TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yangın

AGRONEWS - Yangın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yangın haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Muğla’da yangın sonrası fidanlama başladı Haber

Muğla’da yangın sonrası fidanlama başladı

Orman, süs, peyzaj ve gelir getirici türler üretiliyor Muğla Orman Bölge Müdürlüğü tarafından orman yangınlarında yanan sahalar, süs, peyzaj ve gelir getirici türler olmak üzere Gökova, Seydikemer ve Aydın Fidanlık şefliklerinde 2025 yılı sonuna kadar 5 milyon adet fidan üretimi hedefleniyor. Üretilen fidan türleri arasında, Kızılçam, Karaçam, Fıstıkçamı ve Sedir başta olmak üzere yapraklı türler, ibreli türler, yapraklı özel türler, ibreli özel türler tıbbi aromatik, süs bitkisi ve gelir getirici fidanlardan Kızılçam, Karaçam, Fıstıkçamı, Sedir ağaçlandırma çalışmasında kullanılırken, papatya, begonvil, yasemin, zakkum, Japon gülü, leylak ve hanımeli gibi türler süs bitkisi olarak, defne, sığla, badem, fıstık çamı, dut, incir, hünnap, keçiboynuzu, adaçayı ve sakız gibi türler de gelir getirici türler olarak üretimi yapılıyor. Fidan üretimini orman köylüsü kadınlar yapıyor Fidan üretim faaliyetleri sürecinde orman köylüsüne de gelir sağlanıyor. Fidanlık Müdürlüklerinde çalışan kadınların tamamı üretim sahalarının bulunduğu bölgelerdeki kırsal mahallelerde yaşayan kadınlardan oluşuyor. Orman Kooperatifleri vasıtasıyla fidan üretim sürecinde çalışan orman köylüsü kadınlar fidanların üretim safhasında görev alarak ekonomik gelir elde ediyorlar. Muğla'nın fidan ambarı Gökova Fidanlık Muğla orman Bölge Müdürlüğü Fidanlık Müdürlüğü bünyesinde Seydikemer, Aydın ve Gökova olmak üzere üç fidan üretimi merkezi bulunuyor. Gökova Fidanlık Müdürlüğü yıllık 3 milyon 500 bin adet fidan üretimi yaparak bölgenin fidan ambarı durumunda. Geriye kalan 1 milyon 500 bin adet fidan ise Seydikemer ve Aydın Fidanlıklarında üretimi gerçekleştiriliyor. Gökova Fidanlıkta yanan sahalar için 3 milyon fidan üretimi yapıldı Gökova Fidanlık Müdürlüğünde 2025 yılı toplam fidan üretim hedefi 3 milyon 500 bin adet. 3 milyon 500 bin adet fidanın yaklaşık 3 milyon adedi yanan sahalarda ve diğer alanlarda ağaçlandırma çalışmasında kullanılacak karaçam, kızılçam, servi, fıstıkçamı gibi türlerden oluşuyor. Üretimi yapılan diğer türler 15 bin adet ibreli özel türler, 292 bin adet yapraklı orman ağacı, 52 bin 500 adet yapraklı özel türler, 123 bin adet çalılar, 17 bin adet sarılıcı, 550 adet yer örtücü, 5 bin adet aşılı meyve türü, 2 bin adet iç mekan bitkisi ve 17 bin adet tıbbi aromatik bitki. Gelir getirici türler orman köylüsüne gelir kapısı Gökova Fidanlık Müdürlüğünde 2025 yılında yaklaşık 310 bin adet gelir getirici tür üretimi yapılacak. Gökova Fidanlık Müdürlüğü bünyesinde fidan satış noktasından vatandaşların fidan temini yapabileceği gibi üretilen fidanların büyük bölümü kırsal mahallelerdeki vatandaşların gelir elde etmesini sağalmak amacıyla bu bölgelere dikimi gerçekleştiriliyor. Muğla ve Aydın illerindeki kırsal mahallelerde üretimi öngörülen başta defne, badem, incir, hünnap, keçiboynuzu, adaçayı, lavanta, turunç, kestane, limon, kivi, mersin, sakız ve alıç gibi gelir getirici ürünler kırsal mahallelerdeki vatandaşlar için ek gelir kapısı o luşturuyor.

