TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye Ziraat Odaları Birliği

AGRONEWS - Türkiye Ziraat Odaları Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Ziraat Odaları Birliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TZOB Başkanı Bayraktar, zirai dondan etkilenen tarlaları inceledi Video Galeri

TZOB Başkanı Bayraktar, zirai dondan etkilenen tarlaları inceledi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Karabük’te zirai dondan etkilenen meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, beraberinde Karabük Ziraat Odası Başkanı Hasan Benlioğlu ve ilçe oda başkanları ile birlikte Karabük’te zirai don nedeniyle zarar gören meyve bahçelerini inceledi. Afetin şiddetinin de giderek arttığına dikkat çeken Bayraktar, "Eksi 25-30 dereceleri gören tek ısı değerleriyle karşı karşıya kaldık. Buna hiçbir ürünün dayanması mümkün değildi. Hiçbir ürünümüz de zaten dayanmadı. Şimdi tabii mevsim kaymaları yaşıyoruz. Kışın kar yağışı bekledik Türkiye'de birçok bölgemizde Karabük de dahil olmak üzere kışın yeterli yağışları alamadık. Yeterli kar yağışı olmadı. İlkbaharda yağışlarını bekledik. Fakat ilkbahar yağışlarını beklerken ilkbahar ayında kışı yaşadık kar yağışıyla karşı karşıya kaldık. Arkasından gelen don hadisesi maalesef başta meyve olmak üzere birçok ürünümüze de zarar verdi. Tabii zarar gören illerimizden bir tanesi de Karabük ilimiz. Türkiye genelinde 65 ilimizde zarar söz konusu. Karabük ilimizde de yine ceviz, badem, elma, kiraz, vişne gibi ürünlerimiz ve bunun yanında diğer meyvelerimiz de yüzde yüzlere oranlarda zarar gördü. Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin. Bu gerçekten tarihimizin en büyük afeti. Biliyorsunuz birkaç sene evvel bir deprem yaşadık. Bu da tarımda yaşadığımız bir deprem gibi bir afet. Şimdi burada tabii özellikle böyle bir afet karşısında üreticilerimiz örgütlerini yanında görmek istiyor" dedi. "Destekleri üreticimize veremezsek bu afet bir miktar daha göç oluşturabilir" Bayraktar, "Tarihin en büyük afeti karşısında gerekli desteklerin bu manada çiftçimize verilmesi fevkalade önemli. Çiftçilerimiz özellikle bankalara borçlu olarak üretim yapıyorlar. Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlu olarak üretim yapıyorlar. Oralardan aynı ve nakdi kredi kullanıyorlar. Şimdi çiftçilerimizin böyle bir süreçte özellikle bazı bahçelerimizde ağaçlarımız ciddi zarar gördü. Çiftçimizin borçlarının birkaç yıla ertelenmesi önem arz ediyor. Çünkü çiftçimiz böyle büyük bir afetle karşı karşıya kaldı ki bu borçları ödeyebilme kabiliyetini kaybetti. Zarar gören bahçelerimizin daha fazla bakıma ihtiyacı var. Yani bahçelerinde kalabilmesi için ve bu özellikle zarar gören bahçelere tabii daha fazla masraf etmesi de gerekiyor. Daha çok bakım yapması gerekiyor. Onun için nakde ihtiyacı var. Biz bu destekleri üreticimize veremezsek bu afet bir miktar daha göç oluşturabilir. O zaman ne olur? Üretici olan çiftçi şehre gittiğinde tüketici oluyor. Peki çiftçimiz tüketici olursa üretimi kimle yapacağız? Yani tüketicileri nasıl besleyeceğiz? Üreticiyi şimdi desteklemezsek tüketici haline getirirsek ne yapıyoruz? Tüketenin oranını arttırıyoruz, sayısını arttırıyoruz ama üreten azalıyor burada. Üretim ayağı yani üretimdeki arzdaki Allah muhafaza azalma ülkenin gıda güvenliğini sağlama noktasında ciddi problemlerle karşı karşıya kalmamıza sebebiyet verebilir. Yani göçü önleme noktasında da destek istiyoruz" diye konuştu.

