TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Manisa

AGRONEWS - Manisa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Manisa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Manisa’da Ata Tohumlu Altınbaş Kavunu İçin Coğrafi İşaret Hamlesi Haber

Manisa’da Ata Tohumlu Altınbaş Kavunu İçin Coğrafi İşaret Hamlesi

Manisa’da Karaoğlanlı bölgesinde Ata tohumundan yetişen, kendine has aroması ve tadı olan Altınbaş Kavunu hasadı başladı. Bölgeye has Altınbaş Kavununa coğrafi işaret almak için girişimde bulunuldu. Manisa'nın Şehzadeler ilçesi Karaoğlanlı Mahallesi menşeli, "Altınbaş Kavunu" olarak bilinen kavun kendine has özellikleriyle öne çıkıyor. Karaoğlanlı Mahallesi’nde yaklaşık 200 dönümlük alanda üretimi yapılan kavun dışı sarı ve ince kabuklu, aromatik ve oldukça tatlı olması ve sarı parlak rengi dolayısıyla "Altınbaş" olarak adlandırılıyor. Karaoğlanlı’nın atalarından gelen bu kavun, bölgeye özgü, yerel bir kültürel miras olarak tarımına devam ediliyor. Yerel tohumla yani kavun çekirdeğinden geleneksel yöntemlerleler üretiliyor. Üreticiler tarafından sabah erkenden toplanan kavunlar meydanda satışa sunuluyor. Hatta İzmir ve çevre illere gönderiliyor. Yakın mahallelerde de ekilmeye başlandı. Kabuğu ince olduğu için raf ömrü az. Bundan dolayı olgunlaştığında 2-3 gün içinde tüketilmesi gerekiyor. Karaoğlanlı Mahalle Muhtarı Hakan Kara, "Karaoğlanlı sadece bir mahalle değil. Geçmişe dönük bakarsan Rumlardan kalma iki tane okulumuz, kilisemiz. Roma döneminden kalma kral mezarlarımız. Bu anlattıklarımı şu anlama geliyor buranın tarihi çok eskiye dayanıyor. Osmanlı öncesine dayanan bir yerleşim yeri. Her gelen insanlar buraya bir şeyler katmış. Kimisi sebze getirmiş, kimisi kavun karpuz getirmiş çeşitliliği sağlamış. Altınbaş Kavunu da bunlardan bir tanesi. Ne zaman gelmiş, ekim ne zaman olmuş bu konuyla ilgili bir bilgi yok. Ama geleneksel yöntemlerle yapılıyor. İçinden alınan çekirdekle üretiliyor. Hibrit tohum kullanılmıyor. Yani bir laf vardır nerede o eski domatesler, nerede o eski salatalıklar diye. O eski tohum hala duruyor. Aynı aroma, aynı lezzet, aynı koku hiç değişmiyor. Bunun orijinalliği korunarak devam ediliyor. Bizim burada hala kullanılan bir sistem var. Annelerimiz, babalarımız evlerde çekirdek saklarlar kavanozlarda. Bunun içinde eski karpuzlarımız vardır kara karpuz deriz. Çekirdekli aroması yüksek. Biz bunları hala üretmeye devam ediyoruz. Bunun bir pazarı yok. Ticari olarak bundan para kazanmak şansımız yok. Hibrit tohum olmadığı için ticari olarak kullanamıyoruz. Biz ne yapıyoruz kendimiz ekip kendimiz yiyoruz. Veya burada pazara çıkarıyoruz. Bunu bilen kişiler gelip alıyor buradan" dedi. Coğrafi işaret almak için girişimde bulunduklarını açıklayan Kara, "Coğrafi işaret almaya çalışıyoruz. Sayın Valimizle, İl ve İlçe Tarım Müdürlerimizle bu konuyu görüştük. Karaoğlanlı’dan olan AK Parti Şehzadeler İlçe Başkanımız Ahmet Nalband’a konuyu anlattık. Bu konuda yardımcı olacaklar. Çalışmalarımız devam ediyor. Nasıl Göbeklitepe tarihin sıfır noktasıysa Karaoğlanlı’da bu bölgenin sıfır noktasıdır. Mahallenin her tarafı tünellerle örülüdür. Bunlar çok eski zamandan gelmiş tohumlardır. Meydanda bir Pazar kuruluyor. Çiftçilerimiz her sabah 7 ila 8 arasında topladıkları kavunları getirirler. Karaoğlanlı’da tahminen 200 dönüm Altınbaş Kavunu ekili alan bulunuyor. Buradan bir kısmı toptan olarak Manisa dışındaki illere İzmir’e, başka illere gider, bir kısmı da burada satılır. Civar mahalleler bunu yeni yeni keşfetmeye başladı, ekmeye başladılar. Bunu bilmeyenler ilk başta kabak zannediyorlar. Yiyen arkasını arıyor. Tek sıkıntımız kabuğu ince olduğu için raf ömrü azdır. Bu kavun olgunlaştığında 2-3 gün içinde tüketilmesi gerekiyor. Tüketilmezse bozulmaya başlıyor. Coğrafi işaret aldıktan sonra festival düzenlemek, tanıtımını yapmak, bölgenin diğer illerine duyurmak ondan sonraki adım. Öncelikle coğrafi işareti almak lazım" diye konuştu. Üreticilerden Hakan Abadanç, "Emekli polisim. Yaklaşık 10 yıldır bu işin içindeyim. Emekli olduktan sonra kendime ait 10 dönümlük yere Altınbaş kavununu ektim. Altınbaş Kavunu sadece bizim Karaoğlanlı’ya has bir kavundur. Yakın köylerde üretimi başladı. Çekirdeğinden tekrar üretilen bir kavundur. Ata tohumu yani eski domatesler, patlıcanlar, biberler olduğu gibi tadı ve aroması çok mükemmel. Fakat diğer bölgelerdeki insanlarımız bunu kabağa benzetiyor, kavuna benzemediğini söylüyor. Ama tattıktan sonra hepsi çok memnun kalıyor. İnşallah bunun tanıtımını yaparız. Bunu Şehzadeler İlçesi Karaoğlanlı Mahallesi olarak bunu tescilleriz. Bizim halkımız için iyi bir yatırım olur diye düşünüyoruz. Bu kavunun ekilip hasat edilmesi süreci 90 gündür. 90. Gününde toplanmaya başlar" diye konuştu. Üreticilerden İsmail Yoğurtçu, "Aroması olan bir kavun. Kokulu ve tatlı bir kavun. Erken çıkıyor. Doğada organik bir ürün, ilaç falan yok. 10 günden beri kavun kırıyoruz. 1 ay daha sürer. Toptan verdiğimiz gibi perakende de satış yapıyoruz. İnsanlar bu kavunu beğendi. Ata tohumu çekirdeklerinden üretimi yapılabiliyor" dedi.

