TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Manisa

AGRONEWS - Manisa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Manisa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye'nin jeotermal sera alanı yüzde bin 500 büyüyebilir Haber

Türkiye'nin jeotermal sera alanı yüzde bin 500 büyüyebilir

Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin iklim değişikliğiyle mücadele vizyonu doğrultusunda düzenlediği "Sürdürülebilir Manisa Zirvesi"; Türkiye'nin pek çok kentinden akademisyenler, sivil toplum önderleri, iş dünyası ve yerel yönetim temsilcilerini bir araya getirdi. Zirve kapsamında düzenlenen "Gıda Güvenliği için Jeotermal Seracılık" başlıklı oturumda katılımcılara seslenen Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, katılımcılara Türkiye'nin jeotermal seracılıkta mevcut durumu ve potansiyeli hakkında dikkat çekici bilgiler verdi. Kapasite, potansiyelin yüzde 5'i değil Ülkelerin özellikle pandemi sonrasında sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşımın taşıdığı yaşamsal önemin farkına vardıklarını belirten Kındap, bu durumunu jeotermal seracılık uygulamalarını tüm dünyada artırdığını, Türkiye'nin da bu alanda öncü ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye'nin bugün 7 bin dönüm seviyesinde bulunan jeotermal sera varlığının, ülke potansiyeli karşısında çok düşük seviyede olduğuna dikkat çeken Kındap, "150 bin dönüm jeotermal ısıtmalı sera potansiyeline sahip olan ülkemiz, bugün bu potansiyelin yüzde 5'ini bile bulmayan kapasitesi ile dünyada 7'inci, Avrupa'da ise 1'inci sırada yer alıyor." dedi. Jeotermal Enerji Derneği olarak Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başlattığı Organize Tarım Bölgeleri (OTB) projelerini de destekliklerinin altını çizen Kındap, 2024 yılında sisteme dahil lolan 5 proje ile birlikte OTB sayısının 43'e yükseldiğini, 2025 yılı itibarıyla Türkiye'de kurulan 22 adet Bitkisel OTB'nin 14'ünün jeotermal kaynaklı seralardan oluştuğu bilgisini verdi. "OTB'ler jeotermal kaynaklara yakın olmalı" Türkiye'nin 10 yıl içerisinde 100 bin dönüm jeotermal sera büyüklüğüne rahatlıkla ulaşabileceğini kaydeden JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yatırımcılara uygun kredilerle jeotermal ısıtmalı sera yapabilme imkânı tanıyan bu bölgelerde 30 bin dönüm potansiyel sera alanımız bulunuyor. JED olarak Organize Tarım Bölgelerinin yer seçiminin jeotermal kaynakların hemen üzerinde ya da çok yakınında olmasını önemsiyoruz. Temennimiz, jeotermal kaynak kullanan bölge sayısının daha da artması yönünde. Bu sayede Türkiye tarımsal üretimde ölçek ekonomisini sağlayarak; üretimde, istihdamda, ihracatta dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer alabilir." Kesintisiz ve iklim koşullarından bağımsız olarak sürdürülebilir üretimin yapılabildiği jeotermal seracılığın çok önemli rekabet avantajı sağladığını kaydeden Kındap, "Jeotermal seralar üretim maliyetlerinin düşük, güvenilir ve izlenebilir olmasının yanında rekabet şansı ve marka değeri ile öne çıkıyor. Yılın 12 ayında kesintisiz üretim yapabilmek için seralarımızın belirli sıcaklıkta tutulması şart. Bu alanda en önemli girdi maliyetini enerji giderleri oluşturuyor. Jeotermal seracılık uygulamaları, bu girdi maliyetini sıfıra yakın bir seviyede tutarken, gerek iç pazarda gerekse ihracatta rekabetçi bir üretim yapısına kavuşulmasını sağlıyor. Tarımsal üretim, gıda güvenliği ve tedarik zincirinin önemi açısından seracılık uygulamaları yaşamsal önemde." Türkiye'deki jeotermal seralarda, yakın gelecekte üretim çeşitliliğinin de artacağına işaret eden JED Başkanı Ali Kındap, katma değeri ve ihracat kabiliyeti çok yüksek tropikal meyve üretiminden süs bitkilerine kadar çok farklı ürünlerin jeotermal seralarda üretileceğini sözlerine ekledi. Türkiye'nin keşfi tamamlanmış jeotermal potansiyeli 62 bin mw -Türkiye ve Anadolu coğrafyası, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarını barındırıyor. - 1500'ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası olan Türkiye'de bugün itibarıyla jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücü 1733 Megavat (MW) seviyesinde. - Jeotermal enerjinin diğer kullanım alanları olan termal turizm, jeotermal seracılık, konut ısıtması, sebze ve meyve kurutma gibi alanlardaki kullanımımız ile birlikte düşünüldüğünde; Türkiye'nin 7 bin Megavat'ın biraz üzerinde tüketimi bulunuyor. - Bu tüketim, Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) tarafından keşfi yapılmış potansiyel olan 62 bin MW'ın yüzde 11'i seviyesinde. - Türkiye bu düşük kullanımla dahi jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde dünyanın dördüncü, Avrupa'nın lider ülkesi.

