TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yağış

AGRONEWS - Yağış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yağış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Van, Keşiş Gölü Kuraklık Nedeniyle Hızla Alan Kaybediyor Haber

Van, Keşiş Gölü Kuraklık Nedeniyle Hızla Alan Kaybediyor

Urartu Kralı II. Rusa tarafından yaklaşık 2 bin 800 yıl önce inşa ettirilen ve dünyanın en eski göletlerinden biri olarak kabul edilen Van'daki Turna (Keşiş) Gölü, küresel ısınma ve kuraklığın etkisiyle hızla kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. 2 bin 550 rakımlı bu mühendislik harikasının su seviyesindeki ciddi düşüş, hem tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan bölge halkını hem de bilim insanlarını endişelendiriyor. Urartu medeniyetinden miras kalan ve Van'ın Gürpınar ilçesi sınırlarında bulunan, doğal güzelliği ve tarihi önemiyle bilinen 2 bin 550 rakımlı ve yaklaşık 7 kilometrelik alana sahip Keşiş (Turna) Gölü, son yıllarda artan kuraklık ve iklim değişikliğinin etkisiyle ciddi bir su kaybı yaşıyor. Urartu Kralı II. Rusa tarafından tarım arazilerini sulamak amacıyla yaptırılan ve dünyanın en eski göletlerinden biri olarak kabul edilen bu mühendislik şaheseri, kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. "Şu an Keşiş Gölü'ne baktığımızda hakikaten alanının büyük ölçüde kaybolduğunu görüyoruz" Son yıllarda etkili olan aşırı sıcaklar ve beklenen kar-yağmur yağışının gerçekleşmemesi, Keşiş Gölü'nün büyük bir bölümünün kurumasına yol açtı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, "Van Gölü havzasında irili ufaklı birçok göl var. Şüphesiz bunların bir kısmı doğal göller, bir kısmı da aslında insan yapısı göller ya da göletler. Önüne set çekilerek daha sonra doğal yapıya dönüşmüş göller. Bunlardan bir tanesi de Keşiş Gölü. Tabii Keşiş Gölü'nün başka isimleri de var. Turna Gölü gibi. Bu yaklaşık milattan önce 650'lerde Rusya tarafından önüne bent çekilerek suyun biriktirilmesi sonucu oluşmuş bir göl. Gölün yaklaşık su toplama havzası 100 kilometrekare civarında. Göl, yıl içerisinde alan kaybediyor. Yağışlı sezonlarda da yaklaşık 7 kilometreye, kurak sezonlarda 4 kilometrekareye kadar düşüyor. Ancak bu iklim değişikliğinden kaynaklı havzanın hem sıcaklıklardaki artış, kuraklık, o buharlaşmanın şiddetiyle beraber göl son yıllarda zaman zaman tamamen kuruma riskiyle de karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla şu an Keşiş Gölü'ne baktığımızda hakikaten alanının büyük ölçüde kaybolduğunu, o kalan alanların işte sazlıklar şeklinde küçük su birikintilerden oluştuğunu görebiliyoruz. Bu göl, yükseltisi itibariyle Erek Dağı'nın hemen doğu güney tarafına düşüyor. Yaklaşık 2 bin 550 metreler civarında bir yükseltiye sahip. Tabii yükseltinin fazla olması oradaki buharlaşmanın şiddetini nispeten azaltıyor. Tabii gölü besleyen çok akarsu yok. Küçük dereler var, onların önemli bir kısmı da geçici akarsular. Daha çok düşen yağış ve oradaki kaynak suları ile besleniyor. Dolayısıyla mevcut iklim şartları içerisinde yani sıcaklıktaki bu artış seyrettiği sürece buharlaşmanın şiddeti arttığı sürece maalesef Keşiş Gölü muhtemelen önümüzdeki yıllarda yağışlı sezonlarda su toplayacak. Ama bu suyu o havzada o gölün içinde bulunduğu o havzada tutmak pek mümkün olmayacak. Muhtemelen yılın sonuna o yağışlı sezonun sonrasındaki kurak sezonla birlikte göl ya büyük ölçüde alan kaybedecek ya da kuruma riskiyle karşı karşıya kalacak. Dolayısıyla özetleyecek olursak, Keşiş Gölü insan eseri bir göl. Aslında orada bir su birikimi var ama daha sonra önüne Kral Rusa'nın bir bent, bir set çekerek gerisinde su biriktirmesi ve o suyu da aslında hem Van ovasının hem Van şehrinin ihtiyaç duyduğu içme ve sulama suyunu sağlamak amacıyla inşa edilmiş bir göl. Bir Mühendislik harikası aslında. Bir antik göl olarak ifade edebiliriz" diye konuştu.