Evine kadar ulaşan yangını gözyaşlarıyla anlattı Haber

Evine kadar ulaşan yangını gözyaşlarıyla anlattı

Bursa'nın Gürsu ve Kestel ilçelerinde başlayan ve Osmangazi ilçesine bağlı Avdancık Köyü'ne kadar ulaşan orman yangını, ekiplerin gece boyunca süren yoğun çalışmaları sonucunda büyük oranda kontrol altına alındı. Yangın, rüzgarın etkisinin azalmasıyla birlikte durdurulabildi ancak bölgede hala zaman zaman alevlenmeler yaşanıyor. Ekipler, rüzgarın yeniden alevleri tetiklemesi ihtimaline karşı teyakkuzda bekliyor. Yangın, şu ana kadar 100 hektardan fazla alanı küle çevirirken, 3 köyde 485 hanede yaşayan bin 765 kişinin tahliyesine sebep oldu. Müdahale çalışmalarına orman, itfaiye ve belediye ekiplerinin yanı sıra köylüler de traktörleriyle destek verdi. Yangının yaşandığı Karahıdır Mahallesi sakinlerinden 69 yaşındaki Hüsamettin Akgül, yangının ilk anından itibaren yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Akgül, yangın sonrası yerleşim yerlerinin çevresine yangın yolları yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yangının başladığı anları anlatan Akgül, "TOKİ konutlarında oturan Ali arkadaşım beni saat 17.44'te aradı ve yangının başladığını söyledi. Bana fotoğraf attı. Biz de hemen köy kahvesinin önüne çıktık, tekbir getirmeye başladık. Köyümüzdeki hazır olan bütün traktörleri çıkardık. TOKİ'ye yangın müdahalesi için buradan su taşıdık. Yaklaşık 2-3 saat içinde yangın bizim köyümüze doğru sarktı. Komşu köylerden yardımlar geldi. Bütün traktör sahiplerinden Allah razı olsun. Bizim insanımızın birliği, beraberliği budur. Kendi köyümüzün traktörleri ilk yangın çıkan yere müdahale ederken, bizim köye doğru sarkan yangına da komşu köylerden traktörler geldi. Sayısını bilmiyorum ama 500'ü geçmiştir. Biz o traktörleri köy meydanından yangının köye doğru sarktığı yöne yönlendirdik. En son noktaya kadar gidip dönüş yapmalarını, ama gidiş-gelişte yolu tıkamamaları gerektiğini bizzat söyledik. Tankerlerini orada boşaltıp geri döndüler, tekrar su doldurup gittiler. Çok yoğun bir mücadele vardı" dedi. Yangının sabaha kadar sürdüğünü ve evlerin çok yakınlarına kadar geldiğini söyleyen Hüsamettin Akgül, "Yangın kısa sürede köyümüze kadar indi. O noktada yapabileceğimiz tek şey, traktörleri köyün etrafındaki sokaklara, evlere yakın yerlere sokmaktı. Evlerin etrafını ıslattık. Sabah baktığımızda bazı yerlerde yangın evlere 1 metreye kadar yaklaşmıştı, bazı yerlerde 20-50 metreye kadar. Ama Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla yangın evlere dokunmadı. Evlerimizde hiçbir zarar yok. Çocuklarımızda, can kaybı yok. Gece saat 3'ten sonra yangının alevi bitti ama bu sefer de kozalakların patlaması başladı. Kozalaklar gökyüzünde yıldızlar gibi gezmeye başladı. 50, 100, 300 metre ileriye kadar sıçrıyordu. Ama Allah'a şükür, köyün içine gelmedi. Kozalaklar dağın kendi arasında dolaştı" diye konuştu. Bu yangının herkes için ders niteliğinde olduğunu ifade eden Akgül, "Bunu iyi okumak, ders almak lazım. İnsanlar birbirine düşman değil, sevecen olmalı. Her seferinde, köyümüzün etrafında çevre yolu gibi yangın yolları yapılması gerektiğini söyledim. Ama bu akşam, halkımız ve yöneticilerimiz buna ihtiyaç olduğunu anladı. Bu ihtiyaç duyulan bir şey. Bunu ülkemize ve dünyamıza duyuralım. Yerleşim yerlerine müdahale edebilmek çok önemli. Orman bile olsa, ilk müdahalenin yapılabileceği yerlerde yangın yolları açmamız gerekiyor. Çevre yolları gerekiyor. Traktörleri yangının geldiği en ücra köşelere yönlendirdik. Islatarak müdahale ettik bu bizi kurtardı. Rabb'imiz bizi kurtardı" ifadelerini kullandı.