Muhtar, hayvan ithalatına karşı besihane kuruyor Haber

Muhtar, hayvan ithalatına karşı besihane kuruyor

Alaşehir'in Gülpınar Mahallesi Muhtarı Kenan Yıldırım, kırmızı et üretiminde dışa bağımlılığı azaltmak için 70 dönüm arazi üzerine dev bir besihane kuruyor. Yıllardır devam eden hayvan ithalatına tepkisini dile getiren Muhtar Kenan Yıldırım, ithalatın yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini, ülke hayvan varlığının azalmasına sebep olduğunu belirtti. Yıldırım, ithalata karşı yerli üretimi desteklemek amacıyla somut adım atarak Alaşehir'de önemli bir hayvancılık yatırımına başladı. "Yerli üretime önem vermeliyiz" Ülke hayvancılık üretimine katkıda bulunmak amacıyla yola çıktıklarını kaydeden Muhtar Yıldırım, "Hayvan besi çiftliğini inşaat aşamasına başladık. Allah'ın izniyle bölge ekonomisine, Türkiye ekonomisine önemli bir faktörde katkı sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bize bu hayvancılığa verdiği teşviklerden yararlanmak amacıyla böyle bir yola çıktık. Bunun için burada aşağı yukarı bir 300-400 başlık erkek dana, yani kesimlik yapmak istiyoruz. Bunun için tüm yetkililere, devlet büyüklerine, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Bu arazideki tesisimizi 70 dönüm arazi üzerine kurulu olup 300-400 kesimlik hayvan üzerine kuruluyor. Bu inşaat aşaması başlayalı aşağı yukarı 2 ay oldu. 6 ay zarfı içerisinde bu tesisin tam kapasiteli olarak her şeyiyle bitecek ve faaliyete geçecektir. Öncelikle yurt dışından hayvan yerine kendi üreticimizi, kendi çiftçimizi, kendi hayvancımızı desteklemek amacıyla ben bu yola çıktım." dedi. İthalat 12 milyar doları aştı Kırmızı et fiyatlarını düşürmek amacıyla 2010 yılında başlatılan ve kısa sürede sona ermesi planlanan büyükbaş hayvan ithalatı, aradan geçen 15 yıla rağmen artarak devam etti. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin canlı hayvan ve et ithalatı 12 milyar dolara ulaştı. Kenan Yıldırım, kuracakları besihanenin hem bölge çiftçisine örnek olmasını hem de yerli üretimin artırılmasına öncülük etmesini amaçladıklarını belirtti.