Haber

"65 vilayetimizde büyük bir zirai don felaketi ile karşı karşıya kaldık"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "6 Şubat depremi gibi, 65 vilayetimizde büyük bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık" dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zirai don nedeniyle zarar gören meyve bahçelerini inceledi. Bayraktar incelemelerin ardından açıklamalarda bulundu. "65 vilayetimizde büyük bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık" Doğal afetlerin ülkedeki tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini vurgulayan Bayraktar, "Biliyorsunuz, 6 Şubat'ta bir deprem yaşadık. Çok büyük bir felaketti. 6 Şubat depremi gibi, 65 vilayetimizde büyük bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık. Birçok ürünümüz maalesef yüzde 100 oranında zarar gördü. Tabii afetler devam ediyor. 2024 yılında bin 254 adet afet yaşadık. 2025 yılına geldik, afetler hem oran hem de şiddet olarak artarak devam ediyor. Tarım sektörü dışarıdan bakıldığında çok kolay bir meslek olarak görülüyor. Ama tarım sektöründe iştigal etmek, tarımda üretim yapmak son derece zorlaştı. Bir taraftan kuraklık, bir taraftan don, dolu, sel, hortum gibi afetlerle mücadele ederek çiftçilerimiz üretim yapmaya devam ediyor" diye konuştu. "Küçük ve parçalanmış işletmelerde üretim yapmaya devam ediyoruz" 'Planlama olmadığı için arz-talep dengesi arz lehine bozulduğu dönemlerde üreticilerin ürünlerini satamaz hale geldiğini' söyleyen Bayraktar, "Diğer üreticilerimiz yüksek girdi maliyetleriyle mücadele ediyor. Başta elektrik ve sulama ücretleri olmak üzere mazot, gübre, ilaç, tohum, yem ve işçilik ücretlerindeki maliyetlerle üretmeye devam ediyorlar. Bu maliyetler üreticilerimizi zorluyor ve fiyatlarına bu maliyetleri yansıtamayan üreticilerimiz zaman zaman zarar ediyor. Yine üreticilerimiz yapısal sorunlarla boğuşuyor. İşletme büyüklüklerimiz yeterli değil, ekonomik faaliyet göstermeye müsait değil. Küçük ve parçalanmış işletmelerde üretim yapmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Bugün tarım nüfusu 59'a geldi. Yaşlanmaya devam ediyor" Teknoloji ve bilginin kullanılmadığını, bu yüzden de verimliliğin yakalanamadığını savunan Bayraktar, "Bugün işletme büyüklüğümüz 70 dekar, o da 11 parsel. Bu işletmelerde ekonomik faaliyette bulunmak fevkalade zor. Bütün bunlara rağmen üreticilerimiz bu işletmelerde üretmeye devam ediyor. Yine kuru alanlarda üretim yapıyoruz. Sulamaya açamadığımız alanlarımız var. Sulamaya açamadığımız alanlarda verimli üretim maalesef yapamıyoruz. Üreticilerimizin üretici örgütleri çok güçlü olmadığı için pazarlama konusunda zaman zaman ciddi sıkıntıları oluyor. Piyasaya müdahale eden kurumların az olması nedeniyle pazarlamada bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Tabii bu koşullarda üretim yapmak kolay değil. Bütün bunlar çiftçimizin üretimde kalmasını zorlaştırıyor. Bugün tarımda gençlerimizi tutamıyoruz. 18-32 yaş arasındaki gençlerimizin oranı yüzde 5'e kadar düştü. Tarım nüfusu yaşlanıyor. Bugün tarım nüfusu 59'a geldi. Yaşlanmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