Yangından kaçıp kurtulan tavuk kümesine geri döndü Haber

Yangından kaçıp kurtulan tavuk kümesine geri döndü

Sakarya'nın Geyve ilçesinde 5 gün önce çıkan yangın, rüzgarın etkisiyle hızla ilerleyerek Bilecik'in Osmaneli ilçesine sıçramıştı. İlçede Kazancı, Büyükyenice, Kızılöz, Selçik köyleri tedbir amaçlı boşalatılırken, 3 bağ evi kül olmuştu. Salı günü yangının bölgelerine doğru ilerlediğini gören Hayati-Burçin Çakar çifti, 6 tavuk, 1 horoz ve köpeklerini kurtarmak için bağ evine geldi. Bütün hayvanlarını yakalayıp kurtaran Çakar çiftinin bir tavukları ise kaçtı. Yangında bölgede bulunan bağ evi kül olan çift, bu sabah evlerine bakmaya geldiklerinde gördükleri manzara karşısına hayrete düştü. Kaçan tavuğun yeniden kümesine döndüğünü gören çift mutluluktan adeta havaya uçarken, tavuğa 'Umut' adını koydu. "Adını 'Umut' koyduk" Hayati Çakar, salı günü hayvanları almaya geldiklerinde tavuğun kaçtığını anlatarak, "Geldik kümeste gördük, yangından kurtulmuş. Adını 'Umut' koyduk. Nedeni ise yangında kurtularak bizim yeniden bir umudumuz olduğu için" dedi. "Çok güzel anılarımız vardı, inşallah tekrar yeniden yapacağız" Burçin Çakar ise, yangının bağ evlerinin olduğu alana doğru geldiğini öğrendiklerinde salı akşamı gelip hayvanlarını kurtardıklarını belirterek, "Burada 6 tavuk, 1 horoz ve 2 tane köpeğimiz vardı, onları kurtarmak için geldik bir şey olmasın diye. Yanan eşya ve evde gözümüz yok, hayvanlarımıza bir şey olmasın diye geldik o gün. Onları aldık ve yangının buralara böylesine geleceğini düşünmedik. Şurada Bayraklı Tepe yanıyordu, oradan gelmez diye düşündük. Sonra çarşamba akşamı 5 gibi buralara kadar gelmiş. Çok üzüldük, yılların emeği var. Babamın çok sevdiği bir yerdi. Nefes aldığımız bir yerdi, 2002 senesinde yapmıştık burayı. Çok güzel anılarımız vardı, inşallah tekrar yeniden yapacağız. Hayvanlarımızı kurtardık, bize bir şey olmadı. Bir tavuğumuzu o gün kurtaramamıştık, şimdi geldik tavuğumuz burada. Bizi terk etmemiş tavuğumuz, köpeklerimiz de burada çok şükür" dedi.

Koyun ve çobanların kıymeti bilinmedi, en büyük sorun yangınlar oldu Haber

Koyun ve çobanların kıymeti bilinmedi, en büyük sorun yangınlar oldu

Geçtiğimiz hafta İzmir Ödemiş'te meydana gelen orman yangınında keçi ve koyun sürülerinin otladığı alanlardaki ormanlık alanlarda yangının ilerlememesi önemli bir konuyu gündeme getirdi. Aydın dağlarında çobanlık yapan 46 yaşındaki İbrahim Kundak, koyun ve keçi sürüsünün yayıldığı bölgelerde tabandaki otlar temizlendiği için yangının yürümediğini belirterek, "Bir zamanlar koyun ve keçiler ormana zarar veriyor denilerek sanki orman zararlısı imiş gibi gösterdiler. Ancak son yıllardaki yangınlar gösterdi ki, çobanlar ve koyun-keçiler tam tersine ormanın koruyucusu ve faydalılarmış" diye konuştu. "2025 yılının ilk 6 ayında 3 bin 44 yangın çıktı" Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre; 2025 yılının ilk 6 ayında 1305'i ormanlık alanda 1739'u da orman dışı alanda olmak üzere toplam 3 bin 44 yangın çıktı. Meydana gelen bu yangınların 624'ü ise Temmuz ayının ilk haftasında meydana geldi. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ciddi risk oluşturan yangınlar özellikle Aydın, Muğla ve İzmir için ciddi tehdit oluşturmaya başladı. "Koyun ve keçinin girdiği yerde yangın yürümez" Aydın ile İzmir dağlarında yaklaşık 33 yıldır çobanlık yapan İbrahim Kundak, yangının zemini otlardan temizlenmeyen ormanlık alanlarda çok hızlı ilerlediğini ve kontrol altına almanın da çok güç olduğunu belirterek, "Çocukluğumdan beri dağlarda ve ormanlık alanlarda çobanlık yaparım. Daha önceki yıllarda defalarca dile getirdik. Kimse dikkate almadı. Koyun ve keçinin yayıldığı alanda yangın çıksa bile ateş yürümez. Koyun ve keçiyi orman için zararlı görüyorlardı. Eskiden yangın çıksa bile bu kadar ormanlık alan yanmazdı. Dağlarda çobanlar ve sürü sayısı azaldı, çıkan yangınların önün alınmaz hale geldi. Son Ödemiş yangınında çobanların bulunduğu alanlardaki ormanlar yanmadı, keçi ve koyunun faydasını gördüler. Türkiye'de orman yangınlarına karşı yapılacak en kolay ve en faydalı mücadele bence dağlarda koyun-keçi ve çoban sayısını artırmak olacaktır" diye konuştu.