Hem bitki sağlığını korudular hem verimi artırdılar Haber

Hem bitki sağlığını korudular hem verimi artırdılar

Çiftçilerin en büyük giderleri arasında yer alan gübre ve ilaçlar artık üreticileri zorlamayacak. Manisalı çiftçiler ürünlerdeki hastalıklara karşı kimyasal ilaçlar yerine kullanmaya başladıkları Davut Suyu ürünü ve yerli Karia Bor Gübre ile hem hastalıkları unuttu hem de ürünlerindeki verim katlanarak arttı. Manisa'da çiftçiler, hastalıklara karşı kullandıkları yerli gübre ve kimyasal içermeyen "Davut Suyu" sayesinde hem ürünlerinde verimi artırdı hem de ilaç maliyetlerinden kurtularak sağlıklı tarımın kapısını araladı. Manisalı üreticiler ürünlerinde kullandıkları yerli malı gübre ve içinde kimyasal bulunmayan Davut Suyu ile hem hastalıklardan korunduklarını hem de verimin arttığını söyledi. Sebze ve meyvede en büyük sorunların başında gelen hastalıklar ve hastalıklarla mücadelede kullanılan kimyasal ilaçlar tamamen yerli ürünlerle tarihe karışacak. Kimyasal ilaçların geride bıraktığı pestisit kalıntılarının da görülmediği ürünler tüketiciler tarafından da güvenle tüketilebilecek. "Hastalıklardan kurtuldum verim arttı" Yaklaşık 3 yıl önce tanıştığı ürünler sayesinde hem hastalıkları artık unuttuklarını ve verimin çok fazla arttığını kaydeden Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Koldere Mahallesinde faaliyet gösteren Çavuşlar Zeytincilik işletmecisi ve üretici Ahmet Çavuşlar, "3 yıldır kullanıyorum. İlk 2 yıl denemesini yaptım. Bu yıl 3. yıl olduğu için tamamen domateste, üzümde, biberde, tamamen Davut Suyu ve Karia bor kullanarak bu sebzeleri, meyveleri meydana getirdik. Öncelikle mantarı hastalıklar, domatesle tuta, kırmızı örümcek, Unlu bit, bu tür hastalıklarda faydasını kullandım ve gördüm. Gübreden bahsetmek istersek de Karia Bor gübresini kullanarak ürünlerimizde kalite beslemede herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Kaliteli bir ürün çıkardık. Çevrede duyduğum kadarıyla domates üretiminde rekoltede çok düşük bahsediliyor. Rekoltenin düşük olduğu bahsediliyor. Şu an ben bu arazimde 10 ton üzeri domates bekliyorum. Rekolte artışında destekleyici bir ürün olduğunu bahsediyorum, iddia ediyorum hatta. Gayet kaliteli bir ürün tüm çiftçilerimizin kullanmasını tavsiye ederim" dedi. "Ne üretici ne tüketici zehirlenmiyor" Yaklaşık 6 yıl önce 2 senelik bir çalışmanın sonucu elde ettiği ürüne Davut Suyu adını verdiğini ve bunun bir ilaçtan çok ürün olarak nitelendirdiklerini kaydeden Davut Suyu üreticisi Davut Eriş, "Normalde domates tarlasında, bağda veya sebzelerde o ürünü koruyabilmek için, yetiştirebilmek için birçok pestisit dediğimiz zehir ve kimyasallar kullanmak gerekiyor. Ancak bunu kullandığımızda sıfır pestisit artı birçok bitkiyi koruması zor olan unlu bit gibi, kırmızı örümcek gibi, tuta gibi bilhassa domatesçiler bu tuta'dan çok şikayetçidir. Allah'a şükür şu ana kadar kullanılan hiçbir yerde tuta denilen kurt olmadı. Meyvelere zarar veremedi. Kırmızı örümcek olmuyor. Akar grupları olmuyor. Artı bakteriyel