Video Galeri

"Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Gıda güvenliğinin sağlanmasında en büyük tehdit olarak gençlerin tarımdan göçünü görüyoruz. Gençleri tutamıyoruz. Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü" dedi. Amasya’nın Aydınlık köyünde beraberindeki oda başkanlarıyla birlikte çiftçileri ziyaret ederek sorunlarını dinleyen Bayraktar, "Gıda güvenliğinin sağlanmasında en büyük tehdit olarak gençlerin tarımdan göçünü görüyoruz. Gençleri tutamıyoruz. Tarımda çalışan gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü. Bu ülkemizin gıda güvenliği için çok büyük bir tehdit. Özellikle tarım sektöründe girişimci olan ve üretim yapan gençlerimiz şehre gidiyor tüketici oluyor. Biz tarımda gelir seviyesini asgari ücretle çalışanların seviyesinin üzerine çıkarmak zorundayız ki bu insanlarımız oraya gidip asgari ücretle çalışmasınlar" diye konuştu. Gençler için pozitif ayrım sağlanacak politikalar uygulanmasını tavsiye ettiklerini anlatan Bayraktar, "Bu gençlerin sosyal güvenlik kurumu primleri devlet tarafından ödenirse bu geçlerin bir kısmını tarımda tutma şansımız var. Bununla alakalı bir çalışma yapılıyor. İnşallah bir sonuç alırız. Ama her halükarda üretici olan kesim şehirlere gidip tüketici oluyor. Türkiye buna dayanamaz. Bugün bazı göçmenlerle, Afganlarla, Suriyelilerle bu işi idare ediyoruz. Ama bunlar ülkelerine dönmeye başladı. Ülkelerine döndüğünde peki bu ülkeyi nasıl besleyeceğiz" şeklinde konuştu. Aydınlık köyündeki kiraz bahçelerinde çiftçilerin sorunlarını dinleyen Bayraktar, "Burada hiç meyve kalmamış. Sahadaki tespitlerin hızlı bir şekilde yapılarak verilecek desteklerin hızlı bir şekilde üreticilerimize intikali fevkalade önemli. Hızlı bir şekilde desteklerin, yardımların üreticilerimize intikalini talep ediyoruz. Allah böyle bir afet göstermesin. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi üreticilerimize iletmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Nisan ayında üretici-market fiyat farkı en fazla havuçta görüldü Haber

Nisan ayında üretici-market fiyat farkı en fazla havuçta görüldü

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri değerlendirdi. Araştırmanın verilerini paylaşan Bayraktar, "Nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 256 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını yüzde 230 ile marul, yüzde 222 ile kuru soğan, yüzde 219 ile kuru fasulye ve yüzde 216 ile nohut takip etti. Havuç 3,6 kat, marul 3,3 kat, kuru soğan, kuru fasulye ve nohut 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 14 lira olan havuç 50 liraya, 12 lira 50 kuruş olan marul 41 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 106 liraya, 32 lira olan nohut 100 liraya markette satıldı. Nisan ayında fiyatı en fazla artan ürün markette havuç, üreticide kuru kayısı olurken, fiyatı en fazla düşen ürün hem markette hem üreticide salatalık oldu" dedi. "Nisan ayında markette 39 ürünün 28'sinde fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarına değinen Bayraktar, "Nisan ayında markette 39 ürünün 28'sinde fiyat artışı, 11'inde ise fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 43 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 28 ile havuç, yüzde 22 ile maydanoz, yüzde 20 ile limon ve yüzde 17 ile marul takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 36 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 30 ile patlıcan, yüzde 28 ile domates, yüzde 22 ile sivri biber ve yüzde 12 ile kabak izledi" ifadelerini kullandı. "Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8'sinde fiyat artışı oldu" Üretici fiyatlarındaki değişimlerden de bahseden Bayraktar, "Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8'sinde fiyat artışı olurken, 17'sinde fiyat düşüşü görüldü. 6 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 59 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 42 ile patlıcan, yüzde 41,5 ile kuru soğan, yüzde 27 ile sivribiber, yüzde 26 ile domates ve yüzde 21 ile limon izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 100 ile kuru kayısıda görüldü. Kuru kayısıdaki fiyat artışını yüzde 33 ile fındık, yüzde 31 ile elma, yüzde 13 ile Antep fıstığı izledi" dedi. "Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı düşünülüyor" Üretici fiyat değişiminin nedenlerini sıralayan Bayraktar, "Yaşanan zirai don afetinden etkilenen meyvelerin başında gelen kayısıda üretici fiyatları artış gösterdi. Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı tahmin ediliyor. Bu nedenle üretici fiyatında görülen bu önemli artışın üretici gelirine yansıması düşük oldu. Nisan ayında havaların sıcak gitmesi sonucu birim alandan alınan verim arttı. Bu da salatalık, patlıcan, sivri biber ve domatesin arzını artırarak üretici fiyatlarının düşmesine neden oldu. Kuru soğanda ise Çukurova bölgesinde ekim alanlarının artması ve bu yıl havaların soğuk geçmesi nedeniyle yüksek rekolte beklentisi var. Bu nedenle ilk hasat döneminde kilosu 18-20 liralardan satılan kuru soğanın fiyatı 7-8 liralara kadar düştü. İç Anadolu Bölgesi'nde ise depolarda üreticiye ait kuru soğan çok az miktarda kaldı ve sezon kapandı" şeklinde konuştu. "Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi kuraklık" Yaşanan zirai donun fındık fiyatını artırdığını vurgulayan Bayraktar, "Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi ise bölgede etkili olan kuraklık oldu. 2025 sezonunda yaşanan don felaketi, meyve henüz dalda çiçekteyken üreticimizin kaderini belirlemeye başladı. Donun etkisiyle elma ağaçlarında beklenen verim düştü, üreticinin elinde kalan son ürünler de depolarda tükendi. Limon sezonunun sonlarına gelinirken, yaşanan don afeti ve ihracat kısıtlamalarının ardından alınan erteleme kararı limon piyasasında da önemli bir duraklama oluşturdu. Öncelikle ihracatın kısıtlanması, ardından bu kısıtlamanın 15 Mayıs'a kadar ertelenmesi, piyasayı olumsuz etkiledi. Şu anda üreticilerimiz, alım satım faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor" dedi. "Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu" Nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlerden bahseden Bayraktar, "Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu. Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre DAP gübresi yüzde 1,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,7 oranında artış gösterdi. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,6, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,3, ÜRE gübresi yüzde 0,1 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 35,7, DAP gübresi yüzde 34,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 32,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 30,5, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 21,6 oranında arttı. Süt yemi yüzde 3,1, besi yemi yüzde 3,2, son bir yılda besi yemi yüzde 25,5, süt yemi ise yüzde 25 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 47,8 oranında artarken, tarım ilacı fiyatları da yüzde 14,94 oranında arttı. Nisan ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 2,9 oranında düşmesine rağmen yıllık yüzde 10,1 oranında arttı. Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış yüzde 47,8 oranıyla elektrikte görüldü" ifadelerine yer verdi

