TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çevre

AGRONEWS - Çevre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çevre haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hububat ekiminde 'su tasarruflu ürün' tercih etme uyarısı Haber

Hububat ekiminde 'su tasarruflu ürün' tercih etme uyarısı

Hububat sezonunda kurak bir dönemin geride bırakıldığına dikkat çeken (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz yeni sezon hububat ekiminde çiftçiler 'su tasarruflu ürün' tercih edin uyarısında bulundu. Yüzölçümünün yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, 595 bin hektar alanda sulu tarım yapılıyor. Uzmanlar, beklenen yağış periyodunda kayma olduğunu, çiftçilerin ekim aşamasında bu durumu dikkate alması gerektiği uyarısında bulundu. "Bu şekilde bir sezon daha yaşanırsa bu sefer ciddi anlamda verim kayıpları yaşanabilir" Hububat sezonunda kurak bir dönemin geride bırakıldığına dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, "Konya bölgesinde geçtiğimiz son 3 yılda ciddi anlamda bir kuraklık yaşadık. Bu da tabii yer altı ve yer üstü sularımızda ciddi anlamda çekilmelere neden oldu. Önümüzdeki yıllarda nasıl olacağını bilemiyoruz ama böylesi bir yıl bir daha yaşanırsa sularımızda çok ciddi anlamda azalmalar söz konusu olacak. Çiftçilerimizin buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle suyu ve sulama periyotlarını göz önünde bulundurarak ürün desenlerine karar vermeleri gerekir. Önümüzdeki yıl inşallah bol yağışlı bir sezon geçiririz. Lakin bu şekilde bir sezon daha yaşanırsa bu sefer ciddi anlamda verim kayıpları yaşanabilir" dedi. "Yeşil mahsul ürünlerinin alanlarını biraz daha daraltmalarını bu dönemlerde çiftçilerimize tavsiye ediyoruz" Su tüketimi noktasında tasarruf uyarısında bulunan Kırkgöz, "Özellikle hububat ürünlerine çiftçilerimizin biraz daha ağırlık vermelerini, yeşil mahsul ürünlerinin alanlarını biraz daha daraltmalarını bu dönemlerde tavsiye ediyoruz. Suyu çok tüketen ürünlerin maliyetlerinin de yüksek olduğunu bunun yanında karlılıklarının da yüksek olduğunu biliyoruz. Çiftçilerimizin birim alandan daha yüksek para kazanmak için yeşil mahsule yönlendiğini de biliyoruz. Özellikle bu yıl yağlık ayçiçeği ve çerezlik ayçiçeği fiyatlarının iyi olması çiftçilerimizi önümüzdeki yıl ayçiçeği ekilişine yönlendirecek gibi gözüküyor. Tabii ayçiçek ürünü suyu diğer yeşil mahsullere göre daha az tüketen bir ürün. Biz de o konuda çiftçilerimizi destekliyoruz. Özellikle mısır ekiliş alanlarını biraz daraltmalarını bunun yanında hububat alanlarını artırmalarını tavsiye ediyoruz" şeklinde konuştu. "Hububatlarını yağışları bekleyerek ekilişlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz" Yeni hububat sezonu için ekim işlemlerinin başlayacağına dikkat çeken Kırkgöz, "Önümüzdeki süreçte hububat ekilişleri başlayacak. Çiftçilerimizin çok fazla acele etmelerini tavsiye etmiyoruz. Özellikle ekim ayı sonu, kasım ayının ortalarına doğru yağışları bekleyerek hububat ekimlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çiftçilerimizin burada meteorolojinin verilerini sürekli takip etmeleri lazım, bizler de ziraat mühendisleri olarak dönemsel sahada çiftçilerimize bu gerekli uyarıları yapacağız. Sahada çalışan meslektaşlarımız bu konularda kendilerini geliştirdi ve gerekli tecrübeleri kazandılar. Önümüzdeki yıl inşallah bol bereketli bir sezon olur. Ekim yaparken de çiftçilerimizin çok fazla derin ekimden kaçınmalarını ve çok fazla ‘yüzlek ekim' dediğimiz sığ ekimlerden de kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Toprak hazırlığı çok önemli. Tohum yatağı dediğimiz tohumun ekildiği bölümdeki hazırlık çok önemli. Toprak hazırlığını iyi yaptıktan sonra ürün grubuna göre dengeli bir şekilde ekim yapmalarını çiftçilerimize tavsiye ediyoruz. Özellikle hububatlarda da yağışlara dikkat edilmesini öneriyoruz. Toprak hazırlığında pullukla sürüm Konya bölgesinde yaygın olarak kullanılan bir alet ekipman. Burada da çiftçilerimizin topraktaki havalanmayı arttırmak amacıyla pullukla sürümü gerçekleştiriyor. Çok fazla derin sürümden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Sürdükten sonra da çıkan kesekleri yağışlardan sonra kültüvatörlerle düzenleyip daha az kesekli bir tarla hazırlamalarını da öneriyoruz" diye konuştu.