hastalıkları olmuyor. Artı yine domatesli üniversitede denemesi yapılmıştı. Kökte yüzde 333 bir artış artı canlılık indeksinin yüzde 136 arttırdığı görülmüştü. Yani damlamadan ve üstten kullandığımızda sağlıklı kökle birlikte sağlıklı bitki oluyor. Dolayısıyla zararlılar veya mantari gibi hastalıklar veya bakteriyel hastalıklar kolay kolay yanaşamıyor. Yani yüzde 95 oranında başarılı. Ahmet Bey de yıllardan beri kullanıyor. Hatta ilk yıl kullandığında geniş arazileri vardır. Maliyeti azaltmak ve denemek maksadıyla ilk etapta iki defa kimyasal, bir defa Davut suyu kullanmıştı. İkinci yıl bir defa kimyasal, bir defa Davut suyu kullandı. Maliyet olağanüstü derecede düşüyor zaten. Ondan sonra dedi ki ‘Davut hocam bundan sonra sadece Davut suyu kullanacağım. Bana işte şu kadar mal getir.' ‘Ne oldu?' dedim. ‘Ya unlu bit olan yerde unlu bit yok. Kırmızı örümcek olan yerde kırmızı örümcek yok. Kurt olan yerde salkım güvesi olan yerde salkım güvesi yok. Biberlerim, domateslerim gayet güzel. Çok çok memnun kaldım.' dedi. Normal ilaçlama maliyetleriyle baktığımızda bilhassa büyük çiftçilerde çok büyük maliyetler oluşuyor. Ama Davut suyu kullanıldığında mecbur kalmadıktan sonra zaten herhangi bir şekilde zehir veya kimyasal kullanılmasına gerek kalmıyor. Dolayısıyla ilaçlama yaparken çiftçilerimiz kendilerini zehirlemiyor. Ürettikleri ürünle başkalarını zehirlemiyor. Hem maliyet açısından hem de sonuç itibarıyla mükemmel sonuçlara ulaşıyoruz" şeklinde konuştu. "Bitki tamamen çalışır hale geliyor" Aydın'ın Nazilli ilçesinde faaliyet gösteren ve kendi geliştirdikleri gübrelerle üreticiye katkı sağlayan Karia Gübre sahibi İsmail Güler, "Borlu ürünümüzü 2-3 yıl araştırma enstitülerinde deneyerek bir ARGE çalışması yaparak yıldan yıla geliştirdik. İçerisinde komple bir kombi haline getirdik. Bitkinin kökünden dal budak, çiçek tutumu, dökülmesini engelleme, işte meyve iriliği gibi etkilerini artıracak mineraller kullanıyoruz. Ayrıca biliyorsunuz hava sıcak gidiyor. Su sıkıntıları yaşanıyor. Bunların da bir nebze önüne geçebilmek için ürünümüzün içerisinde stres hormonları da var. Bu sayede bitki sadece bir yerine değil tamamen çalışmış hale geliyor. Bu Türkiye genelinde zaten her yerde bayilerimiz var. Çiftçilerimiz bize kolayca ulaşabiliyor. Çiftçilerden gelen sonuçlar da çok güzel" ifadelerini kullandı. "Rekolte yüzde 30-40 arasında arttı" Kullandıkları ürünlerin faydalarını hemen görmeye başladıklarını kaydeden Ziraat Mühendisi Mehmet Çavuşlar, "Ürünlerimiz kesinlikle bayağı bir gelişti. Öncelikle Davut suyu, kullanarak halkalı leke, kara leke gibi önemli hastalıkları büyük ölçüde azalttık. Karia gübre ve onun çeşitleri sayesinde de zeytin tutumu, zeytin şişirme, sürgünler, yaprak parlaklığı olarak her türlü çok büyük fayda gördük. Sonucunu gördük. Rekolteyi neredeyse yüzde 30 yüzde 40 kadar arttırdık bölgemizde. Bu da çok güzel bir rakam. Hem maliyetimizi azalttık hem de ürünümüzün kalitesini fazlalaştırdık. Yani bu neredeyse aranan ve bulunamayan bir şey" dedi.