Denizi olmayan Manisa'dan dünya sofralarına somon ihracatı Haber

Denizi olmayan Manisa'dan dünya sofralarına somon ihracatı

Türkiye'de bitkisel ve hayvansal ürün çeşitliliği bakımından önemli bir noktada yer alan Manisa'da, Tarım ve Orman Bakanlığı Manisa Tarım ve Orman Müdürlüğünün de çalışmalarıyla her geçen gün çeşitlilik artmaya devam ediyor. Bakanlığın destekleriyle kurulan işletmelerde denizi olmayan Manisa'da ihracata yönelik Türk somonu yetiştiriliyor. İç sularda önemli bir üretim potansiyeline ulaşan Manisa'da her geçen gün hem üretim kapasitesi artıyor hem de ihraç edilerek önemli bir kazanç sağlanıyor. Yılda bin 800 ton balık üretiminin yapıldığı Manisa'da hem iç pazara hem de dünya sofralarına kalitesiyle de ön plana çıkan somon sağlanıyor. Manisa'nın Soma ilçesine bağlı Sevişler Barajında kurulan tesis de Tarım ve Orman Bakanlığının Kırsal Kalkınmayı Destekleme Programı kapsamında yüzde 50 hibe alarak önemli bir üretim merkezi haline geldi. Barajda 350 gram ağırlığa ulaşan balıklar, Türk somonu başta olmak üzere buradan Karadeniz'deki tesislere gönderilerek daha da büyümesi sağlanıyor ve son aşamada da başta Avrupa ve Rusya olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Soma Sevişler Barajındaki tesisin geliştirilmesiyle beraber balıkların tamamı Manisa'da büyütülerek doğrudan ihraç edilecek. Avrupa ülkeleriyle Rusya ve Japonya'dan oldukça talep gören Türk somonunun yapılan bazı analizlere göre Norveç somonundan daha çok besleyici olduğu da belirlendi. Böylece pazar payı genişleyen Türk somonunda üretim kapasiteleri de her geçen yıl artıyor. Tarım ve Orman Bakanlığının hibe destekleriyle tesis kurduklarını ve üretime başladıklarını söyleyen tesis işletmecisi ve Su Ürünleri Mühendisi Cuma Cemiloğlu, "Kırsal kalkınma desteğiyle tesisi 5 ay önce kurduk. Seneye de tam kapasite üretime başlayacağız. Buranın yavrularını kendi kuluçhanemizden getiriyoruz. Belli bir büyüklüğe geldikten sonra buraya getirip 1,5-2 kilo civarı ürün almayı düşünüyoruz. Bu ürünler Rusya'ya ihraç oluyor. İşleme tesislerine veriyoruz. Onlar işleyip Rusya'ya ihraç ediyorlar" dedi. "Besin değerleri Norveç somonundan daha iyi" Üretimin her geçen yıl artığını söyleyen Cemiloğlu, "Genelde her boy yavru, her boy balık Karadeniz'e gidiyor ve Türk somonu oluyor. Biz burada somon yapmayı düşünüyoruz. Yani Karadeniz'deki somonu burada yetiştirmeyi düşünüyoruz. Kalite olarak Norveç somonuyla aynı aşağı yukarı. Hatta bazı analizlere göre besin değerleri Norveç somonundan daha iyi. Rusya'nın talep etmesinin nedeni Norveç somonuna