TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yem Fiyatları

AGRONEWS - Yem Fiyatları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yem Fiyatları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Nisan ayında üretici-market fiyat farkı en fazla havuçta görüldü Haber

Nisan ayında üretici-market fiyat farkı en fazla havuçta görüldü

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri değerlendirdi. Araştırmanın verilerini paylaşan Bayraktar, "Nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 256 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını yüzde 230 ile marul, yüzde 222 ile kuru soğan, yüzde 219 ile kuru fasulye ve yüzde 216 ile nohut takip etti. Havuç 3,6 kat, marul 3,3 kat, kuru soğan, kuru fasulye ve nohut 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 14 lira olan havuç 50 liraya, 12 lira 50 kuruş olan marul 41 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 106 liraya, 32 lira olan nohut 100 liraya markette satıldı. Nisan ayında fiyatı en fazla artan ürün markette havuç, üreticide kuru kayısı olurken, fiyatı en fazla düşen ürün hem markette hem üreticide salatalık oldu" dedi. "Nisan ayında markette 39 ürünün 28'sinde fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarına değinen Bayraktar, "Nisan ayında markette 39 ürünün 28'sinde fiyat artışı, 11'inde ise fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 43 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 28 ile havuç, yüzde 22 ile maydanoz, yüzde 20 ile limon ve yüzde 17 ile marul takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 36 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 30 ile patlıcan, yüzde 28 ile domates, yüzde 22 ile sivri biber ve yüzde 12 ile kabak izledi" ifadelerini kullandı. "Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8'sinde fiyat artışı oldu" Üretici fiyatlarındaki değişimlerden de bahseden Bayraktar, "Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8'sinde fiyat artışı olurken, 17'sinde fiyat düşüşü görüldü. 6 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 59 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 42 ile patlıcan, yüzde 41,5 ile kuru soğan, yüzde 27 ile sivribiber, yüzde 26 ile domates ve yüzde 21 ile limon izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 100 ile kuru kayısıda görüldü. Kuru kayısıdaki fiyat artışını yüzde 33 ile fındık, yüzde 31 ile elma, yüzde 13 ile Antep fıstığı izledi" dedi. "Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı düşünülüyor" Üretici fiyat değişiminin nedenlerini sıralayan Bayraktar, "Yaşanan zirai don afetinden etkilenen meyvelerin başında gelen kayısıda üretici fiyatları artış gösterdi. Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı tahmin ediliyor. Bu nedenle üretici fiyatında görülen bu önemli artışın üretici gelirine yansıması düşük oldu. Nisan ayında havaların sıcak gitmesi sonucu birim alandan alınan verim arttı. Bu da salatalık, patlıcan, sivri biber ve domatesin arzını artırarak üretici fiyatlarının düşmesine neden oldu. Kuru soğanda ise Çukurova bölgesinde ekim alanlarının artması ve bu yıl havaların soğuk geçmesi nedeniyle yüksek rekolte beklentisi var. Bu nedenle ilk hasat döneminde kilosu 18-20 liralardan satılan kuru soğanın fiyatı 7-8 liralara kadar düştü. İç Anadolu Bölgesi'nde ise depolarda üreticiye ait kuru soğan çok az miktarda kaldı ve sezon kapandı" şeklinde konuştu. "Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi kuraklık" Yaşanan zirai donun fındık fiyatını artırdığını vurgulayan Bayraktar, "Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi ise bölgede etkili olan kuraklık oldu. 2025 sezonunda yaşanan don felaketi, meyve henüz dalda çiçekteyken üreticimizin kaderini belirlemeye başladı. Donun etkisiyle elma ağaçlarında beklenen verim düştü, üreticinin elinde kalan son ürünler de depolarda tükendi. Limon sezonunun sonlarına gelinirken, yaşanan don afeti ve ihracat kısıtlamalarının ardından alınan erteleme kararı limon piyasasında da önemli bir duraklama oluşturdu. Öncelikle ihracatın kısıtlanması, ardından bu kısıtlamanın 15 Mayıs'a kadar ertelenmesi, piyasayı olumsuz etkiledi. Şu anda üreticilerimiz, alım satım faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor" dedi. "Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu" Nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlerden bahseden Bayraktar, "Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu. Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre DAP gübresi yüzde 1,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,7 oranında artış gösterdi. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,6, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,3, ÜRE gübresi yüzde 0,1 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 35,7, DAP gübresi yüzde 34,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 32,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 30,5, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 21,6 oranında arttı. Süt yemi yüzde 3,1, besi yemi yüzde 3,2, son bir yılda besi yemi yüzde 25,5, süt yemi ise yüzde 25 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 47,8 oranında artarken, tarım ilacı fiyatları da yüzde 14,94 oranında arttı. Nisan ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 2,9 oranında düşmesine rağmen yıllık yüzde 10,1 oranında arttı. Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış yüzde 47,8 oranıyla elektrikte görüldü" ifadelerine yer verdi