Antep Fıstığında Hasat Tamamlandı, Rekolte Düşüşte Haber

Antep Fıstığında Hasat Tamamlandı, Rekolte Düşüşte

Gaziantep'te 'yeşil altın' olarak bilinen Antep fıstığında hasat sezonu son toplanan fıstıklarla birlikte sona erdi. İlkbaharda yaşanan zirai don, büyüme döneminde kuraklık ve son olarak meyvenin gelişme sürecindeki yüksek sıcaklığın vurduğu Antep fıstığında yok yılının da etkisiyle rekolte büyük oranda düştü. Gaziantep'te fıstık yetiştiricilerinin bin bir zahmetle yetiştirdikleri Antep fıstığı hasadı son toplanan fıstıklarla birlikte sona erdi. Antep fıstığı üretiminde önemle bir yere sahip olan Gaziantep'te fıstık bu yıl rekoltesiyle çiftçileri üzdü. Türkiye genelinde yaşanan kuraklıktan dolayı yeterli yağış düşmediği için yaşanan verim ve rekolte kaybı zirai don etkisi ile birlikte üreticileri daha çok endişelendirdi. Yok yılını yaşayan Antep fıstığını zirai don ve aşırı sıcaklık da vurdu Bu sene ‘yok yılı'nın yanı sıra son yıllarda yaşanan kuraklığın etkilediği Antep fıstığını zirai don ve aşırı sıcaklık da vurdu. Fıstık yetiştiricilerinin bin bir emek ve zahmetle yetiştirdikleri, kentin önemli geçim kaynaklarından olan ve "yeşil altın" olarak da adlandırılan Antep fıstığında yapılan son hasatla sezon tamamlandı. Vazgeçilmez lezzetler arasında Geçtiğimiz yıllarda yüksek getirisi nedeniyle üreticinin büyük rağbet gösterdiği başta Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa olmak üzere Türkiye'deki birçok ilde yetiştirilen Antep fıstığı, baklava başta olmak üzere bölgeye ait birçok yemekten tatlıya kadar hemen her alanda mutfakların değişmez lezzetleri arasında yer alıyor. Kullanım amacına göre farklı dönemlerde hasat edilen, Temmuz ayının ortalarında başlayan ve eylül ayının sonuna kadar devam eden Antep fıstığı hasadını ekim ayına bırakan çiftçiler de oldu. Temmuz ayında başlayan hasat sezonu Ekim ayı ile sona erdi Bu yıl "yok yılı" olduğundan dolayı geçen yıla göre rekoltede yüzde 80 civarında bir düşüşün yaşandığı tahmin edilen Antep fıstığında hasat dönemi toplanan fıstıkların ardından sona erdi. Hasada temmuz ayında baklava yapımında kullanılan "boz" fıstığın hasadı ile başlayan üreticiler, Eylül ayının başından itibaren başladıkları "kırmızı ben" fıstığı hasadını tamamlayarak sezonu tamamladı. "Tekin Antep fıstığı" çeşidinde son hasat yapıldı Oğuzeli ilçesinin kırsal Uğurova Mahallesi'nde "tekin Antep fıstığı" çeşidi yetiştiriciliği yapan Ali Rıza Özdemir de son hasadını yaptı. Antep fıstığı çeşitlerinden en erken olgunlaşan çeşit olan, yazı uzun ve sıcak olan bölgelerde yetişen "tekin Antep fıstığı" çeşidinin hasadı için işçiler sabah saatlerinde gruplar halinde bahçelere giderek ağaçların altlarına branda açıp, dallardan elleriyle tek tek fıstıkları salkımıyla birlikte topladı. "Kuraklık verimi düşürdü" Son Antep fıstığı hasadını yapan çiftçileri ziyaret eden Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, geçen yıla oranla Antep fıstığında bu yıl rekoltenin düşük olduğunu söyledi. Bu yılın çok kurak geçtiğini belirten Sağlam, "Gaziantep ilimizde biliyorsunuz 3 milyon 468 bin dekar bir tarımsal alanımız var. Bunun 2 milyon 200 bin dekarı meyvecilikle kaplı. Bu 2 milyon 200 bin dekar alanın 1 milyon 430 bin dekarı da Antep fıstığıyla tarım yapılmaktadır. Dolayısıyla geçtiğimiz yıl 1 milyon 430 bin dekar da yaklaşık 175 bin ton civarı bir rekoltemiz gerçekleşmişti. Oğuzeli ilçesinde ve Gaziantep genelinde 2025 yılı biraz kurak geçti ama bu hasat yaptığımız bahçe şu anda sulanabilen bir bahçe ve bundan dolayı maşallah meyvelerde de verimliyiz. Ama geçtiğimiz yıla göre bu yıl yağış rakamlarına baktığımızda bugüne kadar yağan yağış miktarımız 199 kilo ve bu çok anormal bir kuraklık. Geçtiğimiz yıl 700 mililitre bir yağış varken bir önceki yılların ortalamasına baktığımızda 400-450 kilo olan bir yağış varken 2025 yılı içerisinde şu anda 199 mililitredir" dedi. "Kuraklıktan dolayı 50 bin ton gibi bir rekolte tahmin ediyoruz" Fıstık hasadının tamamlandığını söyleyen Sağlam, "Antep fıstığında bu yıl kuraklıktan dolayı rekolte düşüklüğü bekliyoruz. Fiyatlarda da bir yükselme olacak. 2025 rekoltesinde 50 bin ton gibi bir rekolte tahmin ediyoruz ama hasat tamamlandığında rekolte o zaman tam net çıkacak. Antep fıstığı ilimiz için önemli bir üründür. Buğdayın konumu nasıl önemliyse Antep fıstığı da Gaziantep için o kadar önemli ve sadece üretimde değil sanayide de fabrikalarda hem işleniyor, pazarlanıyor. Şanlıurfa'da, Siirt'te de Antep fıstığı var ama Gaziantep'ten pazarlanması önemli ve kentin genel geçim kaynağı Antep fıstığı üzerinden yapılmaktadır" diye konuştu. Kuraklık yetiştiriciyi sulu tarıma yönlendirdi Fıstık yetiştiricisi Ali Rıza Özdemir ise Antep fıstığında normalde iki yılda bir ürün alındığını, yaşanan kuraklık nedeniyle yeni çeşit arayışına girdiklerini ve kuraklık nedeniyle sulu tarıma geçtiklerini ifade etti.