Yoğun Tipide Kuzularına Sarılarak Hayatta Kaldı Haber

Yoğun Tipide Kuzularına Sarılarak Hayatta Kaldı

ANTALYA (İHA) - Antalya’da yoğun kar yağışı nedeniyle yaylada kaybolan ve AFAD ekipleri tarafından 2 kuzu ve bir horoza sarılmış halde bulunan 70 yaşındaki Naciye Akın, tedavisinin ardından kurtarılan kuzusuna kavuştu. Naciye nine, hayatını kuzularına borçlu olduğunu söyleyerek duyduğu minneti dile getirdi. KAR VE TİPİDE KAYBOLDULAR Manavgat ilçesi Hocalı Mahallesi'nde yaşayan ve geçimini hayvancılıkla sağlayan Naciye ve Mustafa Akın çifti, 25 Kasım’da yayladan dönerken yoğun kar yağışı sebebiyle hayvanlarını kaybetti. Yolu bulamayan yaşlı çift saatlerce mahsur kaldı. Yakınlarının ihbarı üzerine AFAD ve Büyükşehir Belediyesi ekipleri, karla kaplı 20 kilometrelik yolu iş makineleriyle açarak, saat 19.30 sıralarında yaşlı çifti Yarpuz Yaylası’nda bir ağacın dibinde kuzularına ve horozlarına sarılmış halde buldu. "DEVLETİMİZDEN ALLAH RAZI OLSUN" Naciye Akın, mahsur kaldıkları sırada kurtulamayacaklarını düşündüğünü belirterek, "Devletimiz bize önce ev verdi, şimdi de canımızı kurtardı. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun. Hastaneler saray gibi, doktorlarımızdan ve çalışanlardan Allah binlerce kere razı olsun" dedi. Manavgat orman yangınında evini kaybeden ve devletin inşa ettiği yeni bir evde yaşamaya başlayan Naciye nine, "Manavgat yangınında evimiz yanmış, açıkta kalmıştık. Kısa sürede evlerimiz yapıldı ve saray gibi evlere kavuştuk. Yaylada mahsur kaldıktan sonra yine devlet bizi kurtardı Seydişehir, Manavgat ve Antalya'daki hastanelerde her şeyimizle ilgilenildi. Allah devletimize zeval vermesin" diyerek yaşadıklarını anlattı. Bir kuzusunu kaybettiği için üzgün olan Naciye nine, hayatta kalan kuzusuna sıkı sıkıya bağlı kalırken minnet duygusunu her fırsatta dile getiriyor.