“Tarımda Genç Kalmadı, Mülteciler Olmasa İşçi Bulamayacağız” Haber

“Tarımda Genç Kalmadı, Mülteciler Olmasa İşçi Bulamayacağız”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaşanan zirai don felaketi sonrası Isparta'nın Yalvaç ilçesinde üreticilerle bir araya geldi. Tarımsal kayıpların büyük olduğunu belirten Bayraktar, çiftçilere destek sözü verdi ve tarım sektöründeki yaşanan sorunlara dikkat çekti. Zirai Don 65 İli Vurdu Bayraktar, yaşanan zirai don olayının etkilediği alanın büyüklüğüne vurgu yaparak, "65 ilimiz zarar gördü. Bazı ürünlerde yüzde 100, bazılarında ise yüzde 90, 70, 60 oranında zararlar meydana geldi. Meyve, sebze, hububat ve pancar gibi ürünlerde ciddi kayıplar yaşandı" dedi. Mevsim kaymalarının tarımsal üretimi daha da zorlaştıracağını belirten Bayraktar, gelecekte bu tip afetlerin artabileceğini ve mutlaka tedbir alınması gerektiğini söyledi. Su Krizi Yaklaşıyor Türkiye'nin su fakiri ülke olma yolunda ilerlediğini belirten Bayraktar, "2030’dan sonra kişi başı su miktarı bin metreküpün altına düşecek. Su verimliliğini artırmalı, sulama kayıplarını önlemeliyiz. Havza bazlı destekleme modeli de üretimin sürdürülebilirliği için şart" ifadelerini kullandı. Tarımda İşçi Krizi Kapıda Bayraktar, tarımda yaş ortalamasının 59'a yükseldiğini ve gençlerin sektörden uzaklaştığını vurguladı. "Gençleri tarımda tutamıyoruz. Mülteciler olmasa tarımda çalışacak işçi bulamayacağız" diyen Bayraktar, tarımsal sigorta sistemi TARSİM'in daha etkili hale getirilmesi gerektiğini de belirtti. Çiftçilerin TARSİM ile ilgili şikayetlerinin dikkate alınarak sistemin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Zarar Yerinde İncelendi Program kapsamında Yalvaç Ziraat Odası’nda üreticilerle buluşan Bayraktar, ardından Akköprü mevkiindeki armut ağaçları ve Taşevi köyündeki kayısı bahçelerinde incelemelerde bulunarak, zirai donun yol açtığı zararları yerinde gördü.