KURAKÇIL PEYZAJ VE SU VERİMLİLİĞİ SEMPOZYUMU ALANYA’DA DÜZENLENDİ Haber

KURAKÇIL PEYZAJ VE SU VERİMLİLİĞİ SEMPOZYUMU ALANYA’DA DÜZENLENDİ

Alanya Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen sempozyuma, Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Antalya Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Daire Başkanı Melike Kiremitçibaşı, Tarım İl Müdürlüğü Peyzaj Mimarı Başak Bezmiş, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Gülsüm Kıldan, Alanya Belediyesi Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Müdürü Sevda Çapa, Alanya Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Nazmi Uyar ile akademisyen ve personel kaldı. SU TASARRUFU VE EKOLOJİK DENGE VURGUSU Sempozyumda, iklim krizi ve su kaynaklarının azalması, kurakçıl peyzaj, sulama sistemleri ve su verimliliği gibi konular masaya yatırıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Daire Başkanı Melike Kiremitçibaşı, iklim krizi ve su kaynaklarının azalması konusunda katılımcılara önemli bilgiler verdi. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Gülsüm Kıldan, kurakçıl peyzajın ve su tasarrufu odaklı tasarım yaklaşımlarının kentlerin hem estetik hem de ekolojik dengesi açısından büyük fırsatlar sunduğunu belirterek, “Ülkemiz artık su fakiri bir ülke konumuna doğru gidiyor. Peyzaj düzenlemelerinde yerel ve doğal bitkilerin kullanılması bu nedenle çok önemli. Kurakçıl peyzaj, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmezdir.” dedi. YASAL DÜZENLEMELER VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ ANLATILDI Tarım İl Müdürlüğü Peyzaj Mimarı Başak Bezmiş, su kullanımı ile ilgili yasal süreçler hakkında bilgi vererek Tarım İl Müdürlüğü’nün uygulama örneklerini paylaştı. Sempozyumun sonunda, örnek uygulamalar gösterilerek katılımcıların soruları yanıtlandı ve karşılıklı bilgi alışverişi yapıldı. Öte yandan Alanya Belediyesi’nin çevre dostu uygulamaları teşvik eden bu tür etkinliklerle, iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflediği kaydedildi.