olan ambargo. İkincisi Norveç somonuna göre bizim fiyatlarımız çok daha uygun. Ulaşım çok daha yakın. Türk halkı da sevdi Türk somonunu. İçeride de tüketiyoruz. Avrupa istemeye başladı. Japonya çok istiyor. Her yere ihracı oluyor. Yani üretim de gitgide her geçen gün daha çok artıyor" ifadelerini kullandı. Su bulunan her yerde üretim yapmayı planladıklarını belirten Cemiloğlu, "Su bulduğum yerde üretim yapmayı düşünüyorum. Destek oldukça da üretim devam eder. Yıllık üretim şu an 300 ton tam kapasiteye geçtiğimiz zaman 600 ton yılda somon üreteceğiz" dedi. "Denize sınırımız olmasa da iç sularda önemli bir üretim yapıyoruz" Manisa'nın hem bitkisel hem de kanatlı hayvancılık üretiminde önemli bir konuma sahip olduğunu ve bununla beraber iç sularda da önemli bir balık üretimi bulunduğunu belirten Manisa Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, "Manisa özellikle bitki üretimindeki gücü, kanatlı hayvancılık anlamında kanatlıdaki gücü ile ön planda olan bir şehir olmakla beraber her ne kadar denize sınır bir şehir olmasa da iç sularla ilgili de önemli bir tabii üretim de gerçekleştiriyor. Burada yılda bin 800 tonluk bir üretim gerçekleştiren bir iliz. Tabii buradaki üretimin önemli noktası nedir? Püf noktası. Burada gökkuşağı alabalığı dediğimiz balık çeşidimiz 350 gram boya kadar yetiştirilip buradan dünya mutfaklarıyla buluşmak üzere Karadeniz'in serin sularına gönderiliyor. Oradan da dünyaya Türk somonu olarak ihraca konu ediliyor. Dolayısıyla çok önemli bir burada işlev üstleniyor Manisa iç sularındaki üreticilerimiz. Karada 2 gramdan 30 grama kadar yetiştirilen balıklar Soma Sevişler Barajı'ndaki ağ kafeslerde 350 gram büyüklüğüne getirilip buradan da araçlarla Karadeniz'in serin sularına gönderiliyor ve oradan da dünya mutfaklarına Türk somonu olarak ulaşmış oluyor" diye konuştu. "Dış pazarda talep edilen bir balık türü" Türk somonunun dış pazarda talep gören bir balık türü olduğunu belirten Öztürk, "Dış pazarda çokça kabul gören ve talep edilen bir balık türü. Dolayısıyla da Manisa olarak burada ülkemize önemli bir ihracat girdisi elde edilmesine bu anlamda da katkı sağlayan bir iliz. Şu anda içerisinde bulunduğumuz Soma ilçemizin Sevişler Barajı'ndaki tesislerimizden 600 tonluk tesisimiz bakanlığımız tarafından kırsal kalkınma yatırımlarını destekleme programı kapsamında yüzde 50 hibe verilerek burada hayata geçmiş bir proje. Dolayısıyla burada da üretim başlamış durumda. Bakanlığımızın önemli bir hibesiyle bu yatırım gerçekleşmiş oldu" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.