Don afeti İzmir’in yüksek kesimlerinde tüm ürünleri vurdu Haber

Don afeti İzmir’in yüksek kesimlerinde tüm ürünleri vurdu

TZOB Başkanı Bayraktar: “65 ilde hasar oluştu” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki 75. Yıl ve Cumhuriyet mahallelerinde don zararını yerinde inceledi. Bayraktar, sadece İzmir değil, 65 ilde tarımsal üretimin don, kuraklık ve mevsim kaymaları nedeniyle zarar gördüğünü belirtti. “İlkbahardayız ama kışı yaşıyoruz, bu çok ciddi bir mevsim kayması. Tarımsal üretim desenini yeniden gözden geçirmemiz gerekebilir,” dedi. İzmir'de kiraz ve üzüm üretimi tehdit altında Bayraktar, İzmir’in özellikle ihracat kalemi olan kirazda ciddi kayıplar yaşandığını, bunun dışında üzüm, şeftali, nektarin, kayısı ve kivide de büyük zarar oluştuğunu vurguladı. “Bazı ürünler yüzde 100 zarar gördü. Bu ürünleri bu yıl hiç göremeyeceğiz,” diyerek, bu durumun yoksul kesimleri daha da zorlayacağını söyledi. Genç çiftçiler göç edebilir Tarımsal üretimdeki belirsizlik ve maddi kayıpların gençleri tarımdan uzaklaştırdığına dikkat çeken Bayraktar, “Gençleri artık tarlada göremiyoruz. Bu destekler sağlanmazsa büyükşehirlere göç hızlanır,” uyarısında bulundu. TARSİM ve borç yapılandırması çağrısı Don olayının ardından çiftçilerin büyük çoğunluğunun sigorta yaptırmadığını hatırlatan Bayraktar, TARSİM eksperlerinden memnun olmayan çiftçilerin TZOB’a bildirimde bulunmasını istedi. Ayrıca bankalara olan çiftçi borçlarının da yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Ağaçlar kurudu, önümüzdeki yıl meyve vermeyebilir Don nedeniyle bazı ağaçların ve dalların kuruduğunu, bu ağaçların önümüzdeki yıl meyve vermeyeceğini söyleyen Bayraktar, çiftçilere nakit destek verilmesi gerektiğini vurguladı. “Bir gecede emek yok oldu. Açık fabrikada üretim yapıyoruz. Doğal afetlerin en büyük mağduru çiftçidir,” dedi. Kemalpaşa’dan Manisa’ya Bayraktar’ın Kemalpaşa’daki incelemelerine Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray da katıldı. Heyet, İzmir’deki incelemelerin ardından Manisa’ya geçerek üreticilerle bir araya geldi.

Bayraktar: Destekler hemen verilmeli, bir yıl sonra anlamı yok Haber

Bayraktar: Destekler hemen verilmeli, bir yıl sonra anlamı yok

Zirai don sonrası üretici büyük kayıp yaşadı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya ve Bursa’daki don zararlarını yerinde inceledi. İznik’te çiftçilerle bir araya gelen Bayraktar, nisan ayında yaşanan zirai donun son yılların en ağır hasarını bıraktığını belirtti. Bayraktar, “3-4 gün süren bu don hadisesi, birçok bölgede üretimi tamamen bitirdi. Don riski hâlâ devam ediyor” dedi. TARSİM’e kayıtlı olmayan çiftçi ağır mağdur Bayraktar, tarım sigortası sistemine (TARSİM) katılım oranının çok düşük olduğuna işaret ederek, “Üreticilerin yalnızca üçte biri TARSİM’e kayıtlı. Bu da büyük bir açık demek. Primler yüksek olduğu için çiftçi yaptıramıyor. Kayıtlı olanlar bir nebze korunuyor, ancak dışarıda kalanlar ciddi mağduriyet yaşayacak” şeklinde konuştu. Borç ertelemesi yetmez, yeni kredi ve fon şart “Bir yıl erteleme çiftçiyi memnun etmez” diyen Bayraktar, üreticilerin sadece bu sezon değil, gelecek sezon da ürün alamayacağını vurguladı. Bayraktar, zarar gören üreticiler için özel fon kurulmasını ve yeni kredilerle nakit destek sağlanmasını önerdi. Ayrıca, SGK prim yükünün de çiftçi için ağırlaştığını dile getirerek primlerin devlet tarafından sübvanse edilmesini talep etti. Tarımda göç riski artıyor Desteklerin gecikmesinin genç nüfusu tarımdan uzaklaştıracağına dikkat çeken Bayraktar, “Üreticiye yaşamı için destek sağlanamazsa tarımda insan bulamayacağız. Gençler tarımdan kopacak. Bu afetler daha da artacak, hazırlıklı olunmalı” ifadelerini kullandı. Bayraktar, incelemelerinin ardından İznik’te zarar gören meyve bahçelerinde değerlendirmelerini sürdürdü.