Antalya'da keçi alarmı Haber

Antalya'da keçi alarmı

Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre; Türkiye’nin en verimli dağlarına sahip olan kentlerin başında gelen Antalya, keçi üretimi için oldukça uygun şartlar sağlıyor. Ancak son yıllarda özellikle Antalya’da keçi varlığında çok ciddi azalışlar yaşandı. Konu ile alakalı konuşan Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, keçi etinin büyükbaş etine çok önemli bir alternatif olduğunu ifade ederek keçi kültürünün eskiden olduğu gibi yeniden yaygınlaşması gerektiğine vurgu yaptı. Başkan Çandır, bu konuda yapılması gerekenleri anlatırken, Antalya’da 19 Eylül’de Uluslararası Keçi Çalıştayı düzenleneceğini açıkladı. YARI YARIYA AZALDI Başkan Ali Çandır, “Antalya, Türkiye’de en fazla keçi yetiştirilen ikinci kenttir. Ancak son 30 yılda keçi varlığımız yarı yarıya azalmıştır. Oysa keçi eti, kırmızı et açığının kapatılmasında önemli bir alternatiftir. Ancak değişen yemek alışkanlığımız ve alınan yanlış kararlar sebebiyle, hem köylünün geçim kaynakları arasında önemli yer tutan hem de büyükbaş et pazarına çok ciddi bir alternatif olan keçi üretimi çok ciddi zayıfladı” diye konuştu. AMERİKAN KÜLTÜRÜ GALİP GELDİ Keçi sayısının azalmasındaki etkenleri de değerlendiren Başkan Çandır, “Amerikan kültürü bizim kültürümüze hep baskın geliyor. Onlardaki büyükbaş eti yeme alışkanlığı bize de sirayet etti. Bunun sonucunda çok sayıda steakhouse, hamburger gibi et restoranları açıldı. Oralara gidip adını bile söyleyemediğimiz yemeklerin, burgerlerin siparişini verince mutlu hisseder olduk. Bunun yanında keçi eti kokuyor diye bir hikâye çıkarıldı. Halbuki böyle bir şey söz konusu değildi” dedi. ORMAN YASAĞI YANLIŞ KARAR Keçilerin ormanlara girişinin yasaklanması kararının oldukça yanlış bir hamle olduğunun altını çizen Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Bunun yanında geçtiğimiz yıllarda ormanlara keçilerin girişi yasaklandı. Bu zihniyet keçi popülasyonuna ciddi bir zarar verdi. O zaman zaten biz keçi varlığımızın yarısından fazlasını kaybettik. Halbuki çoğu ülkede ormanların korunması için keçilerin ormanların içine girmesine izin verilir, hatta bu teşvik edilir. Bizde durum tersine anlaşıldı ve uygulandı” ifadelerini kullandı. KEÇİ ARTIŞI EKONOMİYE OLUMLU YANSIR Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Keçi nüfusunun artış göstermesi ekonomiye de olumlu yansıyacaktır. Hem köylerde ve kırsalda yaşayan kişilerin geçim kaynakları bollaşacak hem de özellikle kırmızı etteki fiyat dalgalanmalarının ve yüksek seyreden fiyatların kontrol altına alınabilmesi daha da kolaylaşacaktır” diye konuştu. ÇALIŞTAY DÜZENLENECEK Başkan Çandır sözlerini, “Bu kapsamda keçi üreticileri ve ürünleri açısından sorunlara dikkat çekmek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla 19 Eylül’de Borsamız, İl Tarım Müdürlüğü ve Tarım Konseyi iş birliğiyle Uluslararası Keçi Çalıştayı düzenleyeceğiz. Türkiye ve ilgili ülkelerden sektör paydaşlarının katılımıyla gerçekleşecek çalıştayımıza hepinizi davet ediyorum” ifadeleri ile sonlandırdı.

Ayçiçeğinde verim kaybı: Çiftçi ayçiçeğinden uzaklaşacak Haber

Ayçiçeğinde verim kaybı: Çiftçi ayçiçeğinden uzaklaşacak

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde ayçiçeği üreticileri kuraklık ve artan girdi maliyetleri nedeniyle zor günler yaşıyor. Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, bu yıl yağışların yetersizliği sebebiyle ayçiçeğinde yüzde 50’ye varan verim kaybı yaşandığını belirtti. Saygı, erken hasat edilen tarlalarda dönüm başına 60 ila 100 kilogram ürün alınabildiğini ifade etti. Önümüzdeki sezonda ayçiçeği ekiminin azalacağını, çiftçilerin arpa ve buğday gibi alternatif ürünlere yönelmek zorunda kalacağını vurgulayan Saygı, Türkiye’nin yağ ihtiyacında Trakya’nın kritik öneme sahip olduğunu hatırlatarak çiftçilere destek çağrısında bulundu. Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi maalesef 2025 yılı özellikle ayçiçeğini ekimden bu yana yağışlar özellikle geçici olarak bazı bölgelerde Orman Bölgesi dediğimiz özellikle Tekirdağ'ın sol tarafı biraz yağış aldı ama ama genel anlamda yağış konusunda kurak bir sezon geçirdik. Ayçiçeğinin görüntüsü hiç iç açıcı değil. Erken biçilen ayçiçeklerinde 60 kilo ile 100 kilo arasında verim olayı var. Yüzde 50 verim kaybı var. fiyat konusunda da Trakya Birliği'nin açıkladığı rakam var. Gerçekten çiftçimiz para kazanmıyor. Bu sene ayçiçeği ekimi çok azalacak. Çünkü çiftçi ekmeyecek kuraklığın bilimsel olarak devam edeceği öngörülüyor. Çiftçiler arpa buğday gibi diğer ürünlere yönelecek. Türkiye'nin yağ konusunda dışarıya bağımlılığı var Trakya'da bu konuda olmazsa olmazı. Onun için buradan Sayın büyüklerimize çiftçim adına seslenmek istiyorum bizlere sahip çıkılması lazım" dedi. Saygı, ayçiçeğinde yaşanan verim kayıpları ve maliyet artışları nedeniyle önümüzdeki sezonda ekimlerin ciddi oranda azalacağını, çiftçilerin zorunlu olarak alternatif ürünlere yöneleceğini vurguladı.