Tarımsal Girdi Fiyatları Yeniden Yükselişte Haber

Tarımsal Girdi Fiyatları Yeniden Yükselişte

ANTALYA (İHA) - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE), aylık yüzde 2,75, yıllık yüzde 32,59 artışla yeniden yükselişe geçti. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, bu rakamların son 9 yılın Ekim ayları ortalamasına oldukça yakın olduğunu belirtti. Çandır, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarının aylık yüzde 3,04, yıllık yüzde 31,03 arttığını söyledi. En yüksek artış yem fiyatlarında görülürken (%5,32), yıllık artışlarda veteriner hizmetleri (%60,13), gübre (%55,02) ve diğer kalemlerdeki (%64,81) yükseliş dikkat çekti. ÜRETİCİ FİYATLARI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN KRİTİK Tarımsal ÜFE’nin aylık yüzde 5,03, yıllık yüzde 35,46 artış gösterdiğini ifade eden Çandır, bu artışın 10 yıllık ortalamaların üzerinde olduğunu vurguladı. Üretici fiyatlarının tarımsal girdi maliyetlerine yakın seyretmesinin sürdürülebilirlik açısından önem taşıdığını belirten Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Ekim aylarında bu aleyhte eğilim yerini üretici lehine çevirmiştir. Yıllık girdi maliyetleri artışı ise nispi olarak üretici fiyatları artışına yakın seyretmiştir. Yani üretici, Ekim ayında aylıkta lehte bir durum yaşarken yıllıkta ise birbirine yakın seyretmiştir. Esasen hem aylıkta hem de yıllıkta üretici fiyatlarının nispi olarak tarımsal girdi fiyatlarından ciddi bir yükseklikte seyretmesi sürdürülebilirlik bakımından önem taşımaktadır. Çünkü üreticinin tek maliyet grubu girdi kalemleri değil en az onun kadar da diğer maliyetleri söz konusudur" dedi. TÜKETİCİ ENFLASYONU ÜRETİCİYİ GEÇİYOR Ekim ayında tüketici enflasyonu (TÜFE) aylık yüzde 2,88, yıllık yüzde 48,58 olarak açıklanırken, gıda fiyatları aylık yüzde 4,33, yıllık yüzde 45,28 arttı. Çandır, yaş meyve ve sebze fiyatlarında aylık yüzde 19,20, yıllık yüzde 57,58 artış olduğunu belirtti. Bu rakamların, üreticinin karşılaştığı enflasyonu aşarak tüketici tarafında daha büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti.

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor Haber

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da tulum peyniri üreticileri, ürünlerinin market raflarında 350-400 TL’ye satılırken kendilerinin yalnızca 100 TL kazandığını belirterek yaşadıkları adaletsizliği dile getirdi. Günebakan Köyü’nde hayvancılıkla uğraşan Murat Kamay, peynir üretim sürecinde büyük emek harcadıklarını ancak bu emeğin karşılığını alamadıklarını söyledi. Kamay, "Beşinci ayda biz yaylaya çıkıyoruz, on bir, on ikinci aya kadar. Çoluk çocuğumuzla birlikte hepimiz bu mesleği sürdürüyoruz. Aynı zamanda tulum peyniri üreticisiyiz. Ürettiğimiz peynirleri biz yüz liradan satıyoruz" dedi. Aynı köyden Mustafa Erdoğan, artan yem ve çoban maliyetlerinin üreticiyi zorladığını, kazancın büyük kısmının aracılara gittiğini ifade etti. Hem üretici hem de tüccar olarak çalışan Hacı Genç ise fiyat farkından aracıların faydalandığını belirtti. Genç, "Ben kilosunu 100 TL’ye alıyorum, bana 180 TL’ye mal oluyor. Ben toptan satmaya kalksam kimse 260 TL’ye almıyor. Şimdi bakkallara marketlere bakarsan 300-350’ye satıyorlar" diye konuştu. Akyazı Mahallesi’nden İlhan Koyun, 7 ay yaylada çalıştıklarını ancak maliyetleri bile karşılayamadıklarını söyledi. "Peynirlerimizi tüccarlar 100 TL’ye aldılar. Benim sattığım peynir 220 koyundan yaklaşık 3 ton. Yani çobanı, emeğimizi, arabasını, ilacını baz alırsak bize hiçbir şey kalmadı. En azından bir asgari ücret ben ve çocuklara kalmış olsaydı idare ederdik. Borcumuzu harcımızı, gittiğimizi geldiğimizi biz peynirle karşılayamadık. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Sadece kuzu da sağlıklı doğarsa bize o kalıyor" diye ekledi. Erzincan’da şarkütericilik yapan Nusret Sürcü ve Murat Baydil de tulum peynirinin fiyatını belirlerken maliyetlerin etkili olduğunu belirtti. Ancak üreticiler, emeğin adil bir şekilde değerlendirilmesi ve fiyat farkının çözülmesini talep ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.