Sultaniye Üzümü çiftçinin baş tacı Haber

Sultaniye Üzümü çiftçinin baş tacı

Sultaniye üzüm hasadına ağustos ayının 20’sinden sonra başlanması planlanırken, üzümün yaş olarak satışının yapılabilmesi için ise üreticiler, salkımlarda kalıntı bırakmayan tarım ilaçları kullanarak sezona hazırlanıyor. Sarıgöl Ovası’nda üzüm sezonu, temmuz ayında erkenci türlerden olan Süperyol ve Antep Karası gibi çeşitlerle başlarken, ağustos sonu itibarıyla Sultaniye hasadı devreye girerek, sezon yıl sonuna kadar devam ediyor. Üreticiler, "baş tacımız" dedikleri Sultaniye üzüm için bağlarda gece gündüz yoğun emek harcıyor. Gizem, Sultaniye tacı ile sosyal medyada beğeni topladı Sarıgöllü üzüm üreticisi ve serbest ziraat mühendisi Mustafa Çinkılıç’ın kızı küçük Gizem, bağda Sultaniye üzüm salkımlarının önünde başına taktığı taç ile çektirdiği fotoğrafla sosyal medyada büyük ilgi gördü. Kızının fotoğrafını çekmek için birlikte bağa gittiklerini anlatan Mustafa Çinkılıç, "Sultaniye, Sarıgöl için gerçekten baş tacı bir ürün. Kızım üzüm salkımıyla fotoğraf çektireceğimizi duyunca evden taç aldı. Güzel de bir fotoğraf oldu." dedi. Sarıgöl ve çevresinde yaklaşık 113 bin dekarlık alanda Sultaniye üzüm yetiştiriliyor. İlçede ayrıca dokuz farklı üzüm türü daha üretiliyor. Sarıgöl, bu üretim potansiyeliyle "Üzümün Başkenti" unvanını elinde bulundururken, üretilen üzümlerin yüzde 80’i ise yaş olarak ihraç ediliyor.

Sarıgöl'de bağlarda kesilen koruklar ekonomiye kazandırılıyor Video Galeri

Sarıgöl'de bağlarda kesilen koruklar ekonomiye kazandırılıyor

Manisa'nın üzüm bağlarıyla ünlü ilçesi Sarıgöl'de, bağlarda kalite artırımı için yapılan salkım aralama işlemi sırasında kesilen koruklar, ziyan edilmeden koruk suyu yapılarak ekonomiye kazandırılıyor. Sarıgöl Aşağı Kocaeli Mahallesi'nde çiftçilik yapan Musa Topdemir, koruk suyu yapımını ve bu işlemin önemini anlattı. Sarıgöl'de yaklaşık 200 bin dönümlük bağ alanının en az 30 bin dönümünde salkım aralama işlemi sırasında kesilen korukların, doğru şekilde değerlendirilmesiyle önemli bir ekonomik katkı sağlanabileceğini belirten Topdemir, koruk suyunun Ege mutfağının vazgeçilmez tatlarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Koruklarımız tarladan gelip temizce yıkandıktan sonra makinemizde ezme işlemini yapıyoruz. Elde ettiğimiz bu tertemiz koruk suyu, ister koruk şerbeti olarak tüketilebilir, isterse biraz güneşte bekletilip tüm yemeklerde, salatalarda ve sarmalarda kullanılabilecek bir gıda maddesi haline getirilebilir. Bu ürün, Ege'nin en güzel lezzetlerinden biridir" şeklinde konuştu. "Koruklar ziyan edilmesin, katma değer sağlansın" Musa Topdemir, korukların sadece gıda maddesi olarak değil, aynı zamanda bölge ekonomisi için önemli bir kazanç kaynağı olduğunu ifade etti. Topdemir, "Sarıgöl'ün kazanç kaynaklarından biri olan koruklar, doğru şekilde değerlendirildiğinde yeni bir katma değer oluşturabilir. Lütfen koruklarımızı ziyan etmeyelim, değerlendirerek halkımıza sunalım" dedi. Bağlarda yapılan aralama işlemi sırasında kesilen korukların, bu şekilde ekonomiye kazandırılması, bölge çiftçileri için alternatif bir gelir kaynağı oluştururken, Ege mutfağının geleneksel lezzetlerinden birinin de sürdürülebilirliğini sağladığı öğrenildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.