Haber

"Kuraklık her alanda büyük tehdit oluşturuyor"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Olağan Meclis Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. ATO 29'uncu Dönem Olağan Meclis Toplantısı, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal'in başkanlığında ATO Meclis Üyeleri'nin katılımıyla, ATO Meclis Salonu'nda yapıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada, ekonomi gündemine ilişkin konuları değerlendiren ve faaliyetleri hakkında bilgi veren ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaz aylarındaki hava sıcaklıklarına dikkat çekerek, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle etkisini daha fazla hissettiren su ve kuraklık konularını gündeme getirdi. "Yeşil mirasımız küle dönüyor" Baran, yaz aylarında ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan orman yangınlarına da değinerek, "Yurdun dört bir yanında çıkan ve içimizi dağlayan orman yangınlarında ağaçlar, bitkiler, hayvanlar yok oluyor, yeşil mirasımız ne yazık ki küle dönüyor. Binlerce hektarlık orman alanı, yaşam alanlarımız, biyoçeşitliliğimiz ve temiz hava kaynaklarımız da geri dönülmez şekilde zarar görüyor" şeklinde konuştu. "Su varsa hayat var, ticaret var, kalkınma var" Barajlardaki su rezervinin kritik seviyelere gerilediğine dikkat çekeni Baran, "Ağustos ayının sonuna geldik. Sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir yazı geride bırakıyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, artık hayatımızın tam ortasında. Barajlarımızdaki su rezervi, kritik seviyelere geriledi. Kuraklık, tarımdan sanayiye, günlük yaşamdan üretime, ticarete kadar her alanda büyük tehdit oluşturuyor. Kaynakları akıllıca kullanmak, tasarrufu alışkanlık haline getirmek ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışını benimsemek zorundayız. Su varsa hayat var, su varsa üretim var, ticaret var, kalkınma var. Suyumuzu korumak hepimizin sorumluluğu. Suya sadece bir kaynak değil, gelecek nesillere bırakacağımız kıymetli bir emanet gözüyle bakmalıyız" değerlendirmesinde bulundu. "Zengezur ülkemiz için fırsatlar barındırıyor" Türkiye'nin, sürekli kaynayan, taşların yerine oturmadığı bir coğrafyada, bir yandan ekonomisini ilerletmeye, büyümeye gayret gösterdiğini vurgulayan Baran, "Türkiye, bir yandan jeopolitik sorunları çözmeye çalışırken, diğer yandan faydasına olan tüm gelişmelerin de içinde yer almaya çalışıyor. Zengezur Koridoru da bunlardan biri" ifadelerini kullandı. Zengezur Koridoru'nun Türkiye'ye sağlayacağı katkılara dikkati çeken Baran, "Bakü'den Kars'a uzanacak bu güzergâh tamamlandığında, karayolunun yanı sıra, demiryolu, doğalgaz ve petrol hatları ile fiber optik hatları da içerecek stratejik bir koridor olacak. Türkiye'yi Kafkasya'ya bağlayacak bu proje sayesinde, Hazar ve Akdeniz havzaları arasında yeni bir ticaret yolu açılacak. Bu koridor, ticaret yollarının çeşitlenmesi, lojistik maliyetlerin düşmesi ve Türkiye'nin bölgesel transit gücünün artması açısından büyük fırsatlar barındırıyor" şeklinde konuştu. "Dünya Gazze için artık harekete geçmeli" Baran, İsrail kuşatması altındaki Gazze'de yaşanan insanlık dramına da değinerek, uluslararası örgütlerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. Gazze'den yansıyan tablonun, insanlığın en karanlık sınavlarından biri durumunda olduğunu ifade eden Baran, "Bugün burada, bir yandan kendi gündemimizle meşgulken, diğer yandan yüreğimizin bir köşesinde derin bir yara kanıyor. 21'inci yüzyılda, uzayda yaşamın konuşulduğu bu dönemde Gazze'de insanlar açlıktan ölüyor. Hiçbir siyasi gerekçe, hiçbir stratejik hesap Gazze'de bir evladın canından, bir annenin feryadından daha kıymetli olamaz. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu zulme artık son verilmesini istiyoruz. Bölge ile ilgili ‘kıtlık' ilan eden Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası örgütler artık harekete geçmeli ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına bir son vermelidir" diye konuştu. Baran, konuşmasında ATO Yönetim Kurulu faaliyetleri hakkında d a bilgi verdi.