Çukurova’da yağmur sevindirdi ama barajlar hâlâ boş Haber

Çukurova’da yağmur sevindirdi ama barajlar hâlâ boş

Kuraklığın ardından gelen yağmur çiftçiyi rahatlattı Çukurova’nın tarım merkezlerinden Adana’da uzun süredir devam eden kuraklık, geçtiğimiz hafta etkili olan yağışlarla yerini umut veren bir tabloya bıraktı. Özellikle karpuz, kavun, domates ve biber gibi ürünlerin ekildiği dönemde gelen yağmur, tarlalara can suyu oldu. Ancak üreticilerin sevinci temkinli; çünkü barajlarda hâlâ yeterli su yok. Zirai donun ardından gelen yağış rahatlama sağladı Şubat ayında yaşanan zirai don nedeniyle ürünleri zarar gören çiftçiler, yağışlarla birlikte bir nebze olsun nefes aldı. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “İklim değişikliği tarımsal üretimi doğrudan tehdit ediyor. Barajlarımızda yeterli suyumuz yoktu. Yağışlar toprak için faydalı oldu ama sürdürülebilir bir su varlığı sağlanamadı” dedi. “Yağış olmazsa hasat bile zor olurdu” Kurak mevsimin etkilerinin sürdüğüne dikkat çeken Doğan, “Çukurova’da şu an karpuz, kavun, biber ve domates ekili. Eğer bu yağışlar olmasaydı ürünleri hasada bile ulaştıramayabilirdik. Su fakiri bir ülkeyiz ve bu durumu artık çok net yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. “Barajlardaki doluluk oranı endişe verici” Barajların halen dolmadığına vurgu yapan Doğan, sulama programlarının rotasyona alınacağı bilgisini paylaştı. “Normalde bu tür uygulamalar olmazdı. Bu yıl çiftçiyi zor bir sezon bekliyor. Afet olmadan düzenli yağışlara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Kuraklık ve Zararlılar Hububat Üretimini Tehdit Ediyor Haber