Bayraktar: Don afeti 65 ilde tarımı vurdu, acil destek fonu şart Haber

Bayraktar: Don afeti 65 ilde tarımı vurdu, acil destek fonu şart

Son yılların en büyük felaketi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10-13 Nisan arasında yaşanan ve hava sıcaklıklarının eksi 15 derecelere kadar düştüğü zirai don afetinin 65 ilde tarımsal üretimi ağır şekilde etkilediğini söyledi. Şubat ayından bu yana üçüncü büyük don olayının yaşandığını hatırlatan Bayraktar, üreticilerin birçok bölgede ürün kaybı yaşadığını belirtti. Ürün bazlı büyük kayıplar yaşandı Don; Malatya ve Kahramanmaraş'ta kayısıyı, Karadeniz’de fındığı ve çayı, Ege’de üzüm, zeytin, incir gibi ihraç ürünlerini, Akdeniz’de sebzeleri, Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu’da ise çok sayıda meyve türünü etkiledi. Bazı bölgelerde zarar oranı yüzde 100’e ulaştı. "Fon kurulmalı, çiftçiye destek verilmeli" İklim krizinin etkileriyle doğal afetlerin arttığını vurgulayan Bayraktar, 2024’te 1.257 doğal afet kaydı yapıldığını belirtti. Tarımsal üretimin devamı ve köyden kente göçün önlenmesi için zarar gören çiftçilere nakit yardımı yapılması, girdi desteği sağlanması, bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçların faizsiz ertelenmesi ve yeni kredi olanakları sunulması gerektiğini vurguladı. Sigorta yetersiz kalıyor Bayraktar, sigortası olmayan çiftçilerin de desteklenmesi gerektiğini ifade ederek TARSİM sigortası olan üreticilerin ise süreçte çeşitli zorluklarla karşılaştığını, hasar tespitlerinin adil yapılması gerektiğini dile getirdi. "Çiftçimiz direniyor, biz de arkasında durmalıyız" Ziraat odalarının sahada hasar tespit çalışmalarına destek verdiğini aktaran Bayraktar, “Türk çiftçisi bütün yapısal zorluklara rağmen üretmeye devam ediyor. Bu emeğin arkasında durmak hepimizin görevi” dedi.

Çiftçilerin Yaşı 59’a Yükseldi, Gençler Tarımdan Uzaklaşıyor Haber

Çiftçilerin Yaşı 59’a Yükseldi, Gençler Tarımdan Uzaklaşıyor

Çiftçilerin Yaş Ortalaması 59’a Çıktı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2024 yılı itibarıyla çiftçilerin yaş ortalamasının 59’a yükseldiğini açıkladı. Erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin ise 61 olarak belirlendi. Bayraktar, üreticilerin yüzde 35’inin 65 yaşın üzerinde olduğunu ve genç çiftçilerin oranının yalnızca yüzde 5’e düştüğünü söyledi. Kadın Çiftçiler ve Genç Nüfus İçin Destek Vurgusu Kadınların tarımda büyük bir potansiyel taşıdığını vurgulayan Bayraktar, desteklerin artırılması gerektiğini belirtti. 18-24 yaş arası çiftçi sayısının yüzde 6, 33-49 yaş arası çiftçi sayısının ise yüzde 4 azaldığını söyleyen Bayraktar, gençlerin tarımdan koptuğuna dikkat çekti. Acil Önlemler ve Gençleri Kazanma Çağrısı Genç nüfusun tarıma dönmesi için sosyal güvenlik prim yükünün hafifletilmesi, arazi ediniminin kolaylaştırılması ve özel fonlarla tarımsal girişimciliğin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, kırsalda yaşamı cazip hale getirecek altyapı yatırımlarına da dikkat çekti. “Gençlerimizi Kazanmazsak, Umudumuz Kalmaz” Bayraktar, tarımın geleceği için gençlerin kazanılmasının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Gençlerimizi bu topraklara kazandırmazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.