Muğla’da yangın sonrası fidanlama başladı Haber

Muğla’da yangın sonrası fidanlama başladı

Orman, süs, peyzaj ve gelir getirici türler üretiliyor Muğla Orman Bölge Müdürlüğü tarafından orman yangınlarında yanan sahalar, süs, peyzaj ve gelir getirici türler olmak üzere Gökova, Seydikemer ve Aydın Fidanlık şefliklerinde 2025 yılı sonuna kadar 5 milyon adet fidan üretimi hedefleniyor. Üretilen fidan türleri arasında, Kızılçam, Karaçam, Fıstıkçamı ve Sedir başta olmak üzere yapraklı türler, ibreli türler, yapraklı özel türler, ibreli özel türler tıbbi aromatik, süs bitkisi ve gelir getirici fidanlardan Kızılçam, Karaçam, Fıstıkçamı, Sedir ağaçlandırma çalışmasında kullanılırken, papatya, begonvil, yasemin, zakkum, Japon gülü, leylak ve hanımeli gibi türler süs bitkisi olarak, defne, sığla, badem, fıstık çamı, dut, incir, hünnap, keçiboynuzu, adaçayı ve sakız gibi türler de gelir getirici türler olarak üretimi yapılıyor. Fidan üretimini orman köylüsü kadınlar yapıyor Fidan üretim faaliyetleri sürecinde orman köylüsüne de gelir sağlanıyor. Fidanlık Müdürlüklerinde çalışan kadınların tamamı üretim sahalarının bulunduğu bölgelerdeki kırsal mahallelerde yaşayan kadınlardan oluşuyor. Orman Kooperatifleri vasıtasıyla fidan üretim sürecinde çalışan orman köylüsü kadınlar fidanların üretim safhasında görev alarak ekonomik gelir elde ediyorlar. Muğla'nın fidan ambarı Gökova Fidanlık Muğla orman Bölge Müdürlüğü Fidanlık Müdürlüğü bünyesinde Seydikemer, Aydın ve Gökova olmak üzere üç fidan üretimi merkezi bulunuyor. Gökova Fidanlık Müdürlüğü yıllık 3 milyon 500 bin adet fidan üretimi yaparak bölgenin fidan ambarı durumunda. Geriye kalan 1 milyon 500 bin adet fidan ise Seydikemer ve Aydın Fidanlıklarında üretimi gerçekleştiriliyor. Gökova Fidanlıkta yanan sahalar için 3 milyon fidan üretimi yapıldı Gökova Fidanlık Müdürlüğünde 2025 yılı toplam fidan üretim hedefi 3 milyon 500 bin adet. 3 milyon 500 bin adet fidanın yaklaşık 3 milyon adedi yanan sahalarda ve diğer alanlarda ağaçlandırma çalışmasında kullanılacak karaçam, kızılçam, servi, fıstıkçamı gibi türlerden oluşuyor. Üretimi yapılan diğer türler 15 bin adet ibreli özel türler, 292 bin adet yapraklı orman ağacı, 52 bin 500 adet yapraklı özel türler, 123 bin adet çalılar, 17 bin adet sarılıcı, 550 adet yer örtücü, 5 bin adet aşılı meyve türü, 2 bin adet iç mekan bitkisi ve 17 bin adet tıbbi aromatik bitki. Gelir getirici türler orman köylüsüne gelir kapısı Gökova Fidanlık Müdürlüğünde 2025 yılında yaklaşık 310 bin adet gelir getirici tür üretimi yapılacak. Gökova Fidanlık Müdürlüğü bünyesinde fidan satış noktasından vatandaşların fidan temini yapabileceği gibi üretilen fidanların büyük bölümü kırsal mahallelerdeki vatandaşların gelir elde etmesini sağalmak amacıyla bu bölgelere dikimi gerçekleştiriliyor. Muğla ve Aydın illerindeki kırsal mahallelerde üretimi öngörülen başta defne, badem, incir, hünnap, keçiboynuzu, adaçayı, lavanta, turunç, kestane, limon, kivi, mersin, sakız ve alıç gibi gelir getirici ürünler kırsal mahallelerdeki vatandaşlar için ek gelir kapısı o luşturuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.