Kuraklık ve Zararlılar Hububat Üretimini Tehdit Ediyor

Yağışlarda Büyük Düşüş Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hazırladığı Şubat 2025 Fenolojik Değerlendirme Raporu, Türkiye genelinde 1 Ekim - 28 Şubat arasındaki yağışların yüzde 29 oranında azaldığını ortaya koydu. Geçen yılın aynı dönemine göre ise düşüş yüzde 34 seviyesinde gerçekleşti. Konya, Isparta, Karaman, Hatay, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkâri ve Van’da yağışlar yüzde 60’ın üzerinde azalma gösterdi. Kuraklık Tarımsal Üretimi Zorluyor Ankara ve Kayseri’de erken ekilen alanlarda hububatın kardeşlenme dönemine girdiği belirtilirken, Konya ve Eskişehir’de don nedeniyle bitkilerde sararmalar görüldü. Kırıkkale’de yağış eksikliği nedeniyle bitki gelişiminin durağan ilerlediği, kök yapısının yeterince gelişmediği tespit edildi. Niğde ve Aksaray’da yağışların yetersiz olduğu ancak henüz tarımsal kuraklık yaşanmadığı bildirildi. Fare ve Köstebek Zararlıları Artıyor Hububat üretiminde bir diğer sorun da fare ve köstebek zararlılarındaki artış oldu. Sivas’ta köstebek zararı tespit edilirken, Konya, Eskişehir, Kırşehir ve Ankara'da fare zararı gözlemlendi. Konya’da çiftçiler farelerle mücadeleye devam ediyor. Yetkililer, mart ve nisan yağışlarının kritik öneme sahip olduğunu belirterek, hububat üretiminde su rezervlerinin düşük seviyede kalmasının ilerleyen dönemde ciddi bir kuraklık riski oluşturabileceğini vurguladı.

Konya Ovası'nda Yağışlar Azaldı, Çiftçi Endişeli Haber

Konya Ovası'nda Yağışlar Azaldı, Çiftçi Endişeli

Yağış Azlığı Verimi Tehdit Ediyor Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda yağışların azalması çiftçiyi endişelendiriyor. Uzmanlar, geçen yıla oranla yağışlarda yüzde 33, uzun yıllar ortalamasına göre ise yüzde 43 düşüş yaşandığını belirtti. Tarımsal üretimde yaşanabilecek olası kayıplara dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya kapalı bir havza ve suya çok ihtiyacı var. Kar yağışının yetersiz kalması yer altı sularında ciddi çekilmeye yol açacak" dedi. Kar Yağışı Yetersiz, Obruk Riski Devam Ediyor Konya Ovası’nda hububat ekim döneminden bu yana yaklaşık 4 aydır bölgesel yağışlar görülse de uzmanlar, bunun yeterli olmadığını belirtiyor. Meteoroloji yetkilileri, Konya merkezinde kuvvetli yağış beklenmediğini ve özellikle Karaman-Mersin bağlantısında kar yağışı nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanabileceğini ifade etti. Çiftçiler Bakanlık Desteği Bekliyor Şu ana kadar hububat çıkışlarında büyük bir problem yaşanmadığını belirten Kırkgöz, ancak Nisan sonrası kritik sapa kalkma dönemindeki yağışların önemine dikkat çekti. Tarım Bakanlığı tarafından kurak dönemlerde ekstra destek sağlanabileceğini belirten Kırkgöz, "Çiftçilerimizin kıraç alanlarda yaptığı üretimler bakanlık tarafından desteklenmeli" dedi. Uzmanlar, çiftçilerin ekim öncesinde su kuyularını kontrol etmeleri gerektiğini vurgularken, sürdürülebilir tarım için desteklerin artırılması gerektiğini ifade ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.