran 2025 tarihi itibarıyla Avrupa Birliği coğrafi işaret tescil sistemi kapsamında tescillemiştir. Bu önemli başarı, yerli ürünümüzün uluslararası tanınırlığını ve kalitesini dünyaya göstermektedir.” Aydın’da çam fıstığı üretimi başta Koçarlı olmak üzere Bozdoğan, Söke, Karpuzlu, Çine ve Yenipazar ilçelerinde yoğun olarak gerçekleştiriliyor ve bölgesel tarım ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Bu kapsamda Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Altıntaş, Koçarlı’daki çam fıstığı işleme tesislerinden birini ziyaret etti. Tesis sahibi Serkan Karatosun, işletmenin faaliyetleri hakkında bilgi verdi ve yetkililerle karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.