Yumaklı: Haber

Yumaklı: "Yangınla mücadelede yorulmayan bir düşmanla savaşıyoruz"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınlarıyla ilgili, "Yangınla mücadelede yorulmayan, acı çekmeyen ve uykuya ihtiyaç duymayan bir düşmanla savaşıyoruz" dedi. Aydın’ın Bozdoğan ilçesindeki orman yangınında ekiplerin çalışmalarını karadan ve havadan inceleyen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangınların son durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yangınla mücadele eden ekiplerin büyük bir özveri gösterdiğini belirten Bakan Yumaklı, "Yangınla mücadelede yorulmayan, acı çekmeyen ve uykuya ihtiyaç duymayan bir düşmanla savaşıyoruz" dedi. "Ekip arkadaşlarımız yoruluyor, uykusuz kalıyor, acıkıyor ve susuyorlar. Bu insanların ihtiyaçları en iyi şekilde karşılanmaya çalışılıyor" ifadelerini kullanan Bakan Yumaklı, "Ancak unutmamalıyız ki bu mücadele, vatandaşlarımızın desteği olmadan kazanılamaz" dedi. Yumaklı, vatandaşlardan hassasiyet beklediklerini vurgulayarak, 15 Eylül’e kadar kapalı alanların dışında ateş veya alev oluşturabilecek hiçbir faaliyet yapılmaması gerektiğini ifade etti. "Küçük bir önlem, büyük felaketleri önleyebilir" Bakan Yumaklı yangınların çoğunun basit ihmallerden kaynaklandığını hatırlatarak, "Basit bir bahçe temizliği, demir testeresiyle yapılan bir işlem ya da bir sigara izmariti bile büyük bir yangına yol açabilir. ’Bir şey olmaz’ dememek gerekiyor, çünkü oluyor. Küçük bir önlem, biraz dikkat, şu anda burada yüzlerce insanın günlerce süren mücadelesini ve devletin kaynaklarının harcanmasını önleyebilir" dedi. Yangınlarda son durum Gün içinde aktif beş yangının sürdüğünü belirten Yumaklı, "Bu yangınlardan biri Aydın’da, diğeri İzmir Karşıyaka’da. Ayrıca Manisa Gördes, Bolu Göynük ve Karabük Ovacık’ta yangınlar vardı. Aydın Bozdoğan dışındaki dört yangının enerjisi zaman zaman azaldı. Ancak meteorolojik koşullar, özellikle rüzgarın yön değişiklikleri, bu yangınların yeniden güçlenmesine neden oldu. Gün içerisinde arkadaşlarımız çok ciddi mücadele ettiler. An itibari ile bunların enerjileri düşürüldü diyebiliriz" diye konuştu. Aydın’da 9 kilometrelik yangın hattı Aydın’da, Güney ve Kuzey kanadında toplam dokuz kilometrelik bir yangın hattı bulunduğunu belirten Bakan Yumaklı, "Şiddetli rüzgarlar nedeniyle yangın geniş bir alana yayıldı ve engebeli araziler müdahaleyi zorlaştırdı. Ancak ekiplerimiz burada da çok yoğun bir mücadele verdiler ve orta alanlardaki büyük orandaki kısımları hallettiler" ifadelerini kullanarak üç gecedir uyumayan tüm ekiplere ve destek veren kamu kurumlarına teşekkür etti. "Yangın söndürme çalışmaları aralıksız sürüyor" İzmir Yamanlar’da gün içinde 3 uçak, 15 helikopter, 60 arazöz ve 390 personelin yangın söndürme çalışmalarına katıldığını belirten Yumaklı, Aydın’da ise 7 uçak, 15 helikopter, 62 kara aracı ve 368 personelin görev yaptığını söyledi. "Şu anda 8 aktif yangın var" Gün içerisinde 3 yeni yangınla ilgili de bilgi veren Bakan Yumaklı, "Bir tanesi İzmir Menderes’te baraj yanında. Hemen orada da 6 uçak, 4 helikopter, 22 kara aracı ve 160 personel müdahale etti. Tabi bunlar da bizim güçlerimizin bölünmesine sebep oluyor. İkinci yangın ise Uşak Eşme’de başladı. Yangın saat 13.19’da başladı, 13.30’da ilk müdahale yapıldı. Ormanlık alanda başladı. Burada 3 helikopter, 14 arazöz, 79 personel görevlendirildi. Üçüncü yangın ise buraya gelirken İzmir Karaburun’da meydana geldi. Bu yangının da ihbarı yapıldı arkadaşlarımız planlamalarını yapıyorlar. Sonuç itibari ile şu anda 8 aktif yangınımız var. Bunlardan 4’ünün enerjisi düşürülmüş vaziyette, şu anda içerisinde bulunduğumuz Aydın’da dahil olmak üzere diğer 3’ü ile ilgili de çalışmalar gece boyunca da devam edecek" dedi. Azerbaycan’dan yangın söndürme uçağı desteği Bakan Yumaklı, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Türkiye’deki yangınlar da gündem konusu oldu. Bunun akabinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’de bir yangın söndürme uçağının Türkiye’ye tahsis edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanımızın talimatları ile biz de muhataplarımız ile temasa geçtik. Gereken işlemler yapıldı. Bu gece saat 23.00 itibari ile yangın söndürme uçağı Adnan Menderes Havalimanı’na inecek" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.